• Sonuç bulunamadı

10 DİĞER KONULARDAKİ NASİHAT BEYİTLERİ:

Belgede Türk edebiyatında nasihat (sayfa 113-118)

DİVANLARDAN NASİHAT

10 DİĞER KONULARDAKİ NASİHAT BEYİTLERİ:

Divanlarda yer alan nasihat beyitleri içinde yukarıda belirlemiş olduğumuz konulara

girmeyen fakat her biri muhtelif konulardan bahseden ve nasihat ifade eden beyitleri de bu bölümde vermeyi uygun gördük.

Bu bölümde şairler; şöhretten kaçınmayı, dünyada huzur bulmanın yollarını, asıl güzelliğin ruhta olduğunu, temiz ada sahip olmanın önemini, ümitsiz olmamak gerektiğini, insanın olduğu gibi görünmesi gerektiğini, bu günün işini yarına bırakmamak gerektiğini, zorluklara göğüs germenin faziletini vb. güzel davranışları nasihat ederler:

Koma elden hüneri kim sağ el olur öpülen Sol ele gerçi verir zînet ü ziver hatem

Necâtî, K 94/19-44

[Sol ele her ne kadar da mühürlü yüzük süs verse sen hüneri sağ elden bırakma; çünkü sağ el (her zaman) öpülen eldir.]

Eğerçi ağır olur taş koptuğu yerde Sitâre var ki ‘âkîki eder yemende garîb

Necâtî, G 161/24-3

[Taş koptuğu yerde ağır ise de öyle yıldızlar var ki akik taşını Yemen’de bile garip bir yolcu yapar.]

Şöhret âfettir gözet satrenci kim Şehden ayrıga gelir mi şâh-mât

Necâtî, G 162/28-3

[Şöhret beladır; çünkü satranca bir bak, şah-mat hiç şahtan ayrı oluyor mu?]

Bir perî-zâd olmayınca dirlik olmaz dünyede Şimdi bildik biz ki bu güzeller âdem cânıdır Necâtî, G 175/56-6

[Bir peri yavrusu (gibi güzel sevgili) olmayınca dünyada huzur olmaz; fakat, biz şimdi öğrendik ki bu güzeller insanın ruhundadır.]

İncinirse ne ‘aceb zülf-i sanemden sôfî Gökteki kara bulut bilmeze yükdür derler

Necâtî, G 182/72-5

[Güzel sevgilinin saçından sofinin incinmesi ne tuhaf şey; çünkü gökteki kara bulut bilmeyen kişiye yük olur, derler.]

Ey çarh sen de yâr gibi olma bî-vefâ Zîrâ bu denli ’âleme bir bî-vefâ yeter

Necâtî, G 199/108-5

İki ‘âlemde Necâtî sana bir yâr yeter

Ber-murâd olmaz ol iş anda ki server çoğ olur Necâtî, G 200/110-6

[Ey Necâtî, her iki âlemde de sana bir sevgili yeter; çünkü o iş istenildiği gibi olmaz, onda önder çok olur.]

Arı ad altında ölmek devlet-i sermed durur Atam anam ölmez oğul ister isen addır

Necâtî, G 204/120-2

[Ey oğul, temiz ad altında ölmek sonsuz talih (devlet)tir; atan ve ananın ölmesini istemiyorsan (temiz) ada önem ver.]

Gussa vü gamdan Necâtî ihtiyât et key sakın Çoğ olur kim öldürür yoldaşını yoldaşlar

Necâtî, G 205/123-7

[Ey Necâtî, kederden çok sakın ve (bu konuda) dikkâtli ol; çünkü aynı yolun yolcularından birbirlerini öldüren çok olur.]

Ey Necâtî çıkma yoldan aldanıp güzellere Şem’ gibi sanma kim dâ’im önünce varalar Necâtî, G 212/139-5

[Ey Necâtî, güzellere aldanıp da yoldan çıkma; mum gibi daima önünde gittiklerini de düşünme.]

Pây-ı bûs-ı şahriyâra sa’y et olma nâ-ümîd Ey Necâtî kimse görmez devleti erden ırağ Necâtî, G 270/266-7

[Ey Necâtî, hükümdarın ayağını öpmeye gayret et, ümitsiz olma; çünkü kimse devleti erden uzak göremez.]

Eşcâr egerçi her varakı bir kitâbdır İdrâki olmayana cihân bir varak değil Necâtî, G 301/335-3

[Ağaçların her yaprağı bir kitap ise de; anlayışı olmayana cihan bir yaprak bile değildir.]

Her kişi izi tozun başına tâc idinmesin Her gedâ kendisini bir pâdişâ göstermesin Necâtî, G 324/390-2

[Her kişi izinin tozunu başına taç edinmesin, her dilenci de kendisini bir padişah göstermesin.]

Ko gurûru zâhidâ dünyâ değildir ber-karâr Ne sen îmân ile kalırsın ne oğlan ile ben Necâtî, G 330/402-6

[Ey zahit, gururu bırak, dünya devamlı değildir; ne sen iman ile kalırsın ne de oğlan ile ben kalırım.]

Bu günüm yârına kalsın diyene ‘âkil deme ‘Âkil oldur kim komaz dünyâda bir nân erteye Necâtî, G 437/641-3

[Bu günüm yarına kalsın diyene akıllı deme; akıllı kişi odur ki dünyada bir ekmeği (bile) ertesi güne koymaz.]

Ten evinden rahtını cehd eyle ey cân taşra çek Âfet-i seyl-i sirişk-i bî-karârımdan sakın Fuzûlî, G 239/223-4

[Ey can, (yolculuk) atlarını ten evinden dışarıya çıkar; ölçüsüz olan gözyaşı selimin afetinden sakın.]

Ey Fuzûlî dehr Zâl’inin firîbinden sakın Olma gâfil er kimi depren işin merdâne tut Fûzûlî, G 151/43-5

[Ey Fuzûlî, dünya Zâl’inin hilesinden sakın; er gibi harekete geç ve işini mertçe yap, gafil olma.]

Güldürmez âdemi dehr akıtmayınca göz yaş Oğlana süt verilmez ağlamayınca kardaş Hayâlî, G 216/8-1

[Ey kardeş, çocuğa ağlamayınca süt verilmediği gibi, gözyaşı akıtmayınca da bu dünya insanı güldürmez.]

‘Ârif ol gam çekme Nef’î böyle kalmaz rûzgâr Lutf eder bir gün Hudâ elbette feth-i bâb olur Nef’î, G 297/34-5

[Ey Nef’î, bu zaman böyle kalmaz, arif ol, gam çekme; elbette Allah bir gün yardım eder, kapılar açılır.]

Ey dil hele ‘âlemde bir âdem yoğ imiş Var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş Gam çekme hakîkatde eğer ‘ârif isen Farz eyle ki el’ân yine ‘âlem yoğ imiş Nef’î, R 351/4

[Ey gönül, dünyada bir insan yokmuş, varsa da gönül ehline gizli değilmiş. Eğer arif isen üzülme, farz et ki şimdi yine dünya yokmuş.]

Cihân kim mazhar-ı işrâk-ı envâr-ı hakîkatdir ‘Aceb âyîne-i hayret ‘aceb mir’ât-ı ‘ibretdir Nedîm, K 59/15-1

[Dünya, hakikât aydınlığının ortak mazharıdır; ibret aynası ve hayret aynasına hayret edilir.]

Düşmen ne denlü saht ise şâd ol ki ey Nedîm Seng üzre gösterir zer-i kâmil ‘ıyârını

Nedîm, G 360/164-8

[Ey Nedîm, düşman ne kadar sert olsa da sen sevinçli ol; olgun altın ayarını taşta gösterir.]

Dönsün piyâle Devr-i Kamerden budur murâd Bâkî, G 123/38-1

[Akıllı isen alçak dünyaya güvenme; ayın dönmesinden murat kadehin dönmesidir.]

Sözüm dinle mugannî nagmesin gûş eyle ey Bâkî Garaz sana nasîhatdur kulak tut kavl-i üstâde Bâkî, G 378/449-5

[Ey Bâkî, sözümü dinle de şarkıcıların nağmesini işit; maksat, sana nasihat etmektir, üstadın sözüne kulak ver.]

Görüldüğü üzere şairler çeşitli konularda yapılması gereken güzel davranışları öğütlemişler ve bunu da eşsiz güzelliklere sahip beyitlerde sanatkârane bir şekilde ifade etmişlerdir.

Belgede Türk edebiyatında nasihat (sayfa 113-118)