• Sonuç bulunamadı

D- Yargılamanın Gösterdiği Özellikler

VII. Derneklerin Feshi Davası

2) Dava Şartları

Derneklerin sona ermesi sebepleri arasında yer alan “Derneğin Genel Kurul Kararı” ile sona ermesinde Cumhuriyet Savcısının herhangi bir rolü olmadığından “Derneklerin Kendiliğinden Sona Ermesi” ve “Mahkeme Kararı ile Sona Ermesi” konuları incelenecektir.

a. Derneklerin Kendiliğinden Sona Ermesi

i. Genel Olarak

Derneklerin kendiliğinden sona ermesi hali, kanundan doğan (ipso iure) bir durumdur. Kanunda sayılan nedenlerden birinin varlığı halinde, dernek, kanun

uyarınca varlığını yitirir. Bu şekilde sona erme hali, ne genel kurulun ya da derneğin başka bir organının, ne de hakimin hükmüne gerek olmaksızın kişiliğin ve sonucu olarak medeni haklardan yararlanılmasının yitirilmesi biçimidir.224

Türk Medeni Kanunu’nun 87. maddesinde dernek tüzel kişiliğinin sona ermesine yol açan beş sebep gösterilmiştir. Bu hallerden herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde, dernek tüzel kişiliği, başka bir işlemin gerçekleşmesi gerekmeksizin, kendiliğinden sona ermiş sayılır. Herhangi bir ihtilaf halinde Cumhuriyet Savcısı davaname ile225 ve her ilgili, Sulh Hukuk Hakimliğinden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir (T.M.K. m. 87/2). Derneklerin

224 Ballar, Suat; Türk Dernekler Hukuku, Yenilenmiş 3. Baskı, İstanbul, 1996, s.285. 225 Yargıtay 2. H.D., E. 2006/2649, K. 2006/9301, T. 12.6.2006 sayılı kararı:

“Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14/5/2004 tarih ve 2004/4242 esas, 2004/9 iddia sayılı davaname ile açılan davada 28/9/2003 tarihinde kurulan Doğalgazcılar Derneğinin, Dernekler Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde ilk genel kurul toplantısını yaparak dernek organlarını oluşturmadığı iddia edilerek derneğin feshine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Dava ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 2908 sayılı Dernekler Kanununun "İlk genel kurul toplantısı" başlığını taşıyan 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında "Dernekler, tüzüklerinin gazetede yayımlandığı günü izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve organlarını oluşturmak zorundadırlar" hükmü yer almaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun derneklerin kendiliğinden sona erme hallerini düzenleyen 87. maddesinin ikinci bendinde de "ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması hali sayılmış olup, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise her ilgilinin, sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebileceği öngürülmüştür."

Mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden nazara alınması zorunludur.

Yukarıda açıklanan hükümlere göre mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”

Yargıtay 2. H.D., E. 2003/1065, K. 2003/2391, T.25.2.2003 sayılı kararı:

“Dava Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile açılmıştır. Bu nedenle davanın Cumhuriyet Savcısı huzur ile görülmesi gerekir. Cumhuriyet Savcısı davet edilmeden davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırı olduğu gibi mahkemece Türk Medeni Kanununun 62. ve 87. maddesi ikinci fıkrasına uygun dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esastan reddi de kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

kendiliğinden sona ermesi nedenlerine dayalı olarak fesih davası açılamaz. Ancak ve sadece sulh hakiminden, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenebilir.226

Dernekler, kendiliğinden dağılmış sayılınca tasfiye halinde dernek olarak sadece tasfiyeye ilişkin konularda ve tasfiye bitene kadar tüzel kişiliklerini sürdürebileceklerdir. Hak ve fiil ehliyetine, amaçları ile faaliyet ve çalışma konuları ve biçimleri doğrultusunda ise sahip bulunamayacaklardır. Dağılma halinden itibaren dernek yönetiminin yaptığı işlemler yok hükmünde sayılacaktır. Tasfiye sonunda ise dernekler kütüğünden derneğin kaydı düşülerek varlıkları tamamen son bulacaktır.227

2908 sayılı mülga Dernekler Kanunu’nda, olağan genel kurul toplantısının tüzükte belirtilen süre içinde yapılmaması ve kanunen teşkili zorunlu organların oluşturulmaması hali, mahallin en büyük mülki amirliğinin yazılı ihtarına rağmen üç ay içinde yerine getirilmemesi durumunda, derneğin, mahkeme kararı ile kapatılmasını gerektiren nedenler arasında sayılmaktaydı. 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nda derneklerin sona erme sebepleri sayılmadığı için bu konuda genel kanun niteliğinde olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanacaktır. T.M.K.’nda olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması hali ve kanunen teşkili zorunlu organların oluşturulmaması hali, derneğin kendiliğinden sona erme sebepleri arasında sayılmıştır. Artık, derneklerin sona ermesi hakkında 2908 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacağı ve T.M.K.’nun derneklerin sona ermesini düzenleyen hükümleri uygulanabileceğinden, genel kurul toplantısının (ilk genel kurul toplantısı ve iki olağan genel kurul toplantısının) Kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması hali, derneğin kendiliğinden sona ermesini gerektiren sebepler arasındadır

Dernekler, Türk Medeni Kanunu’nun 87. maddesi hükmüne göre, aşağıda sayılan hallerde kendiliğinden sona erecektir.

226 Ballar, Suat, a.g.e., s. 289; Yargıtay 2.H.D., Esas, 1972/7768, Karar, 1972/7217, Tarih,

02.12.1972 sayılı kararı (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

ii. Amacın Gerçekleşmesi, Gerçekleşmesinin Olanaksız Hale Gelmesi veya Sürenin Sona Ermesi

Dernekler, kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları ve biçimleri doğrultusunda faaliyette bulunurlar (T.M.K. m. 90; D.K. m.2/a). Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için dernekçe sürdürülecek çalışma konuları ve çalışma biçimleri ile faaliyet alanı, dernek tüzüğünde belirtilmesi gereken zorunlu unsurlar arasında sayılmıştır (D.K. m. 4/b).

Dernekler, tüzüklerinde belirtilen amacı gerçekleştirmişlerse veya amacın gerçekleşme ihtimali kalmamışsa, kendiliğinden sona ereler. Örneğin, tarihi bir tahta köprünün onarılması amacıyla kurulan bir dernek, tahta köprünün onarılması ile amaç gerçekleştiğinden; tahta köprünün yanmasıyla amacın gerçekleşme ihtimali kalmadığından, kendiliğinden sona erecektir. Belirgin bir amaçla veya belirli bir süre için faaliyette bulunma için, örneğin; çocuk kreşi, park, alt geçit yapmak maksadıyla kurulan bir dernek, tüzüğünde belirtilen sürenin sona ermesiyle, yine kendiliğinden sona erecektir.

Böyle durumlarda, faaliyet konusu teşkil edecek bir durum kalmadığından veya nedenler, koşullar yitirilmiş olacağından veya amaçlar gerçekleştirildiğinden amaç ortadan kalkacağından, kendiliğinden dağılmış sayılacaktır.228

iii. İlk Genel Kurul Toplantısının Kanunda Öngörülen Sürede Yapılmamış ve Zorunlu Organların Oluşturulmamış Olması

Dernekler, dernek kurucuları tarafından imzalanmış iki adet kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirine verdikleri anda tüzel kişilik kazanırlar. Mülki amirlikçe yapılan inceleme sonunda, kuruluş bildirimi ve ekleri ile dernek tüzüğünde, kanuna aykırılık veya noksanlık bulunmadığı takdirde ya da kanuna aykırılık veya noksanlığın yapılan

tebligat üzerine otuz gün içinde giderilmiş olması halinde, keyfiyet bir yazı ile dernek geçici yönetim kurulu başkanlığına derhal bildirilir (T.M.K. m. 59; D.Yön. m. 6).

Dernekler, mülki amirlikçe yapılan yazılı bildirimden sonra ve altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve zorunlu organlarını oluşturmakla yükümlüdürler (T.M.K. m.69).

Derneğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur. Dernekler, zorunlu organları dışında başka organlar da oluşturabilirler. Zorunlu organların, süresi içinde oluşturulması şart olup zorunlu organlar dışındaki organların oluşturulması ihtiyaridir. İhtiyari organlar, derneklerin tüzel kişilik kazanıp kanuni vasıflarını elde ettikten sonra, her zaman oluşturulabilir.

Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. Genel kurul, yönetim kurulu gibi seçilmeyip kanundan dolayı vardır.229 Yönetim kurulu, beş asıl ve beş yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur. Denetim kurulu, üç asıl ve üç yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur.

Dernekler, ilk genel kurul toplantılarını kanunda öngörülen sürede yapmazlar ve de kanunda belirtilen zorunlu organlarını oluşturmazlarsa, kendiliğinden sona ererler.

iv. Borç Ödemede Acze Düşme Hali

Derneğin borç ödemeden acze düşmesi, İcra ve İflas Kanunu’ndaki (İ.İ.K.) anlamıyla kullanılmıştır.230

Derneğin parasal veya maddi güçsüzlüğe girmesi üzerine acze düşmesi, para ve diğer maddi ihtiyaçlarını gelir kaymaklarından yeterince tahsil edememesi, aşırı derecede borçlanması ve ya gelirlerinin giderlerini karşılayamaması ve bu nedenlerle haberleşme, personel, kira…vb gibi en zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılayamamasıdır.

229 Öztan, Bilge; Medeni Hukukun Temel Kavramları,11. Bası Ankara, 2003, s.335. 230 Tutanaklarla Türk Medeni Kanunu, Ankara, 2002, s.368.

Bu durumdaki bir dernek acze düştüğü için, tüzüğünde yer alan amacını da gerçekleştiremeyeceğinden, kendiliğinden dağılmış sayılır.231

v. Tüzük Gereğince Yönetim Kurulunun Oluşturulmasının Olanaksız Hale Gelmesi

Dernek üye sayısının azalması ve yönetim kurulunu oluşturacak sayının altına düşerse, kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetim kurulu, bir ay içinde genel kurulu toplantıya çağırır. Çağrı yapılmazsa üyelerden birinin istemi üzerine, sulh hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir. Yönetim Kuruluna hiçbir üyenin girmek istememesi, yönetim kurulu üye sayısının, yedeklerin de getirilmesine rağmen üye tam sayısının yarısının altına düşerse (örneğin, 5 üyeden oluşan dernek yönetim kuruluna yedekleri ile birlikte 3 üye bulunamıyorsa) ve ya sulh hakiminin, çağrı yaptıracağı üç üyeyi bulamasına olanak kalmaması halinde dernek, kendiliğinden sona erecektir232 (T.M.K. m. 84/2).

vi. Olağan Genel Kurul Toplantısının İki Defa Üst Üste Yapılamaması

Genel kurul, tüzükte belirtilen zamanda yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplanır. Yönetim kurulu, dernek tüzüğüne göre genel kurula katılma hakkı bulunan üyelerin listesini düzenler. Genel kurul toplantıları, tüzükte aksine hüküm olmadıkça, dernek merkezinin bulunduğu yerde yapılır. Genel kurula katılma hakkı bulunan üyeler, en az on beş gün önceden, günü, saati, yeri ve gündemi bir gazetede ilan edilmek veya yazılı ya da elektronik posta ile bildirilmek suretiyle toplantıya çağrılır. Bu çağrıda, çoğunluk sağlanamaması sebebiyle toplantı yapılamazsa, ikinci toplantının hangi gün, saat ve yerde yapılacağı da belirtilir. İlk toplantı ile ikinci toplantı arasındaki süre yedi günden az, altmış günden fazla olamaz.

Genel kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin feshi hallerinde üçte ikisinin katılımıyla toplanır. Çoğunluğun

231 Uçar/Çiftçi/İmamoğlu; a.g.e., s.386. 232 Ballar, Suat;a.g.e., s.287.

sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, yine de ikinci toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz (T.M.K. m. 78/2).

Toplantı, çoğunluk sağlanamaması sebebinin dışında başka bir nedenle geri bırakılırsa, bu durum geri bırakma sebepleri de belirtilmek suretiyle, ilk toplantı için yapılan çağrı usulüne uygun olarak üyelere duyurulur. İkinci toplantının geri bırakma tarihinden itibaren en geç altı ay içinde yapılması zorunludur. Üyeler ikinci toplantıya da ilk toplantı için yapılan çağrı esaslarına göre çağrılır.

Bütün üyelerin bir araya gelmeksizin yazılı katılımıyla alınan kararlar ile dernek üyelerinin tamamının kanunda yazılı çağrı usulüne uymaksızın bir araya gelerek aldığı kararlar geçerlidir. Ancak; bu şekilde karar alınması olağan toplantı yerine geçmez (T.M.K. m. 76).

Genel kurul toplantısı bir defadan fazla geri bırakılamaz. Olağan genel kurul toplantılarının en geç üç yılda233 bir yapılması zorunludur. Dernekler, olağan genel kurul toplantısının, toplantı yeter sayılarının bulunamaması sebebiyle iki defa üst üste yapılamaması halinde, kendiliğinden sona erer.

b. Derneklerin Mahkeme Kararı İle Sona Ermesi i. Genel Olarak

Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde ve ancak hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir (1982 Any. m. 33). Kanunda sayılan hallerin varlığında, Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verilebilecektir. Mahkeme, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri alabilir (T.M.K. m.89).

5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nu ilga etmesiyle birlikte 2908 s.K.’nda sayılıp 5253 s.K.’nda sayılmayan derneğin mahkeme kararı ile kapatılması nedenleri artık uygulanmayacaktır. Örneğin, 2908 s.K.’da

233 4721 s. T.M.K. m. 74/2’de 04/11/2004 - 5253 S.K./38.madde ile yapılan değişiklikle olağan

düzenlenmiş olan suç kaynağı haline gelen derneklerin mahkeme kararı ile kapatılması hükmü yeni kanunda yer almamaktadır. Ancak bu hükmün yerini karşılayacak bir hüküm 5253 sayılı Kanunda yer almaktadır. Dernekler Kanunu32. maddede yer alan, Anayasa ve Kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla dernek kurulamaz hükmü 2908 s.K.’dakı “suç kaynağı haline gelen dernek” ifadesini kısmen karşılamaktadır. 2908 s.K. 53. madde hükmü esasında dernek üyelerinin işlediği eylemeler nedeniyle, anayasal güvence altına alınan derneklerin kapatılmasına neden olmaktaydı. 5253 s.K.’nda, dernek yöneticilerinin fiillerinden dolayı, Kanuna aykırı amaç ve faaliyet yapmayan derneklerin kapatılabileceği mantığından sıyrılınmış ve dernek kurma özgürlüğü konusunda daha demokratik bir yöntem izlenmiştir.

Derneklerin mahkeme kararı ile kapatılabileceği haller şunlardır:

ii. Amacın Kanuna veya Ahlaka Aykırı Hale Gelmesi

Kuruluş aşamasında, derneğin amacının Kanuna veya ahlaka aykırı olması, tüzel kişiliğin kazanılmasını engellemektedir. Zira, amacı hukuka veya ahlaka aykırı olan kişi ve mal toplulukları tüzel kişilik kazanamaz; bu amaçlarla dernek kurulamaz (T.M.K. m. 47/2, 56/2). Derneğin amacının sonradan kanuna yada ahlaka aykırı gelmesi ise, derneğin mahkeme kararı ile kapatılmasına sebep olur. Bu halde, Cumhuriyet savcısının veya ilgililerden birinin dava açmasıyla dernek, mahkeme tarafından feshedilir. Mahkeme, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri alır.234

Kanuna aykırılık hali objektif kriterlere göre tespit edilebilecek, nesnel bir durumu ifade eder. Ancak ahlaka aykırılık kavramı, kanuna aykırılık hali kadar nesnel bir kavram değildir. Bu yüzden, derneğin mahkeme kararı ile kapatılması nedenleri arasında sayılan “ahlaka aykırı amaç” kavramının daha açık bir dille ifade edilmesi gerekir. Zira, farklı bölgelerde değil aynı bölgenin farklı illerinde dahi, bir fiil, bir ilde

234 Engin, Baki İlgay; Yeni Medeni Kanun ve Dernekler Kanununda Yapılan Değişikliklerin Türk

Dernekler Hukukuna Etkileri, (Kocayusufpaşaoğlu Armağanı, s. 333-377), Ankara, 2004, s. 368.

doğal, sıradan ve ahlaka aykırı olmayarak karşılanabilirken başka bir ilde aynı fiil ahlaka aykırı olarak kabul edilebilmektedir.

Derneğin amacının, kanuna veya ahlaka aykırı hale gelmesi halinde mahkeme, gerekli inceleme ve araştırmayı yaptıktan sonra derneğin kapatılmasına karar verebilecektir.

iii. Derneğin Kuruluşundaki Kanuna Aykırılıkların veya Eksikliklerin Giderilememesi

Kuruluş bildirimi ve belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, en büyük mülki amir tarafından altmış gün içinde, dosya üzerinden incelenir. Kuruluş bildiriminde, dernek tüzüğünde ve kurucuların hukuki durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde, bu eksikliklerin giderilmesi veya tamamlanması derhal kuruculardan istenir. Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse, dernek merkezinin bulunduğu yer ilse vali ilçe ise kaymakam (D.K. m. 2/1-d), yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması için durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı, mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir (T.M.K. m. 60/1; D.Yön. m. 5).

Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve belgelerde kanuna aykırılık veya noksanlık bulunmaz ya da bu aykırılık veya noksanlık belirli sürede giderilmiş bulunursa; keyfiyet derhal derneğe yazıyla bildirilir ve dernek, dernekler kütüğüne kaydedilir (D.K. m. 60/2).

iv. Amacın Kanuna Aykırı Olması veya Amacın Konusu Suç Teşkil Eden

Fiillerin Gerçekleştirilmesi Olması

Dernekler;

• Tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamazlar,

• Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla kurulamaz,

• Askerliğe, millî savunma ve genel kolluk hizmetlerine hazırlayıcı öğretim ve eğitim faaliyetlerinde bulunamaz, bu amaçları gerçekleştirmek üzere kamp veya eğitim yerleri açamazlar. Üyeleri için özel kıyafet veya üniforma kullanamazlar (D.K. m. 30).

Askerliğe, millî savunma ve genel kolluk hizmetlerine hazırlayıcı öğretim ve eğitim faaliyetlerinde bulunmama, bu amaçları gerçekleştirmek üzere kamp veya eğitim yerleri açmama ve üyeleri için özel kıyafet veya üniforma kullanmama yasaklarına aykırı hareket eden dernek yöneticileri, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, bir yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır ve tesisin kapatılmasına da karar verilir. Bu halde dernek, varlığına devam eder (D.K. m. 32/1-o).

Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla dernek kuranlar ile bu hükme aykırı harekette bulunan dernek yöneticileri fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş yüz milyon liraya kadar adli para cezası ile cezalandırılır ve derneğin feshine de karar verilir (D.K. m. 32/1-p).

v. Bazı Ad Ve İşaretleri Kullanma Yasağına Aykırılık

Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir (D.K. m. 28).

Kanunda sayılan bu isimleri kullanabilmek için İzin Alma ve başvuru usulü Dernekler Yönetmeliğinin (D. Yön.) 53. ve 54. maddelerinde sayılmıştır.

Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler, ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Bakanlığın izni ile kullanılabilir.

İzin almak için başvuracak derneklerde aşağıdaki şartlar birlikte aranır (D.Yön. m. 53):

b) Amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için giriştiği faaliyetler ve yaptığı hizmetler ile gelecekte yapılması düşünülen işlerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelikte olması,

c) Aynı amaçlı dernekler arasında en çok üyeye sahip olması, d) Bu konuda genel kurulunda karar almış olması.

İzin için başvuracak dernekler, aşağıda belirtilen belgelerle birlikte başvurularını üçer suret olarak mülki idare amirliğine yaparlar (D.Yön. m. 54).

a) İlgili dernekler müdürlüğünce onaylanmış dernek tüzüğü, b) Dernek üye listesi,

c) Derneğin faaliyetleri, yaptığı hizmetler ve gelecekte yapılması düşünülen işler hakkında rapor,

d) İzne tabi kelimelerin kullanılması için genel kurulun aldığı karar örneği. İlgili valilik, taleple ilgili gerekli araştırmayı yaptıktan sonra, valilik görüşünü de belirterek evrakın iki nüshasını bir ay içinde İçişleri Bakanlığına gönderir. Bakanlık, gerekli incelemeyi yaparak, gerektiğinde ilgili bakanlıkların da görüşünü aldıktan sonra başvuruyu karara bağlar. Sonuç, Bakanlıkça ilgili valiliğe bildirilir ve valilik tarafından da ilgili derneğe bilgi verilir (D.Yön. m. 55).

Derneklerin, mevcut veya mahkeme kararıyla kapatılmış veya feshedilmiş bir siyasî partinin, bir sendikanın veya üst kuruluşun, bir derneğin veya üst kuruluşun adını, amblemini, rumuzunu, rozetini ve benzeri işaretleri ya da başka bir ülkeye ve daha önce kurulmuş Türk devletlerine ait bayrak, amblem ve flamaları kullanmaları yasaktır (D.K. m. 29).

Dernekler Kanunu’nun 28. maddesinde belirtilen kelimeleri izinsiz kullanan veya 29. maddede belirtilen yasaklara, yazılı olarak uyarılmalarına rağmen, aykırı hareket eden dernek yöneticileri, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır ve derneğin feshine de karar verilir (D.K. m. 32/1-n).

3) Görevli ve Yetkili Mahkeme

Derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini, Cumhuriyet Savcısı davaname ile235 isteyebileceği gibi her ilgili de derneğin bulunduğu Sulh hukuk hakimliğinden isteyebilir (T.M.K. m. 87/2). Derneklerin kendiliğinden sona ermesi nedenlerine dayalı olarak fesih davası açılamaz. Ancak ve sadece sulh hakiminden, derneğin