• Sonuç bulunamadı

1.4. Azgeli mi li in Nedenleri

1.4.4. Dı Ticaretin Geriletici Etkisi

Klasik teoriye göre bir ülkenin kalkınmasında dı ticaretin çok önemli bir yeri bulunmaktadır. O kadar ki, bu yakla ıma göre kalkınmanın dı ticaretle sa lanaca ına inanılmaktadır. Örne in, A.Marshall “ülkelerin ekonomik kalkınmalarını belirleyen faktörlerin dı ticareti incelemek sureti ile bulunaca ını” ifade etmi tir. Klasik teoriye göre dı ticaret nedeniyle piyasalar geni lenmekte, uluslararası uzmanla ma artmakta, makine kullanımı ve teknik icatlar hızla yayılmaktadır. Sonuçta, dı ticarete katılan her ülke ekonmik yönden geli ip kalkınmaktadır.

Buna ra men dı ticaretin ekonomik kalkınmaya olan etkisinin her zaman olumlu olup olmayaca ı konusunda büyük tartı malar mevcuttur. Birçok iktisatçı XIX.yüzyılın ekonomik kalkınmasında dı ticaretin oynadı ı önemli role bakarak dı ticareti “kalkınmanın motoru” olarak nitelendirmi ve “dı ticaret yaparak kalkınma” teorisini geli tirmi lerdir. Buna kar ılık, bir çok iktisatçı da geçen yüzyılın tecrübesine dayanarak XX.yüzyılın azgeli mi ekonomilerine “dı ticaret yoluyla kalkınma” tavsiyesinde bulunulamıyaca ını, zira bu ülkeler için dı ticaretin kalkındırıcı de il, fakirle tirici etkiler yarattı ını öne sürmü lerdir. Özet olarak, bu görü ü savunanlara göre, herhangi bir ülkenin sanayile mesi ve kalkınması, di er ülkelerin sanayile me ve kalkınmalarını durdurmakta veya yava latmaktadır61. Günümüz geli mi ülkelerinin kalkınmasında dı ticaret çok önemli bir rol üstlenmi tir. Fakat bu azgeli mi ülkelerin de aynı yöntemleri kullanarak geli ece i anlamına gelmemektedir.

Uluslararası ticaret, bir ülkenin ihracatı ekonomik büyümeyi körüklerse faydalı olmaktadır62. Bu kanı geli mi ülkelerin bugünkü geli mi lik düzeyine gelmelerinde geçerli olmu tur. Çünkü bu ülkeler uluslararası ticarete ucuz ve kaliteli olan çok geni ürün yelpazesiyle katılmaktadırlar. Bu avantajlı durum uluslararası ticarete kapılarını ardına kadar açan veya açmaya zorlanan azgeli mi ülkelerin yarı a daha start noktasında bir adım geriden ba laması anlamına gelmektedir. Çünkü, azgeli mi ülkelerin içinde bulundukları ekonomik artlardan dolayı bu ürünlerle rekabet etme ansı bulunmamaktadır. Bundan dolayı i lenmi ürünler üzerine mevcut pazar payına geli mi ülkeler sahip olmaktadır. Dı ticareti özendirici politikalar bu anlamda azgeli mi lerin lehine olmamakta, zaten sınırlı olan kaynakların dı arıya akması daha da hızlanmaktadır.

Ayrıca, ihracatta sınırlı sayıda ve esasen taban ürünlere olan ba lılıktan dolayı ülkenin kalkınması ve aynı zamanda bu kalkınmanın istikrarlı olması pek olası

61 Sava , a.g.e., s.183; 286 62 Stiglitz, a.g.e., s.26

görülmemektedir. Çünkü dı ticaret oranında durum taban ürünler aleyhine giderek bozulmaktadır. Bunun yanısıra bu ürünlerin fiyatlarındaki a ırı istikrarsızlık, ekonomisi büyük ölçüde bu ürünlere ba lı azgeli mi lerin kalkınma yolunda istikrarlılık gösteremeycekleri kanısını kuvvetlendirmektedir.

Piyasa durgunlu u dönemleri, bu ülkeler için, sert enflasyon dönemleri olarak de erlendirilmektedir. Çünkü, ihraç mallarının de eri dü tü ünde, hükümetler, bunlar geni ledi i dönemde giri ilmi kalkınma çabasını sürdürmek üzere, bütçe açı ına ba vurmaktadırlar. Bundan önceki dönemde alınmı yatırım kararları, yeni ithalata yol açmakta, bunlara bütçe açı ı tarafından yaratılan iç geni lemenin gerektirdi i tüketim malları ihracatı da eklenmektedir. Yüksek yatırırm düzeyi, enflasyonu do urmakta ve devam ettirmektedir. Demek ki, pazarın kararsızlı ının ilk sonucu, kronik enflasyon ve uzun vadede ço unluk alçak bir yatırım düzeyi olmaktadır63.

Dı ticaretin geriletici etkisini savunanların di er ele tiri noktası ithalatın yapısıyla ilgili olmaktadır. öyle ki, azgeli mi ülkelerin sanayile me politikaları sermaye mallarında ve teknolojide dı a ba ımlılı ı sürekli bir hale getirmektedir. Çünkü sözkonusu azgeli mi ülkenin sermaye malları üretimi varolmamakla beraber, ayrıca bu durum bu ülkelere sermaye malları transferi yapan geli mi ülkelerce de pek istenmemktedir. Bu süreç do al olarak ülkeyi devamlı bir ekilde dı a ba ımlı ve teknoloji politikasından yoksun bir hale sokmaktadır. Bu ise, sozkonusu yakla ım köklü de i ikli e u ramadı ı sürece, azgeli mi ülkelerin uzun dönemde de kalkınamayacakları anlamına gelmektedir.

Ünlü bilim adamı Joseph.E.Stiglitz’e göre dı ticarette azgeli mi ülkeler aleyhine olan politikalar günümüzde de bu veya di er ekilde devam etmektedir. Ona göre, Batı ülkeleri, fakir ülkeleri ticaret engellerini kaldırmaya zorlarken, kendi engellerini kaldırmayarak geli mekte olan ülkelerin tarım ürünlerini ihraç etmelerini önlemekte ve bu ülkeleri çok ihtiyaç duydukları ihracat gelirinden yoksun bırakmaktadırlar. Yazara göre, Amerika Birle ik Devletleri ba lıca suçlulardan biri olarak görülmektedir...Sorun yalnızca daha geli mi sanayile mi ülkelerin, geli mekte olan ülkeleri, piyasalarını daha zengin ülkelerin mallarına açmaya zorlarken, kendi piyasalarını geli mekte olan ülkelerin ürünlerine açmayı reddetmesi; daha geli mi sanayi ülkelerinin tarımı subvanse etmeye devam ederek geli mekte olan ülkelerin rekabet etmesini zorla tırmaları ve bu arada geli mekte olan ülkeleri sanayi ürünleri üzerindeki subvansiyonları kaldırmaya zorlamaları de ildir. “Dı ticaret hadleri”ne bakıldı ında, 1995’te yapılan son anla manın net etkisi,

dünyanın en fakir ülkelerinden bazılarının ihracatları kar ılı ında aldıkları fiyatların, ithal ürünlere ödedikleri paraya oranla azalması görülmektedir. Sonuç dünyanın en fakir ülkelerinden bazılarının durumunun aslında kötüle mesi olarak de erlendirilmektedir64.

Tüm bu belirtilenlerin yanısıra, dı ticaretin geriletici etkisini savunanların görü lerine ele tirel yakla ımlar da mevcuttur. Bu ele tirilere göre, dı ticaretin geriletici etkisi geçerli sayılırsa, birçok ülkenin ekonomik kalkınmalarını nasıl sa ladı ını açıklamak mümkün olmayacaktır. Oysa, Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinin hemen hepsi, dı ticaret yaparak kalkınmı tır. E er bu teori gerçeklere uysaydı bu gün dünya üzerinde sadece tek bir geli mi ülke bulunması gerekirdi65.

Kanımızca, tarihsel sürec içinde azgeli mi ülkelerin geli ememsinde dı ticaretin geriletici etkisi mevcut olmu tur. Fakat bu azgeli mi ülkelerin geli meleri için dı ticaret yapmamaları anlamına gelmemektedir. Sorun bugünkü anlamda e itsiz uluslararası i bölümü ve uzmanla maya dayalı, uluslararası kurumlarca dayatılan pür liberal politikalar sonucunda sözkonusu azgeli mi ülkelerin dı ticarette olumlu sonuç elde etmesinin zor olaca ı noktasında yo unla maktadır. Bu ülkeler için son yarım asırda geli en, Asya’nın kalkınan ekonomilerinde yapıldı ı gibi belirli ürünlerde yurtiçi üretimin dı dünyayla rekabet edebilir duruma gelinceye kadar dı ticarette bir ölçüde korumacı politikalar takip etmesi uygun olabilir. Ayrıca bu ülkelerin teknolojik ba ımlılıktan kurtulması için teknoloji politikalarını olu turmaları da çok önemli olmaktadır.