• Sonuç bulunamadı

KOBİ’LERİN REKABET EDEBİLİRLİK SORUNLARINA YÖNETSEL VE ÖRGÜTSEL YAPILANMALAR TEMELİNDE ÇÖZÜM ARAYIŞLAR

5. DÖNÜŞÜM HEDEFLERİ

KOBİ’lerin mevcut yapısal sorunları için yönetsel/örgütsel çözümler, bu bağlamda bir dönüşümün temel hedefi olması gerekir. Bir başka ifadeyle, gerçek bir dönüşüm, onların örgütsel, yönetsel, bilişimsel ve çevresel uyum sorunlarına cevap olma niteliği taşımalıdır.

5.1. Kalıcı Örgüt Yapıları

Örgüt yapıları, etkin amaç başarımları için içsel ve çevresel etkileşimlerden doğan sorunları çözmek maksadıyla oluşturulur. Bir başka ifadeyle örgüt yapıları, bu bağlamda, etkili sonuçlara ulaşmanın temel güç ya da manivelası durumundadır. (Kreitner ve diğ., 1990: 157) Yapı ile etkililik arasında her zaman doğrusal ilişkiler olmasa da başarılı sonuçlar için iyi örgüt yapıları şarttır. (Needle, 1989: 75) Diğer taraftan, görevlerin yapısı, diğer görevlerden bağımsızlığı, denetim ve işlerlikleri düzenleyen basamaksal yapı ve yönetsel merkeziyetçilik derecesi örgüt yapılarını tanımlama açısından önemlidir. (Donaldson, 2001: 17) Gerçekte, bu bağlamda açık, etkili bir yapı oluşturma ya da tanımlama doğrudan biçimsel bir yapıya gönderme anlamına gelmektedir.

5.1.1. Biçimsellik

Biçimsellik, örgütsel yapılar için, -bir anlamda- temel bir yeterlik ölçütü olarak görülür. Bu nedenle, tatmin edici amaç başarımları açısından, örgütlerin biçimsel bir yapıya sahip olması gerekir. (Scott, 1992) Bu bağlamda biçimsellik, yapısal unsurlar ya da bunlar arasındaki ilişkilerin açıklık derecesi anlamına gelir. Bir başka açıdan, biçimselliğin temel vurgusu, kişisellikten uzaklaşma ve/veya örgütsel işlerlik kuralları üzerinedir. (Greenwald, 2008) Diğer taraftan, biçimsel bir yapı, -diğerleri için olduğu kadar- küçük ve mikro-ölçek işletmeler için de yaşamsal önem taşımaktadır. (Corkindale, 2011;

Iacono ve Nagano, 2009: 147) Gerçekte, özellikle küçük ve mikro-ölçek işletmeler, biçimsellik düzeyleri düşük örgütsel yapılardan kaynaklanan önemli sorunlar yaşamaktadır. (Tikici ve Uluyol, 2006) Bir başka açıdan, KOBİ’lerde biçimsel yapı yetersizlikleri, onların daha küçük ölçeklerde olmaları ile bağlantılı olsa da; bu yapılar içerisinde de hem amaç ve görevlerin hem de yönetici-işgören ilişkilerinin açıkça tanımlanması imkân dâhilindedir. İlişkili olarak, açık başarım ölçütleri saptama ve çalışanlara örgütsel işleyişler konusunda biçimsel bir geri-bildirim sağlama da olasılık dışı değildir.

5.1.2. Açıkça Tanımlanmış Amaçlar

Biçimsel yapılar, örgütsel amaç ve görevlerin ya da bunları içerisine alan eylem, işlev ya da süreçlerin açıkça tanımlanması ve yazılı olarak ifade edilmesiyle gerçeklik kazanır. (Stevens ve diğ., 2001) Örgütsel amaçlarla ilgili belirsizlikler, onların, örgütler için bir varlık nedeni olma (Seijst ve

Latham, 2006) ya da örgütü bütün olarak bir arada tutma işlev ya da gücünü azaltmaktadır. Diğer

taraftan, açıkça tanımlanmamış ya da çalışanlar tarafından içselleştirilmemiş örgütsel amaçlar, çalışanlar için bir güdüsellik ve tatmin aracı olma özelliğini de kaybetmektedir. (Locke ve Latham, 2002: 709; Newstrom ve Davis, 1993: 139) Aslında daha genel anlamda, örgütsel işlerlik kuralları üzerindeki belirsizlikler, çalışanların iş başarımlarını olumsuz etkilemektedir. Özel araştırması (2008), KOBİ çalışanlarının örgütsel amaç algılamalarının yeterli düzeyde olmadığı bulgusuna ulaşmıştır. Diğer taraftan, özellikle açıkça yapılmamış görev/iş tanımları yenilik ya da geliştirme çabalarını da olumsuz etkilemektedir. (Özdevecioğlu ve diğ., 2009)

5.2. Etkili Yönetsel Süreçler

Yönetim, değişen bir çevre içinde, kaynakları etkili ve etkin olarak kullanmak suretiyle, örgütsel amaçların başarılması için tasarlanmış bir eylemler dizisidir. (Gatewood ve diğ., 1995: 4) Yönetim becerisi bu bağlamda örgütlere, hangi amaçların, hangi kaynaklarla başarılabileceğini olduğu kadar -belki ondan daha fazla- amaçların nasıl başarılması gerektiğini de öğretir. Bu da temelde, yönetsel işlevleri etkili bir sürece dönüştürme (Koçel,1999; Schermerhorn, 1996), bilişimsel yeterliklere ulaşma ve çevresel uyum becerileri geliştirmeyi gerektirir. Bununla birlikte KOBİ’ler, bu bağlamda -bir farkındalıktan başlayarak uygulama ve denetim- aşamasına kadar her düzeyde açık yetersizlik ve bir destek gereksinimi içerisindedir. (DPT, 2007; Steinhoff ve Burgess, 1995: 14)

5.2.1. Uzmanlık Yönetimi

KOBİ’ler büyük ölçüde sahip/girişimciler tarafından yönetilmektedir. Bu nedenle, sahip- yönetici ikilemi ya da uzmanlık yönetim eksikliği, KOBİ’lerin yönetsel sorunlarının en ilk sırasında yer almaktadır. (Tikici ve Uluyol, 2006; Özgener, 2003; Matsumoto, 1994: 111) Açıktır ki, girişimcilik becerisi, -özellikle değişen çevresel koşullar içerisinde- örgütlerin yönetimi açısından yetersiz kalmaktadır. Gerçekte, sahip-yöneticilerin çevresel değişim konusunda derinlikli bakış açıları geliştirmeleri bir yana; bir iş birimini yönetmek için gerekli işlevsel bilgi ve/veya beceri birikimine sahip olmadıkları genel bir kanı durumundadır. (Iacono ve Nagano, 2009: 151) Bu durum, onların ivedi uzmanlık yönetim gereksinimi içerisinde oldukları anlamına gelmektedir. (Coşkun ve Altunışık, 2002: 287 vd.) Özetle, uzmanlık yönetimi olmaksızın KOBİ’lerde etkili bir yönetsel işleyiş sağlanması da gerçekçi gözükmemektedir.

Diğer taraftan, uzmanlık yönetimi kurma yetkinlikleri en az düzeyde olan mikro-ölçek işletmeler, uzmanlık yönetim destekleri sağlanarak, zaman içerisinde daha etkili ve özgün bir yönetim modeline kavuşturulabilir. Aslında onların esnek yapıları, bir geliştirme biçimi olarak yeni yönetim ve örgütlenmeler için de elverişli bir yapıdır. (Needle, 1989: 3) Bir başka ifadeyle bu yapı, çevresel koşullarla gelenekselliği dengeleyen ve kendi ölçeklerine uygun düşen melez yapılanmalara (Foss, 2002)

öncülük de edebilir. Bu bağlamda, kimi açılardan yeni kavramsal çerçeveler ya da uygulama imkânlarından da söz edilmektedir. Örneğin, mikro-ölçek örgütlerin koşulları ile ilişkilendirilen ve liderden çalışanlara doğru gelişen bir mikro-liderlik kavram ya da biçimi söz konusudur. (Avery, 2004: 68)

5.2.2. Bilişimsel Yeterlik

Çağdaş ekonomiler, -bir anlamda- bilgi-temelli ekonomilerdir. (OECD, 2002) Bir başka ifadeyle, küresel rekabet (Dijksterhuis ve diğ., 1999: 570), bilişime dayanan ürün kalitesi ve genel anlamda bilgi ve iletişim becerisi ile yönetilen yeni ekonomiler (DeLong ve Froomkin, 1998), bilişimsel yeterliklerin tüm iş örgütleri için olduğu kadar, KOBİ’ler açısından da önemini açıkça ortaya koymaktadır. Kaldı ki, faaliyetleri bir bilişim ağı içerisinde sürdürme, onların temel gelişim boyutları arasındadır. (Raymond ve St-Pierre, 2003) Bununla birlikte KOBİ’lerin, bilişimsel yetersizliğin zemin oluşturduğu pek çok sorunla karşı karşıya oldukları bilinmektedir. Daha ayrıntılı olarak, yetersiz bilişim, onların ürün geliştirme ya da yönetsel etkinlik çabalarını olumsuz biçimde etkilemektedir. Onlar ayrıca, bilişim ağlarında yaşadıkları yapısal boşluklar (Jargal, 2010) nedeniyle de çevresel uyum yeteneklerini önemli ölçüde kaybetmektedir.

5.2.3. Çevresel Uyum Becerisi

Çağdaş iş örgütlerinin gelişimleri, büyük ölçüde, etkileşim içerisinde bulundukları çevreye uyum stratejileri geliştirme becerilerine bağlıdır. Çevresel uyum becerisi, iş örgütlerinin faaliyet alanlarıyla ilgili çevresel sorunları anlama ve bu bağlamda uzun dönem bakış açıları geliştirme yeteneklerini tanımlar. (Coşkun ve Altunışık, 2002: 287 vd.) Çevresel uyum becerisi daha somut olarak, bir yandan çevresel sorunları aşma, diğer taraftan fırsatları ekonomik fayda kavram ve eylemlerine dönüştürme anlamına gelir. Aslında, daralan ulusal pazarlar ve/veya daha fazla kazanç talepleri ya da küresel ölçekte gelişme dürtüleri, iş örgütlerini küresel pazarların da içine çekmektedir. (Kanter, 1999; Gatewood ve diğ., 1995: 65) Açıkçası, her çağdaş örgüte küresel bir anlam ve/veya kimlik kazandıran bu gelişme (Desai, 2008), onları küresel ölçekte bir çevreye uyum becerisi geliştirmeye de zorlamaktadır. Bu nedenle, çevresel tehlike ya da fırsatları doğru tanımlama ve onlar için doğru çözümler üretme, KOBİ’ler için yaşamsal önem taşımaktadır. Gerçekte, onların yaşabilirlikleri ulusal olduğu kadar, küresel pazarların da kalite ve fiyat ölçütlerine göre ürün üretme/geliştirme yeteneklerine bağlanmaktadır. (Raymond ve St-Pierre, 2003) Kaldı ki, özellikle mikro ve küçük-ölçek işletmeler için yerel/ulusal çevreye uyum açısından da sorunlar söz konusudur. Bu nedenle KOBİ’lerin, hangi düzlemde olursa olsun, çevresel uyum becerilerini geliştirmeleri gerekir.

5.2.4. Yenilik Bulma/Geliştirme

Yenilik bulma (YB) (innovation) bir süreç olarak, yeni ürün fikirleri bulma; tasarlama ve bunu bir sürdürülebilirlik içerisinde yeni ürünlere dönüştürme becerisi anlamına gelir. (Werther ve Davis, 1993: 41vd.; Daft, 1991: 71) Bir başka açıdan YB, mevcut ürün iyileştirmelerinden yeni ürün tasarımlarına kadar, farklı düzeyleri içerisine alan geliştirme çabalarının da bir parçasıdır. Bu nedenle, her geliştirme çabası temelde, yüksek nitelikli ve/veya rekabet edebilir ürünler üretme amacı taşır. YB diğer taraftan, bir rekabet aracı olarak yüksek nitelikli ürünlerle birlikte daha fazla seçenek sunma işlevi de görür. Bu bağlamda rekabet, kalite ve/veya yenilik/geliştirme çabaları üzerinde denetimsel bir işlev de görmektedir. (Schermerhorn, 1996: 21) Diğer taraftan YB, etkili bir çevresel uyum aracıdır. YB bu anlamda, örgütlerin yaşayabilirlik ya da gelişim yetenekleri arasındaki ilişkiyi de açıklamaktadır. Çin ekonomisi bağlantılı bir araştırma, AR-GE işlevi olan işletmelerin daha az satıldığını veya faaliyetlerine ara verdiğini göstermiştir. (Ma, 2012) Benzer biçimde, Taiwan imalat kesiminde yapılan bir araştırma, verimlilikte yüksek girişkenlik/öncülük gösteren KOBİ’lerin, -daha fazla olasılıkla- ölçeklerinde ayakta

kalma ve büyüme gösterdiklerini ortaya koymuştur. (Aw, 2001) YB bir başka açıdan, yeni ürün kadar yeni üretim süreç, yöntem ve teknikleri geliştirmeyi de içerisine alır. (Needle, 1989: 3) Bu kapsam temel olarak, çağdaş örgütlerin bilişim gereksinimleri ve/veya bilişim-temelli yapıları ile de örtüşmektedir.