• Sonuç bulunamadı

CumhurbaĢkanlığı Seçim Süreci

3.5. BaĢsayfadaki Siyasi GeliĢmeler ve Yanlı Gazetecilik

3.5.1.1. CumhurbaĢkanlığı Seçim Süreci

2007 yılında Türkiye‟deki önemli siyasi gelişmelerden biri 11. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci olmuştur. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer‟in görev süresinin sona erecek olmasından dolayı onun yerine kimin geçeceği çok önemli bir siyasi gelişme oluşturmuştu. Cumhurbaşkanlığı kendisine verilen yetkiler açısından önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı siyasi bir simge olarak da görülmektedir. Bu siyasi simge ise laiklik ve Kemalist devletin

140

simgesi olarak görülüyordu. Bu özellikleri açısından bakıldığında belli bir kesim için kaybedilmemesi gereken bir yer; belli bir kesim içinse kazanılması gereken bir yerdi. Gazetelerin manşet ve sürmanşetlerine baktığımızda da Cumhurbaşkanlığı‟nın ne kadar önemli bir yer olduğunu ve kaybetmemek ya da kazanmak için basın ahlâkından uzaklaşılarak manşet ve sürmanşetlerin “yanlı” gazeteciliğe dönüştüğü görüyorduk.

11. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin en önemli sorusu, Köşk‟e kimin çıkacağıydı. Bu adayı en güçlü şekilde ortaya koyacak olan ve destekleyecek olan ise AK Parti‟nin kendisiydi. AK Parti, Köşk için adayını 24 Nisan 2007 tarihli grup toplantısında Başbakan Erdoğan ağzından açıkladı. Başbakan Erdoğan adayının Abdullah Gül olduğunu belirti. Böylece resmi anlamda ortada bir aday ve seçim süreci bulunuyordu. Başbakan‟ın Köşk için gösterdiği Abdullah Gül ismini destekleyen veya desteklemeyen gazeteler 11. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde manşet ve sürmanşetlerine bu durumu yansıttılar.

AK Parti‟nin 24 Nisan 2007 tarihinde Köşk İçin adayının Abdullah Gül olduğunu açıkladıktan sonra Hürriyet gazetesi 25 Nisan 2007 tarihinde “Millet

içinde olacağım” (Ek- 20) manşetini atıyordu. Abdullah Gül‟ün söylemini manşetine

taşıyan Hürriyet gazetesi, sürmanşetinde de Başbakan‟ın “ADAYIM ABDULLAH

GÜL KARDEġĠM” (Ek- 20) sözlerini büyük harflerle veriyordu. Hürriyet gazetesi

özellikle sürmanşetine yansıttığı sözlerle Köşk‟e de Başbakan‟ın sahip olduğunu düşündüğü siyasal zihniyetin taşınacağını okuruna yansıtıyordu. Milliyet gazetesi 25 Nisan 2007 tarihinde “AKP uzlaĢtı Gül KöĢk’e” (Ek- 21) manşetini atıyordu.

Milliyet gazetesi bu manşetle adayın uzlaşma sonucu değil, AK Parti‟nin kendi

içinde uzlaşması ve uzantısı olarak yansıtıyordu. Böylece toplum içinde kaosun devamını sağlıyordu. Milliyet gazetesi Abdullah Gül‟den duyduğu rahatsızlığı 26 Nisan 2007 tarihinde Abdullah Gül‟ün sözleri ile “Sözde değil özde bağlıyım” (Ek- 22) manşetiyle yansıtmaktaydı. Abdullah Gül, Milliyet gazetesinden Fikret Bila ile yaptığı röportajla kendini farklı değerlendiren belli bir kesime kendini inandırma çabasına giriyordu. Zaman gazetesi 25 Nisan 2007 tarihinde “CumhurbaĢkanı

adayı Abdullah Gül” (Ek- 23) manşetiyle okurunun karşısına çıkıyordu. Zaman

141

adaylığına destek” (Ek- 24) manşetini atıyordu. Zaman Gazetesi Abdullah Gül‟e

olan desteğini dünya basınından verdiği örneklerle artırıyordu. Yeni Şafak gazetesi hem manşet hem de sürmanşette Abdullah Gül‟ün adaylığını veriyordu. Yeni Şafak gazetesi 25 Nisan 2007 tarihinde “Tarihi fedakârlık” (Ek- 25) manşetiyle çıkıyordu.

Yeni Şafak gazetesi Başbakan‟ın Cumhurbaşkanlığına aday olmamasını kahramanlık

havası içinde manşetine taşıyordu. Yeni Şafak gazetesi Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu belli olmadan sürmanşetinde sonucu büyük puntolarla veriyordu “CUMHURBAġKANI ABDULLAH GÜL” (Ek- 25). Yeni Şafak gazetesi Abdullah Gül‟e olan desteğini 26 Nisan 2007 tarihinde “GÜL GÜVEN VERDĠ” (Ek- 26) manşetiyle büyük puntolar halinde okuyucusuna veriyordu. Abdullah Gül‟ün adaylığı ile topluma yansıyan huzur ve güven ortamını Yeni Şafak gazetesi belirtiyordu.

11. Cumhurbaşkanlığı seçimini kilitleyen en önemli şey 367 sorunuydu. Sabih Kanadoğlu, Meclis‟in Cumhurbaşkanını seçmesi için toplantı yeter sayısının 367 olması gerektiğini belirtiyordu. 367 şartının ortaya konulması Cumhurbaşkanlığı seçimini germekteydi. Bu gerginliği Hürriyet gazetesi 26 Nisan 2007 tarihinde “367

MARKAJI” (Ek- 27) manşetiyle vermekteydi. Hürriyet gazetesi manşetiyle birlikte

AK Parti‟nin 367 sınırını aşamayacağını ve bunun için AK Parti‟nin Milletvekillerine baskı yaptığını okuyucusuna anlatıyordu. Yaşanan 367 krizini

Milliyet gazetesi 28 Nisan 2007 tarihinde “TÜRKĠYE KĠLĠTLENDĠ” (Ek- 28)

manşetiyle veriyordu. Milliyet gazetesi yaşanan krizi AK Parti‟ye bağlamaktaydı.

Milliyet gazetesi 28 Nisan 2007 tarihinde sürmanşetini “Genelkurmay’dan sert açıklama” (Ek- 28) diye veriyordu. Milliyet gazetesi manşetinin üzerine yerleştirdiği

sürmanşetle birlikte AK Parti‟yi uyarır nitelikteydi. Zaman gazetesi 367 krizini 27 Nisan 2007 tarihinde “Meclis’te demokrasi sınavı” (Ek- 29) manşetiyle veriyordu.

Zaman gazetesi yaşanan gerginliği ve süreci demokrasi açısından ele alıyordu. Yeni Şafak gazetesi yaşanan krizi daha sert bir şekilde yorumluyor ve manşetine taşıyordu. Yeni Şafak gazetesi 28 Nisan 2007 tarihinde “CHP’YE UYDULAR” (Ek- 30)

manşetini atıyordu. Yeni Şafak gazetesi ayrıca TBMM‟de oylamaya katılmayan Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar‟a da CHP‟ye uymakla suçluyordu. Yeni Şafak gazetesi 28 Nisan 2007 tarihinde “ĠLK TURDA 368” (Ek- 30) sürmanşetini atıyor

142

ve krizin aşıldığını belirtiyordu. Ancak günler krizin aşılmadığını gösteriyordu.

Hürriyet gazetesi yaşanan 367 krizini manşetine 28 Nisan 2007 tarihinde “KöĢk Mahkemelik” (Ek- 31) olarak taşımaktaydı. Hürriyet gazetesi krizin faturasını AK

Parti‟ye kesiyor ve suçluyu Meclis‟te oylamaya katılmayanlarda aramıyordu. Milliyet gazetesi yaşanan 367 krizi üzerine Abdullah Gül‟ün adaylıktan çekilmeyeceğine ait sözlerini 30 Nisan 2007 tarihinde “Gül’den ilk söz” (Ek- 32) manşetiyle veriyordu.

Milliyet gazetesi 30 Nisan 2007 tarihinde “ÇAĞLAYAN GĠBĠ” (Ek- 32)

sürmanşetini atıyordu. Milliyet gazetesi Laik kesimin mitingini büyük puntolarla vererek yaşanan huzursuzluğu öne çıkarıyordu. Yeni Şafak gazetesi 1 Mayıs 2007 tarihinde “Seçmene göre Gül doğru tercih” (Ek- 33) manşetini atıyordu. Yeni Şafak gazetesi Meclis‟in 367‟i bulamaması ve yaşanan kriz üzerine halkın Abdullah Gül‟ü Köşk‟te görmek istediğini belirtiyordu. Yeni Şafak gazetesi 1 Mayıs 2007 tarihinde sürmanşetini “TAHRĠK TEHDĠT BAYKAL” (Ek- 33) diye atmaktaydı. Yaşanan krizin faturasını ise Yeni Şafak gazetesi Baykal‟a kesiyor ve hedefine oturtuyordu.

CHP, 11. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis‟te oylamaya 367 Milletvekili‟nin katılmadığını gerekçe göstererek seçimin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi‟ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi CHP‟nin başvurusunu haklı buldu ve 11. Cumhurbaşkanlığı seçim turlarını iptal etti. İptal kararını Hürriyet gazetesi 2 Mayıs 2007 tarihinde sürmanşetinde “BĠZ SEÇMEZSEK HALKA SEÇTĠRELĠM” (Ek- 34) diye veriyordu. Hürriyet gazetesi gelişen siyasi bir

gelişmenin yeni bir siyasi gelişmeye ve krize dönüşebileceğini belirtiyordu. Milliyet gazetesi 3 Mayıs 2007 tarihinde “En sert polemik” (Ek- 35) manşetini atıyordu.

Milliyet gazetesi Başbakan‟ı polemik içinde göstererek krizin esas sorumluluğunu

Başbakan Erdoğan olduğunu vurguluyordu. Anayasa Mahkemesi‟nin verdiği kararla birlikte büyüyen krizi Zaman gazetesi 2 Mayıs 2007 tarihinde “Anayasa

Mahkemesi KöĢk seçimini kilitledi” (Ek- 36) manşetiyle veriyordu. Zaman gazetesi

ise krizin faturasını Anayasa Mahkemesi‟ne kesiyordu. Anayasa Mahkemesi‟nin verdiği karar doğrultusunda gelişen yeni siyasal gelişmeyi Yeni Şafak gazetesi 2 Mayıs 2007 tarihinde “Hukuk buraya kadar son söz milletin” (Ek- 37) manşetiyle veriyordu. Yeni Şafak gazetesi genel seçimleri göstererek hesabın orada kesileceğini veriyordu. Anayasa Mahkemesi‟nin verdiği karar üzerine 11. Cumhurbaşkanlığı

143

seçimi birinci turdan yeniden başlıyordu. Ancak Meclis 367 toplanma şartını oluşturamamaktaydı. Bunun üzerine Abdullah Gül adaylıktan çekilmişti. Hürriyet gazetesi 7 Mayıs 2007 tarihinde “367 ÇIKMADI GÜL ÇEKĠLDĠ” (Ek- 38) manşetiyle duyuruyordu. Zaman gazetesi 7 Mayıs 2007 tarihinde “367 Ģartı Meclis’i

kilitledi Gül, adaylıktan çekildi” (Ek- 39) manşetini atıyordu. Anayasa

Mahkemesi‟nin verdiği karar ile birlikte Meclis artık çalışamaz bir duruma gelmişti. Abdullah Gül‟ün adaylıktan çekilmesini Yeni Şafak gazetesi 7 Mayıs 2007 tarihinde “CumhurbaĢkanlığı GASP EDĠLDĠ” (Ek- 40) manşetiyle veriyordu.

11. Cumhurbaşkanlığı seçimi 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasına bırakılmıştı. Yapılan genel seçimlerde AK Parti birinci parti olarak çıkıyordu. Yapılan genel seçimlerden sonra gözler tekrar Cumhurbaşkanlığı seçimine dönüyordu. Hürriyet gazetesi 24 Temmuz 2007 tarihinde “KöĢk kapısında

dostluk mesajı” (Ek- 41) manşetini atıyordu. Hürriyet gazetesi genel seçimlerde

birinci parti çıkan AK Parti‟nin Cumhurbaşkanlığına tekrar Abdullah Gül‟ü aday gösterebileceği mesajını veriyordu. Milliyet gazetesi ise Cumhurbaşkanlığı seçimini kilitleyen 367 sorunun çözümünü 26 Temmuz 2007 tarihinde MHP üzerinden “GENEL KURUL’A KATILACAĞIZ” (Ek- 42) manşetiyle veriyordu. Milliyet gazetesi, Anayasa Mahkemesi‟nin engellediği Cumhurbaşkanlığı seçiminin Bahçeli‟nin açacağını duyuruyordu. Yaşanacak herhangi bir krizde MHP ortak olarak tutulacaktı. Zaman Gazetesi 27 Temmuz 2007 tarihinde “Demokratik tavır

367 krizini bitirdi” (Ek- 43) manşetini atıyordu. Zaman gazetesi Cumhurbaşkanlığı

seçiminin sonuçlanacak olmasının MHP‟nin Meclis‟e girmesi ile son bulacağını belirtiyordu. Yeni Şafak gazetesi 26 Temmuz 2007 tarihinde “Halk meydanda

sözünü söyledi” (Ek- 44) manşetini atıyordu. Yeni Şafak gazetesi 22 Temmuz

2007‟de yapılan genel seçimle tekrar iktidara gelen AK Parti‟ye halkın Abdullah Gül için destek verdiğini belirtiyordu. Milliyet gazetesi 8 Ağustos 2007 tarihinde “AKP’DE GÜL SANCISI” (Ek- 45) manşetini büyük puntolarla atmaktaydı.

Milliyet gazetesi Abdullah Gül‟ e karşı sert manşetler atmaktaydı. Milliyet gazetesi

Cumhurbaşkanlığına AK Parti‟nin sıkıntılı bir iç hesaplaşma yaşadığını belirtiyor ve başka bir aday çıkmasını diliyordu. Yeni Şafak gazetesi büyük puntolarla 10 Ağustos

144

2007 tarihinde “MĠLLET ĠRADESĠNĠN GEREĞĠ YAPILIR” (Ek- 46) manşetini atıyordu. Yeni Şafak gazetesi ise Abdullah Gül‟ü Köşk‟te görmek istiyordu.

11. Cumhurbaşkanlığına adaylığını Abdullah Gül 13 Ağustos 2007‟de açıklamıştı. Hürriyet gazetesi 14 Ağustos 2007 tarihinde “AĠLEME VE

ÇEVREME DANIġTIM ADAYIM” (Ek- 47) manşetiyle çıkıyordu. Hürriyet

gazetesi Abdullah Gül‟ün yakın çevresi ile birlikte aldığı kararı öne çıkarıyor ve onu istemeyen kesimin önemsenmediği mesajını veriyordu. Milliyet gazetesi Abdullah Gül‟ün adaylığını 14 Ağustos 2007 tarihinde “Ve Abdullah Gül yeniden aday” (Ek- 48) manşetiyle veriyordu. Milliyet gazetesi başından beri karşı olduğu Abdullah Gül‟e manşetiyle mesajını veriyordu. Zaman gazetesi 14 Ağustos 2007 tarihinde “AK Parti’nin KöĢk adayı Gül” (Ek- 49) manşetiyle AK Parti‟nin Cumhurbaşkanı adayını duyuruyordu. Yeni Şafak gazetesi Abdullah Gül‟ün adaylığını 14 Ağustos 2007 tarihinde “ABDULLAH GÜL HAYIRLI OLSUN” (Ek- 50) manşetiyle veriyordu. Yeni Şafak gazetesi Abdullah Gül‟ün adaylığını başından beri desteklemekteydi. Hürriyet gazetesi 15 Ağustos 2007 tarihinde “O GÜN AKP’YĠ

BIRAKIYORUM” (Ek- 51) manşetini atıyordu. Hürriyet gazetesi Abdullah Gül‟ün

sözünü manşetine taşıyarak bir şekilde Abdullah Gül‟ün verdiği bu sözün takipçisi olacağı mesajını vermekteydi. Zaman gazetesi 15 Ağustos 2007 tarihinde “Halka

verdiğim sözü tuttum kılavuzum Anayasa olacak” (Ek- 52) manşetini atıyordu. Zaman gazetesi Abdullah Gül‟ün Anayasa‟yı temel alacağını belirten sözünü manşet

yaparak huzursuz olan kesimi rahatlatmaya çalışmaktaydı.

Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin “sözde değil özde” laik olması gerektiğini belirten Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt‟a yanıt verir biçimde Başbakan Erdoğan, Abdullah Gül‟ün özde ve sözde bir olduğunu söylüyordu. Hürriyet gazetesi Başbakan‟ın sözünü 16 Ağustos 2007 tarihinde “HEM SÖZÜNDE HEM

ÖZÜNDE” (Ek- 53) manşetine taşıyordu. Yeni Şafak gazetesi Başbakan‟ın sözünü

16 Ağustos 2007 tarihinde “GÜL’ÜN ÖZÜ DE SÖZÜ DE BĠR” (Ek- 54) manşetiyle veriyordu. 28 Ağustos 2007‟de yapılan 11. Cumhurbaşkanlığı seçimde Abdullah Gül, Köşk‟e çıkıyordu. Hürriyet gazetesi 29 Ağustos 2007 tarihinde “ĠLK

KONUġMA LAĠKLĠK OLDU” (Ek- 55) manşetini atıyordu. Hürriyet gazetesi 29

145

YEMĠNĠ” (Ek- 55) diye atmaktaydı. Hürriyet gazetesi Abdullah Gül‟ün ettiği

yemini öne çıkararak yapılan yemin takipçisi olacağı mesajını vurgulamaktaydı.

Milliyet gazetesi 29 Ağustos 2007 tarihinde “Ġlk mesaj laiklik tarifi” (Ek- 56)

manşetini atıyordu. Milliyet gazetesi 29 Ağustos 2007 tarihinde “ÇANKAYA’DA

GÜL DEVRĠ” (Ek- 56) sürmanşetiyle çıkıyordu. Milliyet gazetesi artık yeni bir

sürecin başladığını vurguluyordu. Zaman gazetesi Abdullah Gül‟ün Cumhurbaşkanı seçilmesini 29 Ağustos 2007 tarihinde “Çankaya’da Gül dönemi” (Ek- 57) manşetiyle vermekteydi. Yeni Şafak gazetesi 29 Ağustos 2007 tarihinde “GÜL GĠBĠ

BAġLADI” (Ek- 58) manşetiyle vermekteydi.

11. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde gazeteler çeşitli şekillerde bu süreci manşet ve sürmanşetlerine taşımışlardı. 24 Nisan 2007 tarihinden 29 Ağustos 2007 tarihine kadar geçen sürede, Hürriyet gazetesi 11 manşet 2 sürmanşet; Milliyet gazetesi 9 manşet 3 sürmanşet; Zaman gazetesi 10 manşet ve Yeni şafak gazetesi ise 12 manşet 2 sürmanşetle Cumhurbaşkanlığı sürecini gazetelerine taşımışlardı. 11. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Hürriyet ve Milliyet gazeteleri sütunlarında bu olaya daha fazla yer vererek kamuoyunda bir etki yaratmak istemişlerdir. Bu etki daha çok bir karşı çıkış olmuştur. Zaman ve Yeni Şafak gazeteleri ise Abdullah Gül‟ün Cumhurbaşkanlığına destek vermişlerdir.