• Sonuç bulunamadı

CENTO (Merkezi Anlaşma Teşkilatı-Central Treaty Organization)

Irak’ta 1958 yılında meydan gelen askeri darbe sonrası başa geçen Irak’ın yeni yönetiminin Sovyetler Birliği’ne yakın durması Bağdat Paktı’nın geleceği açısından önemli bir gelişme olmuştur. Özellikle yeni kurulan yönetimin Sovyetler Birliği tarafından tanınması, Bağdat Paktı’na karşı duran Mısır ve Suriye’nin Irak’ta yeni yönetime askeri noktada destek olacağını bildirmesi Bağdat Paktı ve Irak’ın paktaki geleceği konusunda endişe doğurmuştur. Irak’ta Sovyetlere yakın yeni yönetimin gelmesinden sonra Sovyetler Birliği’nin İran’a yönelik baskıları artarak devam etmesi söz konusu olmuştur. İran Sovyetler Birliği’nin tüm baskılarına rağmen paktan ayrılmamıştır. Ancak Bağdat Paktı’nın en zayıf halkası olarak görülmüştür. 1959 yılına gelindiğinde Ortadoğu’da meydana gelen gelişmeler Bağdat Paktı’nın geleceğinin nasıl olacağı sorularını gündeme getirmiştir. ABD pakt üyesi ülkelerle ikili anlaşmalar imzalamış olsa da Türkiye-İngiltere ve ABD arasında

Bağdat Paktı ve geleceği ile ilgili görüşmeler olmuştur. Türkiye Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri yakından takip etmiş, bölgesel gelişmelerin Türkiye’ye sıçramasından endişe duymuştur. Türkiye bu bakımdan Bağdat Paktı’nın ortak savunma örgütü niteliği kazanmasını istemişse de İngiltere bunun mümkün olmayacağını ifade ederek Paktın niteliğinin değiştirilerek Arap devletlerinin tepkisinden kurtulmak gerekliliğini gündeme getirmiştir.156 Bu süreçte Irak’ın tutumu göz önünde tutularak hareket edilmiştir. Irak, Bağdat Paktı’ndan resmi olarak çekildiğini 24 Mart 1959 tarihinde Bağdat’a bulunan Türkiye, İngiltere, İran ve Pakistan büyükelçiliklerine bildirmiştir. Irak’ın paktan ayrılması Türk-Irak ilişkilerine ve Irak-İngiltere ilişkilerine olumsuz etki etmiştir. Irak’ın Bağdat Paktı’ndan ayrıldığını açıklamasından sonra paktın ismi ve yeni merkezinin nerede olacağı sorusu gündeme gelmiştir. “Bölgesel Örgüt” (MERO), “Güneydoğu Asya Bölgesel Örgütü” (SWARO) isimleri önerilmiştir. ABD ise Kuzey Kuşağı Savunma Örgütü, “Batı Asya Savunma ve İş birliği Örgütü” isimlerini önermiştir.157

Irak’ın resmi olarak Bağdat Paktı’ndan ayrılmasından sonra Bağdat Paktı Konseyi 21 Ağustos 1959 tarihinde bir araya gelerek Paktın geleceği ile ilgili toplantı gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen toplantıda Bağdat Paktı’nın ismi değiştirilerek yeni isim “Merkezi Anlaşma Örgütü/Teşkilatı (Central Treaty Organization- CENTO)” yapılmıştır. Yeni örgütün merkezi de Ankara olarak kabul edilmiştir. CENTO Paktı’nın ilk toplantısı üye ülkelerin Dışişleri Bakanları tarafından Washington’da 7-9 Ekim 1959 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Christian Herter başkanlığında gerçekleştirilmiştir. CENTO üyelerinin ABD’nin CENTO’ya tam üye olması için gerçekleştirmiş oldukları çabalar sonuçsuz kalmıştır. ABD Bağdat Paktı’na üye olmadığı gibi CENTO’ya da üye olmamıştır. Ancak ABD Pakt üyesi ülkelerin Ortadoğu’da artan Sovyet etkisine girme tehlikesine karşın CENTO üyesi ülkelere Amerikan desteğinin süreceği garantisini vermiştir. Bu amaçla 1959 yılında pakt üyesi ülkelerle ikili antlaşmalar yapılarak üye ülkelerin endişesi giderilmeye çalışılmıştır. CENTO’nun ilk toplantısının sonunda CENTO’nun bir savunma örgütü olduğu açıklanmıştır. CENTO’nun hiçbir ülkeye yönelik tehdit oluşturmadığı, diğer

156 Polat Kara, a.g.e., s. 313. 157

devletlerle özellikle komşu devletlerle yakın- dostane ilişkilerin geliştirilmek istenildiği belirtilmiştir.158

Bağdat Paktı’ndan sonra oluşturulan CENTO ile birlikte üye ülkeler arasında güvenlik, askeri ve ekonomik alanlarda iş birliğinin oluşturulmasını ve bu alanlarda ilişkileri artırmayı amaçlamıştır. Bu süreçte en büyük tehdit olarak komünist saldırılar olarak algılanmış, bunun önüne geçebilmek amacıyla CENTO önemli bir oluşum olarak görülmektedir. CENTO aynı zamanda üye ülkelerin birçok ekonomik ve teknik alanında da iş birliğini gerçekleştirmiştir.

CENTO üyesi ülkeler Kasım 1959 tarihinde Tahran’da bir toplantı gerçekleştirmiştir. Bu toplantıda özellikle NATO ve CENTO kapsamında ABD- Türkiye ilişkileri ön plana çıkmıştır. Bu toplantı Türkiye Başbakanı Adnan Menderes’in son CENTO toplantısına katılışı olmuştur. Nisan 1960 tarihinde tekrar Tahran’da CENTO Konsey toplantısı gerçekleştirilmiştir. Türkiye’deki iç problemler nedeniyle Adnan Menderes bu toplantıya katılamamıştır. Türkiye’de yaşanan iç politik gelişmeler mayıs ayında da artarak devam etmiş bunun neticesinde 27 Mayıs 1960 tarihinde Türkiye’de ilk defa askeri bir darbe yaşanarak Demokrat Parti iktidarına son verilmiştir.159 Yeni kurulan askeri yönetim daha önce kurulmuş ittifaklara ve BM yasalarına riayet etme noktasında hareket etmiş olsa da bu dönemde İran Şahı Türkiye’nin CENTO’ya gerekli önemi vermediği konusunda açıklamada bulunmuştur. İran Şahı’nın bu konudaki yakınmasının asıl nedeni ise Türkiye’nin tüm askeri kuvvetlerini NATO komutası altına alması sebebiyle CENTO’ya tahsis edebilecek kuvvetlerinin olmadığını İran’a bildirmesinden kaynaklanmıştır.160

19 Mart 1964 tarihinde CENTO Ekonomik Komitesi toplantısı gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda ekonomik kalkınma ve iş birliğinin artırılması, yeni projelerin ortaya konulması amacıyla ABD İngiltere tarafından 18 milyon

158 Ümit Özkan, Bağdat Paktı’nın Türk Basınındaki Yansımaları (1955-159), Yüksek Lisan Tezi,

Isparta: Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, s. 76-77.

159 Ayşegül Şentürk, a.g.e., 62.

160 Atay Akdevelioğlu, Ömer Kürkçüoğlu, “İran’la İlişkiler”, Baskın Oran (Ed.), Türk Dış Politikası,

Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar (Cilt- I, 1919-1980), İstanbul: İletişim Yayınları, 2005, s. 803.

dolarlık yardımın sağlanmasından duyulan memnuniyet dile getirilmiştir. 17 Mart 1965 yılındaki toplantıda da iş birliği, cari açığın kapatılması, kalkınma ve tarım konuları gündeme gelmiştir. 31 Mart 1965 tarihinde gerçekleştirilen CENTO Askeri Komite toplantısında da eğitim faaliyetlerinin artırılması, NATO ve SEATO ile savunma alanında koordinasyon sağlanması, askeri haberleşme alanında iş birliğinin artırılması kararlaştırılmıştır. 8 Nisan 1966 tarihinde CENTO Bakanlar Konseyi toplanarak üye ülkeleri ilgilendiren konular görüşülmüştür. Bu toplantıda Kıbrıs’ta yaşananlar gelişmeler gündeme gelmiştir. 1972’de Londra, 1974’te Washington’da toplantılar gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu toplantılarda da üye ülkeler arasında iş birliğinin artırılması gündeme gelmiştir.161

CENTO örgütü bakımından en yüksek organ CENTO Bakanlar Konseyidir. Bakanlar Konseyi, örgütün görevlerine ilişkin planlama yapmak, örgüt ile ilgili askeri, politik ve ekonomik alanlarda sorunların çözüm bulması için gerekli çalışmaları yapmakla görevlidir. Bakanlar Konseyi toplantılarına ise bakan veya bakan yardımcıları katılmaktadır. Bunun yanında Başbakan, dışişleri bakanı ile ve gerekli görüldüğünde diğer bakanların katılması da mümkündür. Toplantılar her yıl dört üye ülke ile üye olmayan ABD’nin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Konseyde kararlar oybirliği ile alınarak üye ülkeler arasında zorlama olmadan karar alınmaya çalışılmıştır.162

Bakanlar Konseyi bünyesinde Bağdat Paktı kurulduğu zaman kurulan ekonomik komite, askeri komite, yıkıcı faaliyetlerle mücadele komitesi, irtibat komitesi olduğu gibi değiştirilmeden işlevselliklerini korumuştur. Ekonomik Komite ile üye ülkeler arasında ekonomik alanlarda iş birliği alanında ortak çalışmalar yapmak, kalkınma projeleri oluşturmak, ekonomik konularda koordinasyon sağlamak üzere çalışmalarda bulunmuştur. Deprem, demiryolu, aile planlanması, tarım, ticaret, iskân, ulaştırma ve bayındırlık, maden, bilimsel eğitim gibi konularda çalışmalarda bulunmuştur. İki ayda bir Ekonomik Komite toplanarak çalışmalar yürütmüştür. Askeri Komite’nin ise en önemli görevi üye ülkelerin güvenliklerini güçlendirme ve üye ülkeler arasında savunma ve askeri alanlarda iş birliğinin artırılmasını sağlamaya

161 Ayşegül Şentürk, a.g.e., 60-63. 162

yönelik çalışmalar yapmak olmuştur. Ortak tehdit ve saldırılara karşı iş birliğinin artırılması ile ekonomik ve diğer alanlarda da ilişkilerin gelişmesi mümkün olacaktır. İstihbarat, eğitim, lojistik, planlama konularında alt birimleri olan askeri komitenin merkezi Ankara’da bulunmuştur. Üye ülkelerinin katıldığı birçok tatbikat gerçekleştirilerek üye ülkeler arasında askeri alanda uyum ve koordinasyonun artırılması amaçlanmıştır.163

CENTO üye ülkeler arasında birçok alanda iş birliğini gündeme getirmiştir. CENTO üyesi Türkiye, İran ve Pakistan arasında ulaştırma ve haberleşme alanında birtakım çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu sayede üç ülke arasında ulaşım ve iletişim hızlanarak ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel alanlarda iş birliğinin artırılması amaçlanmıştır. Bu alanda 1971 yılında Türkiye-İran arasında (İstanbul- Tahran) demiryolu bağlantısı sağlanarak önemli bir seviyeye ulaşılmıştır. Demiryolu ile ülkeler arasında taşımacılık artacak, maden ve önemli doğal kaynakların taşınması kolaylaşacak, üye ülkeler erişimi zor bölgelere erişimi kolaylaştırarak kalkınmanın sağlanmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca demiryolu ile Avrupa’ya taşımacılık artacaktır.164

Bağdat Paktı’nın CENTO’ya dönüşmesinden sonra üye ülkelerinin paktan beklediği oranda askeri ve siyasi alanda etkili olmamıştır. Üye ülkeler arasında zamanla ekonomik ve ticari alanda iş birliğinin artırılmasında etkili olmuştur. CENTO sayesinde İran, Pakistan ve Türkiye’de birçok alanda kalkınma sağlanmış, önemli tesisler oluşturulmuştur. Üç ülke arasında demiryolu, karayolu ve havayolu alanlarında önemli gelişmeler sağlanmıştır. Türkiye İran ilişkileri bakımından İstanbul ve Tahran demiryolu hattının tamamlanması, Trabzon ve İskenderun limanlarının tamamlanması CENTO sayesinde gerçekleştirilmiştir.

CENTO 1979 yılında İran ve Pakistan’ın teşkilattan ayrılması ile CENTO 26 Eylül 1979 tamamen dağılmıştır.

Demokrat Parti döneminde dış politikada Türkiye’nin Ortadoğu ve Müslüman ülkelerle ilişkilerinde bölgede yaşanan gelişmeler nedeniyle istenilen düzeyde

163 Ayşegül Şentürk, a.g.e., s. 66-69. 164 Ayşegül Şentürk, a.g.e., s. 70-73.

gerçekleşmemiştir. Bölge ülkelerinin yaşamış olduğu iç çekişmeler, Arap- İsrail Savaşları, Ortadoğu’da Sovyet etkisi, Türkiye’nin Batı ile yakın bir politika takip etmesi nedeniyle ilişkiler düşük seviyede olmuştur. Türkiye özellikle Arap-İsrail Savaşlarına yaklaşımı tarafsız olma yönünde olmuştur. Bu süreçte Bağdat Paktı, CENTO paktı kurulmuşsa da bölge ülkelerinin bu paktlara yaklaşımı olumlu yönde olmamıştır. 1950-57 yılları arasında ekonomik alanda Mısır ile “ticaret ve ödeme planı ile ilgili anlaşma”, Suriye ile sınırlı ticaret anlaşması imzalanabilmiştir.165 Bu süreçte özellikle Sovyet- ABD rekabetinin Ortadoğu bölgesine yansıması ile Sovyetler Birliği’ne yakın ülkeler ve ABD yakın ülkeler arasında ilişkiler sınırlı düzeyde olmuştur.

2.5 Kalkınma İçin Bölgesel İş birliği Örgütü-Regional Cooperation For