• Sonuç bulunamadı

Bulguların Özeti, Sonuç ve Öneriler

1. GİRİŞ

1.5. Bulguların Özeti, Sonuç ve Öneriler

Gerek TDI ve gerekse de polioller yoğun olarak sünger (poliüretan köpük) imalatında kullanılmakta olup, neredeyse hayatımızın her anında bulunmakta ve gittikçe de artan şekilde hayatımıza çıkmamacasına yerleşmektedirler. Poliüretan köpüklerin (süngerlerin) endüstriyel olarak kullanıldığı alanları aşağıda ifade edilmiştir :

yatak süngeri üretimi (kapitone, takoz, dolgu amaçlı),

ev ve ofis mobilya süngeri üretimi,

 otomotiv sektörüne yönelik sünger üretimi (sürücü ve yolcu koltukları, güneşlik, ön göğüs ve kapı içi uygulamaları, oto kılıfı, oto yıkama süngeri, çocuk koltuğu, kol dayama (kolçak) süngeri vb),

 ambalaj süngeri üretimi (özellikle seramik, cam, kozmetik ve kuyumculuk sektörlerinde yoğun bir şekilde kullanılan süngerler),

tekstil süngerleri (tekstil, ayakkabı, çanta üretimindeki tek kullanımlık süngerler),

 medikal sünger üretimi (hasta yatakları, hastane ekipmanları (sedye, tekerlekli sandalye, muayene koltuğu, vb), reflü yastığı, boyun yastığı, vb),

 Diğer süngerlerin üretimi (izolasyon/yalıtım süngeri, akustik süngerler, ayakkabı boya ve cila süngeri, bulaşık süngeri, klozet kapak süngeri, cam ve kapı bant süngeri vb).

Sünger dışında TDİ ve poliollerin endüstriyel uygulama alanları arasında ayakkabılar için poliüretan tabanlar, kaplamalar, macunlar, boya imalatı, yapışkanlar, elastomerler ile poliüretanlar da bulunmaktadır.

Bu kimyasallara olan talebi belirleyen en temel neden TDI ve poliollerin hem ülkemizde hem de küresel ölçekte kullanım alanlarının her geçen gün artması, neredeyse hayatımızın her anında daha fazla bulunarak adeta hayatımıza çıkmamacasına yerleşmesi ve bunun oluşturduğu ihtiyaç düzeyidir. Üstelik bu kadar artan ihtiyaca karşılık özellikle TDI konusunda tamamen dışa bağımlı durumda olmamız, ülkemizde yerel bir üreticinin bulunmaması ve üretici ülkelerin bu kendilerine olan bağımlılığı bir koz olarak kullanmak istemeleri ihtiyacın ve talebin şiddetlenmesine neden olmaktadır.

Türkiye’nin TDI için 50.000 Ton/yıl düzeyinde bir ihtiyacı söz konusu olduğu TÜİK kayıtlarından elde edilen verilerden görülmektedir. İhtiyaç miktarı çok değişkenlik göstermese de fiyatlarda yaşanan artışlardan dolayı 2018 yılı kesinleşen verilere göre yaklaşık 181.322.842 $ yurtdışına çıkmıştır.

2015 Yılında TDI birim fiyatının ortalama 1,80 $/kg, 2016 yılında 1,94 $/kg 2017 yılında 3,22 $/kg, 2018 yılında 3,55 $/kg ve 2019 yılında ise 1,88 $/kg olduğu görülmektedir. TDI konusunda 2016 yılında başlayan dünyadaki sorunların ve darboğazların TDI’ın birim fiyatını neredeyse 2 katına çıktığını da doğrulamaktadır.

2019 yılı geçici verilerine göre ise TDI’ın birim fiyatının 1,88 $/kg’a indiği, son 5 yılın ortalamasının ise 2,53 $/kg düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir (2019 geçici verileri dahil).

Poliüretan esnek köpük (sünger) imalatında kullanılan bir diğer bileşen olan polieter poliollerde ithalat söz konusu olup, TDI’dan farkı son 5 yıllık dönemde artan değil azalan eğilim göstermesidir. Nedeni ise Türkiye’de poliol üretimi konusunda yerli tedarikçiler bulunmakta olup, imalat tesislerinin kurulumunu yapan mühendislik firmaları da söz konusudur. Türkiye’nin polieter poliol ithalatı TÜİK verilerine göre 2018 yılı kesinleşmiş bilgilere göre yaklaşık 27.500 Ton düzeyinde olup, 76,5 milyon $ 2018 yılında polieter poliol için yurt dışına gitmiştir.

Sünger imalatında kullanılan bir diğer poliol ise poliester/polyester poliollerdir. Aynen polieter poliollerde olduğu gibi bu poliol türününde de yerli tedarikçiler bulunmakta olup, imalat tesislerinin kurulumunu yapan mühendislik firmaları söz konusudur. İthalat ve ihracat rakamları incelendiğinde miktarların denk olduğu ve son 2 yıl içerisinde ihracatın ithalatın önüne geçtiği görülebilmektedir. Ancak buna rağmen yıllık 3.000 – 3.500 ton poliester poliolün thal edildiği ve bundan dolayı 7,5 milyon $ ithalat döviz çıkış gerçekleşmiştir.

Bölüm | 1 Sayfa | 7 Özetle; TDI, polieter poliol ve poliester poliollerin ithalatından dolayı 2018 yılı verilerine göre 265 milyon $ döviz çıkış gerçekleşmiştir.

Bu tür kimyasallar daha çok deniz yoluyla ülkemize giriş yapmakta olup, yatırıma konu tesislerin limanlara yakın olması öncelikli tercihler arasındadır. Ancak, Mersin Limanı’na ulaşacak bir kimyasal hammaddesinin yatırım yeri olan Kayseri’ye demiryolu veya karayolu yük taşımacılığı imkanlarıyla ulaşabilmesinde bir engel bulunmamakta olup ilave nakliye maliyetleri söz konusu olabilecektir. Tesis için en uygun lokasyon olarak Adana Yumurtalık Bölgesi veya Balıkesir Bigadic Bölgesi öngörülmektedir. Proje, teknik şartnamede de belirtildiği üzere Kayseri İl sınırları içerisinde uygulanacaktır.

Kayseri İli’nin hammadde kaynaklarına erişebilirlik konusunda yukarıda ifade edilen imkanları, Kayseri ekonomisinin girdileri için olduğu kadar ilde üretilen mamüller ile bu proje yatırımıyla üretilecek olan kimyasalların da hem iç ve hem de dış pazarlara ulaştırılması açısından önemli bir avantaj sağlamaktadır. Bu sayede ticaret ve turizm başta olmak üzere birçok alanda bölge yeni yatırım ve büyüme fırsatlarına kavuşacaktır.

Projenin hedef aldığı en odak kitle, öncelikle ülkemiz sınırları içerisinde bulunan poliüretan sünger ve türevlerini üreten imalatçılardır. Hedef kitle içinde ülkemizde 56 adet (15 tanesi Kayseri’de) sünger üreticisi bulunmaktadır. Üretilen sünger, kullanarak mobilya ve yatak üretimi yapan kuruluşlar da projenin dolaylı olarak hedef kitlesi içerisinde yer almaktadır. Bu anlamda ülkemizde binden fazla mobilya üreticisi bulunmakta, bu üreticilerinde en büyükleri yine Kayseri İli’nde bulunmaktadır. Süngerin yine en çok kullanıldığı alanlardan bir tanesi de yatak imalatı olup Türkiye genelinde 38 adet (Kayseri’de 8 adet) yatak üreticisi olduğu tespit edilmiştir. Projenin öncelikli hedef kitlesi yukarıdaki üreticiler olmakla birlikte zaman içerisinde, yurtdışındaki sünger üreticileri ile savunma sanayii de hedef kitlenin içerisinde yer almaları kuvvetle muhtemeldir.

TDI ve poliollerin en yoğun kullanıldığı alanlar poliüretan esnek ve/veya sert köpük üretimi ile buna bağlı olarak mobilya, yatak, otomotiv bileşenleri, ayakkabı tabanlığı, izolasyon, boya gibi sektörlerdir. Bu sektörlerdeki büyüme ve genişleme TDI ve poliol üretimini de etkilemektedir.

Poliüretan esnek köpüklere olan ilgi dünya genelinde de yoğundur. Pazarın 2018'de 54,19 milyar ABD dolar düzeyinde olduğu ve 2018-2023 arasında Yıllık Ortalama Büyüme Oranı (CAGR)’ın % 8,36 düzeyinde seyrederek 2023 yılında 79,77 milyar ABD dolarına ulaşacağı uluslararası projeksiyonlarda yer almaktadır.

Poliüretan köpük pazarının bu denli büyüme eğilimi göstermesi yatak, mobilya, otomotiv ve inşaat sektörlerindeki artan talep ile ABD, Çin, Hindistan ve Brezilya'daki yeni altyapı geliştirme yatırımlarının artmasından kaynaklandığı görüşü ağır basmaktadır.

Mobilya ve yatak üretimi, poliüretan esnek köpük (sünger) kullanımının en yoğun olduğu sektörlerdir. Bu alandaki artan imalat, sünger üretimini ve dolayısıyla TDI ve poliol tüketimini (ihtiyacını) bağımlı ve doğru orantılı bir şekilde tetikleyerek artırmaktadır. Türkiye de mobilya sektörü, pazarın yoğunlaştığı ve/veya orman ürünlerinin yoğun olduğu belirli bölgelerde toplanmıştır. Önemli mobilya üretim bölgeleri toplam üretimdeki paylarına göre; İstanbul, Bursa, Kayseri, Ankara, İzmir, Kocaeli, Antalya, Düzce, Sakarya ve Mersin olarak sıralanmaktadır.

T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2018 Mobilya Sektör Raporu’na göre teknolojik gelişmeler ve yeni yatırımlarla bugün mobilyanın her dalında üretim yapan firmaları ile Kayseri, Türkiye’nin önemli bir mobilya merkezi haline gelmiştir. TOBB verileri ve TÜİK ihracat rakamlarına göre Kayseri, sektörün en büyüklerini içerisinde barındırmaktadır. Firma başına düşen eleman sayısının yüksekliği Kayseri’nin, büyük ölçekli firmaların yoğunlaştığı bir bölge olduğunu göstermektedir. Kayseri, ülkemizin en önemli mobilya üretim ve ihracat merkezi durumundadır. Türkiye her yıl ihracat oranlarını yükselterek, dünya mobilya ihracatında 2018 yılı itibariyle 15. sırada yer almayı başarmış ve 2018 yılında belirtilen 4 GTİP grubunda toplamda yaklaşık 2.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir.

Yatak sektörü de mobilya sektörü gibi önemli bir tetikleyici sektördür. Raporun hazırlanma aşamasında yapılan tespitlerde ülke genelinde 38 yatak üreticisinin olduğu ve bunun da 8 tanesinin Kayseri de bulunduğu tespit edilmiştir.

Ülkemizde üretimi bulunmayan ve ithal ara malı konumunda bulunan birçok kimyasal hammaddeler, bu hammaddeleri girdi olarak kullanan üreticiler (sünger ve mobilya gibi) tarafından doğrudan ithal edilebildiği gibi ithalatçı firmalar tarafından da tedarik edilerek ülkemize girişi yapılmakta ve imalatçı firmalara satış ve dağıtımları gerçekleştirilmektedir. Rapor hazırlama sürecinde yapılan araştırmalarda TDI ve poliollerin

Bölüm | 1 Sayfa | 8 ithalatını yapan 30 kadar firma olduğu tespit edilmiştir. İthalatçı kuruluşlar aynı zamanda ihracat da gerçekleştirdiği için yatırım konusunun potansiyel müşteri kitlesinde yer almaktadırlar.

2009 yılından 2019 yılına kadar yapılmış olan TDI ithalat miktarları yer almakta olup, 2009 yılından bu zamana kadar geçen sürede TDI’a olan talep %62,94 oranında artış göstermiştir.

Poliol talebinde düzeyindeki durum TDI’dan biraz daha farklılık arz etmekte ise de, ithalat genel olarak bir artış söz konusudur. Polieterler’in 2000-2019 Yılları arasındaki ithalat miktarları incelendiğinde son birkaç yıl dışında sürekli artan bir eğilim mevcuttur. Son yıllarda düşüş trendinde görünmesinin nedeni, poliol üretimi konusunda yerel üreticilerin de artık bulunmasından kaynaklanmaktadır. Polieterlerin 2000-2019 yılları arasındaki talep değişimi %880 düzeyindedir.

Poliester poliollerden olan bir diğer poliol ise Poliester kodlu polioldür. Bu hammaddeye yönelik artan bir talep büyümesi söz konusudur. 2006-2007 yıllarında en yüksek düzeyine ulaşan ithalat, son 3 yıllık süre de düşüş eğilimine girmiştir. 2000 yılına göre %117,47 düzeyinde bir talep büyümesi verilerden anlaşılmaktadır.

Gerek TDI ve gerekse de poliollerle ilgili talep büyümesini tetikleyen poliüretan köpük (sert veya esnek sünger) talebine olan yoğun beklentiler ve kullanım alanlarının sürekli olarak genişlemesidir. PU esnek köpükler, tüketim malları, otomotiv, inşaat, mobilya ve yatak takımları ve sağlık hizmetleri gibi farklı endüstrilerde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu artan kullanımlar, yurt içinde orta ve uzun vadede TDI ve poliol pazarının büyümesini pozitif yönde etkileyecektir.

TDI ve poliol için küresel ölçekteki talep gelişim potansiyelinin ortalama %5 civarında olacağı dünya ölçeğinde sektörel araştırma ve yayınları olan kurumlar tarafından tahmin edilmektedir. Benzer bir büyüme dünya ile entegre olan ülkemiz pazarları için de varsayım olarak kabul edilebilecek bir gelişmedir.Dünyadaki TDI pazarının büyümesini etkileyen çeşitli itici güçler ve fırsatlar vardır. Çeşitli ülkelerde artan esnek köpük ihtiyacı TDI pazarını yönlendirmektedir. Ayrıca, esnek köpük (sünger) günümüzde dünya çapında yatak ve mobilyaya olan artan müşteri ihtiyacı nedeniyle büyük talep görmektedir. Öte yandan, otomotiv koltuklarının imalatında TDI uygulaması talebinin artmasının, önümüzdeki 5 ila 6 yıl içinde (2019 – 2026) güçlü bir büyüme gözlemleneceği beklenilmektedir.

Dünya çapında küresel toluen diizosiyanat pazarının 2015'ten 2023'e kadar % 4.8'lik bir Ortalama Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile genişleyerek 10.27 milyar USD’ye ulaşacağı tahmin edilmektedir. Yataklar, şilteler, uyku ürünleri, mobilyalar, otomotiv parça ve bileşenleri küresel toluen diizosiyanat pazarının en büyük son kullanıcı segmentleri arasındadır.

En önemli küresel pazar, küresel TDI pazarının %34'ünü, MDI pazarının %31'ini ve dünyadaki alifatik ve özel diizosiyanat pazarının %28'ini oluşturan Çin'dir.

Poliüretan imalatı, poliüretan üretim sürecinde ara hammadde olarak kullanıldığı için yaygın olarak toluen diizosiyanat (TDI) kullanır. Poliüretan, otomotiv endüstrisinde sızdırmazlık malzemeleri ve yapıştırıcılar, kaplamalar, sert köpük ve esnek köpük ürünleri üretmek için kullanılır. Binek ve hafif ticari araç satışlarının artması ve otomobil koltukları üretimi için poliüretan kullanımı TDI talebini artırmakta, böylece, otomotiv endüstrisindeki artan poliüretan talebi, tahmin süresi boyunca (2019-2023) toluen diizosiyanat pazarını artıracaktır.

Credence Research Inc. tarafından yayımlanan son rapor olan “Küresel Poliüretan Köpük Pazarı – Büyüme, Beklentiler ve Rekabet Analizi, 2018-2026” raporuna göre küresel poliüretan köpük pazarı 2017’de 55,85 milyar ABD Doları değerindeyken 2018’den 2026’ya kadar %5,2 Ortalama Yıllık Büyüme Oranında (CAGR) büyümesi beklenmektedir.

Sert PU’nun 2018 – 2026 döneminde en hızlı büyüme tahminlerini vermesinin nedeni termal yalıtım özellikleri nedeniyle katı PU köpüğün yapı ve inşaat nihai kullanım sektöründe temel bir malzeme haline gelmesidir. Dahası, gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin hükümetleri iklim ve enerji hedeflerine ulaşmak için enerji verimliliğini ve tasarrufunu teşvik eden politikalar geliştirmektedir ve bu da önümüzdeki yıllarda katı PU köpük pazarını güçlendirmektedir

TDI ve poliollerin kullanıldığı bir başka sektör ise UV yapıştırıcılar sektörüdür. Yapıştırıcı pazarının, 2016 ile 2021 arasında % 9.15'lik bir Ortalama Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile 2021 yılına kadar büyüyerek 1.222.5 Milyon USD'ye ulaşması öngörülmektedir. Henkel AG & Co. KGaA (Almanya), HB Fuller (ABD), Ashland Inc. (ABD), Dymax Corporation (ABD), 3M Şirketi (ABD) ve Permabond Mühendislik Yapıştırıcıları (İngiltere) gibi şirketler bu sektörde kilit oyunculardır. Anlık yapıştırıcılar pazarının ise

Bölüm | 1 Sayfa | 9 2017'den 2022'ye kadar %8.75'lik bir Ortalama Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile 2022 yılına kadar 2.38 Milyar USD’ye ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Küresel toluen diizosiyanat pazarı istikrarlı bir oranda büyümesine rağmen, TDI fiyatlarındaki oynaklıktan dolayı hala zorluklarla karşı karşıyadır. Piyasa, ham petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan da etkilenmektedir, çünkü toluen (TDI üretmek için kullanılan temel hammadde) ham petrolden elde edilmektedir. Ham petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar hammadde maliyetini ve TDI'nın nihai maliyetini etkilemekte ve TDI üreticilerinin kar marjlarını olumsuz etkilemektedir.

Ham petrol kökenli TDI üretimlerinin alternatifi olarak biyo bazlı TDI üretimleri de piyasaya girmeye başlamış durumdadır. Biyo bazlı TDI üretimi gelecekte yetersiz arz sorununu gündeme getirebilir.

TDI ve polioller konusunda dünyadaki en büyük üreticiler Wanhua Chemical, ChemChina, Gansu Yinguang, Dongnan Dianhua, Cangzhou DAHUA, Jinhong, Haofei Chemical, Yantai Juli, Bluestar Taiyuan (Çin), BASF, DowDuPont, Huntsman, Chemtura Corporation (ABD), OCI, Hanwha Chemicals , MCNS Inc (Güney Kore), Mitsui Chemicals, Nippon Polyurethane Industry, Tosoh Corporation (Japonya), Nan Ya Plastic (Tayvan), BorsodChem (Macaristan), Sadara Chemical (Suudi Arabistan), Bayer (Almanya), Lyondell Chemical (Hollanda), Woodbridge Corporation (Kanada), Karun Chemical (KRNPC) (İran) ve Manali Petrochemicals (Hindistan).

Analistler polyester poliol pazarının 2023 yılına kadar yaklaşık %5,6'lık bir Ortalama Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile büyümesini öngörmektedirler. Polioller, poliüretan köpük üretiminde TDI ile birlikte kullanılan anahtar bileşenlerden biri olup, otomotiv, boya, yapışkan ve kaplama gibi birçok son kullanıcı endüstrisinde kullanılmaktadır. Yalıtım için poliüretan köpüğün geliştirilmesi, küresel poliol pazarının büyümesini olumlu yönde etkilemektedir.

Farklı analisler, küresel poliol pazarının 2018-2022 döneminde %8,81'lik bir Ortalama Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile büyümesini beklemektedirler.

Poliollerin fiyatı, ftalik asit ve adipik asit gibi hammadde arzı ve fiyatları ile doğru orantılıdır. Hammaddelerdeki artış, poliollerin ve poliol bazlı poliüretanların fiyatlarını doğrudan etkilemektedir.

Poliol pazarı, önemli sayıda şirketin varlığıyla orta derecede parçalanmış gibi görünmektedir. Otomotiv ve inşaat sektörlerinde poliole olan talebin artması ve poliüretanda (PU) istikrarlı yenilikler, pazarın büyümesini olumlu yönde etkilemesi beklenen faktörlerdir. Poliol pazarındaki en önemli şirketlerden bazıları BASF, DowDuPont, Huntsman International, Purinova, Stepan Company ve Sumitomo Bakalite'dir.

Gerek TDI ve gerekse de poliollerle ilgili talep büyümesini tetikleyen poliüretan köpük (sert veya esnek sünger) talebine olan yoğun beklentiler ve kullanım alanlarının sürekli olarak genişlemesidir. PU esnek köpükler, tüketim malları, otomotiv, inşaat, mobilya ve yatak takımları ve sağlık hizmetleri gibi farklı endüstrilerde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu artan kullanımlar, yurt içinde orta ve uzun vadede TDI ve poliol pazarının büyümesini pozitif yönde etkileyecektir.

Yatırım konusu ile ilgili kapasite belirlemek için milli kaynakların kullanımı da dahil olmak üzere çok kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir. Bu araştırma EPC (Engineering, Procurement, Construction) sözleşmesinin yürütücülüğünü yapacak firma ve proje sahibinin kuracağı ortak bir kurul tarafından yapılarak belirlenmelidir ve on fizibilite raporu ile netleştirilmelidir. Bu süreç, tesisin inşaası için olası EPC yürütücüsü ile interim surecine girilmiş olması gerektiğinden on çalışma ile belirlenmesi hem sağlıksız hem de uzun sürecek bir çalışma olacaktır.

Bu tip bir tesisin amortisman süresi azami 20 yıl olarak hesaplanmaktadır. Fakat son 30 yıl baz alındığında, global piyasadaki arz talep dalgalanmaları bu sureyi genelde öne çekme eğiliminde olmuştur. Ayrıca Avrupa’daki birçok TDI tesisinin çevresel etkilerden ötürü kapatılması durumu da tesislerin yenilenme hızlarının yüksekliğini göstermektedir.

Kayseri mobilya ve yatak üreticileriyle yapılan ankette üretimin 9.510.222 m

3

/yıl olduğu

görülmüştür. Sünger yoğunluğunun 0,2 gr/cm

3

olduğunu varsayarsak TDI ve poliol tüketiminin

1.902.000 ton/yıl olduğu tahmin edilmiştir.

Bölüm | 1 Sayfa | 10

Başlangıçta market oluşturmak için belli bir süre geçeceği düşünülerek TDI üretiminde 75.000 ton/yıl,

polieter poliol için 100.000 ton/yıl ve poliester poliol için ise 36.000 ton/yıl olarak belirlenmesinin optimum kurulu kapasite olacağı varsayılabilir

Kapasite TDI üretiminde kesintisiz bir üretim süreci gerektirmekte olup 3 vardiya şeklinde çalışma zorunludur. Poliol için ise şarjlı üretim ve yine 3 vardiya esas alınmıştır.

Planlanan yatırım (özellikle TDI üretimi) ülkemizde henüz imalatı olmayan, farklı mühendislik disiplinlerinin süreç içerisinde olduğu (Makine, kimya, elektrik mühendisliği), yoğun ve detaylı bir mühendislik çalışması sonrası ortaya çıkarılabilecek bir projelendirmeyi gerektirmekte olup, yatırım kararı sonrasında tüm detayları içine alan ve uzun zaman alacak bir projelendirme gerektirmektedir.

TDI üretimi hali hazırda dünya genelinde çok sayıda firma tarafından yapılmaktadır ve bunun temel sebeplerinden biri üretiminin sağlanması için formül bazında bilginin tek başına yeterli olmamasıdır. Formül bilgisinden daha elzem olan proses ve üretimin geriye entegrasyon seviyesidir. TDI üretimi, Toluene seviyesinden başlatılabildiği gibi eğer stratejik kaynaklar el veriyorsa kömürden anilin üretimine kadar geriye doğru entegrasyon sağlanarak üretim maliyetleri düşürülebilir fakat bu kararın verilebilmesi için milli kaynakların kullanımı da dahil olmak üzere çok kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir. Bahsi gecen bu araştırma EPC (Engineering, Procurement, Construction) sözleşmesinin yürütücülüğünü yapacak firma ve proje sahibinin kuracağı ortak bir kurul tarafından yapılarak belirlenmelidir ve on fizibilite raporu ile netleştirilmelidir. Bu süreç yapılması için olası EPC yürütücüsü ile interim sürecine girilmiş olması gerektiğinden ön çalışma ile belirlenmesi hem sağlıksız hem de uzun sürecek bir çalışma olacaktır.

Proje çıktılarının fiyatlandırılmasında cari piyasa fiyatları esas alınmış olup, gerekçeleri ise aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:

 Ülke genelinde hali hazırda TDI üretimi konusunda bir tedarikçinin bulunmaması ve sürekli olarak ithalata bağımlı olunması,

 Mevcut durumda TDI ve poliollerin reçete (BOM) bilgilerin (ürünü üretmek için gereken bileşenler) ticari sır niteliğinde görülerek içeriklerinin (reçetelerin) gizli tutulması ve içeriğe ulaşılmasının mümkün olamaması,

 Ürün içeriğine ait bilgilerin sadece ve çok sınırlı şekilde ve çok kısıtlı bir muhteviyatla akademik literatürlerde yer alması ve birtakım teorik varsayımlar/çıkarımlar yoluyla ürün bileşenlerin belirlenmesi,

 Akademik literatürlerde yer alan kısıtlı içerikteki bilgilerin de endüstriyel içerikten ziyade laboratuvar ortamında ve prototip amaçlı çalışmalar çerçevesinde hazırlanmış olması,

 Elde edilmeye çalışılan reçetelerdeki bileşenlerin ne oranda/miktarda kullanılması gerektiğinin tespit edilememesi,

 Ürün içeriğinde yer alan bileşenlerin bir kısmının doğrudan girdi olarak değil, prosesten üretilerek elde edilmesi gerektiği ve bunun proses şartları hazırlanmadan öngörülememesi,

 Her ne kadar rapor hazırlama çalışmasında akademisyenler tarafından akademik literatürlerden, patent ve diğer sinai mülkiyet hakkı gerektiren dokümanlardan teorik araştırmalarla ürün içeriğine ait bilgiler elde edildi ise de, bunun üzerinden bir maliyetlendirme çalışması yapılabilmesi için bu raporda yapılan teorik çalışmaların ötesinde çalışmaları gerektirmesi,

gibi nedenlerden dolayı elde edilen reçete içerikleri bilgi mahiyetinde raporda ifade edilmiş olup, fizibilitenin ekonomik açıdan analizi için ürünlerin fiyatlandırılmasında cari piyasa fiyatları esas alınmıştır. Girdi hammadde fiyatlarında ICIS Avrupa ve ICIS Pasifik-Asya fiyatlarının ağırlıklı ortalaması alınmıştır. Buna göre TDI için girdi maliyetleri ortalaması 1,05 USD/kg, Polieter poliol için girdi maliyet ortalaması 1,00 USD/Kg ve polyester poliol için ise 1,00 USD/Kg'dır (Düşük OH grubunda 1.1 ve yüksek OH grubunda 0.9 USD kg olduğundan ortalama fiyat üzerinden hesap yapılmıştır).

Dünyadaki üretici portföyüne baktığımızda hep köklü ve büyük kimya/petrokimya şirketlerinin daha çok konuyla ilgilendiği ve bu ilgilerini de dünyanın birkaç noktasında tesisler kurarak deneyimlediği de görülecektir. Sürekli genişleyen, gelecek vadeden ve pazarın büyüyerek artacağının sinyallerini veren pazar araştırma ve projeksiyonları da bu büyük sermaye şirketlerinin ilgisini TDI ve poliol üretimi üzerinden hiç eksik olmamasını sağlamaya devam etmektedir.

Bölüm | 1 Sayfa | 11 Aşağıda, proje kapsamında yapılan sektörel pazar araştırmalarında tespit ettiğimiz birkaç kuruluşun tesis yatırımları hakkındaki bulgularını paylaşarak yatırım tutarı/büyüklüğü hakkında bir öngörü oluşturmak istenmiştir:

 Alman polimer ve plastik üreticisi Bayer MaterialScience, Almanya'nın Dormagen şehrindeki Chempark

 Alman polimer ve plastik üreticisi Bayer MaterialScience, Almanya'nın Dormagen şehrindeki Chempark