• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM: SOSYAL SORUMLULUK

1.10. İşletmelerde Sosyal Sorumluluk Modelleri

1.10.1. Dört Boyutlu Sosyal Sorumluluk Modeli

Archie B. Carroll kurumsal sosyal sorumluluğu ekonomik sorumluluk, yasal so- rumluluk, etik sorumluluk ve gönüllü sorumluluk olmak üzere dört boyutta ele almıştır. Ekonomik sorumluluk piramidin temelini oluşturduğu için piramidin en altında daha geniş bir alanı kapsamakta, ardından yasal, etik ve gönüllü alanları sıralamıştır (Çalış- kan ve Ünüsan, 2011: 57). Carroll’un kurumsal sosyal sorumluluk piramidinde birbiri arasında bir hiyerarşi söz konusudur. Yani bir basamak gerçekleşmeden diğer basamağa geçilmez. Bu anlamda sosyal sorumluluk basamakları eşit bir aralığa sahip değil- dir(Cingöz ve Akdoğan, 2012: 335).

Piramidin en altında yer alan ekonomik sorumluluk bir işletmeden beklenen en önemli görevdir. Yani işletmelerin devamlılıklarını sürdürmesi ve varlığını koruması için maksimum kar anlayışıyla hareket etmeli, bunu yaparken de çalışanlarını, hissedar- larını ve tüketicilerin istek ve beklentilerini göz önünde bulundurması gerekir. Ekono- mik sorumlulukların üstünde hukuksal sorumluluklar, hukuksal sorumlulukların üstünde ahlaki sorumluluklar ve en üstte iste gönüllü sorumluluklar yer almaktadır.

1.10.1.1. Ekonomik Sorumluluk

Kurumsal sosyal sorumluluk piramidinin en altında bulunan ve en geniş alanı kapsayan sorumluluk ekonomik sorumluluktur. Piramidin en altında yer alan ekonomik sorumluluk geleneksel sosyal sorumluluk anlayışla örtüşür (Akkoyunlu ve Kalyoncuğlu, 2014: 129). Yani geleneksel sosyal sorumluluk anlayışına göre işletmenin en önemli amacı minimum maliyetle maksimum karlılık elde etmesi her şeyden önemlidir. Fakat Carroll’un kurumsal sosyal sorumluluk piramidinde, işletmenin karlı olması, uygun istihdam olanağı sağlaması, kaliteli ürünler üretmesi gibi sorumluluk alanlarını göze alırken aynı zamanda toplumun menfaatini de düşünür.

Bu anlamda işletmenin kar sağlaması, tüm paydaşlarına ve topluma karşı karlı ya- tırımlarda bulunması ve işletmesi için uygun isdihdam alanları açmak ve buralarda ye- terli sayıda yasal bir şekilde işçi istihdamını sağlamak, kaliteli ürünler üretmek ve bu ürünlerin devamlılığını sağlamak, kalite standartlarına uygun çalışmalar yapmak ve bu çalışmaları yaparken üst düzey teknoloji kullanımına özen göstermek gibi sorumluluklar işletmenin ekonomik sorumlulukları olarak değerlendirilebilir.

1.10.1.2. Hukuksal Sorumluluk

Hukuki sorumluluk tüm kanun ve düzenlemeler çerçevesinde işletmenin faaliyet- lerini düzenlemesi, yasal ve düzenleyici çerçeve içinde işletmenin ekonomik sorumlu- luklarını yerine getirmesi anlamına gelmektedir (Taşlıyan, 2012: 28). İşletmeler içinde bulunduğu toplumun kural ve yasalarına uygun hareket etmek zorundadır ve işletme faaliyetlerini belli yasalar çerçevesinde yürütmek durumundadır (Özmen, 2009: 39). Aksi takdirde içinde bulunduğu toplumun tepkisiyle karşılaşır ve bu durum işletmenin imajını zedeleyip buna bağlı olarak karlılık oranını düşürür. Devlet işletmelere sosyal anlaşmanın bir gereği olarak işletme faaliyetlerinin sürdürülmesine izin verir ve karşılı- ğında yasa ve kanunlara uygun hareket edilmesini ister. Bu anlamda devlet ve işletmeler arasında karşılıklı bir bağlılık söz konusudur.

Devlet toplumsal düzeni sağlayabilmek adına bir takım yasalar çıkarır ve bu şe- kilde işletmeler, devlet ve toplum arasındaki dengeyi sağlanmış olur. Kısacası rekabeti düzenleyen yasalar, tüketici haklarını korumaya yönelik yasalar ve çevreyi korumaya

yönelik yasalar, çalışanların iş yaşamına yönelik yasalar işletmelerin hukuki sorumlu- lukları arasındadır (Özmen, 2009: 39).

1.10.1.3. Etik Açıdan Sorumluluk

Etik kelime anlamı olarak ahlaki değerlerle ilgili olan demektir(Tdk, 27.06.2016). İşletmelerin içinde bulundukları toplumun ahlaki değerlere uyması ve buna göre hareket etmesi gerektiğini ifade eder.

İşletme, içinde bulunduğu toplumun ahlaki ve insani değerlerine sahip çıkmak ve buna uygun davranmak zorundadır (Özüpek, 2005: 78). Sosyal sorumluluğun ahlaki boyutu yasa ve kanunla düzenlenmediği halde işletmelerden toplumun ahlaki kurallara uyması beklenir(Özüpek, 2005: 79). Bu anlamda işletmeler içinde bulunduğu toplumu çok iyi tanımalı ve iyi analiz etmelidir. Toplum tarafından hoş karşılanmayan örf ve adet kuralları bir bakıma toplumun etik değerlerini de oluşturur. Ahlaki değerlere uy- mamanın cezası toplum tarafından kınanmak ve dışlanmaktır. Yani işletmelerin toplu- mun örf, adet, gelenek ve göreneklerini, toplumda nelerin tabu olduğunu bilip buna uy- gun hareket etmesi, ticarette ahlaki bir yol izlemesi, sözlerine ve anlaşmalarına sadık kalması, mal ve hizmetleri hakkında tüketiciye gerekli bilgilendirmeyi yapması, açık ve net olması gerekir. Aksi takdirde çevrenin manevi yaptırımıyla karşı karşıya kalır. İş- letmelerin toplumun etik değerlerine uymaması sonucu işletmenin imajının zedelenme- sine ve toplumun gözünden düşmesine neden olur. Bu durum işletmeler için uzun ve kısa vadede istenmeyen bir durumdur. Bu anlamda işletmeler toplumu ve insanları iyi tanımalı buna bağlı olarak ahlaki kurallara uygun kampanyalar düzenlemelidir.

Carroll’a göre ise sosyal sorumluluğa ilişkin ahlaki bileşenleri şöyle sıralayabiliriz (Carrol 1991’dan aktaran: Top ve Öner, 2008: 104):

-Toplumun belirlediği kural ve normlara uyulmalı -İşletmeler topluma saygı göstermeli

-Ahlaki norm ve kurallardan taviz verilmemeli

-Ahlaki açıdan toplumun işletmelerden beklentileri açık ve net bir şekilde açık- lanmalı

-Çalışma hayatında ahlaki davranış ve kurallarının iş hayatının kurallarından da üstün olduğu kabul edilmelidir.

1.10.1.4. Gönüllü Sorumluluklar

Bu sorumluluklar hukuksal bir yaptırıma bağlı kalmaksızın işletmelerin tamamen gönüllük esasına dayanır (Özüpek, 2005: 80). Toplum tarafından işletmeden beklenilen bir takım faaliyetlerin kurumun zorunlu olmadığı halde isteyerek yerine getirebileceği sorumluluklar olarak ifade edilmektedir. Bu tür yardımlar, toplum içinde kurumun ima- jını olumlu yönde etkilemekte, işletmenin uzun vadede kârlı çalışmasına ve yaşamını sürdürmesine de olanak sağlayacağı ifade edilen yardımlar olarak düşünülmektedir (Durmaz, 2010: 28). Carroll’un ifade ettiği işletmelerin gönüllü sorumluluklarının bile- şenleri şu şekilde ifade edilmektedir (Carroll, 1991’den aktaran: Top ve Öner, 2008: 104).

-Toplum kuruluşlarından hayırsever yardım beklentisi unutulmamalı ve göz ardı edilmemeli

-Talep edilen gönüllü yardımlar işletmeler tarafından en iyi şekilde karşılanmalı -Yönetici ve çalışanlar ile birlikte toplumsal çevreye de yardım yapılmalı

-Özel ve kamuya ait kurum ve kuruşlara işletmeler tarafından maddi destek veril- meli

-Gönüllü projeler kurumsal imaja katkı sağlayacağından dolayı işletmeler gönüllü projelerde yer almalı