• Sonuç bulunamadı

2.8 BOYU BİR KARIŞ SAKALI ÜÇ KARIŞ (1962: 29)

OĞUZ TANSEL’İN MASALLARININ İNCELENMESİ

2.8 BOYU BİR KARIŞ SAKALI ÜÇ KARIŞ (1962: 29)

2.8.1- Konu

Evlenecekleri kızın kim olduğunu belirlemek üzere, bir dağın tepesinde ok atan padişahın üç oğlundan üvey olan en küçük oğlanın başına gelen olaylar konu edilmektedir.

2.8.2- Asıl İleti

Çocukları arasında ayrım yapan ve başkalarına haksızlık eden bir kimsenin bu davranışı cezasız kalmaz.

2.8.3- Masalın İçerik Çözümlemesi

Geleneksel masal tarzına uygun bir zaman formeli ile başlayan metin, padişah ve oğullarının tanıtımı ile başlamaktadır. Giriş bölümünde yaşanan olayın amacı, sınama motifi kullanılarak padişahın üç oğlunun kiminle evleneceklerinin

belirlenmesidir. Padişahın büyük ve ortanca oğulları attıkları okla, görünürde mutluluğu ve zenginliği bulurlar. Üvey oğlan kısmetsizmiş gibi görünse de olay bu doğrultuda gelişmez. Aslında padişahın üvey çocuğu olan en küçük oğlanın attığı ok, aksiyonun hangi yönde gelişeceğinin habercisi niteliğindedir.

Geleneksel masalların olay örgüsünde, hanenin en küçük çocuğu olan kahraman aksiyona yön vermektedir. İncelenen masalda da bu fonksiyon, padişahın küçük oğluna yüklenmektedir. Evin en küçük kardeşi, masal aksiyonunda zekâyı ve aklı temsil etmesi bakımından önemlidir. Bunun yanı sıra, incelenen masaldaki küçük oğlan tipinin bir diğer özelliği de üvey olmasıdır. “Üvey evlat” motifi, aksiyonu önemli ölçüde etkileyen bir unsur niteliğindedir.

Padişahın küçük oğlunun attığı ok, gök otun dibindeki yeşil bir kurbağanın üstüne düşmüştür. Yeşil kurbağayı yanına alarak eve dönen kahraman, evlenmek niyetinde olmadığını lalasına açıklamaktadır. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere olay örgüsünün düğüm bölümü, masal kahramanı ile yeşil kurbağa etrafında şekillenecektir. Düğüm bölümünde yaşanılan olaylar da bu yargıyı desteklemektedir. Padişahın küçük oğlu, bir av dönüşü evde bazı değişiklikler olduğunu görür. Oda takımlarında ve yemeklerde meydana gelen değişikliklerin nedeni, kahraman tarafından anlaşılmamaktadır. Evin silinip süpürülmesi; sofrada kahvaltının hazır bulunması gibi birtakım gelişmelerin nedenini de çözemeyen kahraman, bu durumu düşünüp durmaktadır. Evde meydana gelen ve kahramanın kontrolü dışında gelişen olaylar, olay örgüsünün merak unsurunu oluşturmaktadır.

Merak uyandıran olayların çözümlenmesi ve bu olayların nedeninin açığa çıkması, masalın gelişme bölümünde tamamlanmaktadır. “Ava gidiyorum.” diyerek evden ayrılan ve mutfak penceresinin altına saklanan masal kahramanı, yaşanan olayların kaynağına ulaşmaktadır: Kahramanın attığı ok bir kurbağanın üstüne düşmüştür. Bu kurbağanın en önemli özelliği güzel bir kıza dönüşebilmesidir. Güzel bir kıza dönüşen kurbağa evdeki değişmelerin kaynağını oluşturmaktadır.

Hayvan kılığına bürünebilen ve çeşitli işleri kolaylıkla halledebilen insan motifi, geleneksel masal motiflerinden biridir. İncelenen metindeki bu motif aksiyon boyunca etkinliğini göstermektedir. Lala kadın aracılığıyla evdeki kızın varlığı padişaha kadar ulaşmıştır. Kızın kurbağa donu küçük oğlan tarafından saklanmış ve bunun neticesinde kız, kurbağa şekline dönüşememiştir.

Kurbağa donunu giyemediği için insan görünümüyle padişahın karşısına çıkan kız ile küçük oğlan üç ayrı sınamaya tabi tutulmaktadır. Padişah ve vezirleri, küçük oğlanı yanlarına çağırırlar. Sınamaya tabi tutulacak olan kişi küçük oğlanın kendisidir; ancak evde çeşitli değişikleri yapabilen ve herkesi hayretler içerisinde bırakan kurbağa kız da dolaylı yoldan bu sınamaya tabi tutulan kimse olmuştur. Padişah ve vezirlerin istekleri yerine getirilmezse küçük oğlanın başı kesilecektir. Bu fikrin uygun bulunmasında oğlanın üvey oluşu etki etkilidir.

Kahramandan yapması istenilen istekler sırasıyla şunlardır: bir tabur askere yetecek büyüklükte bir kazan; bir tabur askeri içine alacak bir çadır ve son olarak “boyu bir karış sakalı üç karış” olarak nitelendirilen varlığın bulunup getirilmesidir.

Padişah ve vezirleri tarafından kahramandan istenen istenilenlerin ortak özellikleri şunlardır:

Üç istek de kahramanın yapamayacağı düşünülen isteklerdir. Üç isteğe de ulaşabilmek için yardımcı olacak güç kurbağa kızdır.

Üç isteği de yerine getirmek için kullanılan yardımcı unsur kurbağa kızın yüzüğüdür. Bu istekler yerine getirilmezse kahramanın başı kesilecektir.

Masalın düğüm noktalarının çözümlenmesi üç isteğinde yerine getirilmesiyle tamamlanmaktadır.

Masalın kötü tipleri olan padişah ile baş vezir, kurbağa kızın babası tarafından ortadan kaldırılmaktadır. Bu olayın ardından kurbağa kız ile evlenen küçük oğlan, ülkesine hakan seçilmektedir. Kardeşlerini de kendisine vezir olarak seçen hakan mutluluk içinde sürecek bir yaşama başlamaktadır. Böylelikle masalın temel düğümleri çözüme ulaşır.

2.8.4- Yer ve Zaman

“Boyu Bir Karış, Sakalı Üç Karış” masalı, “evvel zaman içinde ...” zaman formeli ile başlamaktadır. Olay örgüsünün başlangıç zamanı “günlerden bir gün ...” şeklinde bir zaman formeli ile yapılmaktadır.

Aksiyonun giriş bölümü, orta uzunlukta vaka zamanını kapsamaktadır. Küçük oğlanın, yeşil kurbağayı da alıp eve dönmesinden sonra iki günlük bir zaman dilimi geçmektedir. Bu iki gün zarfında kahraman, evdeki değişikliklere tanık olmakta ve buna bir anlam verememektedir. Padişah ile karısının, kurbağa kızı görmeleri; kızın güzelliğine hayran olmaları; kahvelerini içtikten sonra bayılmaları gibi olaylar kısa zaman diliminde yaşanmaktadır.

Masalda geçen zaman ifadeleri sırasıyla şunlardır: “Evvel zaman içinde...” ,

“Günlerden bir gün ...” , “Bunları evlendirme zamanı geldi.” , “Kırk gün kırk gece...”, “Oğlan ertesi gün, sabahtan kalkıyor...”, “Sabahtan kalkıyor, baksa ki...”, “Bu sırada...”, “ ... Düşüne düşüne yatağa giriyor.”, “Akşam olunca...”, “O, eve gelmeden...”, “ ... gerisin geri dönüyor. Kapının önüne gelince...”, “Biraz sonra...”, “O ülkede kırk gün kaldıktan sonra oğlanın yurduna dönüyorlar.”

Olay örgüsünün temel mücadelesi masal kahramanının, babasının isteklerini yerine getirmek üzere verdiği mücadeledir. Padişah, üvey oğlundan sırasıyla üç ayrı istekte bulunmaktadır. Bu isteklerin yerine getirilmesi için verilen çaba, birbirine bağlı olarak gelişen zaman dilimlerinde tamamlanmaktadır. Padişahın üç oğlunun ok atmak üzere gittikleri yüksek tepe, motivasyonu sağlayan mekândır. Baş vezir ile Bey’in evleri diğer mekânlardandır. Padişahın büyük oğlu, baş vezirin kapısına; ortanca oğlu da Bey’in kapısına varmaktadır.

Olay örgüsünün temelini oluşturan yer, küçük oğlanın attığı okun düştüğü yerdir. Ok, gök bir otun dibindeki yeşil kurbağanın üzerine düşmüştür. Bu bakımdan masalın olay örgüsü, küçük oğlan ile kurbağa kız etrafında şekillenmektedir.

Masalın en önemli mekânlarından biri, padişahın küçük oğlunun odasıdır. Odada meydana gelen değişiklikler şu cümleler ile ifade edilmektedir: “... Oğlanın

odasındaki takımlar, halılar değme evde bulunmaz.” “... Evin içinde yeni

değişiklikler olmuş: Ev silinip süpürülmüş, sofrada kahvaltı hazır.” Evde meydana

gelen değişikliğin nedenini öğrenmek isteyen kahramanın gizlendiği yer ise mutfak penceresinin altıdır.

Kurbağa kızın babası olan “Boyu Bir Karış’ın” yaşadığı ülke, diğer bir mekândır. Bu ülkede iki kahramanın düğünleri yapılmış; bu düğün “kırk gün kırk gece” zaman formeli ile sınırlandırılmıştır. “Boyu Bir Karış” tarafından cezalandırılan baş vezirin gönderildiği mekân Kafdağı’dır. “Kafdağı” masalların geleneksel mekân formellerinden biridir.

Olay örgüsünün düğüm noktalarının çözüme ulaşmasında en önemli yardımcı unsur, kurbağa kız ve onun babasıdır. Kurbağa kızın, kahramanı yönlendirdiği mekân, gök otun dibidir. Gök otun bulunduğu yer açık olarak betimlenmemektedir. Ancak bu mekânın en önemli özellikleri masal motivasyonunu sağlaması ve düğümlerin çözümlenmesine olanak yaratmasıdır.

2.8.5- Kahramanlar ve Fonksiyonları

2.8.5.1- Olağanüstü Varlıklar

Masalın olağanüstü kahramanlarının başında kurbağa kız gelmektedir. Masal kahramanının, gök otun dibinde bulduğu yeşil kurbağa, insana dönüşebilen bir varlıktır. Kurbağa donunu giyen kız, yeşil kurbağaya dönüşmekte; donunu çıkarttığı vakit de yeniden insan kılığına bürünmektedir. Kurbağa kızın görünüşü ile ilgili bilgiler içeren cümleler şunlardır: “Elleri kınalı, gözleri sürmeli bir güzel. Beli ince,

kaşları yay gibi, dünya güzeli bir kız.” Bu cümleler masal kahramanının güzelliğini

ve endamını anlatan cümlelerdir.

Halk edebiyatında kullanılan güzellik nitelikleri, masal üslubuna da yansımaktadır. Kurbağa kızın fiziksel nitelikleri “beli ince, kaşları yay gibi” betimlemesiyle ifade

edilmektedir. Kurbağa kızın güzelliğinden başka özelliği de bulunmaktadır. Bu özelliklerin başında çalışkan olması ve birtakım nesneler üzerinde değişiklik yapabilmesi gelmektedir.

Kurbağa kızın babası olan “Boyu Bir Karış Sakalı Üç Karış”, masalın diğer olağanüstü kahramanıdır. Metnin giriş bölümünde resmi bulunan varlık kısa boylu, uzun sakallı bir kimsedir. Masal aksiyonunun en önemli yardımcı unsurudur. Masaldaki kötü tipleri cezalandırmış olması onun bir diğer özelliğidir.

2.8.5.2- Yetişkinler

Masalın yetişkin tipleri: Padişah, padişahın üç oğlu, baş vezir, Bey, Lala kadın, padişahın hanımıdır.

Padişah ve padişah eşinin fiziki görünüşleri hakkında bilgi verilmemiştir. Padişahın eşi, oğulları arasında bir ayrım yapmazken, padişah üvey oğlunu ölümle tehdit edebilmektedir. Padişahın bu kararı verirken çevresindeki insanlardan etkilendiği görülmektedir. Bu konuda en çok etkilendiği kimse Baş vezirdir.

Padişahın üç erkek çocuğu vardır. Bu çocuklardan en küçüğü üveydir. Büyük oğlan, baş vezirin kızıyla; ortanca oğlan da bir Bey kızıyla evlenmektedir. Büyük ve ortanca oğlan, aksiyona işlevsel bir etkide bulunmamaktadır. Masalın çözüm bölümünde, ülkeye Hakan olan kardeşlerine vezirlik yapmakla görevlendirilmektedirler. Buradan çıkarılacak sonuç ise kardeşler arasında bir kargaşanın bulunmamasıdır.

Aksiyonun önemli tiplerinden biri lala kadındır. Lala, padişah çocuklarının eğitimi ve bakımı ile özel olarak ilgilenen kimsedir. Padişahın üç oğlunu yetiştiren lala kadın, küçük oğlanın yaşamında meydana gelen değişikliklerden haberdar olmaktadır. Bu değişimler, lala kadın aracılığıyla padişaha ulaştırılmaktadır. Bir bakıma, kahramanlar arasındaki haber alışverişini sağlayan kimsedir. Çocukların yetiştirilmesinden sorumlu olması ve bu çocukların evlilik çağında kimseler olması, lala kadının yaşlı bir tip olduğunu göstermektedir.

Masalın en önemli tipi, padişahın küçük oğludur. Üvey çocuk olduğu bilinmekte; ancak bu çocuğun geçmişine ait bilgi verilmemektedir. Olay örgüsüne yön veren bu tip, diğer kardeşlerinden farklı olarak henüz evlenmek düşüncesinde olmadığını belirtmektedir. Geleneksel masal tarzında aklı, zekâyı ve başarıyı temsil eden küçük kardeş tipi, incelenen metinde de aklın ve başarının temsilcisi konumundadır. Padişah babasının, kendisini ölümle tehdit etmesine içerlemiş olması onun duygusal bir kimse olduğunu da göstermektedir.

2.8.5.3- Kahramana Yardımcı Unsurlar

Olay örgüsünde yer alan ve birtakım işlevsel etkileri bulunan varlıklar, masalın yardımcı unsurlarıdır. Padişahın oğullarının kiminle evleneceğini belirleyen unsur üç oktur. Büyük, ortanca ve küçük oğlanın sırayla attıkları oklar ayrı yerlere düşmekte; bunun neticesinde kahramanları bekleyen yaşam şekilleri de belirlenmektedir. Padişahın küçük oğlunun odasında bulunan ve kurbağa kız sayesinde değişen oda takımları, halılar yaşanan yeniliğin simgesidir.

Masalın en önemli yardımcı unsurları kurbağa donu, kazan ve çadırdır. Kurbağa donu, kurbağa kızın şekil değiştirmesini sağlamaktadır. Sınama motifinde kullanılan kazan ile çadır, kahramandan bulması istenen unsurlardır. Bir tabur askere yetecek ve bir tabur askeri içine alabilecek nitelikte olmaları, güçlükle taşınmaları, kazan ile çadırın niteliklerini belirlemektedir.

Tanıma işareti olarak kullanılan yüzük unsuru da, fonksiyonu bakımından dikkate değerdir. Kurbağa kıza ait olan bu yüzük, gök otun üzerine mühür gibi bastırılmaktadır. Padişahın eşine ikram edilen suyun bulunduğu altın bardak; padişahın bir yudum aldığı kahvenin bulunduğu fincan, diğer yardımcı unsurlardandır.

2.8.6- İletiler

2.8.6.1- Çocuk Eğitimi Açısından Olumlu İletiler

1- Başkalarına haksızlık eden bir kimsenin davranışı mutlaka cezalandırılır. 2- Padişahlık gibi önemli bir mevki sahibi olsa da ahlâki değerlerden uzaklaşan

bir kimsenin davranışı yanlıştır.

3- Bir kimseyi yapamayacağı işleri yapmaya zorlamak yanlıştır.

4- Doğruluktan yana olan kişiler, hayatın olumlu yönleri ile karşılaşırlar. 5- Başı darda kalan kimse aklının da yardımı ile sıkıntılarından kurtulabilir. 6- Hayatın getirileri karşısında kazan taraf iyilikten yana olan; kaybeden tarafsa

kötülükten yana olan kimsedir.

2.8.6.2- Çocuk Eğitimi Açısından Olumsuz İletiler

1- Evlilik gibi önemli bir olaya, ok atmak gibi geçersiz bir yöntemle karar vermek olumsuz bir davranıştır.

2- Çocuğunu, başını kestirmekle tehdit eden bir babanın davranışı çocuk okuyucuyu olumsuz etkileyebilir.

3- Çocuklar arasında yapılan öz ve üvey ayrımı, okuyucu üzerinde olumsuz etki bırakabilir.

4- Sıkıntıya düşen bir kimsenin, doğaüstü birtakım olaylar sayesinde bu sıkıntılardan kurtulabileceğini göstermek yanlıştır.

5- Bir kimseyi tanımadığı biriyle evlenmeye zorlamak; bunun için çeşitli sınama yöntemleri kullanmak olumsuz ileti barındıran bir davranıştır.

2.8.7- Masalın Biçim Çözümlemesi ve Özgünlüğü

2.8.7.1- Masal Formelleri /Kalıp Sözü 2.8.7.1.1- Giriş Formeli / Kalıp Sözü:

2.8.7.1.2- Bağlayış (Geçiş) Formeli:

“Baksa ki...”

“Bir de ne görsün...” “Ne görse beğenirsiniz?” “Günlerden bir gün...” “Biz gelelim küçük oğlana.” “Erler uğraşa dursun.” “Onlar gidedursun.” “İn misin cin misin?” “Ne inim ne cinim.”

“Ayın on dördü gibi bir kız.”

2.8.7.1.3- Bitiş Formeli / Kalıp Sözü:

“Bu metel burada bitiyor. Gökten üç elma düştü. Biri söyleyene, biri dinleyene, biri de yazana.”

2.8.7.2- Masal Motifleri

Sınama Motifi: Padişah oğullarının attıkları ok nereye düşerse oğlanlar orada

yaşayan ile evlenecektir.

Kaderin Değişmesi: Üç erkek kardeşin kaderi, attıkları okun yönünde değişim

göstermektedir.

Şekil Değiştiren İnsanlar: Kurbağa donunu giyince yeşil bir kurbağaya dönüşen insan.

Olağanüstü Yardımcılar: Masal kahramanına yardım eden Boyu Bir Karış Sakalı

Üç Karış.

İmtihanlar: Padişahın, küçük oğlundan yerine getirmesini istediği şartları vardır.

Cezalandırma: Padişah denizin orta yerine atılarak; vezir Kafdağı’na gönderilerek

cezalandırılmaktadır.

Evlenme: Kurbağa kız ile padişahın küçük oğlu; baş vezirin kızı ile padişahın büyük

oğlu; bir Bey’in kızı ile padişahın ortanca oğlu evlenmiştir.

2.8.8- Masaldaki Söz Varlığı

2.8.8.1- Tekrarlanan Sözler

Padişahın büyük ve ortanca oğulları kiminle evleneceklerini babalarına açıklamakta, bunun üzerine padişah da oğulları için baş vezire ve Bey’e dünür gitmektedir. Bu olay söz tekrarları ile ifade edilmektedir: “Babama söyle, baş vezirin kızına dünür gitsin.”, “Ben de beyin kızını isterim.”, “Büyük oğlum için kızına dünürüm.”, “Ortanca oğlanla da Bey’in kızının sözünü kesiyorlar.”

Padişahın, küçük oğlundan çeşitli isteklerde bulunması şu cümleler ile ifade edilmektedir: “Bir tabur askere yetecek büyüklükte bir kazan istiyoruz. Bunu yaptırıp getirmezsen, başını kestireceğiz.”, “Şimdi de bir tabur askeri içine alabilecek bir çadır istiyoruz.”, “Şimdi de senden başka bir isteğimiz var: Boyu Bir Karış Sakalı Üç Karış bir adam bulup getireceksin. Yoksa kelleni kestireceğiz.”

Kurbağa kızın, masal kahramanını teselli ettiği; ona çıkar yollar sunduğu cümleler şunlardır: “Tasan bu mu? Üzüntüye değmez.”, “Böyle şeylere canını sıkma, git o otun dibine; yüzüğü bas.”, “Üzülmeğe değmez, bundan kolay ne var? Şimdi yer, içer, keyfimize bakarız. Sonra gök otun dibine gidersin...”

2.8.8.2- Dua

Masalın dua niteliği taşıyan söz grubu “Tanrı bağışlasın.” sözüdür. Allah uzun ömür, sağlık versin; Allah seni korusun manasındadır.

2.8.8.3- Deyimler

“Babama söyle, baş vezirin kızına dünür gitsin.” (s.29)

dünür gitmek/ dünür düşmek: Bir kızı, evlenmek üzere başkası için istemek. “... Bey’in kızının sözünü kesiyorlar.” (s.30)

“Lala, küçük oğlanın ağzını ara.” (s.30)

ağzını aramak: Bir kimsenin konu hakkındaki düşüncelerini öğrenmek için onu konuşturmaya çalışmak.

“Dışarı çıkıyor, gözlerine inanamıyor.” (s.30)

gözlerine inanamamak: Gördüklerinin doğru olduğunu kabul edemeyecek kadar şaşırmak.

“Oğlan bu işe çok kafa yoruyor ya...” (s.30)

kafa yormak: Bir konu hakkında fazlaca düşünmek. “Büyükle ortancayı ateşlere atmışız.” (s.31)

ateşe atmak: Çok tehlikeli bir durumla karşı karşıya bırakmak. “Yalvarıp yakarmasına kulak asmaz.” (s.31)

kulak asmamak: İlgilenmemek; önem vermemek. “Sorup öğrenmeye takatım kalmadı” (s.32) takatı kalmamak: Çok yorulmak; perişan olmak. “... bu fikri uygun bulurlar.” (s.32)

uygun bulmak: Düşüncelerine göre olduğu kanısına varmak. “... küçük oğlana haber gönderirler.” (s.32)

haber göndermek: Haber ulaştırmak, bildirmek. “Böyle şeylere canını sıkma.” (s.33)

canı sıkılmak: Bir olaya üzülmek

“Görenlerin parmağı ağzında kalır.” (s.34)

“Eline koluna sağlık ya...” (s.34)

eline sağlık: Yapılan işe teşekkür etmek. “... keyfimize bakarız.” (s.34)

keyfine bakmak: Yavaş yavaş, sindire sindire keyfince neşesine bakmak. “Kızın seni istiyor, göresi gelmiş.” (s.34)

göresi gelmek: Uzun zamandır görmediği bir kimseyi görmek istemek. “Dilleri tutulmuşçasına...” (s.35)

dili tutulmak: Gördükleri karşısında şaşkınlıktan konuşamaz hale gelmek. “Bütün bu işler senin başının altından çıktı.” (s.35)

başının altından çıkmak: Sebep olmak; sorumlu tutulmak.

2.8.8.4- İkilemeler

Aynı Sözcüklerin Tekrarı İle Kurulmuş İkileme

“Düşüne düşüne yatağına giriyor.” “Oğlan sevincinden katıla katıla güler.” “... bir bir anlatıyor.”

Yarı Anlamlı İkileme

“Zar zor onu da ayıltıp saraya bırakırlar.”

2.8.9- Özgün Unsurlar

“Boyu Bir Karış Sakalı Üç Karış” masalının özgün değer taşıyan kelime ve kelime gruplarının başında deyimler gelmektedir. Kahramanların yaşamına yön verecek olan ok atma olayı “surumuzu sınayalım” söz grubu ile ifade etmektedir. Sur, alın yazısı; uğur ve talih manasındadır.

Masal kahramanının kurbağa kız tarafından teselli edilmesi; kurbağa kızdan yardım alması “arkalanıp sevinmek” söz grubu ile padişahın korkusunun derecesi “depreme tutulmuşçasına” söz grubu ile ifade edilmektedir.

Masalların birçoğunda karşılaşılan bir özelliğe, “Boyu Bir Karış, Sakalı Üç Karış” masalında da rastlanmaktadır: Masaldan çıkarılabilecek birtakım iletiler, kahramanın ağzından okuyucuya iletilmektedir. Buna örnek olarak masalın sonuç bölümünde yer alan cümle gösterilebilir: “Kimselere haksızlık etmeyin; tüzelden ayrılmayın, halka kötülük edenlerin sonu padişahla vezirinki gibi olur.”

2.8.10- Masalın Anlama ve Anlatma Becerilerine Katkısı

Sade ve anlaşılır bir dil kullanılarak derlenmiş olan metin, geleneksel masal yapısına uygun niteliktedir. Bu bakımdan okuyucunun anlama yetisine seslenebilmektedir. Karmaşık bir yapıdan uzak olması, olay örgüsünün tüm hatları ile kavranmasına ortam sağlanmaktadır.

Olay örgüsü boyunca atılan düğümlerin birbirine bağlı olarak çözümlenmesi, olay akışını bozmamaktadır. Bu bakımdan okuyucu, metnin düğüm ve çözüm noktaları arasında bağ kurulabilmekte ve olaylar arasındaki sıralamayı kavrayabilmektedir. Metnin tamamında, merak unsurunun canlı tutulduğu görülmektedir. Masalcının “Ne görse beğenirsiniz?”, “ Baksa ki ...” şeklinde ifadelere yer vermesi, merak unsurunu olumlu olarak desteklemektedir.

Anlaşılır sözcüklerden kurulu olması ve duruma uygun deyimlerin kullanılması, metnin yapısı bakımından dikkate değer bir unsurdur. İnceleme alanında bulunan diğer masallara kıyasla, mekân betimlemelerine başvurulmadığı; canlı renklerin kullanılmadığı görülmektedir. Betimlemeler yerine kişi ve mekânlarda meydana gelen belli başlı değişimlere yer verilmekte; kişilerin ruhsal durumlarını niteleyici soyut sözcüklere değinilmektedir.

Masalda karşılaşılan kalıp kişilerden en önemlisi kahramanın kaderini değiştiren kurbağa kızdır. Geleneksel masallarda karşılaşılan kurbağa motifi, incelenen masalda

da bulunmaktadır. Yeşil kurbağa, kurbağa donunu giydiğinde kurbağaya; çıkardığında da insana dönüşmektedir. Şekil değiştirme, kahramana yardım etme; hayvanken güzel bir insan olma gibi kalıp olaylar tespit edilmiştir. Masal aksiyonunun diğer kalıp olayları ok atma merasimi; okun düştüğü yerde yaşayan kimse ile evlenme; sihirli bir gücün kahramana yardım etmesidir. Sözü edilen kalıp olaylar masal okuyucusunun düş dünyasında sıklıkla karşılaşabileceği türden olayladır. Bu durum çocuk okuyucunun mukayese yetisine seslenebilecek olumlu unsurlardan biridir.

İncelenen masal metni, iletileri bakımından üzerinde konuşmaya elverişli bir metindir. Doğruluktan yana olan kişiler, hayatın olumlu yönleri ile karşılaşır iletisi başta olmak üzere, masalın güncel değer taşıyan iletileri bulunmaktadır. Başı darda kalan kimsenin, aklını kullanarak sıkıntılarından arınması, okuyucunun gündelik yaşamında yer etmiş temel değerlerdendir. Aklın ve doğruluğun öne çıkarıldığı bir