• Sonuç bulunamadı

Bourdie, Coleman ve Putnam: Ortak Noktalar ve Ayrışmalar

1.2. Sosyal Sermaye Kavramının Üç Klasik İsmi ve Görüşleri: Bourdieu, Coleman

1.2.4. Bourdie, Coleman ve Putnam: Ortak Noktalar ve Ayrışmalar

farklı amaçlarla edinilmeye çalışılmaktadır (bkn Tablo 2). Mesela sosyal yapının kendisinden çok sonuçlarına odaklanan Bourdieu’da sosyal sermaye ediniminin tek bir amacı vardır, o da asıl gaye olan ekonomik sermayeyi maksimize etmektir. Ona göre sosyal sermaye, kapitalist toplumlarda bireylerin kendi ekonomik durumlarını- sermayelerini iyileştirmenin bir aracıdır (Gabbay ve Leenders, 2008: 3; Winter, 2000: 5). Coleman’a göreyse, sosyal sermaye beşeri sermayenin daha etkin olarak

kullanılması için edinilmeye çalışılır. Beşeri sermaye teorisinin bireyci ön kabulüne karşı çıkan Coleman’a göre, insanlara yapılan yatırımlar ne olursa olsun tek başına, önemli getirilerle sonuçlanmaz. Bireylerin işgal ettikleri mevkiler ya da mensubu oldukları ağlar da söz konusu getirilerde belirleyici bir role sahiptir (Cohen ve Prusak, 2001: 21). Bu yüzden beşeri sermeye yatırımlarının getirilerini maksimize etmeye çalışan birisi, ilişkilerin gücüyle tanımlanan sosyal sermayeyi de göz önünde bulundurmalıdır. Putnam’ın teorisi, sosyal ağların veyahut da ilişkilerin bireylere kişisel çıkarlarına ulaşabilmelerini kolaylaştıracak kaynaklar sunduğunu iddia eden bu iki yazardan bu noktada ayrılmaktadır. Ona göre, kişisel eylem ve amaçlardan ziyade önemli olan kolektif eylemdir ve amaçlanansa daha toplumsal düzeyde etkin demokrasi ve iyi işleyen bir ekonomidir.

Tablo 2: Sosyal Sermaye Kavramının Üç Klasik İsimde Farklılaşan Tanımları Tanım Amaç

Bourdieu Grup mallarına erişimi sağlayan kaynaklar Ekonomik sermaye elde etme

Coleman

Bireylerin kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için kullandıkları

sosyal yapının düzlemleri Beşeri sermaye elde etme

Putnam kolaylaştıran güven, ağlar ve normlar Karşılıklı faydaya yönelen işbirliğini Etkin demokrasi ve ekonomi Kaynak: (Winter, 2000: 5).

Söz konusu farklılık üç yazarın analiz düzeylerinin de farklılaşmasına yol açacaktır (bkn Tablo 3). Mesela Bourdieuiçin sosyal sermaye bireysel boyutları olan bir kavramdır. Çünkü toplumlar, çok sayıda ve birbirinden farklı alanlardan oluşmaktadır. Böylece her bireyin farklı alanlarda ve farklı yapılardan beslediği sosyal sermayesi toplumsal alanın farklı yapılarına yine bu bireylerce taşınacaktır (Siisiainen, 2001: 11). Sınıfsal rekabetteki bireyler üzerinden analizlerini yürüten Bourdieu sosyal sermayeye yönelik çalışmalarında, unvanlar arkadaşlıklar, klüp üyelikleri ve yurttaşlık gibi etiketlerle ilgilenmektedir. Coleman’sa, Bourdieu’dan farklı olarak, sosyal sermayenin bireylerde somutlaştığı fikrine katılmamaktadır. Ona göre sosyal sermeye, daha ziyade bireylerin sosyal ilişkilerinden kaynaklanmaktadır (DeFlippis, 2001: 785) ve diğer sermaye biçimlerinin aksine, bireyler arasındaki ve

bireylere bağlı ilişkilerin yapısına içseldir (Özuğurlu, 2006: 191). Coleman, sosyal sermayenin sosyal ilişkilerden kaynaklandığını ileri sürmekle birlikte, bireylerin sosyal sermaye edinebilecekleri fikrine de tümüyle karşı çıkmamaktadır (DeFlippis, 2001: 785). Ona göre aslında sosyal sermaye, Bourdieu’dan farklı olarak, bireylerin sahip olduklarından ziyade kullanabilecekleri bir kaynaktır (Fritch, 2000: 15). Ancak netice itibariyle, her ikisi de sosyal sermayeyi bireylerin kaynaklarını artırmalarında kullandıkları bir araç olarak görmektedirler (Winter, 2000: 3). Bireylerle, ancak daha ziyade aile ve topluluk dizgesindeki bireylerle ilgilenen Coleman, aile tipleri, eğitsel nitelikler ve okul tipleri gibi konulara odaklanmaktadır (Silva ve Edwards, 2004: 3; Fram, 2003: 10).

Tablo 3: Üç Klasik İsmin Sosyal Sermaye Çalışmalarındaki Analiz Düzeyleri Analiz Düzeyi Bourdieu Coleman Putnam

Sınıfsal rekabetteki bireyler * Unvanlar * Arkadaşlıklar * Klüp üyelikleri * Yurttaşlık

Aile ve topluluk dizgesindeki * Aile büyüklüğü bireyler * Ebeveynlerin evdeki

tavırları

* Annenin çocuğun eğitiminden beklentisi * Ailenin devingenliği * Dini kuruluşlara üyelik

Ulusal dizgede bölgeler * Gönüllü örgütlere üyelik

* Seçimlere katılım * Gazete okuryazarlığı Kaynak: "Contemporary Authors on Social Capital", www.gnudung.com, (10.08.2008).

Sosyal sermayeyi bireylerin bir özelliği olarak düşünen Bourdieu ve Coleman’ın tersine, Putnam sosyal sermayeyi topluluğun bir özelliği olarak ele almakta (Natioanal Statics, 2001: 9; Mohan ve Mohan, 2002: 192) ve siyasal gelişimin genişliği, gazete okuma alışkanlığı, gönüllü kuruluşların ve spor kuruluşlarının yaygınlığıyla ölçtüğü “sivil uğraşılar ağı” gibi konulara odaklanmaktadır (Özuğurlu, 2006: 197). Ancak belirtilmelidir ki Putnam, her ne

kadar sosyal sermayeyi topluluğun bir özelliği olarak ele alsa da kavramın birey boyutunu da ihmal etmemektedir. Aslında Putnam’ın sosyal sermaye kavramsallaştırması, içerisinde bir diyalektiği barındırmaktadır. Onun kavramsallaştırmasıyla sosyal sermaye, hem “kamusal” hem de “bireysel” bir yüze sahiptir ve hem “kamusal yararla” hem de “özel çıkarla” sonuçlanmaktadır. Yani sosyal sermaye, hem ona yatırım yapan bireyler hem de toplum için faydalar sunar. Ancak Putnam’ın kavramsallaştırmasında sosyal sermayenin üretiminde bireyler önem taşımakla birlikte, sosyal sermayenin nihai biçimi ve başarısında asıl önemli olan şeyin topluluk düzeyindeki değişkenler olduğu da belirtilmelidir. Putnam bu durumu, aktif olmayan bir topluluktaki aktif bir bireyin, aktif bir toplumdaki aktif bir birey kadar sosyal sermaye üretemeyeceği örneği üzerinden açıklamaktadır. Putnam’a göre, yine benzer şekilde aktif bir topluluktaki aktif olmayan bir birey, aktif olmayan bir toplumdaki aktif olmayan bir bireyden daha fazla sosyal sermaye üretecektir (Rea-Holloway, 2008: 18)

Analiz düzeylerindeki bu farklılaşmaya ilaveten kompleks ve oldukça farklı konuları çalıştığı görülen Bourdieu ile kıyaslandığında, Coleman ve Putnam’ın sosyal sermayeye ilişkin görüşlerinin oldukça spesifik ve formüle edilmiş olduğu söylenebilir. Bu, Coleman ve Putnam’ın görüşlerinin özellikle anketler aracılığıyla ampirik araştırmalara kolayca uyum sağlayabilmesine de imkan tanımaktadır (Silva ve Edwards, 2004: 3). Bunu, toplumdaki güç dağılımı ve kaynaklara erişim konularında Neomarksist yaklaşımdan etkilendiği açıkça görülen Bourdieu’nun çalışmaları için söylemekse zor görünmektedir (Natioanal Statics, 2001: 8).

1.3. Sosyal Sermayeye Kurumsal Bir Bakış: OECD, Dünya Bankası,