• Sonuç bulunamadı

3. TOPLUMSAL ve MEKANSAL YENĐDEN YAPILANMA

3.7 Toplumsal ve Mekansal Yeniden Yapılanma Sürecinin Dünyadaki Değişimi

3.8.2 Đstanbul’da toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecinin değişim

3.8.2.1 Birinci toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma dalgası

Toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecinin birinci dalgasında yer alan Kuzguncuk, Arnavutköy ve Ortaköy gibi Boğaz semtlerinde gerçekleştirilen yenileme çalışmaları, daha çok konut rehabilitasyonunu içermektedir. Ortaköy’de uygulanan rehabilitasyon çalışmaları, sonrasında bu alanda ticari bir canlanmayı da doğurmuştur. Bu durumda da, sürecin sonunda Ortaköy’de ticari ve turistik bir yeniden yapılanma süreci yaşanmıştır.

Kuzguncuk, Arnavutköy ve Ortaköy konut alanlarında yaşanan bu değişim, orta sınıf ve üst sınıf tarafından bireysel girişimlerle plansız ve kontrolsüz olarak başlatılan ve oldukça yavaş ilerleyen bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde gerçekleştirilen yenileme çalışmaları daha çok zengin çevresel değerler çerçevesinde kültürel ve fiziksel dinamikler etrafında şekillenmiştir.

•Kuzguncuk: “Kuzguncuk’ta Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaklaşık 1.350 hanenin sadece yetmişini Müslümanlar oluştururken, 1950’lerin başında gayrimüslim nüfusun kendi ülkelerine dönmeye başlaması ile bu oran giderek artmış ve günümüzde gayrimüslim nüfus yok denecek kadar azalarak yerini Anadolu’dan göç eden nüfusa bırakmıştır. Zaman içinde buradaki eski

evlerin bazıları apartmanlara dönüşürken, bazıları da sahiplerinin başka yerlere gitmesi veya ölmesi nedeniyle boşalarak bakımsız kalmıştır” (Uzun, 2001). “Evlerin bakımsız kalarak köhnemesinin diğer bir nedeni de 1983 yılında çıkan Boğaz Geliştirme Yasasıdır. Bu yasa ile birlikte binaların iyileştirmesine yönelik kısıtlamalar getirilmiştir. 1979 yılında, Mimar Cengiz Bektaş’ın bu mahalleye yerleşmesi ve satın aldığı evi yenilemesiyle Kuzguncuk’ta yenileme çalışmaları başlamıştır. Bektaş’ı arkadaşları izlerken, Kuzguncuk zamanla, Đstanbul’un Anadolu yakasının önemli bir merkezi olan Üsküdar’a yakın olması ve diğer yerlere ulaşım kolaylığıyla kent içi bir bölge olarak mimarlar, sanatçılar ve yazarlar tarafından tercih edilen bir yerleşim alanı olmuştur” (Uzun, 2006a).

Sosyal dinamikler: “Kuzguncuk’ta bilinçli bir yenileme ile toplumsal ve mekansal bütünlüğün korunmuş olması ve yenilenen evlerin çoğunlukla sahipleri tarafından çeşitli sebeplerle daha önceden terk edilmiş olması nedenlerinden ötürü, alanda sürecin sonunda yaşanan yerinden edilme diğer örneklerdeki boyutlara ulaşmamıştır” (Uzun, 2006b). Kuzguncuk’ta toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecinden sonra yaşanan sosyal değişim, diğer Đstanbul semtlerine oranla daha az yaşansa da, Uzun’un gerçekleştirdiği alan çalışmasında Kuzguncuk ve Cihangir’de sürecin sonunda ortaya çıkan ve sayıları giderek artan yeni bir orta sınıftan bahsedilmektedir (Uzun, 2001). Bu nedenle de sosyal statüde yaşanan bu değişim, Kuzguncuk’ta bir toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecinin yaşandığını ve yaşanmakta olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede Kuzguncuk örneğinde sürecin ana dinamiklerinden olan sınıfsal değişim yaşanmasına karşın yoğunluğu diğer örneklere nazaran oldukça azdır. Kuzguncuk’taki kiralar dışarıdan bakıldığında yüksek görünmesine karşın, diğer yenilenen semtlerden farklı olarak yerli halkın halen daha Kuzguncuk’ta barınabilmesi bir çelişki yaratmaktadır. Bu çelişkiyi hem Morgül hem de çevrede bulunan emlakçılar, Kuzguncuklulara farklı kira uygulanması şeklinde açıklamaktadır (Morgül, 2006). Bu da mahallelinin kendi içinde kendi imkanlarıyla, sürecin sonunda yaşanan yerinden edilme sorununa buldukları çözüm

olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle alanda yenileme çalışmalarından önce yaşayan kiracıların süreçten çok fazla etkilenmediği görülmektedir. Bu durum ile toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecinin dinamiklerinden biri olan kiracıların yerinden edilmesinin az da olsa önüne geçilmiştir.

Şekil 3.11 : Kuzguncuk (Url-19).

Semtte yaşanan yenileme çalışmaları ile 1997 yılında Kuzguncuk’ta Kuzguncuklular Derneği kurulmuştur. Bu dernek, “Kuzguncuk’a, Kuzguncuk olduğu için yerleşen ve semti korumayı amaçlayan yeni yerleşimcilerle, yıllardır bu mahalleyi ve mahallenin sosyal kültürel dokusunu korumak için emek verenlerin bir araya geldiği işlevsel bir alandır” (Morgül, 2006). Kuzguncuk’ta kurulan bu dernek ve yürüttükleri “Đlya’nın Bostanı’nı Koruma Eylemi”15 Kuzguncuklular’ın semtlerine olan bağlılıklarının bir kanıtıdır. Yerli halkın semtine bağlı olması ve bunun için mücadele etmesi toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecini yavaşlatan bir etkidir. Çünkü sosyal değişim daha çok mahallesini koruyabilmek için politik veya ekonomik gücü olmayan, yapılanlara ses çıkartmayan veya çıkartamayan yöre sakinlerinin olduğu alanlarda gerçekleşmektedir.

15 “Đlya’nın Bostanı, son Rum sahibi Đlya ile anılan; Kuzguncuk’un meyve ve sebze yetiştirilen tarihi

bostanıdır. Kuzguncuk’un ender yeşil alanlarından olan Đlya’nın Bostanı yerine, özel bir diyaliz hastanesinin yapılacağı haberi üzerine semt sakinleri ayağa kalkmış ve bostanın savunulması yıllarca bu derneğin esas çabası olmuştur” (Mills, 2006).

Ayrıca bu dernek, yerel halk ile proje sonrasında alana gelen kişilerin bir arada çalıştığının, ortak bir noktada birşeyler paylaştıklarının ve birbirlerinden rahatsız olmadıklarının da bir göstergesidir. Yeni gelen kişiler ile yerel halkın anlaşması da toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma süreci açısından ender rastlanan bir durumdur. Çünkü genellikle süreç sonunda sınıfsal çatışmalar yaşanmaktadır.

Ekonomik dinamikler: Kuzguncuk’ta yaşanan değişim, Arnavutköy ve Ortaköy’de yaşanandan farklı bir şekilde ilerlemiştir. “Kuzguncuk’un diğer iki mahalleden farklı olarak sahile yakın bir merkez olmaması ve coğrafi olarak, denize dik olan Đcadiye Caddesi üzerinde konumlanması alanda yeni ticari bir mekanlaşmayı engellemiştir” (Morgül, 2006).

Yaşanan değişimle birlikte emlak değerlerinde de bir artış olduğu gözlemlenmektedir. “1990’larda fiziksel yenilemenin yanı sıra yaşanan sosyal ve buna bağlı ekonomik değişim alanda yaşama talebini doğurmuş ve bu durum da kira ve satış fiyatlarının artmasına neden olmuştur” (Uzun, 2006b). Ancak sosyal dinamiklerde bahsedilen farklı kira uygulaması yöntemi alanda sosyal bir değişim yaşanmasını biraz da olsa engellemiştir.

Fiziksel dinamikler: Kuzguncuk’ta yer alan tarihi yapıların genellikle yenileme çalışmaları çerçevesinde bireysel girişimler ile satın alınarak rehabilite edildiği görülmektedir. Bu rehabilitasyon çalışmaları çerçevesinde, çoğu atıl durumda olan tarihi yapı korunarak yenilenmiştir. Bu durum da bir döngü şeklinde daha fazla kişinin ilgisini bu alana çekmiş ve tarihi çevrelerde yaşamak isteyen orta sınıf bu alanda konut almaya başlamıştır.

•Arnavutköy: “Arnavutköy’de yaşayan azınlık nüfus, Cumhuriyet sonrası yaşanan olaylardan çok etkilenmemiştir. Ancak 1950’li yıllardan sonra ve özellikle 1974 Kıbrıs sorunu etkisi ile Arnavutköy’de yaşayan Rum nüfusu oldukça azalmıştır. 1998’de semtte sadece 15-20 Rum ailesi kalmıştır. Ülke dışına çıkan nüfusun yerini ise, çoğunluğu Karadeniz’den gelen göçmenler almıştır” (Keyder, 2000). Đstanbul’un diğer tarihi kent içi alanlarında olduğu gibi, azınlıkların yerine gelen düşük ekonomik ve sosyo-kültürel seviyeden halkla birlikte, Arnavutköy de zamanla eskimiş ve köhnemiştir. Keyder’in

belirttiği gibi bu alandaki yapıların eskimesinin diğer bir nedeni de “1980’den sonraki yeni mevzuat ile tarihi evlerin korunması amacıyla evlerin dış görünüşlerinin değişmesine getirilen katı kurallar olmuştur. Bu çerçevede tarihi yapıların korunması yoksul ailelere ait yapıların üst sınıflarca ele geçirilmesinin reçetesi haline gelmiştir” (Keyder, 2000).

Şekil 3.12 : Arnavutköy (Url-20).

Sosyal dinamikler: Arnavutköy’ün toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma süreci tamamlanmadığından, semt nüfusu halen daha sınıfsal açıdan karma bir yapıyı yansıtmaktadır. Sınıfsal olarak heterojen bir yapının bulunması da alanda yaşanan sınıfsal değişimin sınırlı sayıda olduğunu göstermektedir. Daha çok sahil kısmında yaşanan fiziksel ve ekonomik değişim bu alanda sınıfsal bir değişim yaşanmasına neden olurken, iç kısımlarda halen daha emlak değerlerinin çok artmadığı gözlemlenmektedir. Bu durum da kiracıların yerinden edilmesi durumuna diğer örneklere nazaran daha az neden olmaktadır.

Ekonomik dinamikler: Deniz kıyısında yer alan konutların çoğunun restorana dönüşmesinden ötürü, alanda ticari bir yapılanmadan bahsetmek mümkündür. Kuzguncuk’a nazaran coğrafi konumu Arnavutköy’ün sahil kısmının bu şekilde dönüşmesine imkan vermektedir. Bu durum da bu alanın hem bu alanda yaşayanlar hem

de dışarıdan gelen kişiler açısından yoğun olarak kullanılmasına neden olmaktadır.

Alandaki emlak değerlerine bakıldığında ise, rehabilitasyon çalışmaları ile yenileme yapılan mekanlarda zamanla bir değer artışı olduğu gözlemlenmektedir.

Fiziksel dinamikler: Arnavutköy’de yer alan tarihi yapılar bireysel çalışmalarla yenilenmiştir. Yapıların yenilenmesinde Kuzguncuk örneğinde olduğu gibi yapıların korunarak rehabilite edilmesi yöntemi uygulanmıştır. Çevrenin ve binaların tarihi ve mimari değeri yaşanan değişim için oldukça önemli dinamikler olmuştur.

•Ortaköy: “Ortaköy Meydanı ve çevresi 1989 yılında yerel belediye tarafından başlatılan proje çalışmaları ile 1992’de yeniden düzenlenmiştir. 1970’lerin ortalarında Ortaköy Meydanı’nın tarihi kentsel sit alanı olarak ilan edilmesi, buranın tarihsel birikiminin korunması açısından ilk yasal adım olmuştur. Daha sonra ise bunu Turizme Teşvik Kanunları izlemiştir” (Şen, 2005).

Sosyal dinamikler: Başlarda meydanın çevresindeki tarihi konut alanlarını restore ederek Ortaköy’e yerleşen yeni orta sınıf, daha sonrasında alana getirilen eğlence mekanları ile birlikte bu alanda yaşayamaz duruma gelmiştir. Böylece tarihi konut alanlarında yaşanan ve yerli halkın yerinden edilmesine neden olan süreç, burada zamanla ticari yaşamın canlanması ile yeni orta sınıf konut alanlarını da etkileyen bir boyut kazanmıştır. Bunun sonucunda da fonksiyon değişikliğine bağlı olarak Ortaköy’de konut alanlarının sayısı giderek azalmıştır.

Đstanbul’da yaşanan diğer toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma süreçlerinden farklı olarak bu alanda konut fonksiyonunun azalması ve yaşanan değişikliklerle ilişkili olarak herhangi örgütlü bir yapının kurulmaması, bu alandaki ekonomik değişimi kolaylaştırmıştır. Ekonomik dinamikler: Rehabilitasyon çalışmaları ile konut alanlarında

yaşanan sınıfsal ve fiziksel değişim zamanla ticari ve turistik mekanların da değişmesine neden olarak, öncesinde Arnavutköy ve Kuzguncuk’ta yaşanan değişimden daha farklı bir boyut kazanmıştır. Konutların çoğu ticari ve turistik faaliyetlerin etkin bir şekilde

yürütüldüğü mekanlara dönüşmüştür. Bu nedenle de alanın dönüşmesinde ekonomik dinamikler oldukça etkili olmuştur.

Şekil 3.13 : Ortaköy sahil şeridi ve meydanı (Url-21, 22).

Fiziksel dinamikler: Alanda bulunan yapıların bireysel çalışmalarla rehabilite edildiği görülmektedir. Bu konutlar ticari mekanlara dönüştürülürken fonksiyon değişikliğine bağlı olarak bazı durumlarda plan, statik ve cephe olarak değiştirildikleri gözlemlenmektedir. Yapıların tarihi ve mimari özellikleri ile coğrafi konumu, bu alanın seçilmesinde ve ticari olarak dönüştürülmesinde oldukça etkili olmuştur.

3.8.2.2 Đkinci toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma dalgası

1990’ların başında toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecinin Cihangir, Galata ve Asmalımescit’te yaşanmaya başladığı görülmektedir. Bu örneklerde, daha çok sanatçı ve entelektüellerin ışığında, bireysel mücadelelerle bir değişim süreci yaşanmıştır. Ortaköy örneğinde olduğu gibi bireysel rehabilitasyon projeleri sonrasında bu alanlarda da ticari ve turistik bir değişim oluşmuştur. Bu nedenle ilk dönemde olduğu gibi bu dönemde de yenileme çalışmaları daha çok kültürel ve fiziksel dinamikler etrafında şekillenmiştir.

•Cihangir: “20. yüzyılın başında Cihangir’de yaşayanların büyük bir bölümünü gayrimüslimler oluştururken, 1950’lerin sonunda çoğunun ülkelerine

dönmesi ile Cihangir’de boşalan konutlara Anadolu’dan göç eden düşük gelirli nüfus yerleşmeye başlamıştır. 1970’lerde kent merkezinin Beşiktaş, Mecidiyeköy yönüne doğru yayılmasıyla Beyoğlu ve çevresindeki mahallelerin önemi giderek azalırken kısa bir süre içinde Cihangir’in de içinde bulunduğu bölge bir çöküntü alanı haline gelmiştir” (Uzun, 2006b).

Sosyal dinamikler: Cihangir’in dönüşmesinde sanatçılar büyük rol oynamıştır. Özellikle kendini yaşam biçimi olarak farklı gören sanatçılar için tarihi ve mimari değeri olan çevrelerde yaşama isteği bu alanın yenilenmesinde oldukça etkili olmuştur. 1990 sonrasında buraya ilk yerleşenler arasında olan sanatçılar Beril ve Oktay Anılanmert, satın aldıkları apartmanın özgünlüğünü bozmadan yenileyerek, bu alanda yaşamaya başlamıştır. Daha sonrasında ise onları birçok sanatçı, akademisyen, mimar ve profesyonel izlemiştir. Bu nedenle de 1990’ların başında mahalleye olan talebin artması ile Cihangir’deki nüfusun yapısı hızla değişmeye başlamıştır. Artan emlak ve kira değerleri özellikle kiracıların bu alandan gitmesine neden olmuştur. Zamanla alanda yaşanan sınıfsal değişim, gözle algılanacak boyutlara gelmiş ve Cihangir yeni orta sınıfın aktif olarak kullandığı bir alana dönüşürken, bölge halkı da çevre alanlara doğru kaymak zorunda kalmıştır.

1995 yılında, Cihangir Güzelleştirme Derneği’nin kurulması ile alandaki yenileme çalışmaları bireysellikten çıkıp daha örgütlü bir yapıya kavuşmuştur. Cihangir’de yeni yaşamaya başlamış akademisyenler, mimarlar, profesyoneller ve eski mahalle sakinlerinden oluşan derneğin amacı mahallenin tarihi yapısının korunması ve yaşam çevresinin kalitesinin yükseltilmesi olmuştur (Uzun, 2006b; Şen, 2005). Cihangir Güzelleştirme Derneği, Kuzguncuklular Derneği gibi semt adına toplu kararlar alınması için kurulmuştur.

Ekonomik dinamikler: Cihangir’de yaşanan süreç Kuzguncuk’tan biraz farklı olarak ilerlemiştir. Cihangir’de konut alanlarında yaşanan değişim kadar ticari alanlarda da büyük bir değişim olmuş, 1990’lardan başlayarak mahallede kafeler, restoranlar, antikacılar ve oteller açılmıştır. Bu nedenle, alanın dönüşmesinde fiziksel ve

kültürel dinamikler kadar ekonomik dinamiklerin de etkili olduğundan bahsetmek mümkündür.

Alandaki emlak değerleri ve kiralar da yapılan yenileme çalışmalarına bağlı olarak büyük bir artış göstermiştir. Bu durum da sosyal dinamiklerde yer verildiği üzere, yerel halkın alanda yaşamasını oldukça zorlaştırmıştır.

Şekil 3.14 : Cihangir (Url-23).

Fiziksel dinamikler: 1950’lerde Cihangir’de başlayan değişim ve köhneme, 1980’lerin sonuna gelindiğinde, eski yapılara olan talebin hızla artması ile birlikte farklı bir döneme girmiştir. Boğazı ve tarihi yarımadayı gören bir tepede olması, kent merkezine yürüme mesafesinde olması, kentin diğer bölümlerine ulaşımın kolay olması ve Cumhuriyet dönemi mimarisini yansıtan tarihi yapıların varlığı bu mahalleyi özellikle öğrenci, öğretmen ve akademisyenler ile çeşitli sanatçılar açısından çekici kılmıştır. (Uzun, 2001- 2006a). Özellikle 90’lı yıllardan sonra bölgedeki çoğu konut satın alınarak rehabilite edilmiş, sokaklarda yenileme çalışmaları yapılmıştır.

•Galata: “Galata’nın ticari hayatı Đstanbul’da yer alan kent içi alanların değişimi ve dönüşümüne neden olan politik ve ekonomik bileşenlerin yanı sıra, merkezi iş alanının 1950 sonrasında başka merkezlere kayması ve 1970’lerde Mecidiyeköy-Şişli hattının önem kazanmasıyla büyük ölçüde zayıflamıştır. Bunun yanı sıra 1990 sonrası zorunlu göçle yoksul bir nüfusun buraya

yerleşmesi ile Galata’da toplumsal sorunlar da yaşanmaya başlamıştır” (Şen, 2005).

Şekil 3.15 : Galata (Url-24).

Sosyal dinamikler: Galata’da toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma süreci ilk olarak 1980’lerin sonunda görülmeye başlamıştır. “Süreç, New York’un Soho16 Bölgesi’nde yaşanan değişimler gibi, mimarların ve sanatçıların burada atölye olarak kullanmaya uygun, mimari özelliği olan, yüksek tavanlı fakat bakımsızlıktan dolayı ucuz olan binaları satın alması veya kiralaması ile başlamıştır” (Đslam, 2002). Alana yerleşen öncüler, diğer örneklerde görüldüğü gibi çok kısa sürede organize olarak çevrelerini güzelleştirmek için bir dernek kurmuştur. Derneğin organize ettiği festivaller vb. kültürel aktiviteler de insanları bu semte çekmekte büyük rol oynamıştır (Đslam, 2002).

Alanda gerçekleştirilen yenileme çalışmaları oldukça yavaş ilerlediğinden alanda büyük bir sınıfsal değişim henüz yaşanmamıştır. Tek tük yapılan yenileme çalışmalarıyla alanın değerinin giderek

16 Soho’da yaşanan değişimler, ikinci bölümde yeniden canlandırma çalışmaları kapsamında

artmasına karşın, sosyal dokunun halen daha heterojen yapısını koruduğundan bahsetmek mümkündür. Sürecin yavaş ilerlemesine bağlı olarak da değer artışı henüz kiracıların büyük bir oranda yerinden edilmesine neden olacak boyutlara gelmemiştir.

Ekonomik dinamikler: Galata’nın Beyoğlu’na ve turistik birçok mekana yakın olması alanın ticari ve turistik olarak yeniden yapılanmasına da neden olmuştur. Özellikle son dönemde açılan restoran ve dükkanlar ile alanın yeni bir sürece girdiğinden bahsetmek mümkündür.

Sosyal dinamiklerde bahsedildiği üzere gerek alanın büyüklüğüne gerekse sürecin yavaş ilerlemesine bağlı olarak yaşanan emlak değerlerindeki artış diğer örneklere nazaran sınırlı sayıda kalsa da çevrenin yeniden yapılandırılmasına bağlı olarak bir artış yaşandığı gözlemlenmektedir.

Fiziksel dinamikler: Galata, Cihangir gibi Beyoğlu mahallelerinden biri olmasına karşın Cihangir’e nazaran değişim sürecini oldukça yavaş yaşamaktadır. Galata ile karşılaştırıldığında, Cihangir’in, daha iyi manzara noktalarına sahip olması, Đstiklal Caddesi’ne ve Taksim Meydanı’na daha yakın olması, araba ile daha rahat ulaşılabilir daha geniş yollara sahip olması17 ve Galata’da apartmanların zemin katlarında faaliyet gösteren çok sayıda imalat atölyesinin bulunması (yarattıkları kirlilik, pis koku ve endüstriyel gaz tüpü kullanımından doğan potansiyel risklerle konut yaşamını sağlıksız etkilemektedir) Galata’da toplumsal ve mekansal yeniden yapılanma sürecini yavaşlatmıştır (Đslam 2003a, 2003b, 2006). Tüm bu süreci yavaşlatan etmenlere karşın, alanın sahip olduğu mimari özellikler özellikle yabancılar, sanatçılar ve akademisyenler için alanın dönüşmesinde etkin rol almaktadır. Bu özellikler çerçevesinde konutların yavaş yavaş rehabilite edildiği görülmektedir.

17 Orta ve üst-orta sınıfın arabaya düşkünlüğü göz önünde bulundurulursa, alanda geniş yolların

•Tünel:

Şekil 3.16 : Tünel (Url-25).

Sosyal dinamikler: “1980’li yıllarda ticari hayatın durma noktasına gelmesi kiraların düşmesine neden olunca özellikle sanatçılar, Tünel’in tarihi evlerine yerleşmeye başlamışlardır” (Ergün, 2006). Bu nedenle Tünel’de yaşanan değişim sanatçıların etkisi açısından Cihangir’de yaşanan sürece benzemektedir. “Alana ilk yerleşen sanatçı, ressam Muzaffer Akyol’dur. Akyol, 1987 yılında kiracı olarak oturduğu evi, 1995 yılında satın almış ve aslına uygun olarak restore ederek, atölye ve yaşam alanına çevirmiştir. Akyol’u birçok sanatçı izlemiştir” (Đnce, 2006). Tünel ölçek olarak diğer alanlara göre oldukça küçük bir yer olmasına karşın, Beyoğlu’nun diğer sokaklarında yaşanması muhtemel değişimi gözler önüne sermektedir. Beyoğlu çevresindeki yapıların genellikle boş olması bu alanda yaşanacak yenileme çalışmaları sonucu oluşacak sınıfsal değişimi belli oranda engellemektedir. Ancak Beyoğlu ve çevresindeki yaşanan değişim çoğunlukla eğlence alanlarının yoğunluğu sebebiyle ticari bir değişim şeklinde geliştiğinden, Tünel’de de yaşandığı gibi zamanla konut fonksiyonunun bu alanda barınmasını engellemektedir.

Böyle alanlarda, farklı bir sınıfsal değişimden bahsetmek mümkündür. Çünkü Tünel özelinde birçok tarihi sokak yenileme çalışmalarından önce herkes için ortak kullanılan bir alan iken, restoranların masalarını sokaklara çıkartması ile aslında belirli bir sınıfın oturup eğlendiği bir ortama dönüşmüştür. Bu nedenle burada da sınıfsal bir değişim yaşandığından bahsetmek mümkündür.

Ekonomik dinamikler: “Tünel’de sanat evi, galeri gibi kültürel aktiviteler için açılan mekanların etrafında kaliteli kafelerin, barların ve restoranların da açılması, yayaları Taksim’den Tünel’e doğru çekmiştir” (Ergün, 2006). Bu yaşanan ticari değişim de bu alanın dönüşmesinde oldukça etkili olmuştur.

“Tünel’de kafe, bar, restoran gibi mekanların açılması ile oluşan canlılık beraberinde bina spekülasyonlarını gündeme getirmiş ve Tünel yaşayanların istememesine rağmen giderek pahalı ve moda bir