• Sonuç bulunamadı

Bilginizi ve gereğini arz ederim

Belgede T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ (sayfa 120-125)

T.B.M.M. B : 7 19 . 10 . 2004 O : 2 ANTALYA MİLLETVEKİLİ

SAYIN NAİL KAMACI'NIN T.B.M.M. 7/3430 ESAS SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNE DAİR

SORULAR VE CEVAPLARI SORULAR:

Antalya Tapu ve Kadastro Müdürlüğü için yapımma 2002 yılında başlanan yeni bina, aradan geçen 2 yılm üstündeki zamana rağmen hala tamamlanmamıştır. Sadece 1. kata kadar ilerlemiş bina inşaatı. Geçtiğimiz aylara kadar Antalya Tapu ve Kadastro Müdürlüğü Antalya İl Özel İdaresi Binasında Hizmet vermekteydi; ancak İl Özel İdaresi Binasında görülen kolan patlamaları ve zemin kaymaları nedeniyle bina hizmete kapatıldı. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ise bir bölümünü kiraladığı eski pil fabrikasında çok ciddi mekansal sıkıntılar için hizmet vermeye devam etmektedir. Bu bağlamda,

1- Antalya Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nün yeni binası halâ neden tamamlanamamıştır?

2- Yeni bina ne zaman tamamlanacaktır?

3- Eski pil fabrikası ile yapılan kira sözleşmesinin süresi 6 ay sonra dolacaktır; 6 ay sonra Antalya Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün nerede hizmet vereceğine ilişkin bir hazırlık var mıdır?

CEVAPLAR:

1- Yapımına, 2003 yılında başlanılan söz konusu hizmet binası inşaatının başlangıç ödeneği 180.000.000.000-TL. olup, 2004 yılı ödeneği de 485.000.000.000-TL.dir. Ayrıca, 2004 yılı yatırım programında yer alan Yozgat Bölge Müdürlüğü inşaatı için ayrılan 162.000.000.000-TL ödeneğin tamamı Antalya Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü inşaatına aktan lmıştır.

2- Bahse konu binanın bitirilmesi için gerekli olan 2.616.000.000.000-TL. ödeneğin, l.llö.OOO.OOO.OOO-TL.'sinin karşılanması amacıyla, Maliye Bakanlığı, geri kalan L500.000.000.000.-TL.si için de DPT Müsteşarlığı nezdinde girişimler devam etmektedir.

Talep edilen ödeneklerin temin edilmesi halinde, inşaatın biran önce tamamlanarak, hizmete açılmasına çalışılacaktır.

Ayrıca, 2005 yılı yatırım programında Antalya Bölge Müdürlüğü için 485.000.000.000-TL. ödenek teklifinde bulunulmuştur.

3- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Antalya Bölge Müdürlüğü halen Makine Kimya Endüstrisi binasında, geçici olarak hizmet vermektedir. Bu husustaki protokol 6 aylık periyotlar halinde tanzim edilmiştir. Makine Kimya Endüstrisi ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüz arasında yapılan protokolün 5.Maddesi gereğince, oturma süreleri karşılıklı olarak her iki kurumun rızasıyla uzatılabilecektir.

T.B.M.M. B : 7 19 . 10 . 2004 O : 2 ANKARA MİLLETVEKİLİ

SAYIN GÜLSÜN BİLGEHAN'İN T.B.M.M. 7/3432 ESAS SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNE DAİR

SORULAR VE CEVAPLARI SORULAR:

Uygarlığın, insanlığa verilen değer ile ölçüldüğü bu çağda, Türkiye'nin trafik kazalarında dünyada ilk sıralarda yer alması hanemize yazılmış bir utanç olarak durmaktadır.

Avrupa Birliği yolunda önemli reformlar gerçekleştirdiğimiz bu dönemde, trafik kazaları ile mücadele, attığımız diğer adımlar kadar önemlidir. Gerek muhalefet, gerekse iktidar olarak el birliğiyle yürüttüğümüz ilerleme politikaları çerçevesinde bu sorunun üzerinde de dikkatle durmalıyız. Yeni Türk Ceza Kanununun bu alanda da çağdaş yasalar getireceğini umuyoruz.

Bununla birlikte, özellikle yaz aylarında yazlık yörelerdeki karayolu aksaklıkları hepimizi tedirgin etmekte ve turizmi olumsuz etkilemektedir. Sıcak asfalta dökülen tonlarca mıcır yüzünden ölümlü trafik kazaları meydana gelmekte, yolda sıçrayan taşlar hasara neden olmaktadır.

Satıh kaplama denilen, asfalt üzerine mıcır dökülerek gerçekleşen yol çalışması sürücüler için hayati tehlike taşımaktadır. Oysa "Roadmix" diye amlan, mıcırla asfaltın karıştırılarak alana serilmesi sistemi, kaplamadan biraz daha pahalıya mal olmakla birlikte daha emin ve uzun ömürlüdür. Zaten, hiçbir ekonomik gerekçe insan hayatından daha önemli olamaz.

Bu bilgiler ışığında;

1- Yol yapımı ve onarımında ilk hedef sürücülerin ve yayaların güvenliği değil midir?

2- Turizm mevsiminin en yoğun olduğu yaz aylarında yüzey kaplama çalışmaları yapmak doğru mudur?

3- Karayolu bozuklukları nedeniyle meydana gelen kazalar Bakanlığınızın sorumluluğu altında değil midir?

4- Bu tür kazaların önlenmesi için Bakanlığınız ne gibi çalışmalar yapacaktır?

5- özellikle bu tür yollarda meydana gelecek kazaların azaltılması amacıyla yazlık bölgelerdeki trafik kontrollerinin artırılması gerekmez midir?

CEVAPLAR:

1- Ülkemizdeki otoyol, devlet ve il yollarının yapım ve bakımından sorumlu bir kuruluş olarak Karayolları Genel Müdürlüğü'nün, yol ağına dahil olan kesimlerdeki ilk hedefi, öncelikle yol kullanıcıların can ve mal güvenliğidir. Bir karayolunun yapılmasındaki asıl amacın trafiğin güvenli seyrini sağlamak ve trafiğe en uygun şartlarda hizmet etmek olduğunu göz önüne aldığımızda, trafiğin en önemli parçası olan insan unsurunun düşünülmemesi imkansızdır. Gerek yapım^ gerekse bakım çalışmaları sırasında standartlara uygun işaretleme ve inşaat tekniği ile yol kullanıcılarının emniyeti ve trafiğin doğru yönlendirilebilmesi sağlanmaya çalışılır,

T.B.M.M. B : 7 19 . 10 . 2004 O : 2 2- Bilindiği üzere, her tür inşaat işinde olduğu gibi yol inşaatmda da belli mevsimlerde çalışma zorunluluğu vardır, özellikle direkt çevresel etkiye açık olan yol inşaatı sırasmda belli kriterlerin sağlanması şarttır. Öncelikle yağışsız ve belli bir sıcaklık değerinin üzerinde olan günlerin beklenmesi gerekir. Ülkemizin tümü düşünüldüğünde ise, çalışmaya müsait devre genellikle Nisan-Mayıs ayı ile Ekim-Kasım aylan arasında bulunan devre olmaktadır.

Doğal olarak yaz ayları en yoğun çalışmaya rastlayan devre olarak kaçınılmazdır. Turizm mevsiminin yaz aylarına rastlamasından ötürü, kazalarda meydana gelen artışın esas nedeni yol yapım yada onanm çalışmaları olmayıp, artan trafik sayısından ve kural ihlalinden kaynaklanmaktadır. Yine de yol yapım ve bakım çalışmalannm sebep olabileceği kazaları, meydana gelmeden önleyebilmek amacıyla, Karayolları Genel Müdürlüğünce tç Genelgeler çıkarılmakta olup, özellikle çalışma mevsimlerinde Genelgelere uyulması konusunda hassas davranılması, yapım yada onanm çalışmasının türüne göre gerekli işaretlemenin muhakkak tesis edilmesi, asfalt ve diğer tabakalann yapım çalışmalannm Yollar Fenni Şartnamesine uygun olarak yapılması istenmektedir. Zaman zaman vatandaşlarca Karayolları Genel Müdürlüğüne yapılan şikayetler incelendiğinde, şikayet konusu yol kesimindeki çalışmada gerekli işaretlemelerin yapıldığı, yol yapım yada onanm çalışmasının usulüne uygun olarak devam ettiği ancak, şikayete neden olayın genellikle vatandaşların dikkatsizlik ve tedbirsizliğinden kaynaklandığı, özellikle çalışma alanlannda yapılan uyanlara göre seyahat etmemeleri, yol ve çevre şartlannı göz önüne almamaları ve bilhassa araçlannm hızını yapım çalışmasının gerektirdiği hıza indirmemeleri nedeniyle hasarlı kazalara karıştıkları görülmektedir.

3- İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünce yapılan kaza istatistikleri göz önüne almdığmda, kazalarda asıl önemli faktörün insan unsuru olduğu, gerek sürücü gerekse yaya yada yolcu hataları sonucunda meydana gelen kazalann en büyük %'yi oluşturduğu açıkça görülmektedir. 2002 yılı kaza istatistiklerine göre Türkiye genelinde meydana gelen kazalann kusur dağılımı hesaplandığında, sürücü kaynaklı kazalar % 96.99, yaya kaynaklı kazalar % 2.48, yolcu kaynaklı kazalar % 0.12 ve araç kaynaklı kazalar % 0.25 olurken, tüm bu dağılım içinde yol kusuruna ait kaza payı % 0.16 olarak bulunmuştur. Görüldüğü üzere tüm kaza faktörleri arasında en küçük pay yol kusuruna aittir.

4- Yol kusurundan kaynaklanan ve Karayollan Genel Müdürlüğü bakım ağı içinde oluşan kazalan engelleyebilmek ve başka kazalar meydana gelmeden gereken önlemi alabilmek için, öncelikle kaza kara noktalannın saptanması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğünden gerekli kaza verileri alınır. Bu verilerin yol ağı üzerindeki yerleri tespit edilerek kaza yoğunlaşması diğer bir deyişle kaza kara noktası oluşup oluşmadığı incelenir.

Eğer kaza yoğunlaşması görülüyorsa, yoğunlaşmanın nedeni araştınlır. Yoldan kaynaklanan bir sorunun tespit edilmesi halinde alınması gereken fiziki önleme karar verilir. Finansman sorunu nedeniyle çözülemeyecek yada çözümü pahalı veya zaman alacak durumlarda ise, standardına uygun işaretlemeler ile yol kullanıcılan uyanlarak, işaret ve işaretlelemelere uymalan istenir.

5- Karayollanmızda can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanması, trafik güvenliğini ilgilendiren bütün konularda alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla 2918 sayılı Karayollan Trafik Kanunu çıkarılmış olup, belli kurum ve kuruluşlann yetki tanımı yapılmıştır. Trafik kontrolleri diğer bir deyişle duran ve akan trafiği düzenlemek ve yönetme görevi Emniyet Genel Müdürlüğüne, bu Genel Müdürlüğün sorumluluk alanı dışına çıkan kesimlerde ise Jandarmaya verilmiş ojup, Bakanlığımızın herhangi bir trafik denetim yapma yetkisi bulunmamaktadır.

T.B.M.M. B : 7 19 . 10 . 2004 O : 2 İSTANBUL MİLLETVEKİLİ

SAYIN MEHMET ALİ ÖZPOLAT'IN T.B.M.M. 7/3433 ESAS SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNE DAİR

SORULAR VE CEVAPLARI SORULAR :

26-30 Nisan 2004 tarihleri arasında, İstanbul Bayındırlık ve îskan İl Müdürlüğü'nde, İstanbul ili sınırlan içinde ihtiyaç duyulan 49 ilköğretim okulunun yapım ihalesi gerçekleştirilmiştir. Ancak bu ihalelere şaibe karışmıştır. Bu şaibelere, ihale sonrasında medyada da yer verilmiştir. İhalenin hukuki zemin dışma taştığı ve hakkaniyet ölçülerine uymadığı iddiası, kamu vicdanını rahatsız etmektedir. Bu iddialara göre önceden gerekli zemin oluşturularak, ihaleler AKP'ye yakın firmalara, üstelik yapılabilir en uygun rakamların çok üstünde bedellerle verilmiştir. Maliyetlerin belirlenme kriterleri, İhale Yasası'na uymamaktadır. İhalelerde Kamu yararı gözetilmemiş, daha avantajlı teklifler göz önünde bulundurulmamıştır. Rakamlar hukuk dışı yöntemlerle oluşturularak, kamuoyunca AKP'ye yakınlığı ile bilinen yandaş firmalar kollanmış ve ihaleler bu firmaların lehine sonuçlandırılmıştır. Şimdi gelinen noktada henüz ihaleler kesinleşmeden, Milli Eğitim gibi çok hassas bir kurumun bütçesini ve geleceğini ilgilendiren bu önemli konuda oluşan kuşkuların aydınlatılarak giderilmesi gerekmektedir.

1- İhaleleri kazanan firmaların AKP ile yakınlıkları var mıdır? İhaleler gerçekten de yandaş firmalar lehine mi sonuçlandırılmıştır?

2- İhalelerde öncelikli olarak kamu yaran gözetilmiş midir?

3- İhalelerde "yapılabilir en düşük ve en uygun" rakamın tespitinde hangi kriterlere başvurulmuştur?

4- Yapılan tüm tekliflerin ortalamasının alınarak en uygun "sınır değer maliyetinin"

saptanması hukuka uygun mudur? Bu yöntem çeşitli soru işaretleri doğurmaz mı, ihalenin güvenirliğini ortadan kaldırmaz mı?

5- Toplam 88 trilyon bedelle verilen ihalelerin aslında 75 trilyon civarında sonuçlandırılmasının mümkün olduğu iddia edilmektedir. Aradaki farkla en az 8 okul daha yaptınlabileceği düşünülürse; Milli Eğitimin çeşitli maddi güçlükler içinde yürütüldüğü ülkemizde bu sayı sizce de önemli bir eksiği gidermeyecek midir?

6- Yapılan itirazlar sonucunda ihaleleri incelemeye alan Kamu İhale Kurumu üzerinde bir siyasi baskı var mıdır?

7- Bakanlığınızca, söz konusu ihalelerle ilgili olarak bundan sonra nasıl bir yol haritası izlenecektir? Örneğin ihalelerin iptali düşünülmekte midir, yoksa tüm bu kaygı ve kuşkulara rağmen ihalelerin kesinleşmesi mi beklenecektir?

8- İhalelerin bundan böyle "davetiye" usulüyle yapılacak olması; herkesin katılımına açık olmayan, sadece istenen firmalann davet edileceği kuşkulu ihaleler döneminin başlaması anlamına gelmeyecek mi? Bu ihale usulüyle ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

T.B.M.M. B : 7 19 . 10 . 2004 O : 2

CEVAPLAR:

1- Kamu ihaleleri verilirken, kimlerin hangi partiye mensup olduğuna ve siyasi formasyonuna bakılmaksızın, 4734 sayılı İhale Yasasının öngördüğü hükümler ve objektif kriterler çerçevesinde değerlendirmeler yapılmakta olup, firmaların teknik yeterlilikleri, finansman imkanları, ihale için öngörülen ve gerekli olan resmi evraklarını tamamlamalarına göre işlemler gerçekleştirilmektedir.

2- Yapılan ihalelerde pek tabi ki, öncelikle kamu yaran gözetilmekte olup, 4734 Sayılı İhale Kanununun 40. maddesi kapsamında 37. ve 38. maddelere göre yapılan değerlendirmeler sonucunda, ihale ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren nitelikli firmalar üzerinde bırakılmaktadır. .

3- İhalelerde, yapılabilir üst sınır olan yaklaşık maliyet esas olmak üzere, bunun altmda kalan teklifler değerlendirmeye alınarak, Yasa ve Yönetmeliklerin belirlediği usul ve esaslar uygulanmıştır.

4- "Aşın Düşük Teklif Sınır Değer Maliyeti" (En Düşük Yapılabilirlik Maliyeti), Kamu İhale Kurulu tarafmdan çıkanlan "2004 Yılı Kamu İhale Genel Tebliği" 41. Sayfasında yer alan "Aritmetik Ortalama" sistemi ile bulunmuştur.

5- 88 Trilyon bedelle ihale edilen okul inşaatlannm 75 Trilyona mal edileceği ve

Belgede T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ (sayfa 120-125)