• Sonuç bulunamadı

1. TOPLUM, TOPLUMSAL YAPI, TOPLUMSAL DEĞĠġĠM VE AĞ

1.4. Bilgi Toplumunun Ürünü Ağ Toplumu Kavramı

Ağlar oluĢturma teknolojisi 1970‘lerde hem telekomünikasyonda bağlantı teknolojileri hem de bilgisayar ağları oluĢturma teknolojilerindeki büyük geliĢmelerden sonra özellikle internet teknolojisi ile ortaya çıkar (Castells, 2013: 56). Timisi ağların ağı olarak tanımlanan interneti, fiziksel ya da elle tutulur bir araç olmaktan ziyade birbirine bağlı sayısız küçük bilgisayar ağlarından oluĢan büyük bir bilgisayar ağı olarak tanımlar. Timisi konudaki düĢüncesini Ģöyle ifade eder

“İnternet, teknik özellikleri aracılığıyla diğer iletişim teknolojilerinden ayrılarak, zaman ve mekân sınırlarını aşarak birey-birey ve birey-grup iletişimine izin vermektedir. Etkileşim özelliği sayesinde ise grupların aynı anda karşılıklı iletişimini, tıpkı bir yüz yüze iletişimde olduğu gibi kolaylaştırmaktadır” (Timisi,

2003: 26). Dolayısıyla, günlük hayatta yaĢamıĢ olduğumuz birçok iliĢki biçimi internet sayesinde farklı bir boyuta taĢınmıĢ ve “sanal mekân‖, “sanal gerçeklik”,

“sanal cemaatler” ve “sanal kimlikler” gibi yeni kavramlar hayatımıza girer

(Timisi, 2003: 121). Bilgi toplumunda kullanılan yeni iletiĢim teknolojileri endüstrisinin ortaya çıkardığı çalıĢma mantığının bir uzantısı olan sanal mekân kavramını Tomas, bireylere potansiyel çalıĢma mekânlarının paralel dünyaları arasında doğrudan ve bütünlüklü bir eriĢim sağlayan bir alan Ģeklinde tanımlar

45

(Tomas, 1991: 36: aktaran, Timisi, 2003: 148). Enformasyona dayalı bu sanal alanda çalıĢmak tıpkı sıradan fiziksel bir çalıĢma mekânında olduğu gibi bir tarza, kimliğe, mimariye ve çalıĢma gerçekliğine sahiptir. Timisi‘ye göre, sanal mekânın da bir coğrafyası, fiziki mekânı, doğası ve kendine özgü bir yasası vardır (Timisi, 2003: 149). Timisi gibi Anderson da sanal cemaatlerde de coğrafi ya da fiziki bir mekândan söz etmenin mümkün olduğunu savunur. Anderson‘a göre, milyonlarca insanın teknolojiyle bir araya gelmesi sonucunda, aynı anda her yerde bulunan bilgisayar ağlarıyla oluĢan sanal mekânda ortaya çıkan sanal cemaatler “hem egemenlik hem de

sınırlılık içeren ulusu hayal edilmiş bir siyasal topluluk” olarak tanımlanır

(Anderson, 2004: 20).

1990‘ların sonunda özellikle iletiĢim teknolojilerinin etkisiyle küreselleĢen sanal ağlarda oluĢan sanal topluluklar kavramı hızla toplumsal iliĢkilerde de etkisini göstererek sosyal bilimler alanında inceleme konusu olarak ele alınır. Sosyal bilimlerde sanal topluluklara iliĢkin en tanınmıĢ ve etkileyici yaklaĢım Castells‘e ait olanıdır. Castells, bilgi toplumunda bilgisayar bağlantıları ve internet sayesinde yeni iletiĢim araçları zamana ve mekâna esneklik kazandırarak, mekan ve zaman arasındaki ayrımın ortadan kalkmasıyla beraber geliĢen küreselleĢmenin etkisiyle, teknoloji alanında yaĢanan geliĢmeler ve iletiĢim araçlarında yaygınlaĢmanın sonucu olarak teknolojik paradigmanın ortaya çıkardığı bu yeni toplum tipine “ağ toplumu” (The Network Society) adını verir. Castells‘e göre, bu yeni toplum ekonomiden, siyasete, kültürden sosyal iliĢkilere tüm toplumsal yapının değiĢimine neden olan teknolojik paradigmanın zaman, uzam ve iliĢkiler anlamında pek çok Ģeyi dönüĢtürmüĢ ve yeni algı kalıpları yaratmıĢtır. Bu anlamda, günümüz toplumu gündelik hayattan ekonomik ve kültürel ve sosyal yaĢamda tüm düĢünme ve eylem biçimlerimizi ve algı dünyamızı belirleyen bireylerin birbiriyle bağıntılı olduğu bir ağ toplumu içinde yaĢamaktadır.

Castells, 1996 yılında yayınladığı “Network Toplumunun Yükselişi, Enformasyon

Çağı: Ekonomi, Toplum ve Kültür”(The Rise of the Network Society, The Information Age: Economy, Society and Culture) kitabında ağ toplumu kavramını ilk defa gündeme getirir. Castells bu çalıĢmasında, dünyada farklı kültürlerin ve kurumların çeĢitliliğine bağlı olarak meydana gelen ve çok farklı biçimlerde geliĢme gösteren bu yeni toplum toplumsal yapının oluĢumunu inceler. Castells, bu yeni

46

toplumsal yapının oluĢumunun 20. Yüzyılın sonlarına doğru “kapitalist üretimin” yeni bir kalkınma biçiminin ve buna dayalı olarak küreselleĢen “enformasyon

toplumunun” ortaya çıkmasıyla meydana geldiğini savunur. Castells‘e göre, ağ

toplumunun ortaya çıkmasında temel olan enformasyon toplumunun oluĢumu toplumların tarihsel olarak farklı sosyal ve siyasal unsurlarla belirlenmiĢ olan üretim, tüketim ve iktidar iliĢkileri çevresinde örgütlenmiĢtir. Castells‘e göre, enformasyon çağında hayata dair tüm iĢlevler, süreçler ağlar etrafında örgütlendiğinden dolayı bu topluma ağ toplumu denilir ve bu ağlara dayalı toplumsal yapı son derece dinamik ve açık bir sisteme sahiptir. Castells‘in mikro elektronik tabanlı biliĢim ve iletiĢim teknolojileriyle sağlanan yeni bir sosyal yapı ve süreçlere sahip bir toplum tipi olarak tanımladığı ağ toplumunda görülen süreçler önceki toplum tanımlarında örneğin sanayi toplumu kavramlaĢmasında olduğu gibi sadece batı tipi toplumlarında değil, küresel anlamda batırıĢı toplumlarını da kapsayan bir seyir izlemesi açısında da ayrıca bir önem taĢımaktadır (Castells, 2013: 89-92).

Castells‘e göre, enformasyon toplumunda giderek baskın sosyal örgütlenme biçimi haline gelen ağlar, toplumsal olayların da örgütlenme alanı haline gelmiĢtir (Abercrombie ve Longhurst, 2007: 241). Bu bağlamda Castells, 2012 yılında yayınladığı “İsyan ve Umut Ağları, İnternet Çağında Toplumsal Hareketler”

(Networks of Outrage and Hope. Social Movements in the Internet Age) kitabında

günümüzde dünyanın birçok ülkesinde geliĢen toplumsal hareketleri inceleyerek, çağımızda toplumsal hareketlerin aldığı yeni biçimleri ele alır. Castells bu çalıĢmasında ele aldığı toplumsal hareketlerden Ġzlanda‘da görülen ve hükümetin değiĢimine neden olan protestolardan, Arap isyanlarına, Ġspanya‘da “Indignados” hareketinden ABD‘deki “Occupy Wall Street” hareketine kadar dünyada görülen belli baĢlı toplumsal hareketlerin hem kendine özgü özelliklerini ve hem de bu hareketlerin birbirleriyle olan ortak niteliklerini araĢtırır. Castells‘e göre, günümüzde dünyanın farklı coğrafyalarında görülen yeni toplumsal hareketlerin hepsinin ortak noktası, hareketlerin internetin ve mobil iletiĢim teolojilerinin desteklediği özerk iletiĢim ağlarında baĢlayarak, internet üzerinde yaratılan sanal mekânlardan kentlerdeki gerçek mekânlara, meydanlara ve sokaklara yansımasıdır. Castells, bu çalıĢmasında, yeni toplumsal hareketlerin toplumsal, kültürel ve siyasi yapılarını, örgütlenme biçimlerini ve yeni iletiĢim teknolojilerinin bu hareketlerdeki rolünü ele alırken özellikle bu hareketlerin toplumların geniĢ kesimlerinden büyük bir destek

47

bulmasının nedenleri üzerinde durur. Bu bağlamda Castells, kitabında yeni toplumsal hareketlerin toplumun ideolojilerini ve siyasi yapılarını etkileyerek dönüĢüme neden olup olmadığı konusundaki temel soruları ele alır.

Bu bağlamda, bu araĢtırmanın temel sorunu olan günümüzde görülen toplumsal hareketlerde sosyal ağların rolünün Castells‘in ağ toplumu çerçevesinde ele alınması doğrultusunda öncelikle ağ toplumunun meydana geldiği sosyal ağların oluĢum sürecinin ve yapısal özelliklerinin neler olduğunun anlaĢılması gereklidir. Bu bağlamda çalıĢmamızda sosyal ağların oluĢum süreci, teknik özellikleri ve yapısı konuları ele alındıktan sonra, sosyal ağlarda oluĢan ağ toplumunun yapısı ve genel özellikleri çalıĢmamızın üçüncü bölümünde detaylı bir Ģekilde ele alınacaktır.

2. TOPLUMSAL DEĞĠġĠMĠN DĠNAMĠĞĠ ĠLETĠġĠM