• Sonuç bulunamadı

1.2. Çeviri Alanında Çeviri Alanıyla Sınırlı Sosyolojik Yaklaşımlar

1.2.2. Betimleyici Çeviri Kuramlarında Sosyolojik Yaklaşımlar

Betimleyici çeviri çalışmaları, çevirinin kültürel ve bunun ötesinde tarihsel boyutunu da vurgulamışlardır. Betimleyici çeviri araştırmalarının amacı çevirinin tarih içerisinde ve toplumda nasıl bir işlev gerçekleştirdiği açıklamaktır. Bu yaklaşımda metinsel bakış açısı aşılmış ve çevirinin yer aldığı sosyo kültürel bağlam vurgulanmıştır. Toury (1995: 53) „çevirinin öncelikli olarak iletişim işleviyle gerçekleşen sosyal bir rol oynadığı” nı ifade etmiştir. Toury bu rolü normlar aracılığıyla ortaya koymaya çalışmış ve normları anahtar konsept ve eylemlerin sosyal bağıntılılığına açıklama getiren bir girişim olarak görmüştür. Toury “öncül normlar” olarak adlandırdığıyla operatif normlar arasında bir ayrım yapmaktadır. Öncül normlar hangi metnin çevirilip çevirilemeyeceğine karar veren çeviri politikalarını ve çevirinin hangi dillerden direkt olarak yapılıp yapılamayacağına karar veren çevirinin direktliliğini kapsamaktadır. “Operatif normlar”, metnin makro tabanını ele almaktadırlar ve metin dilbilimsel normları, yani somut düzenlemeleri içermektedir (1995: 58) (Kaindl, 1999: 125- 126).

Toury, çeviri normlarını üçe ayırmaktadır. Bunlar öncül normlar, süreç öncesi normlar, çeviri süreci normları olarak adlandırılmaktadır.

1. Süreç öncesi normlar: çevirilecek metnin seçimini ya da çevirilecek olan metnin direk kendi dilinden mi yoksa başka bir dil üzerinden mi çevirileceği seçimini kapsamaktadır.

2. Öncül normlar: çevirinin tüm oryantasyonuna dair çevirmenin iki kutup arasındaki seçimini etkilemektedir. Bir çeviri mümkün olduğu kadar kaynak metne dayanırsa, “yeterli” (adaequate) bir metin üretmekte, alıcı kültürün geleneklerine dayandığında “kabuledilebilir” (acceptable) bir çeviri yapmaktadır.

3. Çeviri süreci normları: çeviri esnasında çevirmenin kararlarını yöneten normlardır. Toury burada iki norm arasında ayrım yapar,

3.1. Matriks normları; bu norm metnin makro-yapısını belirlemede yardımcı olur ve kaynak metnin tüm ya da kısmi çevirisindeki, bölümlere ayırma, paragraf gibi seçimlerini yönlendirmektedir.

3.2. Metinsel-dilbilimsel normlar, bu norm metnin mikro düzeyini etkilemektedir. Cümle yapılarının detayını, kelime seçimi, italik kullanım ve bazı bölümlerin vurgulanmasını içermektedir (Hermans, 1999: 75-76). Listeden de görüleceği gibi normlar, çeviri sürecinin her aşamasını etkilemektedirler (Hermans, 1999: 76). Toury’nin normları yalnızca, çeviri sürecinin başlangıcından önceyi değil, çevirinin sosyal ve kültürel boyutunu, çeviri dışında var olan sosyal yapı ve politikaları, çevirinin güç ilişkilerini de içine alarak, çevirmenin tüm yetişme, eğitim ve hayata bakış açısından başlayarak, çeviriyi somut olarak yapmasına kadar varan uzun bir çeviri oluşum sürecini içermektedir. Normlar aynı zamanda toplumsal normların çeviri sürecini etkilemesi anlamına gelmektedir. Toplumsal normlar çevirinin belirleyicisi olarak, çevirmene etki eden ve çeviri sürecini çevirinin fiziksel ve psikolojik bağlamının ötesinde etkileyen tüm öğrenilmiş ve deneyimlenmiş bilgilerdir. Akbulut’a (1998: 23) göre, Gideon Toury’nin betimleyici kuramının temelini oluşturan önemli bir kavram da çevirmeni etkileyen normlardır. Normlar da çeviri-çevirmen tanımının vazgeçilmez bileşenlerini oluştururlar. Çevirmenin içinde çalıştığı ortamı oluşturan, nesnel olarak belirlenmiş kuralların ve yasaların yanısıra, her çevirmenin bireysel alışkanlık ve ilkelerinden doğan kendine özgü son derece öznel tutum ve kararları da sayabiliriz (Tosun, 2002: 265).

Toury, çeviri adını verdiğimiz insan davranışının, karar verme edimleriyle sürdürüldüğünü belirtir. Akbulut’a göre, Toury betimleyici çalışmalardaki gözlemlerini rastgele seçilmiş ölçütlere dayandırmak yerine, çevirmenin çeviri edimi süresince aldığı kararları yönlendiren normların incelemesine yöneltir. Normlar, çevirinin gerçekleştirildiği toplumsal, kültürel ve tarihsel bağlam içinde yürürlükte olan ve çevirmeni doğrudan etkileyen etmenlerdir (Tosun, 2002: 266).

“Öncül normun, zorunlu olarak zamansal bir öncüllük taşıması gerekmez. Daha çok çevirmenin çeviriye önsel olarak geniş çevreli yaklaşımını belirler. Çevirmenin, daha önce değindiğimiz temel kutuplaşması, hangi çoğul dizgeden yana, ne derecede eğilimli olma kaygısı ya da seçimidir. Çevirmeni yönlendiren öncül normlar özgün metnin, başka deyişle kaynak yazın dizgesinin normlarıysa çeviri yeterli olacak ya da yeterlilik kutbuna yakın olacaktır. Öte yandan, çevirmenin öncül normu erek dizge normlarıyla

olacaktır. Bilindiği gibi sonal yeterli ya da sonal bir kabul edilebilir çeviriden söz edilemez; ancak iki kutup arasında bir uzlaşım ya da birleşimden söz edilebilir” (Akbulut, 1994: 35). (Tosun, 2002: 266-267).

Toury’ye göre, çevirmenin metin seçimini ve metni kaynak dilden mi ikinci dilden mi çevireceği konusundaki yaklaşımını belirleyen normlardır. Normlar, çevirmenin metnin seçiminin yanı sıra, kaynak yazın dizgesi, yazın akımı, yazın türü ve yazar seçimleri konusundaki politikası ya da yaklaşımını da belirleyen koşullardır (Toury, 1980: 51-62, aktaran, Akbulut, 1994: 33) (Tosun, 2002: 267).

Toury’e göre normlar sistem yapılarının içerisinden ortaya çıkmakta ve göstergesel-kültürel dizge olarak tanımlanmaktadır. Toury, betimleyici çeviri çalışmaları çerçevesinde kullandığı sistem kavramını Itamar Even-Zohar’ın (1978) çeviri edebiyatına uyarlayan çalışmasından almıştır. Betimleyici çeviri çalışmalarında edebiyat ve çeviri, çoğuldizge içerisinde ele alınmaktadır ve eserler birbirlerine olan ilişki doğrultusunda belirli konumlar almaktadırlar (Kaindl, 1999: 126).

Kaindl, normları sosyal bütünlük olarak ele aldığımızda, Toury’nin yaklaşımının normları açıklamada yeterli olmayacağını belirtir. Nedenini ise, bu yaklaşımda her ne kadar çeviri metninin seçiminden dilsel olarak yapılandırılmasına kadar belirli düzenlilikler tespit edilebilse de, norm konseptiyle belirli normlara dayalı çeviri kararlarının neden alındığı ve belirli normların nasıl ortaya çıktığının açıklanamaması olarak gösterir. Belli toplumsal değerler gibi edebiyatın değeri de sosyal koşulların değişimine bağlıdır, aynı şekilde normlarda geçerli sosyal ilişkilerin etkisi altında kalmaktadır. Ancak sosyal zorunluluk, Toury’nin ifade ettiği gibi “sistemlerin iç organizasyonu” na indirgenemez, aksine her bir sosyal sistemin ve alanın birbiriyle etkileşimde bulunduğu, sosyal dizgenin bir parçası olarak görülmelidir. Bundan dolayı Hermans, Toury’nin norm yaklaşımının geliştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Hermans bunun “sosyal çevrenin” geniş anlamda dahil edilmesiyle gerçekleşebileceğini belirtmiştir (Kaindl, 1999: 126).

Toury’nin normlarındaki eksikliğin giderilebilmesi, çeviride norm alanına tüm toplumsal norm ve geleneklerin ilave edilmesiyle aşılabilir. Çevirmen kararları, yalnızca çeviriyle ilgili normlar dikkate alınarak incelendiğinde, Kaindl ve Hermans’ın Toury’e eleştirilerinde haklı olarak belirttikleri gibi çevirinin sosyal normlarını açıklamada

yeterli olmaz. Yorumbilim kuramlarının çeviriye dahil edilmesiyle toplumsal normların metin çözümlemede daha fazla bir etkiye sahip olacağı söylenebilir. Özellikle Gadamer’in yorumbilimsel yaklaşımının çeviri sosyolojisine ve çevirmen yorumuna dahil edilmesiyle, Toury’nin normlarının tüm toplumsal yorum boyutuna ulaşabileceği savunulabilir.

Toury’nin betimleyici kuramının en belirgin özelliği, çeviri araştırmasını çeviri ürününden başlatan bir bilimsel yöntemi savunmasıdır. Toury, çeviribilimin nesnesini erek metin olarak görmektedir (Tosun, 2002: 268). Toury’nin çeviri kuramı diğer kuramlardan farklı olarak, doğa bilimlerindeki gözlem yöntemiyle, varolan çeviri olgusunu incelemektedir. Çeviri ürünü adeta mercek altına alınarak incelenir ve atomlarına ayrıştırılır. Metin içi bağlantıların oluşumu irdelenerek, çeviri ürününün nasıl oluşabileceği değerlendirilir. Çeviri süreci yeniden yaşanır. Buradan çıkan sonuçlarla çeviribilim için gözlem malzemesi elde edilir. Toury çeviri sürecini yeniden kurarken, çeviri normlarından söz eder. Çeviri normları; öncül normlar, süreç öncesi normlar, süreç normları olarak üçe ayrılır (Tosun, 2002: 269)

Gideon Toury çeviri çalışmaları kapsamında norm konseptini geliştirmiş ve çevirilerin sınıflanabilmesi ve tanımlanabilmesi için planlanmış pratik yollar sunmuştur (Toury, 1978; 1980: 51-70; 1995: 53-69). Toury’nin ilk başlardaki yaklaşımı eylemseldir. Çeviri eyleminde düzenlilikler gözlemlenirse, bunların nasıl açıklanabileceğini araştırır. Toury’e göre, çevirmenlerin sergilediği yinelenen seçimler, sosyo-kültürel kısıtlamalarla açıklanabilir. Toury, bu kısıtlamaları norm olarak adlandırmaktadır. Normlar, hem genel sosyolojik anlamda hem de dil kullanımını kontrol etme anlamında “performans yapıları” olarak görülmektedir (Toury, 1980: 51; 1995: 55). Normlar yeti (competence) ve performans (performance) arasındaki orta düzeyde çalışmaktadırlar. Çeviri yetisi, çevirmenlerin bir dizi seçimlerini ve performansta yapmış oldukları aktuel seçim olanaklarını göstermektedir (Hermans, 1999: 75).

Toury’ye göre çeviri süreci normları, metnin biçimsel yapısını, dil gerecinin dağılımını yöneten, kısaca, çeviri edimi sırasında çevirmenin aldığı kararları yönlendiren normlardır. (Toury, 1980: 54). Matriks normları, kimi kez metnin başında verilen bilgilerde, kısaltma, uyarlama, vb. olarak belirtilen özellikleri, çevirideki kayıpları,

ekleri ya da kaynak dizge gerecinin erek dizge metninde dağılımını, yer değişikliklerini belirler (Tosun, 2002: 267).

Toury, çevirilerde ortaya çıkan eş değerliğin tür ve kapsamını belirleyen şeyinde normlar olduğunu belirtmiştir. Çevirinin betimleyici yöntemle incelenmesi çevirmen davranışlarının ele alınarak ortak noktaların belirlenmesi yoluyla bu normların saptanmasıdır. Toury’e göre normların incelenmesinde Metinsel kaynaklar, çeviri metinlerin kendileri ve metin dışı kaynakları yani çeviri metinlerin dışında çeviri üzerine oluşturulan söylem örneğin çeviri eleştirileri, kuramsal yazılar, çevirmen, yazar, yayıncı vb. kişilerin dile getirdikleri görüşler (Gürçağlar, 2005: 20-22).