• Sonuç bulunamadı

Belirsiz Alacak Davası

2. İŞ YARGILAMASINA HAKİM OLAN İLKELER VE İŞ MAHKEMELERİNDE

2.2. İŞ MAHKEMELERİNDE UYGULANAN YARGILAMA USULÜ

2.2.2. DAVA ÇEŞİTLERİ

2.2.2.1. Mahkemeden Talep Edilen Hukuki Korumaya Göre

2.2.2.1.5. Belirsiz Alacak Davası

Belirsiz alacak davası, davacının dava açtığı tarihte, talep sonucunun miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkansız yahut kendisinden beklenemeyecek bir nitelikte olması halinde, dava dilekçesinde dayanılan hukuki ilişkiye ve asgari bir tutara işaret etmek suretiyle açabileceği davadır. Belirsiz alacak davası hukuki niteliği bakımından eda davasının özel bir türüdür380. Bu dava, Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınmış bulunan hak arama özgürlüğünün etkin bir biçimde kullanılması araçlarından biri durumundadır381

.

Belirsiz alacak davasının açılabilmesi için, davacının talep sonucunda belirteceği alacak miktarını davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirleyememesi, objektif kriterlere göre imkansız olmalı veya davacıdan beklenemeyecek bir nitelik taşımalıdır. Burada özellikle alacak tutarının tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyecek bir nitelik taşıyıp taşımadığının tespiti, somut olayın koşul ve özellikleri gözetilerek, dürüstlük kuralı çerçevesinde davacının, dürüst makul ve orta zekalı bir insandan beklenen dikkat ve özeni göstermesine rağmen, alacak tutarını belirlemesinin mümkün olup olmadığına göre değerlendirilmelidir382. Davacının dava açtığı tarihte, talep sonucuna konu alacak miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesi için gerekli bilgi ve belgelerin karşı tarafın elinde bulunması sebebiyle kısmen veya tamamen ulaşması olası değilse ve bu tutarın netlik kazanması karşı tarafın bu bilgi ve belgeleri mahkemeye sunması ile mümkün olabilecekse, davacının belirsiz alacak davası açmasına olanak verilmelidir383

. Talep sonucuna konu edilecek alacak miktarı

380PEKCANITEZ, ATALAY, ÖZEKES, age., s.444 PEKCANITEZ, age., s. 51 TANRIVER, S.: Medeni Usul Hukuku s. 597 ARSLAN, YILMAZ, TAŞPINAR AYVAZ, HANAĞASI, age., s.296

BUDAK, KARAASLAN, age., s. 142.

381PEKCANITEZ, ATALAY, ÖZEKES,: age., s. 444.

382TANRIVER, S.: Medeni Usul Hukuku s. 598 ARSLAN, YILMAZ, TAŞPINAR AYVAZ,

HANAĞASI, age., s.296-297 Yargıtay, 22. H.D., 07/05/2015 Tarih, 2015/11568 Esas, 2015/16824

Karar.

383TANRIVER, S.: Medeni Usul Hukuku s. 599 Yargıtay, 22. H.D., 07/05/2015 Tarih, 2015/11568 Esas, 2015/16824 Karar.

99

konusunda taraflar arasında bir tartışma veya uyuşmazlığın varlığı alacağın dava açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği anlamına gelmeyecektir384. Burada dikkat edilmesi gereken husus, dava dilekçesinde gösterilecek asgari tutarın, davacının iradesine göre belirlilik kazanan bir tutar değil, somut olayın özelliklerine ve koşullara göre objektif çerçevede tespit edilmesi mümkün olan alacak tutarı olmalıdır385

.

Belirsiz alacak davası Türk Hukukunda ilk kez Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre, davanın açıldığı tarihte alacaklıdan alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı asgari bir miktar veya değer ile aradaki hukuki ilişkiyi belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilecektir. Belirsiz alacak davası bir tür eda davasıdır. Eda davasından farkı, alacağın dava açıldığı tarihte tam olarak belirlenmesinin mümkün olmamasıdır386. Belirsiz alacak davasını kısmi davadan ayıran en önemli özellik alacaklının likit olmayan alacağının tümünün hüküm altına alınması amacıyla dava açmış olmasıdır. Çünkü kısmi davada alacaklı, sadece talep konusu yaptığı alacağının bir kısmının hüküm altına alınmasını istemektedir. Bu nedenle belirsiz alacak davasının sonuçları alacağın tümü için doğmasına karşın kısmi davada sadece dava konusu yapılan miktar bakımından sonuç doğmaktadır387

.

Alacaklıdan alacağın miktar veya değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu alacaklar “likit olmayan” alacaklardır. Likit olmayan alacaklarda alacağın miktarı belirli değildir yani alacağın gerçek miktarını tespit edebilmek için bütün unsurlar bilinmemektedir. Bu durumda alacağın gerçek miktarının tespit edilebilmesi için alacaklı ve borçlunun bir anlaşmaya varması yahut alacağın gerçek miktarının bir mahkeme kararı ile tespit

384SİMİL, C.: Belirsiz Alacak Davası, İstanbul, 2013, s. 208-209.

385PEKCANITEZ, ATALAY, ÖZEKES, age., s.456 PEKCANITEZ, age., s. 48 TANRIVER, S.: Medeni Usul Hukuku s. 603.

386FİDAN, age., s. 180 PEKCANITEZ,age., s. 12. 387SİMİL, age., s. 299.

100

olunması gerekir. Likit olmayan alacağa haksız fiil nedeniyle açılan tazminat davası örnek gösterilebilir388

.

Hukuk yargılamasında davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının tam olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı hallerde davacı taraf kısmi dava açabilir. Açılan kısmi davada davalı bakiye alacağı muvafakat etmediği takdirde davacı ek dava yolu ile ayrı bir davada alacağını isteyebileceği gibi aynı davada ıslah yolu ile de talep miktarını artırabilir ancak gerek ıslah gerekse ek dava halinde davacı kısmi davaya konu olan alacak dışında talep ettiği bakiye alacak miktarı yönünden zamanaşımı itirazı ile karşılaşabilir. İşte kanun koyucunun belirsiz alacak davasını düzenlerken güttüğü amaç, hukuksal süreci kısaltmak, ret nedeni ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesi riskinin ortadan kaldırılması, ek dava veya ıslah gibi işlemlere gerek kalmaksızın davacının alacağını talep edebilmesinin sağlanmasıdır389.

Belirsiz alacak davasında dava konusu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talep miktarını belirlenen oran dahilinde artırabilir. Böylece davacının bir defa için başvurma hakkına sahip olduğu ıslah yoluna başvurmasına gerek olmadığı için belirsiz alacak davası kısmi davaya nazaran alacaklının yararına olan bir dava türüdür. Davacı bir defalık ıslah yoluna başvurma hakkını başka bir konuda kullanma imkanına sahip olabilecektir390

.

Belirsiz alacak davasında alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenebildiği anda hakim davacı tarafa talep miktarını artırması için süre verecektir. Talep miktarının kesin olarak belirlenebilmesi ve hakimin süre vermesine karşın davacı taraf talep miktarını artırmazsa artırmadığı kısımdan feragat etmiş

388KURU,B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara, 2013, s. 267-269 KURU, B.: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, s. 148 ARSLAN, YILMAZ, TAŞPINAR AYVAZ, HANAĞASI,age., s.297

TANRIVER, S.: Medeni Usul Hukuku, s. 597 BUDAK, A. C. KARAASLAN, V.: age., s. 143.

Yargıtay HGK, 17/10/2012 tarih, 9/838-715 Yargıtay 9. HD. 26/11/2014 tarih, 31734/35646 karar. 389ÇİL, KAR, age., s. 15.

390 KURU, B.: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, s. 148 BAŞTERZİ, age., s. 63 ARSLAN,

YILMAZ, TAŞPINAR AYVAZ, HANAĞASI, age., s.297 TANRIVER, S.: Medeni Usul Hukuku,

101

sayılmayacaktır. Çünkü feragat için açık bir irade beyanı sunulması zorunludur. Davacının burada artırmadığı kısım için ikinci bir dava açması veya derdestlik yahut kesin hüküm nedeniyle mümkün değildir. Bu durumda davacı açmış olduğu belirsiz alacak davası ile davanın açıldığı tarihte alacağının tümünün hüküm altına alınmasını talep ettiği için artırmadığı kısmı yargılama sırasında karşı tarafın rızası yahut ıslah yolu ile talep etmelidir391.

İş yargılamasında işçilik alacakları her zaman dava açıldığı tarihte kesin ve tam olarak belirlenebilir durumda değildir. Bu bakımdan belirsiz alacak davası hem işçilerin alacaklarına daha kısa bir hukuksal süreçle ulaşmalarına olanak sağlamaktadır hem de zamanaşımı ve ıslah gibi bir takım Hukuk Muhakemeleri Kanunu kurumlarının işçilerin işçilik alacaklarına ulaşmak üzere yürüttükleri yargısal süreçte aleyhlerine sonuç doğurmasının önüne geçmektedir. Örneğin, kıdem tazminatı bakımından ücretin tartışmalı olduğu hallerde şayet kıdeme esas hizmet süresi konusunda bir uyuşmazlık yoksa işçinin açacağı kıdem tazminatı davasında en azından işveren kayıtlarında geçen ücrete göre hesaplanan kıdem tazminatını belirsiz alacak davası açarak talep etmesi gerekir. Yargılama sırasında işçinin daha yüksek bir ücretle çalıştığı yargılamayı yapan mahkeme tarafından tespit edildiği takdirde işçinin kıdem tazminatının kalan miktarı bakımından talepte bulunması mümkündür392. İhbar tazminatı talepleri bakımından ise belirli alacak tespiti ancak hizmet süresinin tartışmalı olmadığı ve temel ücret ile ücretin ekleri ve sosyal yardımların varlığı ve miktarları konusunda çekişmenin bulunmadığı hallerde mümkün olduğu için belirsiz alacak davası iş yargılamasında zayıf taraf olarak kabul gören işçinin ihbar tazminatı taleplerine daha hızlı ve kolay ulaşmasının önünü açmıştır. Yine işçilerin yıllık izin ücretlerini talep ettikleri davalar bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak açılması halinde kayıtlarda yer alan süre ve ücrete göre yıllık izin hesabı yapılarak alacak talep edilmelidir393

. Yani bu alacaklar bakımından belirsiz alacak davası açılamayacaktır.

391SİMİL, age., s. 298-300. 392ÇİL, KAR, age., s. 27-46. 393ÇİL, KAR, age., s. 48-60.

102

2.2.2.2. Talep Sonucunun Niceliğine Göre Dava Çeşitleri