• Sonuç bulunamadı

Bedelsizlik İlkesi

Belgede Hukuki boyutuyla evrensel hizmet (sayfa 184-187)

A. Kamu Hizmetinin Temel İlkeleri

4. Bedelsizlik İlkesi

Türk hukukunda “meccanilik” olarak da adlandırılan bedelsizlik ilkesinin kamu hizmetlerinin karşılıksız olduğu yönünde anlaşılmaması gerekmektedir. Zira kamu hizmetleri bedelsiz de olsalar vergi yükümlülerinin ödedikleri vergilerden karşılanmaktadırlar631. Bu nedenle hiçbir kamu hizmetinin bedelsiz olduğu söylenemeyecektir. Bununla birlikte, özellikle idarenin sınırlı sayıda kamu hizmetleri ürettiği dönemlerde kullanılan bedelsizlik ilkesinden anlaşılması gereken, kullanıcıların hizmete ulaşmak ve yararlanmak için bir ücret ödememeleridir.

Fransa’da bedelsizlik (gratuité) ilkesi hiçbir zaman kamu hizmetinin temel

ilkelerinden biri olarak değerlendirilmemiş, hatta “sahte ilke” olarak

yorumlanmıştır632. İktisadi, ticari ve sınaî kamu hizmetleri açısından bedelsizlik tartışma konusu dahi olmazken, idari kamu hizmetlerinden yararlanmada da bedelsizlik ilkesine Fransız Danıştayı tarafından anayasal bir değer tanınmamıştır633. Bununla birlikte zorunlu ve sadece kullanıcıya değil tüm topluma yararlı itfaiye ve kolluk gibi idari hizmetlerin bedelsiz sunulması gerektiği yönünde de karar vermiştir634. Ancak, toplumun genelinden ziyade bireysel fayda sağladığı ölçüde zorunlu idari hizmetlerin de fiyatlandırılabileceği kabul edilmektedir635. Buna karşılık ihtiyari kamu hizmetlerinin ödentiye bağlanabileceği genel kabul görmüştür.

631 KARAHANOĞULLARI, s.226.

632 CARBAJO, Joël, Droit des services publics, Dalloz, Paris, 1997, s.61’den aktaran Ibid, s.228. 633 Fransız Danıştayının vatandaşların güvenliğinin devlet tarafından sağlanacağı ve kamu

harcamalarının vatandaşların ortak katılımıyla karşılanacağı yönündeki 1789 İnsan ve Vatandaş Hakları Bildigesi ilkelerinin, doğrudan hizmet karşılığı ve onunla orantılı olarak kullanıcılar tarafından ödenecek parayla karşılanmasına engel oluşturmadığı yönündeki kararı için bkz CE, 21 novembre 1958, Syndicat national des transporteurs aériens, No. 30693, http://www.conseil- etat.fr/cde/node.php?articleid=1503, (5.5.2010). Bu yönde bkz. D13.D, 29.11.2005, E.2005/5263, K.2005/5709, DD, S.112, 2006, s.440 vd.

634 CE, 18 janvier 1985, d’Antin de Vaillac et autres, aktaran KARAHANOĞULLARI, s.229. 635 CHAPUS, s.591.

Hatta idarenin ihtiyari kamu hizmetlerini ödentiye bağlayabilmesi için kanunla yetkilendirilmesinin gerekmediği de ifade edilmiştir636.

Bu konuda Türk Anayasa Mahkemesinin yükseköğretimde harç ödenmesine ilişkin verdiği kararında, yükseköğretimin ihtiyari kamu hizmeti olduğu ve ödentiye bağlanmasının da hukuka aykırı olmadığı sonucu çıkmaktadır637. Nitekim Anayasa m.130’un yükseköğretimde alınacak harçların kanunla düzenleneceği ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu m.43’ün “yükseköğretim harca tabidir” hükümlerinden yasakoyucunun iradesinin de bu yönde olduğu anlaşılmaktadır. Fransız içtihatlarına paralel olarak Danıştay da, 1580 sayılı Belediye Kanununda belediyelere yüklenmiş zorunlu görevlerden olan çöp toplama ve taşıma işlerinden dolayı ücret istenemeyeceği yönünde karar vermiştir638.

Günümüzde kamu hizmetlerine iktisadi yaklaşımın ve Avrupa Birliğinin kamu sektöründe serbestleşme politikalarının bir sonucu olarak, bedel fikrinden “fiyat” anlayışına geçilmiş ve bu yönde kamu hizmetinden yararlanan yerine “tüketici” ya da “müşteri” anlayışı yerleşmeye başlamıştır639. Bununla birlikte özü itibariyle kamu hizmeti olan iktisadi hizmetlerin de kâr amacına yürütülmemesi gerekmektedir. Nitekim evrensel hizmet yükümlülüklerinin kabul nedeni de doğası gereği kâr amacına yönelecek işletmecilerin, bu amaç doğrultusunda kamu yararının gerçekleşmesini bertaraf etme olasılığını ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle gerek menşe hukuklarda, gerekse 5369 sayılı Kanunda hizmetin sağlanması amacıyla işletmecinin net maliyetlerinin karşılanması öngörülmüştür. Bununla birlikte evrensel hizmetin tanımının zorunlu unsurlarından olan “makul bedel” evrensel hizmetin karşılığının olduğunun göstergesidir. Bu noktada evrensel hizmet karşılığı alınan bu bedelin kamu hizmetinin yürütülmesine katılım niteliğinde “vergi, resim, harç ve benzeri bir mali yükümlülük” mü yoksa “fiyat” mı olduğunu değerlendirmek gerekecektir.

Türk Hukukunda kamu hizmetlerinin karşılığının bulunduğu vergi yükümlülüğüne ilişkin Anayasa m.73’te ortaya koyulmuştur. Buna göre, herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.

636 Ibid, s.621. 637

AYM, 16.03.1974, E.1973/32, K.1974/11, AMKD, S.12, s.111-141.

638 D9.D., 22.11.1990, E.1989/486, K.1990/3638, DD, A.82-83, s.736 vd. 639 KARAHANOĞULLARI, s.241; bu konuda bkz. supra.

Anayasada kamu hizmetlerinin bedelsizliğine ilişkin bulunan tek hüküm eğitim ve öğretim hakkına ilişkin Anayasa m. 42’de düzenlenen ilköğretimin devlet okullarında parasız olması hükmüdür. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi, bedelsizlik ilkesini “kâr içermeyen karşılık” olarak yorumlayarak, salt ekonomik nitelikte olmayan kamu işlerinin devlet tarafından ya da devlet kaynaklarıyla ve kazanç amacı güdülmeksizin görülmesini anayasanın temel ilkelerinden biri olarak değerlendirmiştir640. Ancak, iktisadi nitelikteki kamu hizmetleri için pozitif hukuk kurallarından yola çıkarak bu yönde bir değerlendirme yapmak mümkün değildir641. Bu hizmetler, kârlılık ve verimlilik esasına göre yürütüldüklerinden, hizmet karşılığı olarak kullanıcılardan alınan paralar kâr elde etmeye yönelik fiyatlardır642. Nitekim Türk hukukunda bu görüşü destekler nitelikte yasal düzenlemeler de mevcuttur. Örneğin, 2650 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Kanunu643 m.23 uyarınca iktisadi bir kamu hizmeti olan su taşıma ve kanalizasyon tesisi hizmetlerinden dolayı %10’luk bir kâr oranı esas alınarak faturalandırma yapılmaktadır.

Evrensel hizmet karşılığı ödenen makul bedelin bir fiyat olduğu açıktır644.

İşletmeciler için kârlı bulunmayan evrensel hizmetlerin sağlanması için net maliyetlerini sübvansiyonlar ve Fondan kaynak aktarımı ile gerçekleştirildiği düşünülürse, hizmet karşılığı alınan bedel hizmetin maliyetine tekabül etmemektedir. Bu nedenle de evrensel hizmetin kullanıcılardan alınan bedeli ancak bir “fiyat” olabilecektir. Bununla birlikte, kamu hizmeti olan bu iktisadi faaliyetlerin tamamen özel faaliyetlerin işletmesi gibi yürütüldüğünün söylenmesi de mümkün değildir. Nitekim söz konusu “fiyat” bir kamu hizmetinin karşılığı olduğundan tarife düzenlemeleri yöntemiyle kamu gücünün müdahalesine tabidir. Evrensel hizmet açısından ödenen bedelin “makul” olmasının nedeni de budur.

640 AYM, 12.1.1971, E.1969/31, K.1971/3, AMKD, s.9, s.134-139. 641 GÖZÜBÜYÜK/TAN, s.696.

642

GÜNDAY, s.300.

643 RG, 23.11.1981, S.17523, s.5403. 644 Bu yönde görüş için bkz. GÖZLER,

Belgede Hukuki boyutuyla evrensel hizmet (sayfa 184-187)