Baz Çevresel ve Demografik Faktörlerin ntihalle li kisi

ntihale ba vurma ile baz çevresel ve demografik özellikler aras nda bir ili ki bulunup bulunmad da ö retmen adaylar na sorulmu tur. Verilen cevaplardan ya , cinsiyet, s f seviyesi, kitap okuma ve benzeri de kenlerin intihal üzerinde çok etkili olmad anla lmaktad r. Cevaplar en etkili olan de kenlerin motivasyon, sosyal faaliyetler ve özgüven oldu unu göstermektedir.

fazla ders çal may sevmeyen ya da zaman ba ka eylere harcay p derse fazla zaman ay rmayan insanlar daha çok yap yor diyebiliriz. Ha biz de yap yoruz biz kimse yapm yoruz demiyor ama (….) mümkün oldu unca ben, hani ben de yap yorum ama mümkün oldu unca istiyorum ki biraz daha emin kaynaklara dayanay m internetten de bulsam

eklinde ifade edilmektedir. Bu genel görü ün aksine “ama çok zeki çok çal kan bir arkada m var mesela sürekli kopyalad çald biliyorum. Ya da sorumsuz tembel arkada lar m da yap yor yani kesinlikle öyle s fland rma yapamam.” eklinde görü bildiren ö renciler de bulunmaktad r. Nicel ara rman n sonuçlar da dikkate al nd nda ö retmen adaylar n okula kar daha yüksek motivasyona sahip rencilerin daha az intihal yapaca eklindeki görü lerine ihtiyatla yakla mak gerekti i de erlendirilmektedir.

Sosyal olarak daha aktif ö renciler yine zaman s nt nedeniyle muhtemelen daha fazla intihale ba vuracaklard r görü ü savunulmaktad r:

“Sosyal aktivitesi fazla olan insanlar ha genelde daha az zaman bulurlar. Ya da arkada ortam geni olan insanlar, hani sürekli bir yerlere davet edilen insanlar daha az zaman bulabiliyorlar. Arkada ortam da çok etkiliyor bence.”

Özgüveni dü ük olan ö rencilerin daha fazla intihale ba vurduklar “e er sen kendi sorumlulu unu alabilecek kapasitedeysen, ba kalar na ba ml olarak ya am yorsan, kendi i ini kendin halledersin. Ama ba ml bir karaktere sahipsen, insanlar kullanma pe indeysen, aman una yapt ray m, aman buna yapt ray m ama…” ifadesiyle belirtilmi tir.

Özgüven konusuyla ili kili olarak arkada çevresi bir defa daha gündeme gelmektedir

“Arkada çevren çok önemli. Hani çevrende yapabilece ini dü ündü ün insanlar varsa zaten onlara güveniyorsun. Kendinden çok. Kendin hani ‘yaa belki ben yaparsam dü ük al m. Ama u arkada m yaparsa, haz r var zaten yapan’. Hani bu ey oluyor.” Cinsiyetler aras nda bir fark olup olmad do rudan soruldu unda erkek

rencilerin k z ö rencilere göre daha fazla intihale ba vurdu u belirtilmi , ancak bunun sebebinin cinsiyetten ziyade sosyal faaliyetlerden dolay zaman iyi kullanamama oldu u belirtilmi tir.

Erkeklerin genelde d ar da daha fazla aktivitesi oldu u için yani biraz daha az zaman bulabiliyorlar bu tarz eylere (ödev haz rlamaya) diye dü ünüyorum. Fakat k zlar genelde daha çok evcil olduklar için yani. Bu bizim toplumumuzdan kaynaklanan bir ey. O yüzden daha fazla zaman

bulabilirler diye dü ünüyorum. Ama genel anlamda iki taraf da ayn , birbirine e it diye dü ünüyorum. Yani yak n daha do rusu.

Bununla beraber k z ö rencilerin daha az intihal yapt çünkü k zlarda sorumluluk duygusunun daha fazla oldu u da gündeme getirilmi tir.

“Yani ders anlam nda k zlar daha çal kan, daha ba ar , daha sorumluluk sahibi. Erkeklerin ba ar oldu u çok alan olabilir ama e itim konusunda ben k z rencilerin daha çok sorumluluk ald daha çok sorumluluk sahibi oldu unu dü ünüyorum.”

“bizim erkekler ba bo , sorumluluk yok ço unlukla gördü ümüz k zlar daha çok sorumluluklar n fark nda.”

Ö retmen adaylar n do rudan gündeme getirmemesi üzerine s f fark n etkisi de sorulmu tur. Verilen cevaplar s f yükseldikçe intihale ba vurma oran n dü tü ünü ifade etmektedir. Bunun sebebi olarak ise ya n ilerlemesine ba olarak sorumluluk duygusunun geli mesi gösterilmektedir:

Yani ben 17 ya mdayken yani hangi durumday m, ben neredeyim, hiç hayat bitmeyecek, hiçbir, ilerisini dü ünmüyorum sadece günü ya amaya çal yorum ama yirmi ya na geldim yava yava ileriyi dü ünmeye ba lad m. Yani 22 ya na geldi imde de tamam yla ileriyi dü ünece imi dü ünüyorum. S rf bu ileri kayg ndan kaynakland dü ünüyorum bu

f farkl n.

Birinci s ftaki ö rencinin farkl ve yeni bir ortama uyum sa lama çabalar ras nda ister istemez ödevlerde intihal yapt klar , ancak ilerleyen s flarda ortama uyum sa lanmas , beklentilerin anla lmas gibi sebeplerle daha az intihal yapt klar savunulmu tur.

Mesela birinci s flarda genelde herkes farkl yerlerden geldi i için ortama bir ayak uydurma, ey çabas var yani. Çünkü ilk defa ço u ki i yaln z kal yor. Farkl bir ortamda farkl insanlarla tan yor ve ilk senenin notlar diyeyim daha dü ük oluyor genelde uyum sa lama a amas nda. Ama bu ilerledikçe, s f artt kça hem baz eylerin fark na var yorsun hem de baz eylere doydu unuz için en az ndan daha fazla vakit bulabiliyorsunuz çal maya.

Ö retmen adaylar n ifadelerine kar k s f ile intihal yapma aras nda ters orant oldu u fikri her zaman savunulamamaktad r. Di er baz ö renciler aksi görü ler ileri sürmü tür.

Dersin zorluk derecesinin etkisi ile ilgili olarak ö rencilerin kolay oldu unu dü ündükleri derslerde daha fazla intihale ba vurduklar görülmü tür. Bununla ilgili olarak zor derslerde çalman n daha zor oldu u belirtilmi tir. Bunun d nda kolay

derslerin çok fazla önemsenmedi i de gerekçeler aras nda gösterilmi tir. Bir ba ka gerekçe ise intihal yapabilmek için konu hakk nda baz temel bilgilere sahip olmak gerekti idir:

“(Kolay derslerde) hemen buluyorsun, neyi ara rd biliyorsun, neyi kopyalayaca biliyorsun. Zor derslerde çalmas daha zor oluyor. Çalarken bile zorlan yorsun.” Ö rencinin çok kolay haz rlayaca dü ündükleri ödevlerde bile hemen intihale ba vurmalar intihal kültürünün bir ba ka çarp örne ini olu turmaktad r.

Okuma al kanl olan ö rencinin aç mlama ve özetleme gibi temel becerilerin daha fazla geli mi olabilece i, buna ba olarak daha az intihal yapabilece i varsay ile okuma al nl n intihal üzerinde azalt bir etkiye sahip olup olmad da

rencilere soruldu. Ö retmen adaylar çok kitap okuyan birinin daha az intihal yapaca belirtmekle beraber konuya tamamen farkl bir aç dan yakla lard r. Onlara göre fazla okumak insanlar bilgi sahibi yapar ve bu da onun ödeve konu olan bilgileri yorumlamas kolayla r.

“Çok okuyan pek çok konuda bilgi sahibi olan insand r. Onu da kendine göre yorumlam r. Kendi dü üncelerini de katm r. Yani birinden yararlanarak kendine ait bir dü ünce, bilgi birikimi olu turmu tur. O insan daha az yapar.”

Veya okumay seven ki inin hiç s lmadan keyif alarak ödev yapaca

varsay lmaktad r:

“Okumak onun için keyif verici bir eydir. Okur hepsini, kar la r güzel bir ödev haz rlar. Okumaktan ho lanm yorsa da i te bu tarz da (intihal yapar).”

Bu yorumlar ö retmen adaylar n intihal bilgilerinin ne kadar naif oldu unu bir defa daha gözler önüne sermektedir.

4.2.5. ntihale Verilecek Cezalarla lgili Ö renci Görü leri

retmen adaylar intihalin bir ekilde cezaland lmas gerekti i görü ündedirler ancak bu cezalar n alt ve üst s n ne olaca konusunda bir görü birli i söz konusu de ildir. Öncelikle ö rencinin yapm oldu u ilk intihalde uyar lmas gerekti ini savunmaktad rlar. Bir ö retmen aday “ ntihal denilen kavram buradaki yedi ki iden be i duymam . Yani önce bir uyar lmal .” Uyar a amas ndan sonra ö rencinin notunun belli bir oranda k lmas gerekti i dü ünülmektedir. Çünkü “not k lmadan da kimse ilgilenmez ki. Hani ö rencileri az çok biliyorum yani sonuçta hani sadece