• Sonuç bulunamadı

BALKAN SAVAŞLARI’NDA İŞKODRA MÜDAFAAS

F. Esat Paşa’nın İşkodra Kumandanlığını Ele Alması ve Çatalca Ateşkesi’nin Son Bulması İle Savaşın Yeniden Başlaması

2. Bardanyolt Muharebes

479 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

Ateşkesin bitmesiyle beraber yeniden başlayan saldırılarla, Karadağ 1. Tümeni Traboş’a, 2. 3. ve 4. Tümenleri İşkodra’nın kuzey yönünden ve Bardanyolt taraflarına, Sırp kuvvetleri ise Birdiça yönünde saldırılara başlamışlardır.

7 Şubat 1913 sabahı her taraftan şiddetli bir şekilde bombardıman başlamış, düşman topçuları, Matruş Tepe’den başlayarak Bardanyolt tepeleri istikametinde bulunan tüm mevziileri ateş altına alarak ilerlemiştir. Piyade birlikleri ise arazinin doğal yapısından faydalanarak rahat bir şekilde ilerlemeye başlamışlardır.480.

Matruş Tepe, önlerine tel örgü çekilip etrafına avcı hendekleri kazılarak tahkim edilmeye çalışılırken, daha tahkimat bitmeden düşman topçu ateşinin başlamasıyla birlikte düşman kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir. Nişancı Tepe, taşlık olan bir arazi yapısına sahip olduğu için kazılması çok zordur bu yüzden, biraz kazarak biraz da taş duvar örerek tahkimat yapılmaya çalışılmış fakat tel örgü çekilememiştir. Sahip olduğu arazinin yapısından dolayı, düşman kuvvetleri önemli bir direnişle karşılaşmadan 200 metreye kadar sokulmuş, Türk kuvvetleri 3 saat direnmesine rağmen fazlaca kayıp vermeleri sonucunda geri çekilmişlerdir. Böylece bu tepede düşman kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir481.

Bahsi geçen iki tepenin düşman eline geçmesinin ardından, Karadağ kuvvetleri, Sivri Tepe, Kanlı Tepe, Süngü Tepe, Bayrak Tepe ve Taşlı tepelerin dâhil olduğu Bardanyolt tepeleri önünde saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Bu tepelerin hemen önünde bulunan Bardanyolt ileri karakolları, taştan yapılmış olan diz siperlerinden oluşmakla beraber kum torbaları ile de güçlendirilmiştir. Karadağ kuvvetlerinin, bu karakollar üzerine top ve makineli tüfeklerle saldırıya başlaması üzerine burada bulunan Türk kuvvetleri Süngü Tepe’ye çekilmek zorunda kalmıştır. Karadağ kuvvetleri ileri karakolları ele geçirmekle birlikte Berat Tepe’yi de ele geçirerek top atışlarına devam etmiş, buna karşılık Türk kuvvetleri de Bardanyolt tepelerinden (Taşlı, Bayrak, Süngü ve Kanlı Tepeler) şiddetli bir şekilde piyade atışında bulunmuşlardır482.

480 Abdurrahman Nafiz-Kiramettin, a.g.e., s. 161. 481 Abdurrahman Nafiz-Kiramettin, a.g.e., s. 331. 482 Abdurrahman Nafiz-Kiramettin, a.g.e., s. 332-333.

Türk kuvvetlerinin Süngü Tepe’ye çekilmesiyle beraber, Karadağ kuvvetlerinin saldırıları da Süngü Tepe üzerine yoğunlaşmıştır. İki taburla beraber bu bölgeye saldıran Karadağ askerlerine karşı Süngü Tepe’den makineli tüfekle ateş açılmış, bu ateş onların iki defa geri çekilmelerine sebebiyet vermiş ancak devamlı ateş eden makineli tüfeğimizin tutukluk yapmasıyla Karadağ kuvvetleri yeniden ilerlemeye başlamıştır. Bu ilerleyişle beraber tel örgü önlerine kadar gelen Karadağlılardan az sayıda asker bu örgüleri geçmiş, Süngü Tepe’de bulunan makineli tüfek bulunduğu yerden etkili bir atış yapamadığı için Bayrak Tepe’ye nakledilerek düşmanın girdiği mevziler ateş altına alınarak Karadağ kuvvetlerine fazlaca kayıp verdirilmiştir483.

Saldırıların başlangıcında ele geçen Matruş Tepe’nin geri alınması için girişimlerde bulunulmuş fakat bir sonuç alınamamıştır. Ancak Süngü Tepe’de meydana gelen çarpışmalarda, bölgeye yerleşmiş olan Karadağlılara çok sayıda kayıp verdirilmiştir. Saldırıların başladığı ilk gün olan 7 Şubat gecesinde ise iki taraf arasında karşılıklı olarak ateş devam etmiş ancak bu durum bir sonuca ulaşmamıştır.

Aynı Matruş Tepe gibi, saldırıların başlangıcında Nişancı Tepe’de düşman kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir. 7 Şubat gecesi, İşkodra Kolordu Kumandanı Esat Paşa, Kır bölgesi kumandanına gönderdiği bir emir ile bu tepenin geri alınması gerektiğini bildirmiştir. Ancak, akşam olması sebebiyle saldırının ertesi gün yani 8 Şubat’ta, Bardanyolt kumandanından da gönderilecek olan destek kuvvet ile yapılmasını planlayan Kır bölge kumandanı, Bardanyolt kumandanı tarafından destek gönderilmemesi üzerine bu saldırıyı gerçekleştirememiştir484.

8 Şubat sabahı, Karadağ kuvvetleri bütün topçularıyla beraber Bardanyolt sırtlarına saldırıya başlamışlardır. Bu saldırının yaptığı tahribat, özellikle Sivri Tepe ve Kanlı Tepelerde etkisini fazlaca göstermiştir. Türk kuvvetlerinin yapmış olduğu karşı saldırı ile ilerlemeleri bir süreliğine durdurulmasına rağmen, topçu birliklerinin desteğiyle ilerleyişleri tekrardan başlamıştır. Aynı günün gecesi, iki taraf arasında

483 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

Kısım, s. 164-165.

484 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

piyade ateşi ile geçerken, Türk kuvvetleri zarar gören istihkâmlarının hasar gören kısımlarını onarmıştır. Ertesi gün yani 9 Şubat’ta, Türk kuvvetleri, Karadağlılar tarafından ele geçirilmiş olan Nişancı Tepe’nin geri alınabilmesi için harekete geçmişlerdir. Bundan sonra, gün boyunca iki taraf arasında şiddetli çarpışmalar meydana gelmiş, Sivri Tepe, Kanlı Tepe, Süngü Tepe, Bayrak tepelerdeki mevziler çok şiddetli bir şekilde topçu, makineli tüfek ve piyade ateşi altında kalmışlardır. Aynı zamanda taarruza geçen ve sayıca üstün olan düşman kuvvetleri sonunda savunma merkezlerine girmişlerdir. Türk kuvvetleri sonuna kadar direnmiş, subayların yarısı, askerlerin ise %72’si şehit olmuştur. Böylece Karadağ kuvvetleri neredeyse tüm Bardanyolt ileri mevziilerini ele geçirmiştir485.

3. Birinci Traboş Muharebesi

Bardanyolt ve Birdiça önlerinde meydana gelen çarpışmalara ilave olarak, aynı günlerde, 7-9 Şubat 1913 tarihinde Traboş önlerinde de bir saldırı meydana gelmiştir. Bu bölgenin İşkodra Gölü’ne kıyısı bulunmaktadır. Nitekim saldırıların başladığı ilk gün, Karadağ kuvvetleri Traboş tepelerinden Şiroka istikametinde ilerlerken, Şiroka önünde demirli olan İşkodra gemisi, onların üzerine ateş açmıştır. Bunun üzerine düşman kuvvetleri de ateş açmış ve gemi hasar görerek Boyana Nehri’ne çekilmiştir486.

Karadağ kuvvetleri, 7 Şubat sabahı, bir mevzii haline getirilen Pusu Tepe önlerinde görülmeleri üzerine, Türk kuvvetleri tarafından ateş altına alınmıştır. Aynı anlarda, yamaçlardan güneye doğru ilerleyen düşman kuvvetleri de ateş altına alınınca, daha fazla ilerleyemeyerek savunmada kalmışlardır. Kısa bir süre sonra düşman kuvvetleri bu defa Sivrikaya ve Valas köyü arasında bulunan yamaçlardan tekrar saldırıya geçmiştir. Bunu üzerine havan topumuz yönünü Sivrikaya yamacında bulunan düşmana çevirerek ateşe başlamasına rağmen, Karadağ kuvvetleri de topçu ateşini şiddetlendirerek yukarı taraflarda bulunan sıra tepelerden ilerlemeye başlamışlardır. Öğlene doğru şiddetlenerek devam eden çarpışmalar esnasında, Türk

485 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü. Cilt 3 ncü

Kısım, s. 170-175.

486 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

kuvvetlerine takviye amacıyla gelen Libraşt Redif Taburu ile Kranya gönüllülerinden toplamda 90 kişi, siperlerde meydana gelen karmaşıklıktan ötürü yerleştirilmelerinde sorunlar yaşanmıştır. Ayrıca, şiddetli top atışlarından ve bölge komutanlığı ile telefon haberleşmesini sağlayan kabloların zarar görmesinden dolayı, haberleşmeler yalnızca yayalar ile ve çok geç gerçekleşmiştir. Çarpışmaların şiddetlenerek devam etmesi üzerine Pusu Tepe’nin isteği ile bölgeye cephane ile takviye kuvvet gönderilmiştir. 7-8 Şubat gecesi düşman topçu ateşi ile piyade ve makineli tüfek ateşleri devam etmiştir. 8 Şubat sabahı erken bir saatte Karadağ kuvvetlerinin etkili bir ateşe başlamasıyla, Traboş bölge kumandanı takviye kuvvet isteğinde bulunmuştur. Takviye kuvvet olarak, elde başka kuvvet kalmamış olmasından dolayı yalnızca iki aylık eğitim almış olan acemi askerler gönderilmiştir487.

Öğlenden sonra, topçu ateşini Pusu Tepe’de toplamış olan Karadağ kuvvetleri aynı zamanda hem piyade hem de makineli tüfeklerinin ateşini de çoğaltmışlardı. Düşmanın bu saldırıları karşısında sağ tarafta bulunan kuvvetlerimiz düşmanın ilerlemesine engel olurken, sol tarafta bulunan kuvvetlerimizin açtığı ateşler etkili olamamış ve düşman kuvvetleri bu yönde ilerlemiştir. Düşmanı karşılayan kuvvetlerimiz ile Karadağlılar arasında göğüs göğüse çarpışmalar yaşanmış, düşmanın el bombası kullanması üzerine etrafı kaplayan dumanla birlikte, zaten çok kayıp veren Türk kuvveleri telaşa kapılarak geri çekilmeye başlamıştır. Bunun üzerine Karadağ kuvvetleri tepeyi ve sol tarafta bulunan sırtı işgal etmişlerdir488.

Pusu Tepe, Fesat Tepe’nin emniyetini sağlayan önemli bir yerdi. Fesat Tepe ise Traboş bölgesinin kilit noktası konumundaydı. Eğer ki Fesat Tepe elden çıkarsa Traboş bölgesinin de bir değeri kalmaz ve sonrasında ise İşkodra düşerdi. Kısacası İşkodra’nın elde kalabilmesi için Fesat Tepe’ye, Fesat Tepe’nin elde kalabilmesi için de Pusu Tepe’ye ihtiyaç vardı ve Pusu Tepe şu anda düşmanın işgali altında bulunmaktaydı. Bu yüzden, düşman az olduğu tespit edilen bu tepenin, düşmanın elinden geri alınması emredilmiştir.

487 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

Kısım, s. 177-181; Abdurrahman Nafiz-Kiramettin. a.g.e., s. 355-359.

Tepenin alınması için görevlendirilen Teğmen Kasım ve kuvvetleri, 8 Şubat akşamı sessizce yaklaşarak süngü hücumu ile tepeyi geri almıştır. Ancak hem önden hem de yan taraflardan maruz kaldıkları düşman ateşinden sonra takviye kuvvette gelmediği için tepeyi bırakarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu çekilişten sonra, Traboş bölge kumandanı, Teğmen Kasım’a aynı görevi bir kez daha vermiş, fakat bu ikinci harekât da sonuçsuz kalmış ve tepe geri alınamamıştır489.

Savaşın üçüncü günü olan 9 Şubat’ta meydana gelen çarpışmalar ilk iki günkü kadar yoğun ve şiddetli olmamış, Türk kuvvelerinden iki kat fazla kayıp veren Karadağ kuvvetlerinin ise sürekli takviye aldıkları için mevcutlarında önemli bir azalma meydana gelmemiştir.

İleri bir mevzii olan Bardanyolt, asıl mevziiye hâkim konumunda olduğu için elde tutulması gereken bir bölge olmuş ve bu yüzden güçlendirilmiştir. Ancak düşman topçusunun hem etkili hem de üstün olması, mevziileri kuşatmalarında etkili olmuştur. Hasan Rıza Paşa’nın yokluğu, emir komuta ve savaşın yönetiminde olduğu kadar askerlerin ruhsal durumu içerisinde de olumsuz anlamda kendini göstermiştir. Özellikle sevk ve idarede sorunlar yaşanmış, idareyi elen alan Esat Paşa ise bu durumun düzeltilebilmesi için pek bir girişimde bulunmamıştır490.

Açıklamaya çalıştığımız, üç günlük savaşların sonucunda, Türk kuvvetlerinin kaybı 2.000 iken, düşman kuvvetlerinin kaybı 7.500’ü geçmiştir. Bu kayıpların 4.000’den fazlası Karadağlılara aitken, 3.000 kadar ölü ile 400’den fazla esir ise Sırplara aittir. Karadağ ve Sırplar 50 top ve 30.000 kişi ile üç cepheden ortak hareket ederek bu saldırıları gerçekleştirmişledir. Türk kuvvetleri ise, bu saldırıları 50 top ve 10.000 kişiden oluşan bir kuvvet ile savunabilmiştir. Sonuç olarak ise, Bardanyolt tepeleri ve Traboş’ta bulunan Pusu Tepe’si düşman kuvvetlerinin eline geçmiştir491.

489 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

Kısım, s. 183-184.

490 Abdurrahman Nafiz-Kiramettin, a.g.e., s. 349-350.

491 Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi Garp Ordusu Karadağ Cephesi III ncü Cilt 3 ncü

Ayrıca yine aynı taarruz günleri olan 7-9 Şubat 1913 tarihinde, düşman kuvvetleri İşkodra şehrine topçu ateşi ile saldırıda bulunmuş, bu saldırılar neticesinde sivil halk arasından hem yaralananlar hem de hayatını kaybedenler olmuştur.

G. İkinci Traboş Muharebesi’ne (31 Mart 1913) Kadar Geçen Süre