• Sonuç bulunamadı

III. AİLEDE İLİŞKİLER

1. Anne-Baba ve Çocuk İlişkisi

1.2. Baba Çocuk İlişkisi

1.2.2. Babanın Çocuk Gelişim Alanlarına Etkisi

Doğumun ardından etkili bir güven süpabı ve özdeşim modeli olarak babanın, çocuğun gelişim sürecinde özel bir önemi bulunmaktadır (Güngörmüş Özkardeş, 2012, s:11). Günümüzde babaların çocukların yaşamlarında daha fazla yer almalarıyla doğru orantılı olarak, çocuklarının gelişimleri üzerindeki etkileri de artmaktadır (Lamb, 2001, ss:24-26). Babanın gelişim alanlarına etkisi aşağıda incelenmiştir:

1.2.2.1. Cinsel Gelişime Etkisi: Çocuğun gelişiminde baba erkeksi özellikleriyle model olmada, çocuğuyla sıcak ve duygusal bir ilişki kurmada önemlidir. Çocuğun cinsel kimliği anne babayı taklitle ortaya çıkar. Kişinin kendi cinsiyetine uygun kimliğe sahip olması, kimlik kavramı ve ruh sağlığı için çok önemlidir (Poyraz, 2007, s:17; Saygılı ve Çankırılı, 2013, s:48).

Özellikle erkek çocuğunun kendi cinsine özgü rolleri benimsemesinde babanın önemi büyüktür. Babanın erkeksiliği, sevgisi, şefkati ve evdeki kuralları koyan kişi

oluşu, erkeksi gelişimi etkileyen önemli faktörlerdir. Babaların çocukların kendi cinsiyetlerine uygun davranıp davranmadıklarına annelere oranla daha çok dikkat ettikleri gözlemlenmiş, dolayısıyla da cinsel gelişim üzerinde daha etkili oldukları saptanmıştır. Kız çocuğunun ise, babası ile kurduğu ilişki yoluyla hem karşı cinse özgü davranışların neler olduğunu hem de erkeklere nasıl davranması gerektiğini öğrendiği ifade edilir. Babanın kabulü ve desteği, kadınsı davranışı geliştirmekte, erkeksi ve yetkin bir baba ile etkileşimde bulunmak, kız çocuk için karşı cinsle ilişkisine yansıtabileceği temel bir deneyim oluşturmaktadır (Güngörmüş Özkardeş, 2012, s:83).

Babalarıyla yeterince birlikte olamayan çocuklar özdeşleşme sürecini yaşayamaz ve cinsel kimlik geliştirirken baba modelinden yoksun olmaları olumsuzluklara sebep olmaktadır. Böyle durumlarda, erkek çocuğun özdeşim modeli olarak anneyi almasından dolayı cinsel kimlik sapması yaşadığı, kendisini anneyle özdeşleştirerek zaman zaman annesinin makyaj malzemesini kullandığını ve onun davranışlarını taklit ettiğini gösteren bir çok örnek vardır (Yavuzer, 2013, s:39).

Baba yokluğu etkisi kızlarda çok değişkenlik gösterir ve pek tahmin edilebilir değildir. Odipal karmaşayı çözümlemede problem veya feminen özdeşimde bozukluklar olabilir. Odipal arzular, fanteziler, anılar doğru zaman gelinceye kadarki adolesan yılları sessiz ve saklı kalır. Çocukluk yıllarında feminitesi için babasının açık beğenisini yaşama şansı olan kız çocuğu vücudu ile ilgili konularda daha rahat olup adolesan yıllarında feminenliğini daha kabul edebilir olur. Böyle bir kız çocuğu daha sonraki erişkin yaşamında kadınlığından memnuniyet duyar (Erdoğan, 2004, s:151).

Anneye düşen rolün babanınkinden ayrıldığı durumlarda, anne ile baba birbirlerinin yerini tutamazlar. Büyümekte olan bir çocuğun örnek alabileceği bir kadın, bir de erkek modeline ihtiyacı vardır. Anne ya da baba bu rollerin ikisini birden oynayamaz. Çocuk yetiştirirken sadece babanın yapabileceği birtakım şeyler vardır ki baba bunu yerine getirmediği taktirde, anne ne kadar iyi olursa olsun, bu görevi üstüne alamaz. Erkek çocuğun kendi cinsiyetine uygun kimliği, babanın davranışlarından ve ailede yerine getirdiği görevlerden, babasıyla özdeşim kurarak, gözlemde bulunarak ve taklit edip örnekleyerek gelişmektedir. Kız çocuğu da babasını gözleyerek ve onunla etkileşime girerek, karşı cinsin davranışlarını ve karşı

cinse nasıl bir tavır geliştireceğini ve nasıl bir erkeği seçeceğini babasından öğrenir (Saygılı ve Çankırılı, 2013, s:24).

1.2.2.2. Sosyal ve Duygusal Gelişime Etkisi: Baba, ailenin toplumla ilişkilerini kuran önemli bir köprü konumundadır. Bu işleviyle, çocuğun sosyal gelişiminde ve yüksek benlik saygısının oluşumunda önemli bir etkiye sahiptir (Yavuzer, 2013, s:38).

Baba çocuk arasında kurulan bağ, çocuğun daha sonraki sosyal ilişkilerini de olumlu etkilemektedir. Babaları ile güvenli ilişki kurmuş çocuklar yabancılarla daha kolay ilişkiye girebilmekte ve daha sosyal olmaktadırlar. Babasının kendisini sevdiğini düşüne erkekler, akran ilişkilerinde daha popüler oldukları ve liderlik özellikleri görülmektedir (Güngörmüş Özkardeş, 2012, s:42).

Babalarıyla erken dönemde yakın ve iyi ilişkiler geliştiren çocukların kendilerine güvenli, etraflarında olan bitenleri araştıran, sorgulayan ve büyüdükçe daha iyi sosyal ilişkiler kuran çocuklar olduğu tespit edilmiştir. Araştırmalar babanın çocuğun sosyalleşmesinde ve arkadaşlık becerilerini geliştirmede önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bununla birlikte, erken çocukluk döneminde babasıyla yakın ve sağlıklı ilişkileri olan çocukların yalan söyleme, onaylanmayan davranışlarda bulunma ve depresyon yaşama ihtimalinin diğer çocuklara göre daha az olduğu belirtilmektedir (Kuzucu, 2011, s:84; Saygılı ve Çankırılı, 2013, s:53).

Baba, çocuğun kişiliğinin gelişiminde özdeşim modeli olması sebebiyle büyük bir önem taşır. Babanın yokluğu, pasifliği ya da ilgisizliği çocuğun kişilik yapısını, ruh ve beden sağlığını büyük ölçüde etkileyebilir ve bazı uyum ve davranış bozukluklarının nedeni olabilir (Yavuzer,2013, s:23).

Ülkemizde suçlu gençlerle yapılan çalışmalarda suçlu gençlerin daha çok babaları tarafından cezalandırıldıkları bulunmuştur. Babalarına düşmanlık duyan çocuklar daha saldırgan davranmaktadır. Babasız evden gelen erkek çocuklar babalı akranlarına oranla içsel ahlaki yargılama, suçluluk duyma, kendini eleştirme, disiplin gibi bütün ahlaki gelişim yüzdelerinde daha geriden gelmektedir (Güngörmüş Özkardeş, 2012, s:95).

1.2.2.3. Bilişsel Gelişime Etkisi: Zekâ bireyin çevreye uyum sağlayabilmesidir. Bilişsel gelişim ise, çevre ile etkileşimimiz sayesinde sürekli gelişen, değişen ve etkinliklerimize yön veren şemalar ya da zihinsel yapılar yoluyla iler (Ocak ve Çınar, 2010, s:58).

Okul öncesi dönemde baba ve çocuk ilişkisi zekâ gelişimi açısından önemlidir. Babasıyla arasında destekleyici ve sıcak bir ilişki olan çocuklar, çevreyi keşfetme konusunda daha rahat olmakta, bunun tersine babanın kısıtlayıcı olması çocuğun çevreye karşı korku geliştirmesine yol açabilmekte, çocuğun yenilikleri keşfetmekten kaçınmasına neden olabilmektedir. Anneler çocuğun bilişsel gelişimine yardımcı olmak için daha çok sözel etkinlikleri ve oyuncakları kullanmaya eğilimliyken, babalar, çocuklarıyla “ce oyunu”, top oyunları gibi oyunlar oynamaya eğilim gösterirler. Ayrıca babaların annelerden diğer farkı, çocukları bağımsız davranmaya yüreklendirmeleri ve dış dünyayı keşfetmelerini desteklemeleridir. Bağımsız olmaları desteklenen çocuklar kendilerini ve çevreyi keşfetme konusunda daha cesur davranmakta bu da daha çok uyaranla karşılaşmalarını sağlayarak, sorun çözer, değişikliklere uyum sağlarlar. Anneler çocuklarıyla birlikteyken, koruma içgüdüsüyle çevrelerini keşfetme davranışına izin vermezler (Güngörmüş Özkardeş, 2012, ss:42-59; Saygılı ve Çankırılı, 2013, s:51).

Babalarıyla yakın ilişkisi olan çocukların zihinsel becerilerinde artış görülmektedir. Araştırmalar babalarıyla yakın ilişki içinde olan, onlarla zihinsel beceri isteyen oyunlar oynayan çocukların; dil gelişimi ve problem çözme testlerinde babalarıyla ilişkileri olmayan, oyunlar oynamayan çocuklara göre daha yüksek puanlar aldığını göstermektedir (Saygılı ve Çankırılı, 2013, s:52).

Beş-altı aylık bebeklerin incelendiği bir çalışmada babasız erkek çocuklar hem gelişim açısından geri bulunmuşlar hem de ellerine verilen oyuncakla daha az zaman geçirmişlerdir (Güngörmüş Özkardeş, 2012, s:59).

Yapılan araştırmalar baba çocuk ilişkisinin çocuğun bilişsel gelişimi ve okul başarısını büyük ölçüde etkilediğini vurgulamakta, babasıyla yakın ve nitelikli ilişkiye sahip olan çocukların okul başarılarıyla, bilişsel gelişimlerinin olumlu açıdan etkilendiğini belirtmektedir (Yavuzer,2013, s:23).