• Sonuç bulunamadı

Bağdat Safevîlerin Eline Geçmesi (13-14 Ocak 1624)

1.11. Bağdat Osmanlı Safevî Mücadelesi’nde

1.11.2. Bağdat Safevîlerin Eline Geçmesi (13-14 Ocak 1624)

Osmanlı Devleti ve Safevî Devleti arasında XVI. yüzyılda baĢlayan fiilî mücadele, XVII. yüzyılda da devam etmiĢti. Bu yüzyılda Safevî hükümdarı ġah Abbas’ın baĢlatığı askerî harekât, Osmanlı aleyhine devam etmiĢ ve I. Ahmed döneminde Nusah PaĢa AntlaĢması’yla savaĢ üç seneliğine kesintiye uğramıĢtır. Ancak her iki devletin birbirinin durumu yakından takip ederek, herekte geçmek için fırsat kollamak sebebiyle mücadeleler yeniden baĢlamıĢtır108

.

ġah Abbas II. Osman’ın hallinin ardından merkezde yaĢanan iç çalkantıları ve bunun bir sonucu olarak Anadolu’da patlak veren Abaza Mehmed PaĢa’nın isyanı bir kısım Anadolu valilerinin merkeze olan bağlılıklarının zayıflamasına yol açmıĢtır109

. Erzurum Beylerbeyi Abaza Mehmed PaĢa, baĢlattığı isyanı sürdürürken, bir baĢka vilayet olan Bağdat’taki idareciler arasında baĢlayan otorite mücadelesi gün gitikçe kontrolden çıkmaktaydı. Sultan IV. Murad Osmanlı tahtına cülûs ettiğ sırada (10 Eylül 1623), Bağdat’ta Yusuf PaĢa adında bir vezir beylerbeyi olarak bulunuyordu110

.

Bu sırada Bağdat, Yusuf PaĢa’nın beylerbeyliği altında idare edilmekle birlikte gerçek nüfuz 12.000 civarındaki kul ve azabına ağalık eden Bekir SubaĢı’nın elindeydi. Bunlar Bekir SubaĢı’dan emir alıyorlardı. Bekir SubaĢı kendi adamlarını Ģehrin idâresinde önemli mevkiilerde tayin ettirmiĢ, böylece Ģehrin idaresi eline almıĢtı. Yusuf PaĢa ise, adeta vilayet iĢlerinden tecrit edilmi ve iç kaleye çekilmiĢti111

. Bekir SubaĢı’nın günden güne artan gücü karĢısında baĢta Yusuf PaĢa ve azap askerlerinin yüzbaĢısı olan

107 R. Kılıç, Osmanlı-İran, s. 38-39,197. Konuk, Kasr-ı Şirin Antlaşması, s.13-14.

108Süleyman Polat, IV. Murat’ın Revan Seferi Organizasyonu Ve Stratejisi, Genelkurmay Basımevi, Ankara

2015, s.11.

109

Vahid Çabuk, Sultan Dördüncü Murad Han, Sibel Yayınevi, Ġstanbul 1995, s.26.

110Özer Küpeli, Osmanlı Safevî Münasebetleri (1612-1639), Yeditepe Yayınevi, Ġstanbul 2014, s.130. 111

Kâtip Çelebi, Fezleke-i Kâtip Çelebi, C.II, Ġstanbul 1286,s.39; Naima Mustafa, Naima Tarihî, Amire Matbaası, C.II, Ġstanbul 1280, s.266; Çabuk, Murad Han, s.27.

27

Kanber Mehmed Ağa olmak üzere kendisini bertaraf etmek isteyenler uygun bir anı kolluyorlardı112

.

Bekir SubaĢı’nın Bağdat dıĢında bir aĢiretin isyanını bastırmaya gitmesini fırsat bilen Kanber Mehmed Ağa’nın, onu Ģehre sokmama ve oğlu DerviĢ Mehmed Ağa’yı öldürme teĢebbüsü akîm kalınca, iki taraf arasında Ģiddetli bir Ģehir savaĢı baĢlamıĢtır. DerviĢ Mehmed Ağa, sekbanlarına saldırı emri vererek, Kanber Mehmed Ağa’yı iç kale’ye sığınmaya mecbur etmiĢtir. Aynı zamanda bu durumu bildirmek için babasına haber vermek için adam göndermiĢtir. Ġç kalenin kuĢatma sırasında, kale mazgallarında vurulup ağır yararlanan Yusuf PaĢa’nın ölümü ve askerlerinin teslim olmaları üzerine, Kanber Mehmed Ağa, af dileyerek teslim olduysa da yaptıklarından dolayı Bekir SubaĢı tarafından iki oğluyla beraber öldürmüĢtür. Böylece Bekir SubaĢı, Bağdat ve çevresini de hâkimiyeti altına almıĢtır. Daha sonra uydurma valilik emri okutarak Bağdat’ın hükûmet tarafından kendisine tevcih edildiğini ilan etmiĢtir (1623)113

.

Bekir SubaĢı bu baĢarısından sonra, Ġstanbul’a bir adam göndererek, Ģehrin valiliğini kendisine verilmesini talep etmiĢtir. Ancak Sadrazam Mere Hüseyin PaĢa, onun bu isteğini reddettiği gibi, Bağdat valiliğine de eski Diyarbakır valisi Süleyman PaĢa’yı tayin etmiĢtir. Süleyman PaĢa Mardin’de iken mutesellimini göndererek Bekir SubaĢı’ya haber verdi. Ancak Bekir SubaĢı, Süleyman PaĢa’nın mütesellimini Ģehre sokmamıĢtır. Bunun üzerine Diyarbakır valisi Hafız Ahmed PaĢa’nın serdar tayin edilerek, Bekir SubaĢı’nın üzerine gitmesi kararlaĢtırılmıĢtır. Sivas, MaraĢ, Musul, Kerkük, valileri ile Kürt beyleri kuvvetleri Hafız Ahmed PaĢa emrine verilmiĢtir114

.

Hafız Ahmed PaĢa, Süleyman PaĢa’yı Bağdat’ta makamına oturtmak gayesiyle Diyarbakır’dan ayrılmıĢtır. Alelacele Bağdat önlerine gelen Hafız Ahmed PaĢa, Ģehri kuĢatığı sırada, baĢına geleceği kestiren SubaĢı, ġah Abbas’a haber göndererek,

112Küpeli, Osmanlı Safevî , s.131: Konuk, Kasr-ı Şirin Antlaşması, s.14. 113

Kâtip Çelebi, Fezleke, C.II, s.39-40;Vahid Çabuk, Kuruluşundan Cumhuriyete Büyük Osmanlı Tarihî, Emre Yayınları, C.V, Ġstanbul 1999, s.310; Ġsmail Hami DaniĢmend, İzahlı Osmanlı Tarihî Kronolojisi, C.III, Ġstanbul 1972, s.32; Hüseyin Tugi, Musîbetnâme, (Haz. ġevki Nezihi), TTK, Ankara 2010, s.174.

114Naima, Naima Tarihî, C.II, s.271; Kâtip Çelebi, Fezleke, C.II, s.40; Joseph von Hammer, Osmanlı

Devleti Tarihî, (Çev. Mehmed Ata), (Ed. Abdülkâdir Karahan), Milliyet Matbaası, C.II, Ġstanbul 1996,

28

Beylerbeyi olmak Ģartıyla, Bağdat’ı Safevîler’e teslim edeceğini bildirmiĢtir115

. Bağdat’ı yeniden ele geçirmek için uygun bir an kollayan ġah Abbas bu fırsattan faydalanmakta gecikmedi. Bekir SubaĢı’ın talebini derhal kabul edip kendisine derhal Hemedân beylerbeyisi Safîkulu Han’ı 300 kiĢilik bir heyetle Bağdat’a göndermiĢtir. Safîkulu, Bekir SubaĢı’ya beylerbeyilik tevcih etmiĢ ve Ģehrin anahtarlarını Ģahı nâmına sunmuĢtur. Safevîlerin Bekir SubaĢı’yı elde etme teĢebbüsleri ve kendisine valilik menĢuru gönderildiği, Serdar Hafız Ahmed PaĢa tarafından öğrenilince, kendisine hemen Rakka valiliği teklif edilmiĢ, fakat Bekir SubaĢı bunu kabul etmemiĢtir116

.

ġah’ın valilik menĢuru ile ġiîlik tacı Bağdat’a ulaĢtığında, iĢin ciddiyetini kabul eden Hafız Ahmed PaĢa, nihayet Bağdat valiliğine tayin edildiğine dâir padiĢah fermanını Bekir SubaĢı’ya göndermiĢtir. Bekir SubaĢı, Osmanlı Devleti’nin Bağdat valisi olunca, Safevîleri Ģehirden kovmuĢ ve kendisini güven altına almak için, Hafız Ahmed PaĢa’nın da Diyarbakır’a çekilmesini istemiĢtir. Hafız Ahmed PaĢa, menĢuru verdikten sonra Diyarbakır’a çekildiği için Bağdat zor durumda kalmıĢtır117

.

Karçakay Han’ın kumandasındaki 30.000 kiĢilik Safevî ordusu Bağdat’ı muhasaraya baĢlamıĢtır. Muhasara üç ay devam ettiği halde, Safevîler baĢarı elde edememiĢlerdir. Bu arada kalede de erzak tükenmiĢ, Bekir SubaĢı Osmanlılardan erzak ve kuvvet istese de eline ulaĢamamıĢtır. Bunun üzerine ġah, Bekir PaĢa’nın oğlu DerviĢ Mehmed Ağa’ya Bağdat eyaletini kendisine tevcih edeceğini bildirmiĢtir. DerviĢ Mehmed Ağa da 11 Ocak 1624’te, kalenin kapılarını gizlice açarak, Ģehre Safevî askerîni almıĢtır118.

Bağdat’ı bu suretle ele geçiren ġah Abbas, Bağdat’a yaĢayan tüm halka aman verdiğini duyurdu. Fakat birkaç gün sonra intikam maksadıyla bu kararından vazgeçerek Bağdat’taki Sünnîleri ve bu miyanda Bağdat kadısı Nuri Efendi ile Cami-i Kebir hatibi

115

Naima, Naima Tarihî, C.II, s.275-276; DaniĢmend, Osmanlı Tarihî, s.327; Evliya Çelebi, Günümüz

Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi, (haz. Yücel Dağlı-Seyit Ali Kahraman), C.IV, YKY, Ġstanbul

2010, s.543: Konuk, Kasr-ı Şirin Antlaşması, s.15-16.

116

Naima, Naima Tarihî, C.II, s.277; DaniĢmend, Osmanlı Tarihî, s.327; Kâtip Çelebi, Fezleke, C.II, s.42- 43.

117Kâtip Çelebi, Fezleke, C.II, s.44;UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihî, s.157. 118

Naima, Naima Tarihî, C.II, s.282-288; DaniĢmend, Osmanlı Tarihî, s.327; Evliya Çelebi, Evliya Çelebi

29

Mehmed Efendi iĢkence ile öldürülmüĢtür. ġehir baĢtan sona yağmalamıĢtır. Bu arada Ġmâm-ı Âzam Ebû Hanife ve Abdülkâdir-i Geylânî türbeleri önce soyulmuĢ, ardından yıktırılmıĢtır. ġah, Bekir SubaĢı’yı yakaladıktan sonra ağır iĢkence edilerek öldürtmüĢtür.119

. ġehir tamamıyla kontrol altına alındıktan sonra ġah Abbas burayı Safikulu Han, Hille, Necef ve Kerbela’yı ise Beydilli Saru Sultan’ın idaresine verip baĢta Hz. Ali’nin kabri olmak üzer Necef ve Kerbela’yı ziyaret etmek için yola çıktı120

. Bu suretle 89 yıl, 1 ay, 4 gün önce Safevîlerden Osmanlılar’a geçen Bağdat’ta 15 yıllık ġiî hâkimiyeti baĢlamıĢtır.

1.11.3.Sadrazam Hafız Ahmed PaĢa’nın Ġkinci Defa Bağdat Seferi(1625)