• Sonuç bulunamadı

Bağdat’ın Osmanlı Ġdaresine GeçiĢi

1.11. Bağdat Osmanlı Safevî Mücadelesi’nde

1.11.1. Bağdat’ın Osmanlı Ġdaresine GeçiĢi

Bağdat, 1508 senesinde Safevî hükümdarı ġah Ġsmail tarafından elde edilmiĢtir. Diğer taraftan Çaldıran’da Osmanlılar karĢısında aldığı ağır mağlubiyete rağmen Osmanlı-Safevî iliĢkileri düzelmemiĢtir. ġah Ġsmail 38 yaĢında, 1524 yılında vefat etmiĢ ve yerine büyük oğlu I. Tahmasb Han geçmiĢtir. I. Tahmasb da babasının siyasetini takip etmiĢ, hatta ġarlken ile Ferdinand’a elçiler göndererek Osmanlılar aleyhine ittifak yapmayı bile teklif etmiĢtir98

. Bu sırada Zülfikar Han, 29 Mayıs 1528’de Bağdat Beylerbeyi olan amcası Ġbrahim Han’ı öldürerek, kırk gün Bağdat’ı kuĢattıktan sonra kendiliğinden Bağdat Beylerbeyi olmuĢtur99

.

Daha sonra Bağdat hâkimi Zülfikar Han, Kânunî Sultan Süleyman’ın adına hutbe okutup, Bağdat’ın anahtarını kendisine göndererek, Kânunî Sultan Süleyman’a itaat etmiĢtir. Bu haberi alır almaz ġah Tahmasb, 1529 yılında Bağdat’ın üzerine yürüyerek, Bağdat Kalesi’ni muhasara altında almıĢtır. Zülfikar Han kaleyi müdafaa etmeye

95

Ekinci, “Yavuz Sultan Selim”, s.448-451.

96Remzi Kılıç, Kânuni Devri Osmanlı-İran Münâsebetleri (1520-1566), IQ Kültür Sanat Yayıncılık,

Ġstanbul 2006, s.69; R. Kılıç, Osmanlı-İran, s.15.

97

Adel Allouche, Osmanlı-Safevî İlişkileri kökenleri Ve Gelişimi, (Çev. Ahmed Emin Dağ), Anka Yayınları, Ġstanbul 2001, s.112; M.C. Tekindağ, “Yeni Kaynak ve Vesikaların IĢığı altında Yavuz Sultan Selim’in Ġran Seferi”, Tarih Dergisi., S.22, C.XVII, Ġstanbul 1967, s.69-70.

98UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihî, s.348-349. 99

24

çalıĢtıysa da, ġah Tahmasb tarafından kandırılan kardeĢlerinin ihaneti üzerine katledilmiĢtir. Böylece ġah Tahmasb, 1530’da ikinci defa Bağdat’ı ele geçirmiĢ ve Tekeli Mehmed Han’ı Bağdat’a tayin etmiĢtir100

.

Babasının kısa süren bir saltanat döneminin ardından oğlu Süleyman’ın (1520- 1566) tahta oturmasıyla beraber Osmanlı Devleti için yeni bir dönem baĢlamıĢ oluyordu. Safevîler’in Bağdat’ı ele geçirmeleri, zımmen Osmanlı toprağı haline gelen tecavüz uğraması anlamına geliyordu. Diğer taraftan ileri gelen Safevî umerasından Ulama Han Osmanlılara, Bitlis hâkimi ġeref Han ise Safevîlere sığınmıĢtı. 1533 yılında Habsburg ile yapılan barıĢla Avrupa’daki sorunlara belirli bir çözüm getiren Kânunî Sultan Süleyman, Ġran meselesine son vermek amacıyla Irakeyn Seferi (1533-1535) olarak adlandırılan tarihî sefere karar vermiĢtir101.

22 Ekim 1533’te Sadrazam Ġbrahim PaĢa, padiĢahın emriyle Üsküdar’dan geçerek Haleb’e ulaĢmıĢtı. Bu sırada Ahlat, Âdilcevaz, Sultan, ErciĢ ve Umar kaleleri kolayca alınmıĢtır. Daha sonra Ġbrahim PaĢa kumandasında Osmanlı askerî, Haleb, ġam, Dulkadir, Diyarbakır ve Musul’u geçerek Terbiz yakınlarına ulaĢmıĢtır. Sadrazam Ġbrahim PaĢa’nın asıl maksadı, Musul yoluyla Bağdat’a inmekti, ancak baĢdefterdar Ġskender Çelebi’nin teĢvikiyle Tebriz’e yönelmiĢtir. Böylece 13 Temmuz 1534’de Ġbrahim PaĢa, muharebe etmeden Tebriz’e girmiĢtir102

.

Öte yandan kıĢı Ġstanbul’da geçiren Sultan Süleyman, Ġbrahim PaĢa’nın daveti üzerine 10 Haziran 1534’de Ġstanbul’dan hareket ederek Tebriz-Hoy arasındaki Ucan’da veziriâzam tarafından karĢılanmıĢtır (Eylül 1534). Osmanlı ordusu bir süre Tebriz’de kaldıktan sonra Sultan Süleyman’ın emri üzerine, hareketle Karahan Derbendi’ni

100

Solak-Zâde, Solak-Zâde Tarihî, C.II, s.179; Baysun, “Bağdad”, s.205.

* Kanuni Sultan Süleyman’ın bu meĢhur seferi, kaynaklarda “Irakeyn Seferi” olarak zikredilir. Arapça da “Ġki Irak” anlamına gelen, Irakeyn’den maksat:“ Irak-ı Arab” denilen Bağdad ve havalisi ile, “ Irak-ı Acem” denilen Bağdad’ın kuzeybatısıdır ki, Hemedan’dan Tebriz’e ve havalisini içine alan coğrafyadır. Bkz. R. Kılıç, Irak ve Suriye.

101

Feridun Emecen,“Sultan Süleyman Çağı ve Cihan Devleti“, Türkler, Yeni Türkiye Yayınları, C.IX, Ankara 2002, s.511.

102

Solak-Zâde, Solak-Zâde Tarihî, CII, s.180; Yilmaz Öztuna, Kanuni Sultan Süleyman, Kültür Bakanlığı Yayınları, Anakara 1989, s.112.

25

güçlükle geçtikten sonra, Dergüzin üzerinden Hemedan’a ulaĢmıĢtır. Buradan da Kasr-ı ġirin yoluyla Bağdat’a inilmiĢtir103

.

Bağdat muhafızı Tekeli Mehmed Han, Osmanlı kuvvetleri gelmeden önce Bağdat’ı terk etmiĢtir. 28 Kasım 1534’de Sadrazam Ġbrahim PaĢa, herhangi bir deriniĢle karĢılaĢmaksızın Bağdat’a girmiĢtir. Ġbrahim PaĢa Bağdat’a girmekle beraber, yağma ve tahribe mânî olmak için askerî Ģehre sokmamıĢtır. 29 Kasım 1534’de Bağdat’ın anahtarları Emîr-i A’lem Cafer Bey tarafından Kânunî Sultan Süleyman’a verilmiĢtir104

. Kânunî, Irakeyn Seferi olarak bilinen bu sefer esnasında, altı ayda 123 konak (menzil) yaparak 30 Kasım 1534 tarihînde Bağdat’a girmiĢtir. Bağdat’ta yaĢayan büyük Türk Ģairi Fuzûlî, Kânunî’nin geliĢine “Geldi burc-i evliyâyâ pâdişah-î nâm-dâr(941)” ifadesiyle, tarih düĢmüĢtür105

.

Kânunî Sultan Süleyman, önce Hanefî mezhebinin kurucusu Ġmam-ı Âzam’ın mezarını ziyaret ederek çiniler ile süslü bir türbe ile cami yapılmasını emretmiĢtir. Daha sonra ġeyh Abdülkâdir-i Geylânî ve Ġmam Mûsâ el-Kâzım’ın mezarlarını ziyaret ederek kubbelerini ve diğer onarımlarını yaptırarak hem Sünnîlerin hem de ġiîlerin gönüllerini kazanmıĢtır. Ayrıca Kânunî, Kûfe, Kerbela, Necef gibi yerleri, Ehl-i Beyt’in makamlarını ziyaret ederek gerekli tâmiratlarını yaptırmıĢtır106

.

Bağdat’ta dört ay kalan Kânunî Sultan Süleyman, bütün Irak-ı Arab’ı fethedip, araziyi tahrir ettirmiĢtir. Bağdat ve havalisine, Tımar ve zeamet usullerini getirmiĢtir. Bağdat beylerbeyliği’ni teĢekkül ettiren Kânunî Sultan Süleyman, bu eyalete ilk Osmanlı valisi olarak Ramazanoğlu Uzun Süleyman PaĢa’yı getirmiĢtir. Osmanlı Devleti ile Safevî Devleti arasında 1555’te imzalanan Amasya BarıĢ AntlaĢması’yla Bağdat, Kerkük, Musul, Basra, Erzurum, Doğu Anadolu ve Azerbaycan’ın büyük bir kısmı

103YaĢar Yücel- Ali Sevim, Osmanlı Klasik Döneminin Üç Hükümdarı Fatih-Yavuz-Kanuni, TTK, Ankara

1991, s.178-179; YaĢar Yücel, Muhteşem Türk Kanuni İle 46 Yıl, Tarih Kurumu Basımevi, II.Baskı, Ankara 1991, s.49; Solak-Zâde, Solak-Zâde Tarihî,C.II, s.183.

104Lütfi PaĢa, Tevârih-i Âl-i Osman, (Haz. Kayhan Atik), Kültür Bakanlığı, Anakara 2001, s.125; Hammer,

Osmanlı Devleti, C.V, s.1407.

105

Solak-Zâde, Solak-Zâde Tarihî, C.II, s.184;Baysun, “Bağdad”, s.205; Hammer, Osmanlı Devleti, C.V, s.1407.

106Peçevi Ġbrahim Efendi, Peçevi Tarihî ,(Haz. Murat Uraz) NeĢriyat Yurdu, C.II, Ġstanbul 1969,

26 resmen Osmanlı hâkimiyetine geçmiĢtir107

. Kânunî Sultan Süleyman’ın Irakeyn Seferi (1534) ile Osmanlı idaresi altına giren Bağdat, 1623’e kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalmıĢtır.