• Sonuç bulunamadı

Bölgedeki Dezavantajlı Grupların Sorunları

BÖLÜM 2: TÜRKĠYE’DE SOSYAL DIġLANMA SORUNU VE GÜNEYDOĞU

2.4. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Sosyal DıĢlanma Göstergeleri…

2.4.7. Bölgedeki Dezavantajlı Grupların Sorunları

Sosyal dıĢlanma kapsamında sosyal dıĢlanmanın olumsuz etkilerinin en fazla hissedildiği grup, toplumsal hayata tam olarak adapte olamamıĢ olan dezavantajlı sosyal gruplardır. Bölgeye has olarak bu riskli grubun baĢında gençler ve kadınlar gelmektedir.

2.4.7.1. Gençler

TRC3 bölgesi genç bir nüfus yapısına sahiptir. Bölge‟de 15-29 yaĢ grubu toplam nüfusun yaklaĢık % 30‟unu oluĢturmaktadır. Türkiye‟de ise bu oran %25 civarındadır. Genç nüfusun yoğunlukta olduğu T R C 3 bölgesinde iĢsizlik sorunu da en çok gençleri etkilemektedir. 15-24 yaĢ grubu istihdam oranı %17,7, iĢgücüne katılım oranı %26,1 ve iĢsizlik oranı %32,2 düzeyindedir. Bu rakamlar gençlerin istihdama ve iĢgücüne katılımının nüfusun geneline göre geride kaldığını

84

göstermekte, genç iĢsizliğinin bölge‟deki genel iĢsizlik oranının bu denli üzerinde olması bölge‟deki iĢsizliğin gençleri daha çok etkilediğine iĢaret etmektedir.

Bölge‟de gençlerin yararlanabileceği tiyatro, sinema, müzik, kültürel faaliyetler ve spor etkinlikleri Bölge‟deki genç nüfusun büyüklüğü de dikkate alındığında çok düĢük ve yetersiz düzeydedir. Bölge‟deki gençler karĢılaĢtıkları iĢsizlik, eğitimsizlik ve yoksulluk gibi sosyal dıĢlanma unsurlarının etkisi altında olmalarının yanında birçok sorunun yanı sıra spor yapabilecekleri tesislere ve sosyo-kültürel faaliyetlere eriĢimde de kısıtlı imkânlara sahiptir. Diğer bölgelere kıyasla gençlerin bu olanaklara eriĢememesi farklı toplumsal sorunları ve yoğun sosyal dıĢlanma olgusunu da beraberinde getirmektedir dolayısıyla bölgeye ayrı ve özel bir ihtimamın gösterilmesi gerekmektedir.

2.4.7.2. Kadınlar

TRC3 Bölgesi‟nde kadınlar sosyal, kültürel ve ekonomik hayata katılım konusunda AB ve Türkiye standartlarının çok gerisinde bulunmaktadır. Bu durumun sebepleri, özelikle sosyo-ekonomik, eğitim ve istihdam göstergelerinde ortaya çıkan sorunsal alanlardır. Bölgeler arası GSYĠH karĢılaĢtırıldığında Dicle bölgesi 4.176 D o l a r ile dördüncü en düĢük kiĢi baĢı Gayri Safi Bölgesel Hasılaya ( GSBH) sahiptir. Bu durum kadınların iĢ bulmasını zorlaĢtırmakta ve iĢ bulma kapasitelerinin düĢmesine sebebiyet vermektedir.

Bölgede kadınların statüsünü belirleyen diğer faktörler sosyo-kültürel yapılardır. Sosyo-kültürel yapılar kadın statüsünün önündeki engellerden bir tanesidir. 2011 yılında TÜĠK tarafından hazırlanan nüfus ve konut araĢtırması verilerine göre illerin hane halkı büyüklüğü tespit edilmiĢtir. Gruplamaya göre ġırnak 7,6 değeri ile bölge ve ülke içerisinde en yüksek hane halkı büyüklüğüne sahiptir. Mardin 6,3, Siirt 6,5 ve Batman 6,4 ile en yüksek ikinci kategoride yer almaktadır. Hane halkı büyüklüğü kadını ev içine itmekte toplumsal ve ekonomik hayata katılımını engellemektedir. Kadın statüsünün geriye itilmesine sebep veren diğer bir etmen, ilk evlenme yaĢının diğer bölgelere kıyasla daha erken olmasıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Orta Anadolu Bölgesinden sonra 22 yaĢ ortalaması ile en düĢük kadın ilk evlenme yaĢına sahiptir. Bölgede doğurganlık hızı ile paralel biçimde düĢünüldüğünde kadın evlendikten sonra çalıĢmamaktadır. ġırnak 4,1 ve Siirt 3,8 ile en yüksek

85

doğurganlık hızına sahip kategorideki iller arasında yer almaktadır. Batman 3,36 ve Mardin 3,34 ile en yüksek ikinci doğurganlık hızı kategorisinde yer almaktadır. Bölgede hane halkına ve doğurganlık hızına paralel olarak 15 yaĢ altı nüfusun yoğunluğundan dolayı toplam yaĢ bağımlılık oranı da bölgede diğer bölgelere kıyasla çok daha yüksektir.

Kadın statüsünü belirleyen faktörlerden bir tanesi de eğitim durumudur. Bölge illerinin diğer illerle kıyaslaması yapıldığında kadın okuma yazma oranı, ilköğretim okullaĢma oranı ve lise okullaĢma oranında en düĢük seviyede kaldığı görülmektedir. Kadınların eğitim seviyelerinin artması, iĢ bulma ve çalıĢma ihtimalini arttırmaktadır. TRC3 bölgesinde 2012 yılında kadınların iĢgücüne katılma oranları eğitim seviyelerine göre sırasıyla okuma yazma bilmeyen %2,3 lise altı eğitim görmüĢ %5,9, lise ve dengi ve meslek yüksekokulu mezunları %14,9, yükseköğretim mezunları %71,5 Ģeklindedir. Kadınların istihdam ve iĢgücüne katılımlarının sağlanması amacıyla eğitim seviyelerinin arttırılmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir. Sosyo-kültürel yapı ve eğitimde yaĢanan durum bölgenin istihdam ve iĢgücüne katılım oranlarını düĢürmektedir.

Kadınların iĢgücüne ve istihdama katılma oranında bölge, Düzey 2 Bölgeleri arasında en son sıralarda yer almaktadır. 2012 yılı cinsiyete göre iĢgücüne katılım oranında TRC3 bölgesi %9,6 ile %7,5 değere sahip TRC2 bölgesinden sonra en düĢük orana sahiptir. TRC3 Bölgesi‟nde kadınlarda iĢgücüne katılma oranı 2004 yılındaki %16,1‟lik değerinden 2012 yılında %9,6 düzeyine gerilemiĢtir. Aynı yıllarda tarımda çalıĢan kiĢi sayısında da dramatik bir düĢüĢ izlenmektedir. Bu değerlerin iĢaret ettiği nokta, tarım sektöründen ayrılan nüfusun çoğunluğunun ücretsiz aile iĢçisi olarak çalıĢan kadınlardan oluĢtuğudur.

Bölge‟de tarımsal istihdamın 2004-2006 yılları arasında gerilemesi en çok kadınları etkilemiĢ ve kadın istihdamı 2012 yılına gelindiğinde hala eski değerlerini yakalayamamıĢtır. Aynı Ģekilde 2012 yılı istihdam oranları i ncelendiğinde kadınların istihdam oranı diğer bölgelere kıyasla TRC2 bölgesi ile beraber en düĢük seviyededir. ĠĢgücüne katılan kadınların iktisadi faaliyetleri itibariyle dağılımına bakıldığında 2004 yılındaki 67.000 tarım iĢçisi kadının 2012 yılında 8.000 düzeyine düĢtüğü, yani bölgedeki kadın tarım iĢçilerinin sayısında 8 yılda %90‟lık bir düĢüĢ yaĢandığı

86

görülmektedir. Sanayi sektöründe 2004 yılında 1.000 kadın istihdam edilirken, bu sayı 2012 yılında 4.000‟e ulaĢmıĢ, yani %300‟lük bir artıĢ yakalamıĢtır. En yüksek artıĢ hizmet sektöründe görülmektedir. Hizmet sektöründe ise %271 artarak, 7.000‟den 26.000 düzeyine ulaĢmıĢtır. Bu rakamlara bakılarak kadın istihdamının son 8 yılda oransal olarak en çok “sanayi” sektöründe, rakamsal olarak da en çok “hizmet” sektöründe arttığı görülmekte, buna dayanarak 2012 yılına gelindiğinde kadınların istihdam sayıları 36.000 ile 2004 yılında tarım sektöründen kaynaklı olarak yakalanan 75.000 istihdam sayısının sadece %48‟ini oluĢturmaktadır.

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Türkiye‟de Kadına Yönelik Aile Ġçi ġiddet” adlı raporda Türkiye‟deki kadınların % 39‟unun yaĢamının herhangi bir döneminde eĢleri ya da birlikte oldukları kiĢi tarafından fiziksel ve cinsel Ģiddete uğradıkları sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bölge düzeyinde bakıldığında ise TRC3 bölgesinin de kapsamında yer aldığı Güney Doğu Anadolu Bölgesi‟nde kadınların yüksek düzeyde fiziksel ve cinsel Ģiddete maruz kaldığı görülmektedir. Güney Doğu Anadolu Bölgesi‟nde kadınların %51.1‟i eĢleri ya da birlikte oldukları kiĢilerin cinsel ve fiziksel Ģiddeti ile karĢılaĢmaktadırlar. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, bu değerle Orta Anadolu‟dan sonra yer alsa da özellikle çalıĢmadaki son 12 ayda Ģiddet görülme sayılarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi % 24,6 ile %27,4 ile ilk sırada yer alan Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinden sonra gelmektedir. Bu gösterge, kadına yönelik Ģiddetin devam ettiği anlamına gelmektedir.

Bölgede kadınların durumundan kaynaklı kullanılabilecek göstergelerden bir tanesi intihar oranlarıdır. TRC3 bölgesi diğer bölgelere kıyasla 2012 yılında en yüksek 24 yaĢ altı kadın intihar oranına sahip bölgedir. Kadın-erkek intihar oranlarında ise TRB2 bölgesinden daha düĢük bir değere sahiptir. Kaba intihar hızında ise yüz binde % 3,62 ile % 4,69 olan ülke değerinin gerisindedir. Bölge içindeki iller arasındaki dağılım incelendiğinde ġırnak en yüksek Kadın/Erkek intihar oranına sahip ildir. Batman‟da ise gerçekleĢen tüm intiharlar 24 yaĢ altı kadınlarda gerçekleĢmiĢtir. Kaba intihar hızı bölge içerisinde en yüksek Siirt‟te mevcuttur.

Bölge‟de kadınların siyasi yaĢama katılımı, kadınların toplumsal ve ekonomik yaĢamdaki düĢük mevcudiyeti ile tezatlık oluĢturmaktadır. Bölge‟de kadınların siyasi yaĢama katılımı, Türkiye geneline göre oldukça yüksektir ve eskilere

87

dayanmaktadır. 1957-1961 yılları arasında Midyat Belediye BaĢkanlığı yapan Zekiye Midyat (Hükümet Kadın filmi), Türkiye‟nin ilk kadın belediye baĢkanlarından biridir. 2009 yerel seçimleri itibariyle Türkiye‟de 2‟si il, 17‟si ilçe, 7‟si belde olmak üzere toplam 26 kadın belediye baĢkanı seçilmiĢtir. Bölge‟de 26 ilçe içerisinde 4 ilçenin belediye baĢkanları kadındır. Kadın belediye meclis üyesi oranı ise ortalama %9 olarak hesaplanmıĢ olup, bu oran belediyeye göre % 24 ile % 0 gibi geniĢ bir aralıkta değiĢmektedir (YSK, 2014, www.ysk.gov.tr).

Türkiye genelinde parlamentoya giren kadın milletvekili oranı %14,35 civarında iken bölge illerinin 17 milletvekilinden 4 tanesi kadındır, yani bölgede bu oran %23,4‟tür. Bölge‟de kadınların belediye baĢkan yardımcılığı, il genel meclisi baĢkanlığı, il genel meclisi üyelikleri gibi konumlarda da temsiliyeti göze çarpmaktadır. Ġl Genel Meclisi‟nde kadın üye oranı ġırnak‟ta %11,5, Batman‟da %4,5, Siirt‟te %4,7 ve Mardin‟de ise kadın üye yoktur.

30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçim sonuçlarına göre Türkiye siyasal tarihinde ve idari yapısında farklı bir uygulama ortaya çıkmıĢtır. 2014 yılı yerel seçimleri kapsamında BDP (BarıĢ ve Demokrasi Partisi) / HDP (Halkların Demokratik Partisi) partilerine mensup belediye baĢkanlıklarında “eĢ baĢkanlık” sistemine geçilmiĢ olup bu kapsamda tüm belediyelerde eĢ baĢkan adayları bayan adaylar arasından seçilmiĢlerdir. Fiilen uygulamaya geçilen fakat mevzuatta sadece siyasi partilerin genel baĢkanlıkları için ön görülen bu sisteme göre Türkiye‟de siyasal alanda kadın temsiliyeti sayısal ve oransal olarak artmakta fakat mevzuattan kaynaklı eksikliklerden dolayı bir o kadar da sorun içermektedir.

Kadınların siyasi yaĢama katılımında yaĢanan kısmi derecedeki bu olumlu tablo, Bölge‟de kadınlara karĢı bakıĢ açısını bir ölçüde değiĢtirmek, geleneksel yapıların kadınlar üzerinde kurduğu baskılara dikkat çekmek ve kadınların toplumsal ve ekonomik yaĢama katılımını arttırmaya yönelik çalıĢmalar yapmak için bir fırsat olarak değerlendirilirse bu durumun Bölge‟de kadının statüsünü geliĢtirmek için bir fırsat olabilecektir.

Bölge kadını toplumsal geliĢmiĢlik ölçütleri dikkate alındığında modern toplum standartlarının oldukça gerisinde yer almaktadır. Bölge‟de hâkimiyetini sürdüren geleneksel toplumsal ve kültürel yapı içinde kadın, sosyal katmanlaĢma, aĢiret

88

bağları ve toplumsal eĢitsizliklerden ziyadesiyle etkilenmektedir. Bu etkenler, özellikle kırsal kesim kadınlarının hayatında önemli rol oynamaktadır.

Bölge‟de kadınların sosyal ve ekonomik yaĢama katılımlarının önündeki en büyük engellerden biri düĢük gelir ve eğitim düzeyi ile birleĢen çok çocukluluk olgusuna bağlı erken çocuk bakımıdır. Aile dostu sosyal politikaların geliĢtirilmemiĢ olması ve sosyal hizmet alanındaki yetersizlikler, bu sorunun kalıcı olmasına sebebiyet vermektedir.