• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: AZERBAYCAN`IN TÜRKİYE VE RUSYA İLE İLİŞKİLERİ

2.1. Azerbaycan Türkiye İlişkileri

2.1.4. Azerbaycan- Türkiye Ekonomik İlişkileri

Azerbaycan- Türkiye ekonomik ilişkilerinin oluşumu daha SSCB dağılmadan önce, 10 Ocak 1990 tarihinde imzalanan “Türkiye ile Azerbaycan Arasındaki Ekonomik ve Ticari İlişkilerin Geliştirilmesine Yönelik Protokol” ile başlamıştır. Fakat bu alanda işbirliğinin gelişimi 1991`de bağımsızlık elde edildikten sonra gelişmeye başlamış ve bugünü kadar farklı alanlarda 200 civarında ekonomik işbirliğini öngören anlaşma ve protokol imzalanmıştır. 1 Kasım 1992`de “Ticari, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması” imzalanmıştır. Bu anlaşma iki ülke arasında ekonomik alanda ilişkilerin

51

geliştirilmesi için önemli bir temel niteliği taşımaktadır. Bu anlaşmaya göre iki ülke birbirine “en çok gözetilen ülke” statüsü vermiştir (Bulut, 2007: 142-143).

Azerbaycan ve Türkiye ekonomilerinin bir birini tamamladığı söylenebilir. Nitekim, enerji kaynakları açısından yoksun Türkiye ekonomisi dışa dönük ve imalat sanayi ağırlıklı iken, petrol ve doğalgaz zengini Azerbaycan ekonomisi daha çok hammadde ağırlıklıdır. 1991 yılından itibaren Azerbaycan`ın dış ticaretinde SSCB üyesi olmayan ülkelere ve yeni pazarlara yönelim yaşanmıştır. 1991`de SSCB ülkeleri Azerbaycan`ın toplam ihracatında %94, ithalatta ise %80 oranına sahip iken, 2000 yılında BDT ülkelerinin Azerbaycan`ın toplam dış ticaretindeki payı %20.9 olmuştur. Fakat bu dönemde Azerbaycan`dan Türkiye`ye ihracat oranında da düşüş yaşanmıştır. Azerbaycan`ın Türkiye`ye ihracat oranı 1998`de %22.8 iken, 2000`de bu rakam %6 olmuştur. Türkiye`den yapılan ithalat da toplamda azalmış, 1998 yılında %20.4 oranında olan ithalat değeri 2000`de %11`e düşmüştür. 2000 yılında Azerbaycan Türkiye`nin toplam ihracatı içerisinde %0.84, ithalatı içerisinde ise %0.16 pa ya sahip olmuştur (Oğan, 2001: 73-76). Özellikle İlham Aliyev`in iktidara gelmesinden sonra, yani 2003`den itibaren Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticaret hacmi yeniden artmaya başlamış ve yeni enerji projelerinin de faaliyete başlamasıyla birlikte 2006 yılı itibariyle 1 milyar doları geçmiştir. Azerbaycan-Türkiye arasındaki ticari denge 1991`den 2006`a kadar hep Türkiye`nin lehine olmuştur. Fakat 2006`dan itibaren Türkiye`nin Azerbaycan`dan yaptığı ithalatın hacminin, özellikle enerji ithali nedeniyle, Azerbaycan`a yaptığı ihracatın hacminden çok daha hızlı bir şekilde arttığı görülebilir (Bulut, 2007: 144).

2009`da Türkiye`nin Azerbaycan`a yaptığı ihracat 1.4 milyar dolar, 2013`de 2.8 milyar dolar olmuş, 2015`de ise azalarak 1.8 milyar dolara inmiştir. Aynı yıllarda, yani 2009, 2013 ve 2015`de Türkiye`nin Azerbaycan`dan yaptığı ithalatı ise sırasıyla 1.4 milyar dolar, 3.3 milyar dolar ve 2.3 milyar dolar değerinde olmuştur. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet İstatistik Komitesi (AC DİK) verilerine göre, ticari ciro açısından Türkiye, İtalya, Almanya ve Rusya gibi ülkelerin ardından dördüncü sırada yer almış ve Azerbaycan`ın dış ticaretinde toplam %7.15 paya sahip olmuştur. 2013`de Azerbaycan toplam ithalatının %13.7`ni, 2014 yılında %14`nü, 2015 yılında ise %12.7`sini Türkiye`den yapmıştır. Günümüzde Türkiye`nin Azerbaycan`a ihracatında temel ürünler arasında makineler, mekanik cihazlar ve yedek parçaları, demir ve çelik eşyalar,

52

elektrikli makine-cihaz ve yedekleri, mobilya, otomotiv, optik alet ve cihazlar, motorlu kara taşıtları ve yedekleri, mineral yakıtlar, işlenmiş petrol ürünleri gibi mallar önemli yer tutumaktadır. Türk firmaları Azerbaycan`ın bir çok inşaat projelerini üstlenmekte, örneğin Milli Meclisin restorasyonu ve ek binasının tamamlanması, hava alanı inşası, yol, su, elektrik, enerji nakil hatları gibi alanlarda önemli inşaat projeleri yürütmektedir. Bu projeler arasında TRACECA “İpek Yolu” Projesi kapsamında kara yollarının inşası, baraj yapımı, elektrik santrallerinin inşası ve modernizasyonu, lüks konutların inşası, kamu amaçlı bina ve mekanların inşası, birçok turistik komplekslerin bakım ve onarımı, petrol boru hatları ile ilgili yapım ve onarım işleri, Bakü Sahil Projesi`nin gerçekleştirilmesi vb. işler yer almaktadır (Karaca vd., 2016: 55-58).

Azerbaycan`da petrol dışı sektörüne yapılan doğrudan yabancı yatırım açısından ilk sırada Türkiye yer almaktadır. Azerbaycan`ın petrol ve doğalgaz sektöründe de Türkiye`nin önemli miktarda yatırımları bulunmaktadır. Özellikle, 1994`de imzalanan “Yüzyılın Anlaşması” olarak bilinen Azeri-Çırag-Güneşli petrol sahalarında üretimin pay ortaklığı anlaşmasında TPAO %6.75`lik paya sahip olmuştur. Bunun yanısıra TPAO 1996 yılında imzalanan ve doğalgaz üretimini öngören projede de %9`luk paya sahip olmuştur. (Dikkaya, 1999: 6-7).

Azerbaycan ve Türkiye arasında gerçekleştirilen enerji projeleri Türkiye`nin diğer devletlere, özellikle Rusya`ya enerji bağımlılığının azaltılması, enerji çeşitliliğinin sağlanması, aynı zamanda Türkiye`nin “enerjide merkez ülke” olma stratejisinin uygulanması açısından büyük önem taşımaktadır. Örneğin, 2013`de Türkiye doğalgaz ihtiyacının %58`ini Rusya`dan, %19`unu İran`dan ve %9`unu Azerbaycan`dan karşılıyor iken, 2016`da bu rakamlar değişerek Rusya`dan %55, İran`dan %16, Azerbaycan`dan ise %13 oranında olmuştur. Artık gerçekleşmiş olan TANAP projesi tam kapasitede çalıştıktan sonra (2018`in sonuna kadar) Türkiye`nin Rusya`ya enerji bağımlılığının daha da azalacağı söylenebilir. Şöyle ki, Avrupa`ya doğalgaz taşımayı öngören GGK`nın bir parçası olan TANAP projesi ile Azerbaycan Türkiye`ye önce 6.6 milyar m3, daha sonra ise 10 milyar m3 doğalgaz ihraç ederek, Türkiye`nin toplam doğalgaz ihtiyacının %16`sını karşılayacaktır (Öztürk, 2017: 24).

Fakat Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi önünde bazı engeller de bulunmaktadır. Bunların arasında iki ülke arasında vize sisteminin olması, Serbest Ticaret Anlaşmasının yokluğu, ortak sanayi bölgesinin veya

53

serbest ticari bölgenin oluşturulmaması, Azerbaycan gümrüklerindeki bekleme sürelerinin fazlalığı, oturma ve çalışma izinleri alınmasının zorluğu, Türk mallarına referans fiyat uygulanmaması vb. engeller gösterilebilir. Doğrudan kara yolu bağlantısının olmaması, Türkiye-Azerbaycan arasındaki ilişkileri, özellikle de ekonomik ve ticari ilişkileri kötü etkilemektedir (Karaman, 2012: 63).

Tüm bunlara rağmen iki ülke arasında ekonomik ilişkiler her geçen gün daha da gelişmektedir. Özellikle hayata geçirilen BTC, BTE ve TANAP gibi enerji ve BTK demiryolu gibi ulaşım projeleri bu ilişkilere önemli katkı sağlamaktadır. TANAP`ın faaliyete başlamasıyla Azerbaycan, İran`ı geçerek Türkiye`nin enerji ihtiyacını karşılayan ikinci ülke olacaktır. İkili ekonomik ilişkiler yatırımlar alanında da gelişmektedir. 2023`e kadar Türkiye Azerbaycan`a yatırımları arttırarak ticari cirosunu 15 milyar dolara kadar yükseltmeyi planlamaktadır. Türkiye`deki Azerbaycan yatırımlarının miktarı 4 milyar dolardır. Fakat gelecek yıllarda bu rakam 17-20 milyar dolara kadar yükselecektir. Şöyle ki, Azerbaycan Türkiye`nin İzmir ilinde bulunan Star rafinerisinin satın alınması için 5.5 milyar dolar yatırım yapmış ve böylece yatırım miktarını 10 milyar civarına kadar yükseltmiştir. Günümüzde 2600 Türk şirketi de Azerbaycan`da faaliyet göstermekte ve 25 binden fazla kişiyi istihdam etmektedir. Türk şirketleri 2003`den itibaren Azerbaycan`da 350 civarı projeye 11 milyar yatırım yapmışlar. İthal-ihraç işlemleri açısından Türkiye Azerbaycan`da ikinci yeri tutmaktadır (https://www.azernews.az/nation/104311.html, 14.09.2018).