• Sonuç bulunamadı

4.1. Avrupa Birliğinin Oluşum Sürecinde Kadının Yeri

4.1.3. Sosyal Süreç

4.1.3.3. Avrupa Sosyal Şartı

Avrupa Tek Senedi ile giderilemeyen bazı eksik noktaların ortadan kaldırılması ve Avrupa Sosyal Alanı’nın oluşturulmasına ilişkin çalışmalar, 9 Aralık 1989’da İşçilerin Temel Sosyal Haklarına İlişkin Topluluk Şartı’nın kabul edilmesiyle birlikte daha belirgin bir görünüme kavuşmuştur.

Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni “sosyal” açıdan tamamlayan uluslararası bir antlaşmadır.220 Bu antlaşma 1961 yılında kabul edilmiştir. Avrupa Sosyal Şartı’nın siyasal açıdan önemi, Avrupa’daki demokratik rejimlerin sosyal niteliğini güvence altına almış olmasıdır. Akit tarafların Avrupa Sosyal Şartı’nda yer alan düzenlemelere bağlı kalmayı taahhüt ettikleri maddeler şunlardır:221

1-Çalışma Hakkı

2-Adil Çalışma Koşullarına Sahip Olma Hakkı

3-Güvenli ve Sağlıklı Çalışma Koşullarına Sahip Olma Hakkı 4-Adil bir Ücret Hakkı

5-Örgütlenme Hakkı

219 Neşe Seray Taşpınar, Avrupa Sosyal Politikası: Avrupa Birliği Sosyal Modeli ve Türkiye, Yüksek

Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2006, s.54.

220 Sinem Göçmenler, Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Türkiye’de Kadın Erkek Eşitliği”, Yüksek

Lisans Tezi, Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği İlişkileri, İstanbul 2008, s.87.

6-Toplu Pazarlık Hakkı

7-Çocukların ve Gençlerin Korunma Hakkı

8-Çalışan Kadınların Annelik Durumunda Korunma Hakkı 9-Mesleğe Yöneltme Hakkı

10-Mesleki Eğitim Hakkı 11-Sağlığın Korunması Hakkı 12-Sosyal Güvenlik Hakkı

13-Sosyal ve Tıbbi Yardım Hakkı

14-Sosyal Refah Hizmetlerinden Yararlanma Hakkı

15-Özürlülerin Toplumsal Yaşamda Bağımsız Olma, Sosyal Bütünleşme ve Katılma Hakkı

16-Ailenin Sosyal, Yasal ve Ekonomik Korunma Hakkı

17-Çocukların ve Gençlerin Sosyal, Yasal ve Ekonomik Korunma Hakkı 18-Diğer Akit Tarafların Ülkelerinde Gelir Getirici Bir İş Edinme Hakkı 19-Çalışan Göçmenlerin ve Ailelerinin Korunma ve Yardım Hakkı

20-İstihdam ve Meslek Konularında Cinsiyete Dayalı Ayrım Yapılmaksızın Fırsat Eşitliği ve Eşit Muamele Görme Hakkı

22-Çalışma Koşullarının ve Çalışma Ortamının Düzenlenmesine ve İyileştirilmesine Katılma Hakkı

23-Yaşlıların Sosyal Korunma Hakkı

24-İş Akdinin Sona Erdiği Durumlarda Korunma Hakkı

25-Çalışanların, İşverenlerinin Aciz Haline Düşmesi Durumunda Alacak Taleplerinin Korunması Hakkı

26-Onurlu Çalışma Hakkı

27-Ailevi Sorumlulukları Olan Çalışanların Fırsat Eşitliği ve Eşit Muamele Göre Hakkı

28-Çalışanların Temsilcilerinin İşletmede Korunma ve Kolaylıklardan Yararlanma Hakkı

29-Çalışanların Toplu İşten Çıkarma Sürecinde Bilgilendirilme ve Danışılma Hakkı

30-Toplumsal Dışlanma ve Yoksulluğa Karşı Korunma Hakkı 31-Konut Hakkı

Görüldüğü üzere, Avrupa Sosyal Şartı vatandaşlara birçok alanda geniş yetkiler sunmaktadır. Konumuz kapsamına giren kadın haklarına yönelik getirilen Avrupa Sosyal Şartı’nın maddeleri incelendiğinde, özellikle 8’inci maddede düzenlenen “Annelik durumunda koruma hakkı”, kadınların doğum öncesinde ve sonrasında erkeklerle fırsat ve muamele eşitliğini yakalaması açısından çok büyük önem arz etmektedir.

Kadının korunmasına yönelik Avrupa Sosyal Şartı’nın 8’inci maddesi ile akit devletler aşağıda yer alan maddeleri uygulayacaklarını kabul etmişlerdir.222

1-Kadınlara doğumdan önce ve sonra, ücretli izin veya yeterli sosyal güvenlik yardımı veya kamu kaynaklarından yararlandırma yoluyla toplam en az 12 haftalık izin sağlamayı;

2-Çalıştıranın, bir kadına doğum izni sırasında işten çıkarma bildiriminde bulunmasını veya doğum nedeniyle izinli olduğu sırada süresi sona erdiğinde bir bildirimde bulunmasını yasa dışı saymayı;

3-Emzirme döneminde annelere, bu amaçla yeterli bir süre işe ara verme hakki sağlamayı;

4.a) Endüstride çalışan kadınların gece işlerinde çalışmalarını düzenlemeyi;

4.b) Kadınların yeraltı madenlerinde ve gerektiğinde tehlikeli, sağlığa aykırı ve ağır niteliği nedeniyle uygun düşmeyen tüm öteki işlerde çalışmalarını yasaklamayı; taahhüt ederler.

Bu gibi önleyici faaliyetler; aslında korumadan ziyade, fırsat ve muamele eşitliğinin sağlanmasıdır.223 ‘Kadınların korunması mı, yoksa erkeklerle fırsat ve muamele eşitliğinin sağlanması mı’ ikilemi hala devam ederken, kadın ve erkeğin fizyolojik özelliklerinden gelen bir farkları olduğu ve buna ilaveten tarihsel gelişme içerisinde kültürel farklılıkların da bulunduğu ortadadır. Avrupa Sosyal Şartı’nın kadınlara, annelik dönemlerinde bazı özel ihtisasları tanımasını, bir ayrımcılık şeklinde değerlendirmek yanlış olacaktır. Kadın fizyolojik özellikleri itibarıyla erkeklere göre daha narin ve güçsüz bir yapıda olabilir; ancak bu durum geleneksel aile rollerinin ve sorumluluklarının eşit bir şekilde paylaşılmaması anlamına gelmemelidir.

222 https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/docs/sosyalsart.pdf (Erişim Tarihi: 17.10.2016). 223 Mesut Gülmez, a.g.e., s.77.

Kadınların Annelik Durumlarında Korunma Hakkı’nın 2’nci fıkrası, “Kadının hamile olduğunu işverene bildirmesinden itibaren, doğum iznine ayrılması arasındaki süre zarfında işverenin herhangi bir işten çıkartma olayının yasa dışı sayılmasını öngörmektedir. 224 Buna göre işverenlere hamilelik döneminin tebliğ edilmesinden itibaren kadınların iş güvencesi sağlanmış olunmaktadır. Kadına yönelik korunma hakları, iş güvencesinin yanında emzirme dönemlerinde annelere;

• Bir yıl süresince günde iki kez emzirme izninin verilmesini,

• Emzirme izinlerinin, kreş veya emzirme odasının işverence sağlanması halinde yarım saat sağlanmaması halinde bir saat olmasını,

• Emzirme sürelerinin çalışma süresinden sayılmasını ve çalışılmış gibi ücret ödenmesini,

Kapsayan maddelerin Uzmanlar Komitesi tarafından düzenlenerek taraf devletlerce sağlanması durumunda “Emzirme İzninin” yeterli olacağını belirtmişlerdir.225

Ayrıca yeni doğum yapmış olan kadınların, ağır ve tehlikeli işler ile gece görevlerinde çalışması da 8’inci maddenin 4’üncü fıkrasında düzenlenmiştir. Madde gereğince taraf devletler, kadınların gece işlerinde ve ağır ve tehlikeli görevlerde çalışmalarının yasaklanmasını öngörmektedirler. Her ne kadar kadın ve erkek arasında fırsat eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yapılsa da, kadının korunmasına yönelik bu maddeler tartışmalara neden olmuştur. Eğer kadın ve erkek arasında eşitlik sağlanmalı ise, kadınlar neden gece vardiyalarında çalıştırılmıyor şeklinde düşünceler ortaya atılmaktadır. Kimilerine göre eşitliğin sağlanması için kadınların da askere gitmeleri gerekmektedir. Bu tartışmalar neticesinde bazı devletlerin kadınların gece çalışması ile ağır ve tehlikeli işlerde görevlendirilmesi yasağını kaldırdığını görmekteyiz. Örneğin Almanya ve İtalya bu yasağı kaldırmış, İspanya ise kadınların ağır ve tehlikeli işlerde çalışmalarını

224 Mesut Gülmez, a.g.e., s.81. 225 Mesut Gülmez, a.g.e., s.82.

yasaklayan 1957 tarihli kararnamenin halen yürürlükte bulunduğunu, ancak eşitlik ilkesi uyarınca sorunlara neden olabileceğini belirtmiştir.226

“Çalışan Kadınların Annelik Durumunda Korunması” maddesine ek olarak, Avrupa Sosyal Şartı’nın 20’nci maddesinde düzenlenen “İstihdam ve Meslek Konularında Cinsiyete Dayalı Ayrım Yapılmaksızın Fırsat Eşitliği ve Eşit Muamele Görme Hakkı” ile birlikte, kadınların iş yaşamında erkeklerle aynı meslekleri seçebilmesi, eşit koşullar altında işe girebilmesi ve buna bağlı olarak kariyer imkanlarından yararlanması hususunda tüm ayrımcılıkların kaldırılmasını sağlamıştır. Avrupa Tek Senedi ile başlayan vatandaşlara özgür bir yaşam sunma ideali, Avrupa Sosyal Şartı ile birlikte oldukça genişletilmiştir. Kadın hakları açısından alınan kararlar üye olmayan devletler tarafından da benimsendiğinden, gelişmeler uluslararası alanda yayılma imkanı elde etmiş ve Avrupa Birliği dışındaki ülkelere de örnek olmuştur.