• Sonuç bulunamadı

5.3. Türkiye'de Kadın ve Aile Politikalarına Yön Veren Kurum ve Kuruluşların

5.3.1. Aile Araştırma Kurumu

Türkiye'de aile politikalarının oluşturulmasında belirleyici kurum, Aile Araştırma Kurumu’dur. Söz konusu kurum, yapmış olduğu araştırmalar, yayınlar, çalıştaylar aracılığıyla 1980'lerin sonundan itibaren ülkenin aile politikalarının belirlenmesinde bir hayli olmuştur. Bu bölümde Aile Araştırma Kurumu’nun tarihçesi, yapısı ve işleyişi, kadın ve aileye ilişkin çalışmaları ele alınmıştır.

Aileyi temel alan kurumsal düzenlemeler, aile odaklı sorunlardaki artışla birlikte önem kazanmıştır. Nitekim Batı Avrupa ülkelerinde İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra aile alanında hizmet veren kurumların ortaya çıktığı görülmektedir. Türkiye’de ise ancak 1980’lerin sonunda ANAP hükümeti

tarafından Aile Araştırma Kurumu-AAK, kurulmuştur.277 Türkiye’de güçlenen feminist hareketin baskıları ve CEDAW(Kadına Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi)’ın gereklilikleri arasında yer alan ve kadına ait politikaların geliştirilmesi için kamusal bir kurumun oluşturulması sürecinde KSGM(Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü)’nin yanında, stratejik olarak aileyi de temel alan bir birimin ortaya çıkarılması isteği üzerine 1989 yılında AAK kurulmuştur278. Ancak, AAK muhafazakâr bir bakışla ailenin bir üyesi olarak kadını ele almıştır. Kadın kavramı, burada feministlerin bakış açısından farklı şekilde, ailenin temeli olarak kabul edilmiş ve sorunlar daha çok aile birliğini sağlayıcı yönde ele alınmıştır.279 Kadın bağımsız birey olmanın dışında daha çok aile birliğini sağlayıcı bir öğe anlamında düşünülmüştür. Aileyi, tüm bireyler düzeyinde geniş bir eksende araştırma konusu yapan kurum konuyla ilgili çalışmalarını, araştırmalarını daha çok feminist kadınların parçalayıp yok etmek istedikleri ailenin birliğini ve sürekliliğini sağlayıcı yönde gerçekleştirme amacı izlemiştir. Özellikle AAK, feministlerin eleştirilerine hedef olan aileyi kurtarma hamlesi olarak algılanmıştır. Uzun yıllar feministlerin yoğun eleştirisine maruz kalan kurum, 1991 yılında DYP-SHP koalisyonuyla birlikte etkinliğini yitirerek, araştırmalarını durdurmuş ve yalnızca personel istihdam eden kızak bir kuruluş haline dönüşmüştür. İlk olarak 1989 yılında Aile Araştırma Kurumu adıyla kurulmuş olan günümüzdeki Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, 13.11.2004 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5256 sayılı Teşkilat Kanunu ile Genel Müdürlük olarak yeniden yapılandırılmıştır. Sonrasında ise, T. C. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü olarak Başbakanlığa bağlı faaliyetlerini sürdürmüştür. Son düzenlemeyle birlikte kurum, 08.06.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na

277 Anayasamızın 41. maddesi "Ailenin Korunması" başlığı altında şu hükümleri getirmiştir; "Aile

Türk toplumunun temelidir. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar." 41. Madde ile aile alanında çalışacak bir kurumun oluşturulması gereğinin, en temel yasa olan Anayasamızda özellikle belirtildiği görülmektedir. 29 Aralık 1989 tarihinde 396 sayılı kanun hükmünde kararname ile kurulan Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı ilk kurumsal düzenleme olarak kuruluş gerekçesini Anayasa’nın söz konusu amir hükmünden almaktadır (AAK).

278 Gül Aktaş, “Feminist Söylemler Bağlamında Kadın Kimliği: Erkek Egemen Bir Toplumda Kadın

Olmak”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C.30, S.1, Haziran-Temmuz 2013, s.53- 72.

bağlı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü 5256 sayılı kanuna göre Genel Müdürlüğün amacını; ülkedeki sosyal sorunları tespit etmek ve buna yönelik çözümler geliştirerek Türk ailesinin bütünlüğünün korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılmasına yönelik ulusal ve uluslararası bilimsel araştırmalar yapmak veya yaptırmaktır. Genel Müdürlük projeler üreterek, bunları desteklemek ve projelerin uygulamaya konulmasını sağlamak ve aileye yönelik millî bir politikanın geliştirilmesine yardımcı olmakla yükümlüdür. Aileye yönelik milli bir politikanın oluşturulmasını amaçlayan Aile Araştırma Kurumu; 'aile eksenli' sosyal araştırmalar ve çalışmalar üzerine yoğunlaşmıştır.280 Aile Araştırma Kurumu, bu amaçlar doğrultusunda sosyal alanda politika üreten, sosyal politikaların uygulanmasında karar alan bir kurumdur. Son dönemlerde aile odaklı çözüm politikalarının oluşturulmasını amaçlayan kurum daha çok ekonomik, sosyal, kültürel ve demokratik alanda eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğine odaklanmakta; ancak aile içerisinde dezavantajlı ve geleneksel cinsiyetçi rollerle tanımlanan kadının güçlendirilmesine yönelik politikalar geliştirememektedir. Ekonomik alanda daha çok gelir dağılımının iyileştirilmesi, görece yoksulluğun azaltılmasına önem vermekte, sosyal alanda toplumsal değerlerin kuvvetlenmesi, çocukların ve gençlerin hayata hazırlanması, toplumda dayanışma ve yardımlaşma mekanizmalarının işlemesini amaçlamakta, kültürel alanda ortak yaşam kültürünün oluşması, beşeri sermayenin paylaşılması, demokratik alanda demokratik değerlerin benimsetilmesi, ayrımcılığın ve eşitsizliğin giderilmesi konularını önceleyerek, bu hususlara yönelik politikalar geliştirmeye odaklanmaktadır.633 sayılı kanun hükmünde kararname ile kurumun amaçları genişletilerek uygulamaya yönelik hedefler belirlemek suretiyle daha fonksiyonel hale getirilmeye çalışılmıştır. Daha önce kurum sadece yayın, araştırma ve proje odaklı süreçte yer alırken; yeni düzenlemeyle uygulayıcı, işbirliği ve koordinasyonu sağlayıcı bir kurum olarak kendisini tanımlamıştır.

280 http://ailetoplum.aile.gov.tr/data/542935d5369dc32358ee2a8a/idare_faaliyet_idare_faaliyet.doc

Aile Araştırma Kurumu, yıllar içinde kadın-erkek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ana politikalar içinde yerleştirmeyi amaçlamıştır. Ancak burada kadın yalıtılmış bir birey olarak ait olduğu aile dışında tanımlanmaya çalışıldığı için, sorunun kaynağı olan aileye odaklanılmadan üretilen politikalar çözüm getirmemiştir. Bu nedenle Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, aileye ve ailenin sorunlarına mercek tutan ve kadını aileden koparmadan politika üreten bir anlayış ile çözüm üretmeyi hedefleyen yaklaşım içerisinde hareket etmektedir. Güçlü aile içinde güçlendirilmiş kadın anlayışı, bu kurumun temel felsefesini oluşturmakta ve toplumsal anlamda yaşanılan tüm sorunların çözümünde etkili olacağı düşünülmektedir.281

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliğinin yanında, Aile Eğitim Programı ve Evlilik Öncesi Eğitim Programları ile Türkiye'nin her şehrinde eğitici eğitmenler yetiştirmekte ve yerelde aile içi iletişim, aile ve sağlık, kadın-erkek eşitliği, şiddetin önlenmesi, hukuk ve kadın konularında halkın bilinçlenmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak eğitici eğitmenler yetiştirildikten sonra sürecin nasıl işleyeceği konusunun açık olmaması ve yerel yönetimlerde kurumların benimsedikleri yönetim felsefesi arasındaki farklılıklar, bu eğitimlerin çok da gündeme gelmemesi sonucunu da doğurmaktadır.