• Sonuç bulunamadı

A. İşletme Sorumluluğu Düşüncesinin Amerikan Hukukunda Gelişimi

I. AVRUPA HAKSIZ FİİL HUKUKUNDA UYUMLAŞTIRMA

Avrupa Birliği’nin üye devletlerin özel hukukunu direktif ve tüzükler vasıtasıyla yeknesaklaştırma veya en azından birbirine uyumlaştırma gayretinde olduğu bilinmektedir.

Gerçekten de Avrupa özel hukukunda sözleşme hukuku alanındaki bütünleşme çabaları

son yıllarda haksız fiil hukukuna da kaymış729 olmakla birlikte haksız fiil hukukunda uyumlaştırmaya yönelik direktif ve tüzükler oldukça sınırlı kalmıştır730. Nitekim haksız fiil hukukunun Avrupa Birliği düzeyinde ideal şekilde uyumlaştırılması sadece bu ülkelerdeki haksız fiil hukukunun temel farklılıklarının bilinmesini gerektirmemekte; ayrıca AB’deki hukuk düzelerinde haksız fiil hukukuyla ilişkili diğer müesseseler (örneğin sosyal sigorta sistemi ve ceza hukuku gibi) bakımından temel farklılıkların da göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir731. Bu sebeple hukuk sistemlerinde kapsamlı çalışmaların yapılmasını gerektiren haksız fiil hukukunun uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalar oldukça yavaş ilerlemektedir.

Avrupa özel hukukuna genel olarak bakıldığında, haksız fiil hukukuna ilişkin iki çalışma grubunun temel ilkeler belirlemeye çalıştığı tespit edilebilir. Bunlardan ilki Helmut Koziol ve Jaap Spier başkanlığındaki “Haksız Fiil Hukukuna İlişkin Avrupa Komisyonu”dur. Bu komisyon tarafından Viyana’da 2005 yılının Mayıs ayında “Avrupa Haksız Fiil Hukukunun İlkeleri” (Principles of European Tort Law = PETL) yayımlanmıştır732. İkincisi ise, Christian von Bar başkanlığındaki Avrupa Medeni Kanunu Üzerine Çalışma Grubu’dur (Study Group on a European Civil Code). Bu grup ise haksız fiil hukukunun genel ilkelerine ilişkin henüz bir sonuca varamamıştır.

Avrupa Birliği’ndeki hukuk düzenlerindeki haksız fiil hukukune genel bir göz gezdirildiğinde sorumluluğun esasının kusura dayandığı tespit edilmektedir733. Genelde haksız fiil hukukunda sorumluluğun temeli kusur olarak belirlenmekte ve haksız fiil kavramı unsurlarıyla tanımlanmaktadır. Haksız fiili gerçekleştirenin kusuru ise, olayın dışında yer alan ve dürüstlük kuralına uygun davranan ortalama bir üçüncü kişinin (farazi bonus pater familias) somut olayın şartlarına göre göstermesi gereken davranışla karşılaştırma yapılarak belirlenmektedir734.

729 Jansen, 16.

730 Örneğin ürün sorumluluğu alanındaki direktif böyledir. Council Directive 85/374/EEC of 25 July 1985 on the approximation of the laws, regulations and administrative provisions of the Member States concerning liability for defective products, OJ L210, 07/08/1985.

731 Koziol, Harmonising Tort Law, 79.

732 Jansen, 17; Werro, Swiss Tort Reform, 81. Bu ilkeler, İsviçre Ön Tasarısı’na büyük benzerlik göstermektedir. Zira İsviçre Ön Tasarısı’nı hazırlayanlardan biri (Widmer) aynı zamanda Kozial/Spier grubunun üyesidir (Werro, Swiss Tort Reform, 82).

733 Jansen, 17-18.

734 Graziadei, 4 prg. 5.

Bunun yanında Avrupa Birliğindeki hukuk sistemlerinde haksız fiil sorumluluğunun sadece kusur esasına dayandırılmasının riskin adil dağıtımı için yeterli görülmediği ve kusur sorumluluğunun kusurun aranmadığı sorumluluk kurallarıyla tamamlanması gerektiği kabul edilmiş olup zamanın ihtiyaçları doğrultusunda çok sayıda kusurun aranmadığı sorumluluk türü kabul edilmiştir735. Avrupa Birliği’ndeki modern hukuk sistemlerindeki sorumluluk hukukundaki kusur esası Roma hukuku lex Aquilia736’sından geçmiştir. Kusurun aranmadığı sorumluluk hâlleri ise, her bir hukuk düzeninde ekonomik ve sosyal gelişmeler sonucundaki ihtiyaçlar doğrultusunda birbirinden bağımsız şekilde gelişmiştir. Bu tür sorumluluğun yaratıcı kaynağı bazen kanun koyucu bazen de hâkimler olmuş ve bu sebeple kusurun aranmadığı sorumluluk her hukuk sisteminde birbirinden farklı şekilde gelişmiştir737. Her iki tür sorumluluğu da kapsar şekilde çağdaş haksız fiil hukukunun temel amacının ise, zarar görene makul (adil) bir tazminatın sağlanması olduğu tespit edilmelidir738.

Haksız fiil sorumluluğunun kusur esasına ve kusurun aranmadığı sorumluluğa dayanan bu ikili yapısı Avrupa hukukunun genel mirasıdır. Diğer taraftan doktrinde azınlıkta kalan bir görüşe göre hiçbir gerekçe kusurun aranmadığı sorumluluğu haklı kılmamaktadır. Bu yaklaşıma göre sorumluluk kusur sorumluluğu ve kusurun aranmadığı sorumluluk hâllerinden değil; daha az veya daha ağır kusurun arandığı sorumluluk skalasından oluşmaktadır. Buna göre sorumluluk hukukunun bu ikili yapısı yanlıştır.

Sorumluluk, bir borca aykırılığa veya bir zarara ilişkin sigorta kurumuna ya da bir işletmenin veya özel bir faaliyetin yarattığı tehlikenin mevcut olmasına dayandırılmalıdır.

Burada işletmelerin kendi faaliyetlerinden veya çalışma düzenlerinden (organizasyonlarından) doğan tehlikeye kendilerinin katlanması gerektiği düşüncesi esas alınmalıdır. De lege feranda (olması gereken hukuk bakımından) haksız fiil sorumluluğundaki ikili ayrımdan vazgeçilmeli ve sorumluluğun sadece kusur esasına dayandığı ancak bu kusurun basamaklı olduğu kabul edilmelidir739.

735 Jansen, 21-29; Hondius, 50.

736 Roma hukukunda haksız fiil hukukuna ilişkin genel bir kural olmamakla birlikte, Lex Aquilia haksız fiillere ilişkin özel şartları barındıran ve başkasının malına verilen zararın şartlarını düzenleyen bir düzenlemedir. Doktrinde günümüz haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel kuralın kısmen de olsa buna dayandığı belirtilir. Özellikle haksız fiilde kusuru düzenleyen ilk kanunun bu olduğu kabul edilir (Bkz. Gönenç, 23-26; Rado, 152-153).

737 Jansen, 25 ve dn. 58.

738 Jansen, 26.

739 Jansen, 29-32.

Kanaatimizce bu tartışmada hangi görüşün üstün tutulması gerektiği münferit monografik bir çalışmanın konusunu oluşturacak kadar geniştir. Bu tartışmada taraf tutmadan, sadece günümüz Avrupa hukuk sistemlerindeki yürürlükteki sorumluluk hukuku sistemi kısaca ortaya konmalıdır. Nitekim Avrupa özel hukukunda kusurun aranmadığı sorumluluğun nasıl düzenlenmesi gerektiği konusu, bireysel ve toplumsal sorumluluğa ilişkin farklı görüşlerin ifade edildiği politik bir alandır740. Tespit edilmesi gereken husus, Avrupa Birliği’nde kusurun aranmadığı sorumluluk konusunda tek bir rejimin benimsenmemiş olmasının Avrupa özel hukukunun yeknesaklaştırılmasının değil;

uyumlaştırılmasının (harmonisation) mümkün olduğunu göstermekte olduğudur741.

Yukarıda Avrupa Birliği’nde Avrupa haksız fiil hukukuna ilişkin genel olarak bir çerçeve sunulmaktadır. Bunun ardından aşağıda Avrupa Haksız Fiil Hukuku İlkeleri’ndeki (PETL) hükümlerin içinde çalışmamızda ele aldığımız “adam çalıştıranın organizasyon sorumluluğuna” ilişkin özel bir düzenleme bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir.

II. AVRUPA HAKSIZ FİİL HUKUKU İLKELERİNDE (PETL) YARDIMCI