• Sonuç bulunamadı

1. BALKAN ADI VE C OĞRAFYASI

2.3. Bayan Han’ın Oğulları Dönemi

2.3.5. Avar İmparatorluğu’nun Çöküşü

Doğu Roma, İran’a karşı galip gelince, İmparator Heraklius 14 Eylül 628 tarihinde dört beyaz filin çektiği araba ile İstanbul’a girmişti. Ancak Arabistan’da Hz. Muhammed’in halefleri Suriye, Mezopatamya ve Filistin’e hücum etmişler, 637’de Kudüs, 639’da Menphis ve İskenderiye Arapların eline düşmüş, Doğu Roma mağlup olmuştu. Bütün bu başarısızlıklardan sonra İmparatorluğun başına bir de Avar gailesi açmak istemeyen İmparator meseleyi diplomatik yollardan çözmeye karar vermişti. Dolayısıyla Avarlara tâbi olan ve olmayan diğer küçük kavimleri Avarlara karşı hareket ettirip bunları zayıflatma politikasını takip etmiş ve bunda başarılı olmuştu530

.

526 Kafesoğlu, Türk Milli…s.154;Sinor, s.292. 527 Orkun, s.177-178.

528 Mangaltepe, “Avar Tarihinin En Önemli Savaşı…”, s.16-21;Kafesoğlu, Türk Milli…s.154.

529 Doğu Roma’lı yazarlar Avarlara karşı elde edilen bu başarının kiliyse ait olduğunu kabul ederler. Özellikle bu zaferin Hırıstiyanlığın, kutsallarının ve sembollerinin ortaya koyduğu mucizeler sayesinde olduğuna inanırlar. Böylece toplumsal hafızanın maneviyatını diri tutmaya çalışırlar. Kuşatma anlatılırken Hıristiyanlığın galip geldiğini söylerler. Bu sebeplerle bugünün anısına ilahiler bestelenmiştir. Bu şekilde Yunan kilisesi, İstanbul’un mucizevi kurtuluşunu hafızalardan silmemeye çalışmaktadır. Kuşatma sırasında da halkın manevi duygularını kuvvetlendirebilmek amacıyla din adamları konuşmalar yaparak moralleri diri tutmaya çalışmışlardır. Veliaht İmparator Constantin ve patrikler her gece Meryem Ana kilisesinde dua etmişlerdir. Dolayısıyla Doğu Romalılar İstanbul’un Avarlardan kurtuluşunu Meryem Ana’ya atfederler. Bkz. Mangaltepe, “Avar Tarihinin En Önemli Savaşı…”, s.4-5, 23-24;Kafesoğlu, Türk Milli…s.155;Orkun, s.178;Sinor, s.292.

Avarların Slavlara karşı yaptığı muameleden dolayı öncelikle bir Slav kabilesi sonra da Vend’ler Karinthia vadilerinde isyan ederek Avarlardan ayrılmışlardı. Vend’ler daha önce silahsız ve lidersiz olduklarından Avarlara tâbi olmaya mecbur olmuşlardı. Ancak Galya’lı bir asker bunların başına geçerek Avarları mağlup etmiş ve sonunda Vend’ler Samo adlı bu askeri kendilerine kral tayin etmişlerdi. Heraklius bu fırsatı kaçırmayarak Samo ile ittifak yapmıştı. Fakat çok geçmeden Austrasia Franklarıyla aralarında bir sorun ortaya çıkmıştı. 630 yılında Samo’nun ülkesinde bir Frank ticaret kervanı soyulmuş ve tüccarlar da katledilmişti. Bunun için Frank Kralı Dagobert özür istemiş ancak savaş yapılmıştı. Samo, Franklara karşı birkaç defa savaşarak galip gelmişti531

.

630’lu yıllarda Avar Hanı vefat etmişti. Bunun üzerine Bulgar Kralı Kuvrat, Avarlarla hanlığın birleşmesini istemişler, hanlığın değişerek bir defa da Bulgarlardan olmasını talep etmişlerdi. Avarlar buna razı olmayınca aralarında savaş çıkmış ve Avarlar galip gelmişti. Bunun üzerine Pannonia Bulgarları arasında on bin Bulgar, Avarlardan kaçarak Austrasia Franklarına iltica etmişle, kral Dagobert de bunları Bavyera’ya yerleştirmişti. Fakat bir süre sonra gizli bir karar vermiş, bir gece aniden Bulgarların üzerine hücum ederek onları katlettirmişti. Bulgarlardan yalnız yedi yüz kişi kurtularak Karinthia Vend’lerine kaçabilmişti532. Bulgar kralı Kuvrat bütün bunlara

Avarların sebeb olduğunu düşünerek, intikam almak amacıyla Doğu Roma İmparatoruna ittifak teklif etmiş ve İmparator tarafından kendisine “Patricius” rütbesi verilmişti533

.

Bundan sonra Heraklius, Oder ve Vistül sahillerinde oturan Hırvatları Tuna’nın güneyine yerleştirmiş, Hırvatlar birkaç yıl içinde Avarlarla savaşarak Dalmaçya’yı işgal etmeyi başarmışlardı. Bunu takiben Lausitz ve Meissen havalisine yayılmış olan Vend kabilelerinden oluşan Sırp’lara İmparator, Yukarı Moesia, Dacia Dardania’yı, Dyrrachium’a ve Epirus ortalarına kadar uzanan araziyi vermiş bu suretle bugünkü Sırbistan ve Bosna teşekkül etmişti534

.

Bulgar kralı Kuvrat vefat ettikten sonra oğlu Asparuh kendi kabilesiyle Tuna taraflarında bir tarafı bataklıklar diğer tarafı da sarp kayalıklarla çevrili araziye çekilmiştir. Buradan bazen Avarlara bazen Doğu Romalılara hücum ederek Tuna’yı

531 Orkun, s.179.

532 Balkanlar El Kitabı, s.92. 533 Sinor, s.293;Orkun, s.179. 534 Orkun, s.180.

geçmiş ve Varna’yı işgal etmişti. Asparuh burada Ant, Sloven ve sair Slavları kendi hakimiyetine alarak bugün kü Bulgaristan’ın temelini atmıştı535

.

Avarların 626 yılında yaptıkları İstanbul kuşatması ve mağlubiyetleri onların çözülmesinin bir başlangıcı olmuştur. Pannonia ve Tuna havzasında 50 yıldan fazla hüküm süren devletin gücü azalmaya başlamıştır. Balkanlara Avarların yardımıyla yerleşen Slavlar bu tarihi olaydan sonra günümüze kadar gelen kesin bir yerleşmeyi elde etmişler ve Balkanlar’daki demografik sorun çözümlenmeye ve kavimler daha hızlı ayrışmaya başlamıştır. Dolayısıyla günümüz Orta ve Doğu Avrupa’nın etnik haritasının çizilmesinde Avarlar önemli bir rol oynamışlardır536

.

Doğu Roma İmparatoru Heraklius, Avarlara karşı izlemiş olduğu politikada tamamen muvaffak olmuştu. Böylece Doğu Roma İmparatorluğu üzerinden Avar tehdidi kalkmıştı. Artık Avarlar ile Doğu Romalılar sınır komşusu değildi. Avarlar ile Doğu Roma arasına yerleşen kavimler Avarlar ile Doğu Roma arasında sağlam bir tampon bölge oluşturarak Avarların Doğu Roma’ya saldırmasına engel oluyordu537

. Bu olaylardan sonra Heraklius iktidarı daha da güçlenmişti. İstanbul kuşatmasının başarısızlığı Heraklius’a önemli kazanımlar olarak geri dönmüş ve Heraklius dönemi Doğu Roma tarihinde parlak bir devir olarak yazılmıştır538

.

Avarlara bağlı olarak yaşan Slav, Bulgar ve diğer kavimler arasında başlayan huzursuzluklar ve iç ayaklanmalar nedeniyle Avarlar artık bulundukları bölgede eskisi gibi rahat hareket edememişlerdir. Yani Balkanlar’daki Avar hakimiyeti gerilemeye başlamıştır539. Slav kabileleri bağımsızlıklarını ilan etmişler, Tuna havzasında da Bulgar

İmparatorluğu güçleninceye kadar düzensizlik ve otorite boşluğu başlamıştır. Nitekim Avarlar Tuna ve Sava nehri arasındaki bölgeleri Slavlara Valachie(Eflak) ve Bulgar bölgelerini Bulgarlara bırakmak zorunda kalmıştır. Avarlar daha sonraki dönemlerde Frank etki ve nüfuzu olan bölgelerde etkin rol oynamaya çalışmışlardır. Ancak Frank kralı Şarlman Avar meselesini kökünden çözmeye karar vererek 791 yılında sekiz yıl sürecek olan büyük bir savaş başlatmıştır. Bu savaşlara Avarların kendi iç mücadeleleri de eklenince çöküş büyük ölçüde hızlanmış ve devlet ortadan kalkmıştır. VIII. Yüzyıla

535 Orkun, s.180.

536 Rasonyı, s.83-84;Hamzaoğlu,s.688. 537 Orkun, s.180.

538 Mangaltepe, “Avar Tarihinin En Önemli Savaşı…”, s.23. 539 Michael Whitby,s.84.

kadar Macaristan topraklarında varlıklarını devam ettirmeye çalışan Avarlar zaman içinde bölgedeki halklar içinde eridiler540

.