• Sonuç bulunamadı

ATLANTA FERİASI ( vŽëF²d§ U×ìöÔ¬ ) [hayv] Atlantidides naime şubesinin gastropod

takımından atlant ecnasının bulunduğu feria. Bu feriada okzizperus ile bellerunun cinsleri vardır. “Atlant” ile manzara manasını “müfid Eides” kelime-i Yunaniyesinden mürekkeptir.

ATLANTOSUR, Atlantosaure (

—uŽu×ìöÔ¬

) [m] Rumcada “Atlantis” Bahr-ı Muhit. “Sures”

Amerika’nın jorazi arazisinde bulunmuş kırk metre tulundaki bir cins. Atlantusuras imamanis bu cinsin bir nevidir.

ATLANTOKİLİZ, Atlantochelys (

eš*š½u×ìöÔ¬

) [m] “Kelis” tarzında telaffuz edilmeli.

Amerika’nın devr-i salis arazisinde bulunmuş, sülhefiye-i kebire müstehasatından bir cins. “Atlas” manasına gelen “Atlantik” ile “kaplumbağa” manasını müfit “kelus” kelimelerinden mürekkeptir.

ATLANTİDEA, Atlantidae (

¬ˆbš×ìöÔ¬

) [hayv] Gayr-ı fıkariyeden naime şubesi zatülercülelbattaniye sınıfına mensup hayvanların bir familyasına verilen isim.

Bu familyada bulunan hayvanların cisimleri bir kavkaada bulunur. Galsamaları bir nevsik cevf-i zahrîsi içinde mevzudur. Ercülleri sülasiyülfusustur. Canibî mesbeh-i kazipleri yoktur. Merkezî sininleri “selasilfiraşe Tricuspide” veyahut bazen gayet dar vasatî bir sinin bulunur. Canibî olan birinci sinin gayet vasidir ve vahidülfiraşedir. Müdevver, güzelce münkesif bir istitale ile mücehhezdir. Diğer canibî sinineleri muvectir. Kavkaası mahrutî, şibh-i kursî, fethası bir sedid ile mesduddur.

ATLETA, Athleta (

UÔë*Ô¬

) [hayv] Gayr-ı fıkariyeden naime şubesi zatülercülelbattaniye sınıfına mensup bir hayvandır.

1853 tarih-i miladisinde “Konrod” tarafından izah edilmiştir. Kendisi “volotililes” nevindendir. Kavkaası beyzî mihver-i halezönü kısıdar.

Amerika’nın eosun tabakasında tesadüf edilmiştir. Halbuki Avrupa’da miosen devrinde bulunmuştur.

ATMACA (

ë2ULÔ¬

) [hayv] Sahibi eliyle avın üzerine attığı için “atmaca” denmiştir. (Ar.) “ferşame Misus (Fr.) Epervier”

Fıkariyeden tuyur sınıfı, cariha takımının nehariye kısmına mensup bir kuştur. Atmaca av kuşları arasında en küçük olandır. Gagası kavî ve münhanî, pençeleri mukavvem, parmakları uçunda mevcut çengel tarzındaki tırnakları şikarını parçalayacak derecede metindir. Kanatlarının vüsatı nispetinde gayet yüksek mahallere kadar uçar. Yukarıda bulunurken pek aşağılarda bulunan şikarını fark edecek kadar “hiss-i rüyeti” keskindir. Hiss-i şamesi diğer eklilhububat olan kuşlara nispeten pek nafizdir.

Enbübe-i hazmiyesi, mide hidmetini gören kansa ile konsadan ibarettir ki bunların birinci kısmı olan kansası mukavimdir. Sayd ettiği şikarı ekseriya hazmı güç tüyleriyle bazen kemikleriyle bel eder. Fakat kansanın öğütemediği kısımları istirahat halinde iken

istifra eder. Tenasülleri tebyizîdir. Cümle-i asabiyeleri daha nazik diğer kuşlardan daha zekidir.

Haşeratı küçük memeliler, bıldırcın ve çulluklar ile tayiş eder. Yuvasını ormanlardaki kayın ağaçlarının ince dalları ile sanavberiyelerin dikenleri arasına yapar. Ve her dişi kendi yuvası içinde 3-5 kadar beyazımtırak yumurta vücuda getirir. Yalnız olarak kuluçkaya yatar. Erkek de kendisine gıda taşır. Dişi bu gıdayı yavrulara taksim eder. Yumurtadan çıkan yavrular müddet-i medide yuvada kalırlar. Dişi erkekten büyüktür.

Adi atmaca Nisus Communis: Bu kuşun boyu 35 santimetre kadardır. Dişi erkekten büyüktür. Kahil halinde zahrı esmer kül renginde karnı ve sırtının altı kızıl sarı, kuyruğunun uçları cüzî beyazdır. Minkar açık mor, güzel altunîdir.

Bugün atmacanın kolaylıkla ehlî hale gelebilmesinden alelhusus sadakatından istifade için avcılıkta kullanılmak isteniyor; fakat tab’an hunriz olan bu kuşu tehil zannedildiği kadar kolay bir şey değildir.

Atmacayı diri diri elde etmek için hususi tuzaklar kurulur. An-ı saydından itibaren insana alışıncaya kadar “atmaca başlığı” ismi verilen bir “kapuşon” hayvanın başına geçirilir. Mükemmel beslenir. Arzu ettiği taamdan verilirse alıştırmak kolaylaşır. Tenisten evvel insandan korkar. Altunî parlak gözler ile muhitine soğuk nazarlar fırlatır. Bunun için mütemadiyen yanına gidip sövmek, seslenmek bilhassa el ile gıdasını vermek onun hiddetini teskin etmek için kafidir. Ekseriya bu zamanlar başlık çıkarılıp parmak üzerinde taşınır. Hayvanların zeka ve faaliyetleriyle mütevaggıl hükema atmacanın şahinden daha ziyade zeki ve tehile müsteid olduğunu iddia ediyorlar. Atmacanın en birinci düşmanı şahindir.

ETMEK AĞACI (

v2Už« pLÔ³

) [neb] Zatülfilkateynden bezirleri süveydasız olan inciriye sınıfı,

hıbaziye fasilesine mensup büyük bir ağaçtır. Menşeî Asya ise de Okyanusya’da çok tesadüf olunur. İsm-i fennîsi “Artocarpusincisa”dır. Yaprakları büyük, Fasları rişîdir. Çiçekler vahidüsseknî uzv-ı tezkir bir tane, haytın şekli kaim, gılaf-ı zehre bir varaklıdır. Haşefede iki mesken bulunur. Uzv-ı tenis müzehher-i amik boşluğunda amik bir inhifaza düçar olmuştur. İbresi basit, mebyizi iki semireli, meyvesi oldukça büyüktür. Yirmi otuz kilo ağırlığında meyvelilerine tesadüf olunur. Meyvesinde buğday unu kıvamında bir leb vardır. Rengi beyazdır. Halbuki haricen rengi yeşilimtıraktır. Bezirler süveydasız olduğu gibi hacimlidir.

Okyanusya’da bunun meyvelerini yerliler toplayıp ateşte veyahut fırında pişirip etmek makamında yerler. Medarî Asya ahalîsi çiçeklerini şekerle kaynatıp reçel ve murabba

yaparlar. Nevleri arasında “artokarpus intugrifoliya A. integrifolia” namında diğer bir etmek ağacı daha vardır ki bunun yaprakları daha küçük; fakat tam olduğundan “evrakı tam etmek ağacı” denir. Bunun meyveleri daha büyük daha ağırdır.

“A. etrofila Ar. hetrophylla” ismindeki etmek ağacı en ziyade Hindistan ve Madagaskar gibi sıcak nevahîde bulunur.

ETMEKÇİ MAYELERİ (

Èd¼ë²U¦ vJLÔ³

) [neb] Levure de houlangerie zatülbüzur-ı mafsaliye

şubesi sakkarumiçes cinsine mensup bir kurttur. Şekli müstatil tenebbüte hadim uzuvları vardır. Müdevver hücrelerden ibarettir. Tenasül ve tessürleri tezerrürîdir. Tevellütleri için mugaddî bir vasat bulunmalıdır.

Etmeği husule getiren buğdayın içinde sikkerî maddeler vardır. Etmekçi mayelerinin süratle tağaddileri neticesi ihtimar husule gelir. §Etmek, ihtimar.

ETNA (

UMÔ³

) [z] Sicilya Adası’nda bir bürkandır. Yüksekliği 3,313 metre, kaidesinin muhiti

840 kilometredir. Üzerinde yedi yüz adet mahrut bir kanı vardır. Civarında bulunan süluc tabakası bürkan külleriyle pek az bir surette örtülmüştür; lakin kat’iyen lavın inşitar ettirdiği sıcaklıkta erimez.

Bürkanın menfezi veya fevhesi yakınında ve şark tarafa müsadıf cephede ve “eldelbuv” isminde gayet büyük bir harfe vardır ki bu bürkanın indifaı neticesi tahassul etmiştir.

Etnanın indifaı esnasında birçok insanlar telef olmuştur. Tutulan istatistiklere bakılırsa 1069 miladî senesi indifaında yirmi bin, 1693’te ise altmış bin kişi vefat etmişti, 1890’daki indifa bu hasarın miktarını azaltmıştı.

Etnanın üzerinde takriben elli metre irtifaında kestane ağaçları pek güzel neşv u nema bulmaktadır. Eteklerine inildikçe pek çok bağ ve bahçeye tesadüf edilir ki her sene üzüm ticareti, Sicilya’ya birçok para getirmektedir.

ATNAH, Atnah (

ˆUMÔ¬

) [fiya] Şimalî Amerika’da “Yeni İngiltere” veya “Dolaniyun” denilen

memlekette yaşar bir kavimdir ki çocuklarının başlarını usul-ı mahsusa ile sıkıp mahrut şekline soktuklarından “mikrosefal” olmakla mümeyyizdirler. Bu vahşi kavmin efradı “Alaska” Yarımadası’na kadar yayılmıştır.

ATOPODONTA, Atopodonta (

U×ìËœuÄuÔ¬

) [hayv] Rumca yabancı manasına gelen ατοποб

kelimesi ile diş manasındaki öcaug kelimesinden mürekkep bir isim. İbtida 1886 tarih-i miladîsinde “Kosman Cossmann” tarafından tetkik edilmiştir. Gayr-ı fıkariyeden naime

şubesi, pilesipod takımı “veneride a” familyasına mensup bir hayvandır. Şekli “veneriforme” veyahut müdevver, veyahut çengel tarzındadır. Mukaddem sadırları “korselet corselet” ismindeki helali ve gayet vazih bir şekil arz eder. Safha-i esasiyesi kesif ve mukavvestir. Hafire-i ulviye mefkuttur. Kuddamda gayet küçük ve nokta gibi bir sinin vardır. Vasatî sinin eğri ve künye tarzındadır. İki halfi sininden biri gayet kesif, diğeri ise meşkuktur. Her iki sinin halfiler yekdiğeri üzerine mazrufturlar. Paris’te eosen tabakalarında bu naimelere pek çok tesadüf edilmiştir. Cinsi arasında yalnız atopodonta konformis A. corformis mütalaa edilmiştir.

ATOPİD, Atopide (

bšÄuÔ¬

) [maa] Mükaab şeklinde olan billurları nim-i şeffaf, desemî ve

parlaktır. Rengi kumsaldır. Terkibinde antimunit nari-i kils, patosyum, demir, sodyum ve manganez bulunur. Suda ve hamızlarda erimez. Kömür üzerinde güçlükle izabe olunur. Daima gayr-ı kabil izabe bir maden köpüğü “”scorie” terk eder. Duman halinde karbonit sütten güçlükle müteessirdir. Sıklet-i izafeyise 5,3’tür. Karbonit sodyumdan biraz müteessir olur. Salabesi 6,5-5 kadardır. İsveç demir madenlerinde tabii olarak tesadüf edilmektedir.

ATORAKOFORUS, Athoracophorus (

”Ë—u§u­«—uÔ¬

) [hayv] Naime şubesi,

zatülercülelbattaniye sınıfından atorakoforide a familyasına müteallik bir hayvandır. Bu Rumcadan alınmış “a” neffî beyan eder. Toratorkorus kelimesi ise zırhlı manasına müfittir. Hepsi birden “zırhsız” mealindedir.

Müradifleri: “Janella” (Guray 1860) “ateptea” (Guray 1860) tebribu nepukokavis (Hedemiyeret 1863)

Şekli adi kabuksuz sümüklü böceklerine benzer. Halfen bir nokta şeklinde mahduttur. Vücudu çıplaktır. Zahrının lihafesi vasatından tulanî bir telem geçer. Bürnüs gayet küçük ve dar olduğu gibi kuddamen nahiye-i zahriyenin sağ tarafına mevzudur. Ve bir mizabe ise tehdit edilmiştir. Şekli müsellesîdir. Fevhe-i tenasülü sağdaki levahık-ı lamisenin arkasındadır. Kavkaası dahilî ve kilsî şekli de kilyevîdir. Bazen de müdevver olur.

En ziyade Zeland-ı Cedid, Avusturalya’da çok bulunur.

ATORAKOFORİDEA, Athoracaphoridea (

¬ˆb²—u§u­«—uÔ¬

) [hayv] Naime şubesi

zatülercülelbattaniye sınıfından bir familyaya verilen isim. Buradaki naimeler uryandır. “Radola” ismi verilen sininin üzerindeki çıkıntılar gayet dardır ki bunlarda en ziyade sinin

merkezi de bulunurlar. Canibî ve dairevî olan sininler o kadar dar değildir. Kısm-ı münakis daha kısa ve sininlerle mücehhez, halfî levahık-ı lamise mefkuttur.

ATURYA, Aturya (

U²—uÔ¬

) [hayv] Naime şubesi. Zatülercülerre’siye sınıfı “nuti lidea”

familyasına müteallik bir hayvan ibtida 1838 tarih-i miladîsinde “Bron Bronn” tarafından tetkik ve mütalaa edilmiş bilahire 1847’de “dorbini dorbigny”de “megasi ponya megasi

phonia” namıyla tanınmıştır.

Kavkaası şibh-i kursî, muhiti muttasıl ve nihayet-i muhitisi ise sarılmıştır. Hacizler muvec ve her cihette aynı ve canibî birer fas teşekkül etmiştir. “Mimas siphon” zahra veyahut dahilî cihetine mevzu ve gayet geniştir. Hunî tarzında mizmarlardan müteşekkildir. Altı nevi vardır. Bunların hepsi de Amerika-yı şimalinin, Avrupa’nın Mısır’ın, Hint’in eosen ve miosen tabakalarında bulunurlar.

ATORİBİ, Athorybie (

v¾²—uÔ¬

) [hayv] Rumca “a” edat-ı nefy ile bulandırmak manasına gelen

“türben” kelimesinde mürekkeptir. Poliplerin eder ve müduza sınıfından Bahr-ı Sefit’te müteayyiş bir cinstir. Bunların havisel sebhiyeleri yerine bir iklil banclien kaim olmuştur. Levahık-ı lamisesi bunların arasındadır. Bahr-ı Sefit’te yaşayan bir nevi maruftur. Bu da: A rozase A. rosacee’dir.