• Sonuç bulunamadı

Arazi Kullanım Durumu

Gaziantep ilinde araziden faydalanma süreci çok gerilere gitmektedir. Özellikle verimli Hilal'in sınırları içinde kalması aynı zamanda burada ilk yerleşmelerin ve zirai faaliyetlerin oldukça geriye gitmesini

sağla-Tablo 6:

Gaziantep İlinin arazi kullanım kabiliyet durumu

Arazi Sınıfı Alan (km2) Oran (%)

I. Sınıf 759,5 11

II. Sınıf 909,2 13,2

III. Sınıf 736,2 10,7

IV. Sınıf 685,2 9,9

VI. Sınıf 607,7 8,8

VII. Sınıf 3149,1 45,7

VIII. Sınıf 47,1 0,7

mıştır. Bununla beraber ilde kültüre alınan ürünlerin büyük bir kısmı ilde hâkim olan yarı kurak iklim şart-larının etkisindedir. Gerçekten de Gaziantep'te daha çok yarı kurak iklim şartlarına adapte olmuş, Antep fıstığı, zeytin, bağ alanları ile kuru tarım sahalarının geniş alan kaplaması, yörenin arazi kullanım kalıpla-rının iklim, su ve toprak kaynaklakalıpla-rının yoğun etkisi altında olduğunu göstermektedir. Yaklaşık 700 mm civarında yağış alan Gaziantep ve yakın çevresinde orman sahalarının bu kadar dar alana sıkışıp kalmış olması, fundalık alanların daha geniş yer kaplaması, yörede yoğun orman tahribatlarının yaşandığına da kanıttır.

Gaziantep'te arazinin büyük bir kısmı (%

33,4'ü) kuru tarım alanlarından oluşmaktadır. Yak-laşık 2305,4 km2 alan kaplayan kuru tarım ve nadas alanları sulama imkânları kısıtlı sahalarda yoğunluk kazanmıştır. Özellikle Barak ovası kuru tarım saha-larının en geniş olduğu yerlerdendir. Bunun dışında Araban, Yavuzeli ve graben sahasının sudan yoksun kesimlerinde de kuru tarım sahaları ağırlıktadır. Ay-rıca plato sahasının batı kesimlerinde de yer yer kuru tarım alanları göze çarpmaktadır (Şekil 9). Gazian-tep'te kuru tarım alanlarından sonra mera sahaları geniş alanlara yayılmıştır. Plato sahasının geneli doğu ve özellikle doğu kesimleri geniş meralarla kaplıdır.

Sulama imkânsızlıkları yanında toprak derinliğinin de düşüklüğü bu alanların boş bırakılmasında önemli bir etkendir. İl arazilerinin yaklaşık % 21,5'ini kapla-yan meraların toplam alanı 1480,6 km2 dir (Tablo 8).

İl genelinde geniş yer kaplayan diğer önemli sahalardan birini ise orman ve fundalıklar oluştur-maktadır. İldeki ormanların bir kısmı 1950'li yıl-lardan sonra devlet tarafından yapılan dikimlerden meydana gelirken, fundalık alanlar ise ormanların tahribi ile ortaya çıkmıştır. Orman ve fundalıklar-dan oluşan 1159,5 km2 lik alanın yaklaşık % 60'ı (699 km2 si) fundalıklardan oluşurken geriye ka-lan % 40'lık (460,5 km2) kısım ise ormanlardan oluşmaktadır (Tablo 8). Gaziantep ilinde orman-lık alanlar Amanos dağlarının etekleri, Kartal dağ-ları, Gaziantep şehrinin kuzeyinde Dülükbaba ve çevresi ile Burç kasabası civarında yoğunluktadır.

Fundalıklar ise büyük ölçüde plato sahasının

ku-Tablo 7:

Gaziantep ili arazilerinin erozyon durumu

Şekil 8:

Gaziantep ilinin erozyon durumu haritası.

Erozyon Durumu Alan (km2) Oran (%)

Az veya yok 910,1 13,2

Orta 2033,7 29,5

Şiddetli 2040,6 29,6

Çok Şiddetli 1909,6 27,7

Erozyon Durumu Alan (km2) Oran (%)

Mera 1480,6 21,5

Kuru Tarım 2305,4 33,4

Orman-Fundalık 1159,5 16,8

Antepfıstığı 615,7 9

Zeytin 170,5 2,5

Bağ 452,6 6,4

Sulu Tarım 459,7 6,7

Yerleşme 132,8 2

Su Yüzeyi 21,8 0,3

Bahçe 42,6 0,6

Çıplak yüzeyler 52,8 0,8

Tablo 8:

Gaziantep ilinde arazi kullanım şekillerinin alansal ve oransal dağılımı

Şekil 9:

Gaziantep ilinde arazinin kullanım durumu

zeydoğusunda Araban ve Yavuzeli çevresinde bu-lunmaktadır (Şekil 9).

Gaziantep ili genelinde önemli bir yeri olan ürünlerin başında Antep fıstığı gelmektedir. İl ge-nelindeki arazilerin yaklaşık % 9'unda Antep fıstı-ğı üretilmektedir (Tablo 8). Yaklaşık 615,7 km2 lik alanda üretimi yapılan Antep fıstığı yoğun olarak plato sahasının doğusunda güneyden kuzeye doğru Karkamış-Nizip-Yavuzeli ve Araban ilçelerinde bu-lunmaktadır (Şekil 9).

İlde önemli bir yeri olan bitkilerden biri de üzümdür. Dolayısıyla bağ alanları da il genelinde oldukça geniş alan kaplamaktadır. Fakat özellikle bağcılıktan elde edilen gelirin düşüklüğü bölgede bağcılık faaliyetlerinin gerilemesine neden olmuş ve bağ alanları giderek yerini Antep fıstığı ve zeytin alanlarına bırakmıştır (Sönmez, 2013). Gaziantep'e arazinin yaklaşık % 6,4'ü (452,6 km2) bağ alanla-rından oluşmaktadır (Tablo 8). Bağ alanları genel olarak plato sahasında Gaziantep şehri ve çevresinde yoğunluktadır (Şekil 9).

Gaziantep'te son yıllarda sulu tarım alanlarında da hızlı bir artış söz konusudur. Özellikle nüfusun hızla artması taze sebze ve meyveye duyulan ihtiyacı da arttırmıştır. Dolayısıyla ilde sulu tarım da hızla artmıştır. İlde, arazilerin yaklaşık % 6,7'sinde (459,7

km2) sulu tarım yapılmaktadır (Tablo 8). Sulamalı tarım yoğun olarak sulama imkânlarının yüksek ve verimli alüvyal toprakların olduğu graben sahası ile diğer ovalarda yapılmaktadır. Bunun yanında vadi tabanlarının genişlediği alanlarda da sulamalı tarım gelişmiştir (Şekil 9).

Gaziantep'te üretimi yapılan ve geniş alan kapla-yan bir diğer bitki ise zeytindir. Özellikle zeytinyağı fabrikalarının da yoğun olarak bulunduğu Nizip'te zeytincilik faaliyetleri de gelişmiştir (Şekil 9). İl gene-lindeki arazilerin yaklaşık % 2,5'i (170,5 km2) zeytin alanlarından oluşmaktadır (Tablo 8). Bunun dışında ildeki arazilerin yaklaşık % 2'si (132,8 km2) yerle-şim alanı, ‰ 8'i (52,8 km2) çıplak yüzeyler, ‰ 6'sı (42,6 km2) meyve bahçeleri ve % 3'ü (21,8 km2) ise su yüzeylerinden oluşmaktadır (Tablo 8, Şekil 9).

BİTKİ ÖRTÜSÜ

Gaziantep'in bitki örtüsüyle ilgili beş detaylı çalışmaya rastlamaktayız. Bunlardan biri, Özuslu (2003)'e ait Gaziantep şehrinin kuzeybatısında bulunan Sof Dağının Florası adlı yüksek lisans çalışması, Özuslu (2004)'e ait Gaziantep Üniver-sitesi Kampüs Florası ve diğeri yine Özuslu ve İs-kender'e (2009) ait Sof Dağı'nın soğanlı bitkileri ve Mustafa Pehlivan ve Bülent Çakır'a ait Huzurlu yaylası Odunsu ve Otsu Bitkileri üzerine yapılmış çalışmalardır. Bu çalışmaların hepsinde de uygu-lamalı çalışılmış ve Gaziantep ile yakın çevresinin florası hakkında bazı sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmaların sonuçlarına göre Sof dağından top-lanmış 420 taksonun % 29'u İran-Turan, % 17'si Akdeniz ve % 11'i Avrupa-Sibirya fitocoğrafya bölgesine dahil edilmiştir (Özuslu, 2003). Gazi-antep Üniversitesi kampus alanından alınan 176 taksonun % 39'u İran-Turan, % 29'u Akdeniz ve

% 1'i Avrupa-Sibirya fitocoğrafya bölgesine girdi-ği belirlenmiş ve üçünün de endemik olduğu so-nucuna varılmıştır (Özuslu, 2004). Yörede ayrıca 44 Geofit (soğanlı) bitki taksonu belirlenmiş ve bunların 8'nin endemik olduğu tespit edilmiştir (Özuslu ve İskender, 2009).

Şekil 10'da Gaziantep ilinin de içinde bulun-duğu Ortadoğu'nun MÖ 8 bin yılındaki muhte-mel bitki örtüsü haritası incelendiğinde, şehrin bulunduğu alanın kuzey kesiminde karaçam, sedir ve meşelerden meydana gelen Akdeniz ormanının bulunduğunu görmekteyiz. Günümüzde yok de-necek kadar azalan bu ormanlık alanların geçmişte geniş yer kapladığı bilinmektedir. Gaziantep Şer'i Mahkeme sicillerinden elde edilen bilgiler de bu doğrultudadır. Örneğin 1731 yılında İstanbul'dan Bağdat'a gönderilen zahire, top ve cephanenin Birecik iskelesinden nakli düşünülmüştür. Dola-yısıyla Birecik'te yapılacak olan gemilerin kereste malzemesinin Antep ve çevresinden elde edilmesi amacıyla, merkezden Rakka muhafızından Antep kadısı ve ileri gelenlerine buyruk gönderilmiştir (Çelik, 1999). Buzul çağı sonrasındaki dönemde iklimde çok ciddi değişimlerin yaşanmadığı dü-şünüldüğünde bugün azalmış alan bu ormanlık alanların insan faaliyetleri sonucu tahrip edildi-ğini söyleyebiliriz. Benzer durum Gaziantep'in güneybatısında yapılan bir çalışmada da ortaya konulmuştur. Lowdermilk'in (2009) 1953 tarih-li raporunda aktardığına göre Lübnan ormanla-rının büyük kısmının günümüzden yaklaşık 350 yıl önce tahrip edildiği ifade edilmiştir. Nitekim günümüzde bu ormanlık alandan geriye

sade-ce birkaç koruluk kalmıştır (Lowdermilk, 2009, Sönmez, 2012).

Aynı haritada Gaziantep şehrinin de içinde bu-lunduğu "Bereketli Hilal'in" (Mümbit Hilal) step bitki örtüsüyle kaplı olduğu görülmektedir. Günü-müzde yiyecek olarak kullanılan tahıl ve baklagil-lerin ana vatanı da olan bu bölgenin güneyinde ise çöl bitkileri yayılış göstermektedir. Bölgenin kuze-yindeki alanlarda ormanların tahrip edilmesi, step sahalarının genişlemesinde etkili olmuştur.

Sonuç olarak, Gaziantep ili bulunduğu konum itibariyle İran-Turan ve Akdeniz fitocoğrafya bölge-lerinin geçiş noktasında bulunmakta ve genel ola-rak İran-Turan florasına ait step, dağ stepi ve yarı kurak bölgelerin özelliklerini taşıyan (Avcı, 2005) bitkilerin yayılış gösterdiği bir saha olarak karşı-mıza çıkmaktadır. Step bitkilerinden sonra ikinci sırada Akdeniz fitocoğrafya bölgesine ait bitkilerin yayılış gösterdiği görülmektedir.

Ergün ÖZUSLU