• Sonuç bulunamadı

Araştırma, kırsal alandan kentsel alana yapılan göçün kadın emeğindeki değişime etkisini, değişimin olumlu ve olumsuz yönlerini içermektedir. Göçün, kadının çalışma hayatında yer alıp almamasındaki etkisinin yanında geleneksel rol algısındaki değişimlerini de kapsamaktadır. Göçün kadın üzerindeki ekonomik ve sosyal etkilerinin incelenmesi de araştırmanın içeriğini oluşturan konulardandır. Söz konusu araştırma ile kadın emeğinin göç öncesi durumu ile göç sonrası durumu karşılaştırılarak mevcut durum saptanmaya çalışılmıştır.

4.2.1. Amaç ve Sorun

Günümüzde yazına göre kadın emeği, ev içi ve ev dışı olarak sınıflanabilmektedir. Adam Smith kadının evdeki görünmeyen emeğini üretken emek olarak değerlendirmez iken, feminist iktisatçılar ekonomik bir değere sahip olduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla kadın emeği evde, tarımda, sanayide, hizmette çoğunlukla toplumsal cinsiyetçi bakış açısı ile biçimlendirilen ama sıklıkla var olan bir emektir. Emeğin konumu, değeri ve istihdam biçimi özellikle kır ve kent alanlarında farklılık göstermekte ve göç, emeğin kullanılabilme biçimini değiştirebilmektedir. Bu bağlamda araştırmanın amacı özellikle kırdan kente göç sürecinde kadın emeğinin değişip değişmediğini tespit edebilmektir. Araştırmanın sorunu ise kadın emeğinin nasıl, nerede, niçin değiştiğidir.

4.2.2. Alanı ve Yöntemi

Alan araştırması bir durum analizi olup, nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Nitel Araştırma, bir sahanın ya da sosyal hayatın bir kesitiyle etkileşim özelliği gösterir. Bireylerin, grupların ve toplumların gündelik hayatını yansıtır. Araştırmacı da empatik ve titiz bir yaklaşımla yerel aktörlerden veri toplamaya çalışır. Nitel bir çalışma, okuyucuya bir yer hissi, bir duygu, bir hareketlilik, bir etkinlik belirten açıklamaları taşır ve okuyucuyu geniş bir bakış açısından dar bir bakış açısına götürür (Creswell, 2017: 224).

Nitel veri kullanmanın güçlü yanları; günlük olaylara odaklanması, olayın gerçekleştiği ortamda yapılması, zengin ve bütüncül bir içerik sunarak verilerin ilk elden sağlanması, esnek oluşu biçiminde sıralanmaktadır (Miles ve Huberman, 2015: 6 - 10). Nitel araştırmalarda öne çıkan yedi özellik; doğal ortama duyarlılık, araştırmacının katılımcı rolü, bütüncül yaklaşım, algıların ortaya konması, araştırma deseninde esneklik, tümevarımcı analiz ve nitel veridir (Yıldırım ve Şimşek, 2018: 42). İnsanlar arasındaki etkileşimlerin ölçülmesinde nicel araştırma yerine nitel araştırmalar daha çok tercih edilmektedir.26 Çünkü nicel ölçümler; ırk, cinsiyet farklılıkları, ekonomik durum ve bireysel farklılıklar konusunda duyarlı bir yaklaşımda bulunmayabilir. Tüm bireyleri istatistiksel olarak eşitlemek, çalışmalarda bireylerin eşsizliğinin gözden kaçmasına neden olabilir. Nitel araştırmalar söz konusu konularda bütünlünlük çerçevesinde daha iyi uyum sağlamaktadır (Creswell, 2016: 48). Dolayısıyla çalışmanın nitel araştırma tekniği ile yapılmasının nedeni; bireylerin algılarının ortaya konması için doğal bir ortamda gerçekci ve bütüncül bir biçimde analiz etme olanağı sunmasıdır (Yıldırım ve Şimşek, 2018: 45).

Çalışma, 40’ı kadın, 20’si erkek olmak üzere toplamda 60 bireye27 uygulanmıştır. SYDV’de 19, İŞKUR’da 21, Sevindik Mahallesi’nde ise 20 bireyle görüşme yapılmıştır.28 Alanı oluşturan 60 katılımcının görüşleri, yarı yapılandırılışmış

görüşme formu ile saptanmaya çalışılmıştır. Görüşme yönteminde; esneklik, yanıt oranı, sözel olmayan davranış, ortam üzerindeki kontrol, soruların sırası, anlık tepki, veri kaynağının teyit edilmesi, tamlık, derinlemesine bilgi güçlü yönleri oluşturmaktadır. Görüşme yönteminin zayıf yönleri ise; maliyet, zaman, olası yanlılık, kayıtlı veya yazılı bilgileri kullanamama, zaman ayırma güçlüğü, gizliğin ortadan kalkması, soru standartının olmayışı, bireylere ulaşma güçlüğüdür (Yıldırım ve Şimşek, 2018: 133 - 136). Ayrıca görüşme yapılırken; rasgele örneklem yönteminin kullanılmaması ve küçük örneklemin seçilmesi, elde edilen sonuçların genellenemesine yol açmaktadır (Boyce ve Neale, 2006: 4).

Tezin konusu kadın odaklı olmasına rağmen erkeklerin durumu kadınların durumlarını da etkilediği için erkeklerin durumları ve düşünceleri de çalışmaya dâhil edilmiştir. Sorular, göç sürecinde değişen kadın emeğinin durumunu saptamak için

26 Nitel araştırmacı “ilişkileri açıklamaya” çalışırken, nicel ise “kaç kişi” olduğunu araştırır (Erkuş,

2017: 100).

27 Görüşme yapılan bireylerin seçiminde kırsal alandan kente göç etmeleri ölçüt olarak alınmıştır. 28 SYV: 5 çift, eşi ölmüş 4 kadın, 3 evli kadın, 2 boşanmış kadın; İŞKUR: 5 çift, eşi ölmüş 1 kadın, 2 evli

kadın, 5 hiç evlenmemiş kadın, 3 boşanmış kadın; Sevindik Mahallesi: 10 çift olmak üzere görüşmeler, kurumlarda ve sahada gerçekleştirilmiştir.

kadınlara ve erkeklere sorulmuştur. Yanıtlar anahtar kelimeler ile gruplandırılmıştır. Katılımcılar, görüşmelerin kayda alınmasından rahatsızlık duyduklarını ifade ettikleri için görüşmeler not alınarak yapılmıştır. Görüşmeler ortalama yirmi – kırk dakika sürmüştür.

Veri toplama tekniği iki aşamada gerçekleşmiştir. İlk olarak bireylerin sosyo – demografik özelliklerini saptamak için çalışma soruları hazırlanmıştır. İkinci aşamada ise, açık uçlu yarı yapılandırılmış form ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği esnek bir yapıdadır. Araştırmacı önceden sormak istediği soruları içeren bir form hazırlar ancak görüşmenin akışına göre alt sorular da oluşabilir. Nitel araştırmanın belli bir standartlık ve esneklik içermesi araştırmaya uygunluk katmıştır (Türnüklü, 2000: 547). Ayrıca sosyal bilimlerde açık uçlu sorulara verilen yanıtların analizinde içerik analizi sıklıkla kullanılmaktadır. Çünkü katılımcıların ne dediğinin anlaşılmasında içerik analizi en öenmli analiz tekniğidir (Bilgin, 2014: 58). Gürbüz ve Şahin (2016: 130)’e göre, nitel sosyal bilim araştırmaları için asgari 30 örneklem büyüklüğü çoğu zaman yeterli olabilmektedir. Bu noktadan hareketle araştırmada 60 bireyle görüşme yapılmıştır.

4.2.3. Sınırlılıklar

Çalışmanın temel sınırlılığı, göç öncesi ve göç sonrası durumun ayrı ayrı ele alınmasından dolayı çalışmanın uzun zamanda gerçekleşmesidir. Ayrıca:

• Çalışma yapılacak bireylere ulaşmada zorluklarla karşılaşılmıştır. Çalışmayı kurum içerisinde uzun saatler bekleyerek ve çalışmaya uygun bireyleri bulmaya çalışarak yapmak, bir takım sıkıntılara neden olmuştur. • Çalışmaya katılması uygun görülen bireylerden bazılarının çalışmaya

katılma konusunda isteksiz davranışlarıyla karşılaşılmıştır.

• Tüm bunlara ek görüşmelerin yapıldığı fiziki mekan sınırlılıkları da söz konusu olmuştur.