• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1. GİRİŞ

1.4. Araştırmanın Kısıtları

faaliyetlerine olan talep artış eğilimindedir ve gelecekte de artarak devam edeceği ön görülmektedir. Bu noktada araştırmanın temel soruları şu şekildedir:

1.3.1. Temel Araştırma Problemi

Aladağlar Milli Parkı’nda gerçekleştirilen turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya ekonomik katkısı var mıdır? Varsa bu katkının özellikleri ve boyutları nelerdir?

1.3.2. Alt Araştırma Problemleri

• Yerel halk milli parkta gerçekleşen turizm ve rekreasyon faaliyetlerinden ekonomik anlamda bir yarar sağlamakta mıdır?

• Turizm burada yaşayan insanlar için ana gelir kaynağı mıdır yoksa ek gelir kaynağı mıdır?

• Turizm faaliyetlerinin ekonomik katkısı milli park sınırında yer alan köylere eşit bir şekilde dağılmakta mıdır?

1.4. Araştırmanın Kısıtları

Yukarıda ifade edildiği gibi Aladağlar Milli Parkı üç ilin sınırlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla milli parka ait bazı verilerin elde edilmesinde bir takım güçlükler yaşanmıştır. Bunların başında ise milli parkın ziyaretçi sayıları gelmektedir.

Milli parkın Adana ili bölümüne maddi imkânlar ve zaman problemi gibi nedenlerle gidilememiştir. Bu nedenle milli parktaki ziyaretçi sayılarının Adana iline ait verileri elde edilememiştir. Bu eksikliğin giderilebilmesi amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden gerekli veriler talep edilmiş ancak oradan da bir sonuç alınamamıştır. Bu durumun oluşmasında milli parkın dağlık bir alanda ve çok geniş bir alana yayılmış olması etkili olmuştur. Çünkü milli parka kontrolsüz birçok alandan giriş yapılmaktadır. Bu nedenle milli parkın istatistiksel olarak veri yetersizliklerinin olduğu da çalışma süreci içerisinde saptanan durumlardan biridir.

15 1.5. Yöntem

Bu çalışmada nitel araştırma yöntemleri kullanılmış ve bunun yanında nicel ikincil verilerden de yararlanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formları yardımıyla üç alt kümeyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Basit rastlantısal örneklemle toplamda 48 kişi ile yüz yüze görüşülmüştür. Çalışma alanına farklı tarihlerde üç kez gidilmiştir. İlk gidiş beş günü kapsamaktadır. 06.04.2019-11.04.2019 tarihlerinde çalışma alanında derinlemesine görüşmeler, incelemeler ve gözlemler yapılmıştır. Sonraki gidişler 16.10.2019 ve 18.01.2020 tarihlerinde günübirlik şeklinde gerçekleşmiştir. Derinlemesine görüşmeler üç ayrı alt kümede gerçekleştirilmiştir.

Bunlar; Aladağlar Milli Parkı sınırları ve etki alanı içerisinde yaşayan yerel halk (YH), yerel yöneticiler (YY) ve turizmle bağlantılı yerel işletmeler (Yİ)’dir.

Araştırma alanında yerinde gözlemler de yapılmıştır. Gözlem tekniğinin kullanılmasında ise; çalışma alanının sosyo-ekonomik özelliklerinin saptanması, arazi kullanım özelliklerinin belirlenmesi ve çalışmanın asıl amacı olan turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya etkisinin olup olmadığının, var ise bunun ne düzeyde olduğunun saptanması gibi konularda yardımcı olması amaçlanmıştır. Doküman analizi de çalışmaya önemli katkılar sağlamıştır. Alan yazında çalışma konusuyla ilgili kaynaklar, milli parkın uzun devreli gelişme revizyon planı ve milli parkın envanter raporu, topografya ve jeoloji gibi çeşitli haritalar incelenmiştir.

Çalışmada ayrıca nicel ikincil verilerden de yararlanılmıştır. Milli parkın ziyaretçi sayıları ve temel istatistikleri konularında çeşitli kurum ve kuruluşların verilerinden yararlanılmıştır. Ek olarak uluslararası anlamda ve bazı ülkelerin öz turizm istatistiklerinden oluşan ikincil veri kaynakları da kullanılmıştır.

16 1.5.1. Veri Toplama

1.5.1.1. Nitel Yöntemler

Nitel araştırma; ‘’gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama tekniklerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma’’ şeklinde tanımlanabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008’den aktaran Karataş, 2015: 63). Bir başka tanımda ise nitel araştırma; ‘’gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel bilgi toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma’’

şeklinde ifade edilmektedir (Yıldırım, 1999: 10). Nitel araştırma yöntemlerinde görüşme tekniği sıklıkla kullanılmaktadır. Bogdan ve Biklen (1992’den aktaran Yıldırım, 1999: 10) görüşme tekniğinin insanların tecrübelerinin, bakış açılarını, duygularını ve algılarını ortaya çıkarmakta kullanılan çok güçlü bir yöntem olduğunu ifade etmişlerdir. ‘’Görüşme, araştırılan konu hakkında bireyin yaşanmışlıkları, farklı deneyimleri, tutumları, düşünceleri, niyetleri, yorumları, zihinsel algıları ve tepkileri gibi gözlenemeyen bilgilere ulaşılmasına olanak sağlar (Bengtsson, 2016 ve Seidman, 2006’dan aktaran Baltacı, 2019: 374).

Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla yüz yüze derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş ve gözlem tekniğinden yararlanılmıştır. Aladağlar milli parkında gerçekleşen turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya etkisi konusunda yerel halkın, yerel yöneticilerin ve turizmle bağlantılı yerel işletmelerin bilgi, görüş ve tutumları hakkında veri toplamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bunun nedeni yerel halktan istenilen bilgilerin görüşme tekniği ile daha sağlıklı ve daha geniş bir şekilde elde edileceğidir. Bu bağlamda basit rastlantısal

17

örneklemle toplamda 48 kişi ile yüz yüze görüşülmüştür. Her bir görüşme 30-60 dakika arasında gerçekleşmiştir. Yapılan görüşmeler esnasında katılımcıların izin vermesi durumunda ses kayıtları alınmış, diğer durumlarda ise görüşmeler not alınarak kaydedilmiştir.

Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği yapılandırılmış görüşme tekniğine göre daha esnek bir yapıya sahiptir. Yani araştırmacı hazırlamış olduğu görüşme formundaki sorularla görüşmeyi gerçekleştirirken farklı alt sorularla görüşmeyi daha derin hale getirebilir, bulguları zenginleştirebilir ve katılımcının daya detaylı bilgiler vermesini sağlayabilir. Katılımcı herhangi bir sorunun cevabını vermeye başladığında görüşmenin derinleşmesi durumlarında diğer soruların da cevabını verebilir. Bu tür durumlarda araştırmacı o soruları eleyerek görüşmeye devam edebilmektedir. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği, oluşturulan görüşme formu aracılığıyla hem standart bir yapıya sahip olurken diğer yandan da esnek bir yapı sergilemektedir (Türnüklü, 2000: 547).

Nicel araştırma yöntemlerindeki geçerlilik ve güvenirlik kriterlerinin yerine nitel araştırma yöntemlerinde inanılırlık, sonuçların doğruluğu ve araştırmacının yetkinliği kriterleri ön plana çıkmaktadır (Kreftin, 1991’den aktaran Başkale, 2016: 23).

İnanılırlığı artırmak için de uzun süreli etkileşim yani çalışma alanında yeterli zamanı ayırarak araştırmacı ön yargıları ortadan kaldırılarak verilerin toplanması gerekmektedir (Başkale, 2016: 23). Çalışma alanında araştırma için yeterli miktarda zaman ayrılması bilgilerin talep edildiği kaynaklar tarafından eksiksiz ve samimi bir ortamda alınmasına şüphesiz yardımcı olacaktır. Bütün bunlar da araştırmanın inanılırlığını artıracaktır. Bu çalışmaya konu olan köylerde derinlemesine görüşmeler yapılırken her bir görüşme için gerekli zamanın ayrılmasına, samimi ve güvenilir bir ortam oluşturulmasına önem gösterilmiştir. Katılımcıların görüşmelerde istekli oluşu görülmüştür.

18

Derinlemesine görüşmeler milli parkın sınırları içerisinde kalan yerleşmelerin bağlı olduğu ilçe kaymakamları, belediye başkanı ve köy muhtarları ile turizmle bağlantılı işletme sahipleri veya çalışanlarıyla da gerçekleştirilmesinin nedeni; milli parkta gerçekleşen turizm ve rekreasyon aktivitelerinin kırsal kalkınmaya etkisini bütünleşik bir yaklaşımla tüm paydaşlar açısından değerlendirerek onların bilgilerinden, görüş ve düşüncelerinden de yararlanmak istenmesidir.

Görüşme Formlarının Tasarlanması: Görüşmelerde verilerin toplanacağı kaynaklar belirlenirken bütüncül bir yaklaşımla hareket edilmiştir. Aladağlar Milli Parkı’nda gerçekleşen turizm ve rekreasyon aktivitelerinin kırsal kalkınmaya etkisini bütünleşik bir yaklaşımla tüm paydaşlar açısından değerlendirerek onların bilgilerinden, görüş ve düşüncelerinden de yararlanmak istenmiştir. Bu bağlamda yüz yüze yapılan derinlemesine görüşmeler milli parkın sınırları içerisinde kalan yerleşmelerin bağlı olduğu ilçe kaymakamları, belediye başkanı ve köy muhtarları yani yerel yöneticiler, turizmle bağlantılı yerel işletme sahipleri veya çalışanları yani yerel işletmeler ve yerel halk ile toplamda üç alt küme ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Görüşme formları her bir küme için ayrı ayrı oluşturulmuştur. Yerel halkla gerçekleştirilen ve toplamda yedi sorudan oluşan görüme formu Ek:1’de, yerel yöneticilerle gerçekleştirilen ve toplamda on sorudan oluşan görüşme formu Ek:2’de, yerel işletmecilerle gerçekleştirilen ve toplamda on sorudan oluşan görüşme formu ise Ek:3’te yer almaktadır. Her üç görüşme formunun başında katılımcıların demografik ve ekonomik özelliklerini öğrenmek için bir tablo yer almaktadır. Formların geri kalan kısmı ise her bir alt küme için ortak ve farklı soruları içermektedir.

Çalışmada görüşme tekniğinin yanında gözlem tekniğinden de yararlanılmıştır.

Çalışma alanının sosyo-ekonomik özelliklerinin saptanması, arazi kullanım özelliklerinin belirlenmesi ve çalışmanın asıl amacı olan turizm ve rekreasyon

19

faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya etkisinin olup olmadığının, var ise bunun ne düzeyde olduğunun saptanması gibi amaçlarla gözlem tekniğinden de yararlanılmıştır.

Gözlem tekniği, herhangi bir ortamda veya düzenlenmiş mekânlarda katılımcıların tutum ve davranışlarını gözlemlemek veya araştırılan konunun biçimsel boyutunu tanımak amacıyla kullanılan bir tekniktir. Eğer araştırmacı herhangi bir ortamda veya kendi düzenlediği mekânda oluşan bir davranışa ilişkin ayrıntılı, kapsamlı ve zamana yayılmış bir bakış açısı elde etmek istiyorsa gözlem tekniğini kullanabilir (Bengtsson, 2016; Crabtree ve Miller, 1999; Fossey vd., 2002 aktaran Baltacı, 2019:

376).

Nitel araştırma yöntemlerinde doküman analizi de görüşme ve gözlem teknikleri gibi sıklıkla kullanılmaktadır. Doküman analizi; ‘’Araştırmada incelenen olgu veya olaylarla ilintili bilgiler içeren yazılı belgelerin ayrıntılı olarak taranması ve bu bilgilerden yeni bir bütünlük oluşturulması, doküman/metin analizi olarak adlandırılır’’

(Creswell, 2002’den aktaran Baltacı, 2019: 376). Çalışmada doküman analizi de yapılarak görüşme ve gözlem teknikleri desteklenmiş, çalışmaya önemli katkılar sağlanmıştır. Alan yazında çalışma konusuyla ilgili kaynaklar, milli parkın uzun devreli gelişme revizyon planı, milli park envanter raporu ve milli parkın topografya ve jeoloji gibi çeşitli haritaları incelenmiştir. İncelenen haritalar ArcMap 10.1 programında sayısallaştırılarak çeşitli haritalar üretilmiştir.

Araştırma Evreni ve Örneklemi: Araştırmanın evreni; yerleşmesi milli park sınırları içinde kalan üç köy ve milli parkın etki alanındaki köyler arasından seçilen üç köyde yaşayan nüfustur. Çalışma alanındaki köylerde yaşayan toplam nüfus 3.868 kişidir (Çizelge1).

20

Çizelge 1. Çalışma Alanındaki Köylerin Nüfus Miktarları

Köy Nüfus

(2019) Demirkazık Köyü (Niğde) 365 Çukurbağ Köyü (Niğde) 667 Pınarbaşı Köyü (Niğde) 86 Kapuzbaşı Köyü (Kayseri) 619 Ulupınar Köyü (Kayseri) 679 Büyükçakır Köyü (Kayseri) 1452

Kaynak: TÜİK

Nitel araştırmalarda örneklemin sayısından veya büyüklüğünden ziyade örneklem için seçilen kişilerin daha derin ve ayrıntılı bilgileri verebilme potansiyellerine, araştırmacının yanıtını aradığı soruların ne derecede cevaplayabilir olduklarına dikkat edilmelidir (Lincoln ve Guba, 1985’ten aktaran Türnüklü, 2000:

548). Rubin ve Rubin (1995’ten aktaran Türnüklü, 2000: 548)’e göre; örneklem büyüklüğü elde edilen bulguların belirli bir doygunluğa ulaşıldığı durumlarda tamamlanmış olduğunu ifade etmişlerdir.

Kuzel (1992’den aktaran Türnüklü, 2000: 549) örneklem seçiminde temel alınması gereken kriterleri şu şekilde ifade etmiştir:

➢ Örneklem seçimi oldukça esnektir. Örneklem seçimi çalışma süreci içerisinde gelişir. Sürece bağlı olarak değişiklikler yapılabilir.

➢ Örneklem birimleri bir seri halinde seçilir. Kiminle çalışılacağı kiminle çalışıldığına bağlı olarak gelişir.

➢ Örneklem, halihazırda çalışılan konu ya da teorinin geliştirilmesine bağlı olarak sürekli yenilenir.

➢ Örneklem, geliştirilen teoriyi ya da konuyu güçlendirmek ve desteklemek için olumsuz kişi ve durumların seçimini de kapsar.

21

Bu bilgiler ışığında örneklem büyüklüğü görüşmelerin seyrine göre belirlenmiş, verilen cevapların birbirini tekrar etmeye başladığı durumlarda ve veri doygunluğuna ulaşıldığında araştırmacı tarafından sonlandırılması uygun bulunmuştur. Örneklem seçiminde basit rastlantısal örneklem kullanılmıştır.

Araştırmanın örneklem kapsamı, Aladağlar Milli Parkı sınırları içerisindeki ve önemli etki alanları içerisindeki köylerde yaşayan yerel halk, çalışma alanındaki köylerde ve milli parkın bağlı olduğu ilçelerdeki yerel yöneticiler ve turizmle bağlantılı işletme sahipleridir. Araştırmanın konu kapsamı; milli park içerisindeki turizm faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya etkisidir. Ancak burada ekonomik boyut ele alınacaktır.

1.5.1.2. Nicel İkincil Veriler

Çalışmada nicel ikincil verilerden de yararlanılmıştır. Niğde Çamardı Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kayseri Yahyalı Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden bazı veriler temin edilmiştir. Bu veriler; toplam tarım alanı, yetiştirilen ürünler ve toplam üretim miktarlarını kapsamaktadır. Bunun yanı sıra Orman ve Su İşleri Bakanlığı Niğde Şube Müdürlüğü’nden, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden ve Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden ve Demirkazık Dağ Evinden Aladağlar Milli Parkı ziyaretçi sayıları temin edilmiştir. Bunların yanı sıra uluslararası anlamda ve bazı ülkelerin öz turizm istatistiklerinden oluşan ikincil veri kaynakları da kullanılmıştır.

1.5.2. Veri Analizi

Aladağlar Milli Parkı’nın sınırları içersinde yer alan köylerde yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla yüz yüze derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, görüşmeler esnasında notlar alınmış katılımcıların izin vermesi durumunda da ses kayıtları alınmıştır. Tutulan notlar ve ses kayıtları Microsoft Word

22

programında çözümlenmiştir. Her bir katılımcı için YH1, YY1 ve Yİ1 şeklinde isimlendirmeler yapılmıştır. Daha önce Microsoft Word programında yapılan çözümlemelere bağlı olarak katılımcıların görüşleri betimsel analiz yoluyla çalışmaya aktarılmıştır.

Betimsel analiz, görüşme ve gözlem tekniği ile elde edilen verilerin sistematik bir şekilde ve yorumlanarak çalışmaya aktarılmasıdır. Görüşmelerden elde edilen bulgular çeşitli başlıklar veya temalar altında kategorize edilir. Kategorize edilen bulgular araştırmacının bilgi ve birikimleri ile özetlenerek yorumlanır (Baltacı, 2019:

379).

23 BÖLÜM 2: KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Turizm ve rekreasyon kavramları birbirleriyle iç içe iki kavramdır. Turizm faaliyetlerinin bir kısmı rekreasyon faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu nedenle bu iki kavram hakkında ve çalışmada konusu geçen diğer kavramlar hakkında bazı bilgiler vermek faydalı olacaktır.

2.1. Turizm

Turizm konusunda birçok tanım bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekildedir:

Turizm; turistleri ve diğer ziyaretçileri ağırlama sürecinde turistlerin, ticari tedarikçilerin, ev sahibi devletlerin ve ev sahibi toplulukların etkileşiminden kaynaklanan fenomenlerin ve ilişkilerin bütünüdür (Goeldner ve Ritchie, 2009: 4).

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ise turizmi; İnsanların çeşitli amaçlarla daimi olarak bulundukları çevrenin dışındaki yerlere veya ülkelere yaptıkları seyahatleri içeren sosyal, kültürel ve ekonomik bir olgu olarak tanımlamıştır (unwto.org). Uluslararası Turizm Uzmanları Birliği olan AIEST ( Association of Scientific Experts in Tourism )’e göre turizm; insanların devamlı olarak ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışında yaptıkları seyahatleri ve buradaki turizm işletmelerinin ürettikleri mal ve hizmetleri talep ederek geçici konaklamalarından doğan olay ve ilişkiler bütünüdür (Vanhove, 2005: 2;

aıest.org).

Tanımlardan da anlaşılacağı üzere turizmin gerçekleşmesi seyahatin devamlı oturulan, çalışılan ve günlük ihtiyaçların karşılandığı yerlerin dışına yapılmasını gerekli kılmaktadır. Gelir elde etmek amacıyla yapılmayan bu seyahatlerin daimi değil geçici olması gerekmektedir. Turizmi gerçekleştiren bir diğer husus ise konaklama sırasında turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetlerin satın alınması veya bunlardan faydalanılmasının gerekli olmasıdır.

24

Turizm, bir zamanlar talep açısından toplumun sadece belirli bir kesimine hitap eden bir sektörken, zamanla kişilerin gelir seviyesinin artması, çalışma koşullarının iyileşmesi, teknolojik ilerlemeler ve kişilerin eğitim seviyelerinin yükselmesine bağlı olarak, günümüzde turizm farklı sosyo-ekonomik özelliklere sahip olan insanlara da hitap etmektedir. Turizm talebindeki bu değişim turizm sektörü içerisinde, dağcılık, yayla turizmi, kültür turizmi, av turizmi, su sporları, kırsal turizm gibi alternatif turizm çeşitlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Özellikle sanayileşmiş ülkelerde ve büyük şehirlerde yaşayan insanların modern hayatın yorgunluğunu kırsal alanlarda atma, doğayla iç içe olma gibi ihtiyaçları kırsal turizme olan talebin artmasına sebep olmaktadır (Çeken vd., 2007: 2).

Türkiye’de uzun yıllardır turizm faaliyetleri klasik anlamda kitle turizmi şeklinde deniz kıyılarında gerçekleştirilmektedir (Somuncu, 1997: 273). Fakat daha önce de belirtildiği gibi insanların yaşam koşullarındaki değişmeler onların boş vakitlerinde gerçekleştirdikleri faaliyetleri ve dolayısıyla turizm motivasyonlarını da değiştirmiştir. Bu değişimler sonucunda özellikle son yıllarda artan bir şekilde kıyı turizminin yanında özellikle dağ turizmi ve ekoturizm gibi diğer doğa temelli turizm türleri de talep edilmektedir.

Temel geçim kaynakları genellikle tarıma ve hayvancılığa dayanan kırsal alanlarda turizm sektörü ek gelir kaynağı ve bazı durumlarda da ana gelir kaynağı olabilmektedir. Söz konusu alanlardaki turizm potansiyeli planlayıcılar tarafından titizlikle ele alındığı takdirde kırsal alanlarda yaşayan insanlar için yeni fırsatlar yaratacaktır. Çünkü kırsal alanlarda gerçekleşen turizm faaliyetleri kırsal alanlardaki ürünlere ve hizmetlere olan talebi artırmaktadır. Bu sayede bir yandan kırsal alanlardaki üreticilerin geliri artarken diğer yandan da turizmle ilgili işlerde çalışan insanların gelirlerinde artış yaşanmaktadır. Turizm sektörü sadece kendi içersinde bir üretim

25

artışına neden olmakla kalmayıp kendisiyle bağlantılı olan diğer sektörleri de harekete geçirmektedir. Bu yönüyle de turizm sektörü ekonomik anlamda itici güç olarak görülmektedir.

Kırsal alanlarda gerçekleştirilen turizm faaliyetleri temel geçim kaynağı temelde tarım ve hayvancılığa dayanan yöre halkına ek olarak turizmden gelir sağlamakta ve yaşam standartlarına yükselmeye neden olmaktadır (Torun, 2013: 32-33). Ülkemizde 1960’lı yıllardan sonra bölgesel eşitsizlikleri gidermek adına kırsal kalkınma politikaları uygulanmış ve turizm sektörü kırsal kalkınmanın temel bileşeni olarak kabul edilmiştir (Ün vd., 2012: 345).

2.2. Boş Zaman ve Rekreasyon

Rekreasyon kavramının daha iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için boş zaman kavramının da dikkate alınması gerekmektedir. Boş zaman; bireyin kendi adına özgürce kullanmak hakkına sahip olduğu, iş ve yaşamla ilgili zorunlu sorumluluk ve görevler (çalışma, yeme ve uyuma gibi fizyolojik ihtiyaçlar) yerine getirildikten sonra arta kalan zamandır (Toker vd., 2003: 221). Ragheb ve Tate (1993) ise boş zamanı; bireylerin kendi istekleri ile seçtikleri ve belirli kalıplara bağlı olmadan gerçekleştirdikleri serbest zaman etkinlikleri veya rekreatif etkinlikler olarak ifade edilmişlerdir.

Rekreasyon, yenilenme, yeniden yaratılma veya yeniden yapılanma anlamına gelen Latince ‘’Recreatio’’ sözcüğünden gelmektedir. Rekreasyon; bireylerin ya da toplumsal kümelerin boş zamanlarında gönüllü olarak yaptıkları dinlendirici ve eğlendirici faaliyetler olarak değerlendirilmektedir (Karaküçük, 2008:74-78). Bir başka tanımda ise rekreasyon; yaşamsal fonksiyonları canlı tutarak bireyleri dinlendiren, eğlendiren, neşe veren ve çeşitli uğraşlardan haz almalarını sağlayan eylemleri yapmak veya bu etkinliklere katılarak fiziksel ve ruhsal canlanma sağlamak olarak tanımlanmaktadır (Bayer, 1964: 49; Şahbaz ve Altınay, 2015: 126). Rrekreasyon;

insanların yeme içme gibi varoluş ve çalışma, işe gidiş geliş, çocuklar için okul gibi

26

geçim unsurları için gerekli olanın dışındaki tüm zamanlar olarak tanımlamıştır (Clawson’dan aktaran Özgüç, 2015: 3). Literatürde yer alan tanımlamalara dayanarak rekreasyon; kişilerin zorunlu zamanları ve eylemleri dışında zihinsel ve fiziksel olarak yenilenmek üzere aktif ya da pasif olarak katıldıkları etkinlikler olarak tanımlanabilmektedir (Öztürk, 2018: 36).

‘’Kırsal alanlardaki doğal ve kültürel varlıkların zenginliği ve çeşitliliği turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin geliştirilmesi açısından önemli bir potansiyel arz etmektedir’’ (Özdemir, 2012: 19). Kırsal alanlar düşük maliyetli ve insanlara doğa ile iç içe olma imkânı veren rekreasyonel faaliyetlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum düşük gelirli olan kesimlerin de turizm faaliyetlerine katılmasını sağlamakta ve iç turizmi

‘’Kırsal alanlardaki doğal ve kültürel varlıkların zenginliği ve çeşitliliği turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin geliştirilmesi açısından önemli bir potansiyel arz etmektedir’’ (Özdemir, 2012: 19). Kırsal alanlar düşük maliyetli ve insanlara doğa ile iç içe olma imkânı veren rekreasyonel faaliyetlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu durum düşük gelirli olan kesimlerin de turizm faaliyetlerine katılmasını sağlamakta ve iç turizmi