• Sonuç bulunamadı

Hacer Vadisi Yakınlarında Bulunan Seyir Terasından Ulupınar Köyü’ne Bakış

Zamantı Irmağı, İç Anadolu’dan çıkarak Toros’ları geçip Akdeniz’e dökülen ve uzunluğu 308 kilometreye ulaşan bir akarsuyumuzdur. Seyhan Nehri’nin ana koludur.

Yahyalı ilçesi sınırları içerisinde 51 kilometre yol almaktadır. Bunun 15.500 metresi

“Milli Rafting Parkuru” olarak geçmektedir. Bu parkur Güney Zamantı Kanyonu içerisinde yer almaktadır (kayseri.ktb.gov.tr).

Vadi içerisinde bulunan Yeşilköy-Büyükçakır köyleri arasında rafting yapmak için uygun alanlar bulunmaktadır. Yine Zamantı Vadisi içerisinde 10 kilometrelik oldukça dik yamaçlarla çevrili bir alan da mevcut olup, bu alan doğa yürüyüşü yapmak için son derece uygundur. Zamantı Vadisi’nde Nisan ve Mayıs aylarında ırmak yamaçlardan düşen en az 15 adet şelale oluşmakta, ancak zamanla bu şelalelerin suyu çekilmektedir (yahyali.bel.tr).

71

Aladağlar Milli Parkı dağ ve kış turizmi aççısından çok ilgi çekici özelliklere sahiptir. Dağ turizmi; dağ atmosferinde bulunma, dinlenme, dağ sporları yapmayı içermektedir. Milli parkta gezi ve tırmanışlar için genellikle Niğde’nin Çamardı ilçesine bağlı Çukurbağ ve Demirkazık köyleri üzerinden giriş yapılarak birbirinden farklı tırmanış ve yürüyüş parkurlarına ulaşılır.

Dağ sporları, trekking ve tırmanışlar için çeşitli olanaklar sunan milli parkta Hacer Boğazı ve Demirkazık Tepesi ortasında yer alan Yedigöller bölgesi buzul ve karstik topografyanın eşsiz güzellikteki örneğini ortaya koyar. Bu bölgenin etrafı dik kayalıklarla çevrilidir. Bu nedenle tırmanma spor çalışmaları için önemli bir alandır.

Buradaki Direk Tepesi kaya tırmanmaları için en uygun tepelerden biridir. Yerli ve yabancı turistlerin tırmanışlarda en çok tercih ettikleri alan Demirkazık Tepesi’dir. Milli parkın batısında yer alan Demirkazık ve çevresi 1700 m’den 3758 m’ye kadar yükselmektedir. 3000 m’den sonra dikleşerek sarp kayalıklardan oluşmakta ve Demirkazık Zirvesini meydana getirmektedir. Bu bölgedeki tepeler dar ve derin vadilerle birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu bölgede yer alan doruklar, uzun kaya duvarları ve vadiler eğitsel amaçlarla da çok fazla tercih edilmektedir. Milli parktaki zirvelere tırmanmak için en uygun güzergâhlar Demirkazık ve Çukurbağ köylerinden başlamaktadır. Emli Vadisi ve Sokullupınar kamp alanlarından başlayan tırmanışlarla Çelikbuyduran yokuşu ve Yedigöller bölgesi aşılarak Hacer Boğazı, Soğukpınar ve Kapuzbaşı Şelaleleri’ne ulaşılır. Bu güzergah ortalama 4-5 gün sürmektedir.

Demirkazık Köyü’nde başlayarak Dipsiz geçidi üzerinden Hacer Ormanlarına ve oradan da Kapuzbaşı Şelalelerine ulaşılan bir başka güzergah ise çok zor bir parkur olarak dikkatli olmayı gerektirmektedir. Diğer bir güzergah ise Yıldız Geçidi üzerindendir. Bu parkurun uzunluğu 11 km’dir (Orman Bakanlığı, 1999: 158-163).

72

Aladağlar Milli Parkı kış sporları ve kış turizmi bakımından da uygun alanlara ve özelliklere sahiptir. Milli parktaki kar örtüsünün kalış süresinin uzun olması ve ortalama kar kalınlığının 1-2 metre yüksekliğinde oluşu kış sporları bakımından uygun ortamlar sunmaktadır. Demirkazık Tepesi ve çevresi bölgede en çok kayak yapılan alanlardandır. Dik ve sarp kayalıklardan oluşan yapısıyla yerli ve yabancı turistlerin tırmanış amaçlı en çok tercih ettikleri alan olan Demirkazık ve çevresi yükselti ve eğim koşullarının uygun olması nedeniyle kış sporları için de tercih edilmektedir. Demirkazık eteklerinde amatör kayakçılar için küçük kapasiteli kış sporları merkezi ile bir konaklama merkezi bulunmaktadır (Orman Bakanlığı, 1999: 164).

Aladağlar Milli Parkı’nda yaylacılık faaliyetleri, yaz aylarında orman alanları açıklarında ve subalpin yaylalarda hayvan otlatma ve az miktarda tarım yapma yanında rekreasyonel amaçlarla yapılmaktadır. Temiz ve serin havası nedeniyle yaylalar dinlenme amacıyla kullanılmaktadır. Yaylalarda aynı zamanda karstik yapılar ve mağaraları nedeniyle de ilgi çekmektedir. Trak yaylasında bulunan Meryem Ana Mağarası’nın 1. yüzyılda kilise olarak kullanıldığı yöre halkı tarafından söylenmektedir.

Ancak bu konuda herhangi bir yazılı kaynağa rastlanmamıştır (Orman Bakanlığı, 1999:

165).

Milli park sayılan bu özellikler dikkate alınarak, Aladağlar Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı hazırlanmış ve 2004 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Geçen 10 sene içinde gerek korunan alan algısının değişmesi, gerekse doğal alanlara olan farkındalığın ve ilginin artmasıyla mevcut planda eksikler ortaya çıkmış ve değişen şartlara göre revize edilmesi ihtiyacı hâsıl olmuştur (DKMP, 2016: 2).

73 BÖLÜM 4. BULGULAR

Araştırma kapsamında görüşme yapılan yerel halka ilişkin bazı temel demografik bilgiler Çizelge 2’de sunulmuştur. Görüşme yapılan yerel halkın temel geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılık olduğu görülmüştür. Katılımcıların eğitim durumları ilkokul mezunu ağırlıktadır.

Çizelge 6. Görüşme Yapılan Yerel Halka İlişkin Bilgiler Kod Cinsiyet Yaş Eğitim Durumu İş/Meslek Görüşme Yeri

Milli Park yöneticilerine ulaşılamamış, ancak milli parkta 10 yıldır görev yapan milli park saha bekçisi (MSB) ve milli parkın diğer çalışanları ile görüşülmüş, turizmin

74

geçmiş ve mevcut durumu hakkında bilgiler edinilmiştir. Son olarak milli park alanında birçok eğitim faaliyeti düzenlemiş ve milli parkta gerçekleşen turizm ve rekreasyon faaliyetlerini yakından takip eden Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi (ÖÜ) ile de görüşmeler yapılmıştır.

Araştırma kapsamında görüşme yapılan yerel işletme sahiplerine ilişkin bazı temel demografik bilgiler Çizelge 3’te sunulmuştur. Turizm acenteleri ile yapılan görüşmelerin yanı sıra milli park sınırları ve etki alanında yer alan turizmle bağlantılı işletme sahipleri ile de görüşmeler yapılmıştır. Söz konusu işletmeler pansiyon, alabalık tesisi ve lokanta şeklindedir.

Çizelge 7. Görüşme Yapılan İşletme Sahiplerine İlişkin Bilgiler Kod Cinsiyet Yaş İşletme Türü Kuruluş

Araştırmadaki bir diğer paydaş olan yerel yöneticilere ait bazı temel demografik bilgiler Çizelge 4’te sunulmuştur. Milli parkın sınırları içerisinde kalan yerleşmelerin bağlı olduğu ilçe kaymakamları, belediye başkanı ve muhtarlar ile görüşülmüştür.

Niğde Valiliği tarafından son zamanlarda Aladağlar Milli Parkı’ndaki turizme ilişkin çalışmalar hız kazanmış ve 2018 yılında Aladağlar Dağ Turizmi Çalıştayı düzenlenmiştir. Bu konuda bilgiler almak üzere Niğde Vali Yardımcısı ile de görüşme yapılmıştır.

75

Çizelge 8. Görüşme Yapılan Yerel Yöneticilere İlişkin Bilgiler Kod Cinsiyet Yaş Makam/Görev Eğitim Durumu Görevdeki

Yılı

4.1. Çalışma Alanında Tarım ve Turizmin Sektörlerinin Genel Durumu Bulgular kısmının başında; milli parkta gerçekleşen turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin kırsal kalkınmaya etkisi irdelenirken; önce temel tarımsal gelirlerden ve hayvancılıkla ilgili temel verilerden söz edilecek ve ardından turizmin genel durumundan bahsedilecektir.

4.1.1. Çalışma Alanında Tarım Sektörünün Genel Durumu

Çalışmaya konu olan Demirkazık, Çukurbağ, Pınarbaşı, Kapuzbaşı, Ulupınar ve Büyükçakır köylerinin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Bu köylerin hayvan sayıları çizelge 9’da yer almaktadır.

Çizelge 9. Köylerdeki Hayvan Sayıları

Kaynak: Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü

*Veri eksikliği.

Yörede küçükbaş hayvanların sayısı daha fazladır. Bunun nedeni topografik yapıya bağlı olarak otlatma alanlarının ve koşullarının büyükbaş hayvancılığa uygun

76

olmamasıdır. Bu nedenle büyükbaş hayvancılık fazla tercih edilmemektedir. Küçükbaş hayvanlar içerisinde koyun yoğunluktadır. Köy halkı hayvanlarını kış mevsiminde ahırlarda beslerken yaz mevsiminde milli park içerisindeki tescilli otlak alanlarında veya yaylalarda beslemektedirler.

Aladağlar Milli Parkı’nın Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı hükümlerinde;

Hassas Koruma Bölgesi’nde ‘’Hiçbir suretle otlatma yapılamaz’’ ve Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi’nde ‘’İl Mera Komisyonu tarafından belirlenen ve onaylanan mera vasfına sahip alanlarda, otlatma alt planı sonuçlarına göre otlatma yapılabilir’’ ibareleri yer almaktadır. Yani burada tescilli alanlar dışında otlatmaya izin verilmemektedir.

Otlatmaya izin verilen alanlar için ise; ‘’Ulusal ve uluslararası ölçekte nesli tehlike altında ya da nesli tehlike altına girebilecek bitki türleri ile alanda bu koruma statülerindeki hayvan türlerinin üreme alanlarının belirlenmesi halinde, bilimsel raporlar doğrultusunda gerekli tedbirler alınır’’ maddesi yer almaktadır (DKMP, 2016). Otlak alanlarının bu hükümler neticesinde iyice daralması sonucunda hayvancılık faaliyetleri kısıtlı bir şekilde yapılmaktadır. Milli parkta tarım alanlarının sınırlı olmasından ötürü kırsal kesimin en önemli geçim kaynaklarının başında hayvancılık gelmektedir. Köyde yaşayan insanlarla yapılan görüşmelerde hayvan otlatma alanlarına getirilen kısıtlamalardan olumsuz olarak etkilendikleri çok kez dile getirilmiştir. Milli park sınırlarında yaşayan halk, tarım alanlarının topografik yapı nedeniyle oldukça dar olması ve hayvancılık faaliyetlerinin de bahsi geçen hükümler nedeniyle kısıtlanmasından ötürü ekonomik anlamda dezavantajlara sahiptir. Ancak daha önce de ifade edildiği gibi milli parklar birer korunan alanlardır. Özellikle kaynak ve estetik değerleri bu denli çeşitli olan bir milli park için her türlü koruma tedbirinin alınması gerektiği tartışılmaz bir gerçektir.

77

Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı hükümlerini kırsal kesim açısından ekonomik anlamda olumsuz etkileri yönüyle değerlendirmenin yanında özellikle tarım alanlarına yönelik koruyucu önleyici tedbirler olarak da değerlendirmek gerekmektedir.

Örneğin; Sürdürüleblir Kullanım Bölgelerindeki tarım alanlarına yönelik; ‘’Bu alanların tarımsal niteliği bozulamaz, tarım dışı amaçla kullanılamaz, mevcut tarım alanlarında geleneksel tarım faaliyetleri gerçekleştirilebilir, zirai mücadele ilaçları ve kimyevi gübre kullanılamaz, tarım alanlarında her türlü yapılaşma yasaktır’’(DKMP, 2016) hükümleri ile, temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayalı olan kırsal kesimin zaten kısıtlı olan tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasının önüne geçilerek mevcut tarım arazileri de korunmaktadır. Yerel halk bu her ne kadar bu durumdan şikâyetçi olsa da, plan hükümleri bu yönüyle hem kırsal kesimin temel ekonomik kaynaklarının korunması hem de doğal kaynakların korunması bakımından olumlu etkiler taşımaktadır.

Aladağlar Milli Park’ında yaşayan kırsal kesimin ekonomisine katkı sağlamak amacıyla arıcılık faaliyetleri desteklenmektedir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı VII. Bölge Müdürlüğü izni ile belirlenen alanlarda organik arıcılık faaliyetlerine izin verileceği plan hükümlerinde yer almaktadır. Küçükbaş hayvancılığa alternatif olarak ahır büyükbaş hayvancılığı da desteklenmektedir. Bunun yanı sıra gerek yörenin ulusal ve uluslararası tanıtımı ve gerekse yöre halkının sürekli ve yüksek bir gelir elde etmesi adına ev pansiyonculuğunun destekleneceği planlar arasındadır. Bu amaçla Demirkazık, Ulupınar, Kapuzbaşı köy yerleşmelerinde ve Büyükçakır Köyü sınırlarındaki Güney Şelale Mevkiinde pansiyonculuk desteklenecektir. Pansiyonculuk yapmak isteyen kişilere konuk ağırlama ve turizm hizmetleri konusunda eğitim verilecektir (DKMP, 2016: 7-8).

78

Şekil 9. Aladağlar Milli Parkı Arazi Kullanımı Haritası

Kaynak: Corine 2018 verilerinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

Milli park içerisinde tarım alanlarının miktarı oldukça düşüktür. Bunda milli parkın topografik yapısı etkili olmaktadır. Milli parkta genellikle dere yataklarında ve vadi çevrelerinde bahçe tarımı yapılmaktadır. Milli parktaki bazı akarsuların ve bunların yan kollarının kapladığı alanlarda sulu tarım yapılabilmektedir. Fakat bu alanlar milli park içerisinde oldukça kısıtlıdır. Köylerdeki tarım alanlarının miktarları, ekilen tarım ürünü çeşitleri ve bunların ekiliş miktarları çizelge 10’da yer almaktadır.

79

Çizelge 10. Köylerdeki Toplam Tarım Alanları, Tarım Ürünleri ve Ekiliş Alanları

KÖY TOPLAM TARIM

Kaynak: Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplam tarım alanları ve tarım ürünlerinin ekiliş alanları ile hayvan sayıları doğrudan ilçe tarım müdürlüklerinden alınmıştır. Buğday, Arpa ve Çavdar gibi bazı tarım ürünlerinin maliyetinin yüksek oluşundan ötürü çiftçilerin bu ürünlerden zarar ettikleri veya kayda değer miktarda kar elde edemedikleri görüşmeler sırasında sıklıkla dile getirilmiştir. Demirkazık ve Çukurbağ köylerinde elma üretimi çok yaygındır.

Köylerde tarımla uğraşan insanlar masrafların fazla olduğunu ve çok fazla kar elde edemediklerini belirtmişlerdir. İlaç, gübre ve mazot gibi unsurların pahalı oluşu kar

80

payını düşürmekte hatta bazı durumlarda zarar ettirmektedir. Ancak, köylerin bağlı olduğu tarım müdürlüklerinden alınan verilerde ise kar payının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Yani resmi rakamlar ile gerçekte olan durum arasında zıtlık

Kaynak: Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinden yararlanılarak hesaplanmıştır.

Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden alınan resmi veriler doğrultusunda çalışma alanında yer alan köylerin tarım gelirleri hesaplanmıştır. Hesaplanan bu gelirlerin gerçeği yansıtmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. İlgili müdürlüklerin ziraat mühendisleri ile yapılan görüşmelerde gelir durumunun bu denli yüksek çıkmasının nedenleri üzerinde durulmuş ve bunun neticesinde; yanlış arazi beyanları, arazilerin önemli bir kısmının farklı köylerde ve ilçelerde yaşayan insanlara ait oluşu, maliyet cetvelinin gerçekte olan maliyet arasında uyuşmazlık bulunması gibi nedenlerin olduğu saptanmıştır. Maliyet cetveli konusunda ise üreticinin maliyeti değil, ürünün maliyeti temel alındığı görülmüştür. Bu nedenle de maliyetler de yanlış hesaplanmaktadır.

Köylerdeki çiftçilerle yapılan görüşmelerde ise ilgili müdürlüklere ait olan verilerin gerçekle hiçbir bağlantısının olmadığı ifade edilmiştir. Köy halkı bu konudaki görüşlerini şu cümlelerle ifade etmişlerdir:

‘’Keşke o kadar kazansak yiyecek ekmeği zor buluyoruz.’’(YH5)

‘’7 dönüm fasulye ektim hep kurudu zarar ettim.’’(YY5)

81

‘’Ekiyoruz masrafını zor kurtarıyoruz.’’(YH20)

‘’Mazot pahalı, zarar ediyoruz tarımda.’’(YH12)

‘’Buğday ve çavdardan zarar ediyoruz.’’(YH9)

‘’Elmada kazanan oluyor diğerlerinde hep zarar ediyorlar.’’(YH16)

‘’Elmadan kazanan oluyor üç beş ama diğerlerinde masrafa gidiyor hep.’’(Yİ3)

‘’Kim diyor o kadar kazandığımızı yılda 100 bin bile yoktur. O da masrafa gider.’’(YH3)

‘’İki yılda bir buğday ekiliyor o da adamın kendine anca yetiyor.’’(Yİ8)

‘’Çoğu kendi geçimine ekiyor kendi için. Satmıyor bile.’’(YH22)

‘’İlaçlar pahalı, gübre pahalı, mazot pahalı nasıl kazanalım.’’(YH15)

‘’O kadar kazanmamız hayal bile değil nerde o kadar kazanç hani.’’(YH11) Yukarıda yer alan ifadeler ve alan çalışmaları sırasındaki gözlemler neticesinde ilgili müdürlüklerin resmi rakamlarının gerçekte olan durumu yansıtmadığı saptanmıştır. Bu itibarla çalışma alnındaki köylerin net tarım gelirlerini saptamak için daha kapsamlı bir çalışma gerektiği anlaşılmıştır.

4.1.2. Çalışma Alanında Turizm Sektörünün Genel Durumu

Tarım gelirleri ve hayvancılıkla ilgili bilgilerden sonra turizm gelirlerinin genel durumu hakkında da kısaca bilgi vermek faydalı olacaktır. Çalışma alanında turizmle bağlantılı birçok işletme bulunmaktadır. Bu işletmelerin gelirleri özellikle de yabancı turist sayısıyla doğru orantılıdır. Örneğin; pansiyon sahipleri 2015-2016 yılları öncesinde özellikle de 1990’lı ve 2000’li yıllarda yabancı turist sayısının fazla olduğunu belirterek turizmden önemli miktarlarda gelir elde ettiklerini, ancak son yıllarda yabancı turist sayısındaki azalmaya bağlı olarak gelirlerinin azaldığını ifade etmişlerdir.

82

Çizelge 12. Köylerde Bulunan Pansiyon, Ev Pansiyonu Sayıları ve Gelirleri (2018)

KÖY PANSİYON

*Demirkazık Köyü’nde yer alan üç pansiyonun yalnızca bir tanesi özel işletmedir. Diğer ikisi Gençlik ve Spor Bakanlığı’na aittir. Bu nedenle sadece özel işletme verileri gösterilmiştir.

**Büyükçakır Köyü sınırlarında olan Güney Şelale olarak adlandırılan bölümde bir arada kurulmuş restaurant&pansiyon şeklindeki işletmelerdir.

Turizmle bağlantılı işletme sahipleri ile yapılan görüşmelerde yabancı turist sayısındaki azalışa bağlı olarak gelirlerde de azalmalar olduğu hatta vergileri dahi ödeyemez hale geldikleri ifade edilmiştir. Örneğin; Çukurbağ Köyü’ndeki Şafak Pansiyon işletmecisi ile yapılan görüşmede 2016 yılı öncesinde yılda 400-500 yabancı turist konaklarken 2016 yılı sonrasında 3 yılda toplam 50 yabancı turistin konakladığı ifade edilmiştir. Pansiyon sahipleri ile turizm gelirlerine ilişkin yapılan görüşmelerde şu ifadeler dikkat çekmektedir:

‘’Yerli turist bile gelmiyor artık bırak yabancıyı. Adam tatile bile çıkamıyor her şey uçmuş gitmiş mazot pahalı gelemiyor buralara. Bizim bağımız bahçemiz var onlara yöneldik, tarıma yöneldik tekrar. Pansiyonu kapatıp tarlaya gidiyoruz.’’(Yİ1)

‘’Biz bu pansiyonu yabancılara halı satarak yaptık. Günlük iki tur yapardık.

1990’lı, 2000’li yıllarda üç grubu aynı anda ağırlardık. Köylü çorap, yazma, yumurta, süt satardı. Katırcılık, atçılık yapardı. Turistlerle iç içeydik. Şimdi köylü bile yumurtayı sütü marketten alıyor.’’ (Yİ11)

Turizm acenteleri ile yapılan görüşmelerde de yine yabancı turist sayısındaki azalma konusu ön plana çıkmıştır. Buna bağlı olarak acentelerin turizmden elde ettikleri

83

gelirlerin azaldığı da sıklıkla ifade edilmiştir. Çalışma alanında aktif rol oynayan 4 turizm acentesinin 2018 yılında milli parkta gerçekleşen turizm ve rekreasyon faaliyetlerinden elde ettikleri toplam gelir yaklaşık 75.000 TL’dir. Ayrıca söz konusu acentelerin yetkilileri çalışma alanında yer alan köylerden, değişen turizm sezonuna göre 10 ila 30 kişiyi istihdam ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu kişilerin istihdam alanları ise; rehberlik, aşçılık, ev pansiyonculuğu, katırcılık ve diğer gündelik işler (çadır kurma vb.) şeklinde olmaktadır.

Milli Park sınırları içerisinde yer alan Kapuzbaşı Köyü’nde turizm sezonunda hediyelik eşya satışı yapan ailelerin de önemli miktarda gelir elde ettikleri saptanmıştır.

Bu şekilde gelir elde eden 10-15 aile olduğu bilinmektedir. Bu aileler sezonda aylık 2 ila 3 bin TL arasında değişen miktarda gelir elde etmektedirler.

Bunların yanında köylerde; alan kılavuzluğu, rehberlik, aşçılık, katırcılık, çadırcılık gibi işler yapan insanlar da belirli miktarlarda gelir elde etmektedirler. Bunlar günlük olarak alınan ücretler şeklindedir. Bu ücretler sezona göre günlük 100 ila 300 TL arasında değişmektedir.

Kapuzbaşı Şelalelerini görmek ve burada konaklamak için gelen yerli turistlerin geldikten sonra alanı görüp tekrar ayrılmak istedikleri belirtilmiştir. İşletme sahipleri alana gelen yerli ve yabancı turistlerin doğa ile iç içe eğlenceli vakit geçirmelerini sağlamak adına çeşitli organizasyonlar ve planlamalar yapılması gerektiğini, böylece turistlerin konaklama ihtiyaçlarının da doğacağını dile getirmişlerdir.

Kavramsal çerçeve bölümünde belirtildiği üzere turizm sektörü kırsal kalkınmada önemli bir rol üstlenmektedir. Fakat bu durum turist sayısıyla da doğrudan orantılıdır. Yapılan bu çalışmada turizmin tüm paydaşlarının ortak dili özellikle de yabancı turist sayısının azalmasıdır. Turizm; oldukça hassas bir sektördür. Terör olayları, siyasi olaylar, salgın hastalıklar vb. unsurlar turizmi çok fazla etkilemektedir.

84

Ülkemizde de son yıllarda yaşanan olaylar sonucunda turist sayısında dalgalanmalar meydana gelmiştir.

Çizelge 13. 2002-2019 Yılları Arasında Türkiye’ye Gelen Ziyaretçi Sayıları Yıllar Yabancı eğilimindedir. Bunu sayısal göstergeler üzerinden görmek mümkündür. Ülkemizde yaşanan olaylar neticesinde son yıllarda yabancı turist sayısı azalmıştır. Fakat günümüzde yabancı turist sayısı tekrar artış eğilimine geçmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre; 2019 yılı Mart ayında Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre %4,33 oranında artış göstererek 2.232.358 olmuştur. 2019

85

yılında ülkemizi ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısı geçen yıla göre %14 artarak 45 milyon kişiye ulaşmıştır (ktb.gov.tr).

Çizelge 14. Ülkemize Ziyaretçi Gönderen İlk 5 Ülke (2019) Ülke Ziyaretçi Sayısı

Turizm gelirlerinde de benzer bir durum söz konusudur. Turizmden elde edilen gelirlerin son yıllarda azalması ve tekrar artış eğilimine geçmesi de turist sayılarındaki değişmelerle doğru orantılıdır.

Çizelge 15. 2003-2019 Yılları Arası Türkiye’deki Turizm Gelirleri Yılllar Turizm Geliri

86

Aladağlar Milli Parkı’nın Niğde bölümündeki turist sayıları yıllar itibariyle azalış göstermiştir (Çizelge 16). Görüşmeler esnasında hem yerel yöneticiler hem diğer paydaşlar turist sayısının azalmasını ülkede yaşanan olaylarla bağdaştırmaktadır.

Bölgede aktif olan turizm acentelerinin de bu olaylardan etkilenerek bir kısmının tamamen turizm sektöründen çekildiği, bir kısmının da Nevşehir gibi başka turizm alanlarına yöneldiği ifade edilmiştir. Yabancı turistlerle iletişim halinde olan ve milli parka yabancı turistleri gruplar halinde getiren turizm acentelerinin de pasif hale gelmesi ve bununla birlikte acentelerin farklı turizm alanlarına yönelmesi sonucunda yabancı turist sayılarının önemli ölçüde azaldığı belirtilmiştir.

Çizelge 16. 2010-2018 Yılları Arasında Aladağlar Milli Parkı Niğde Bölümü’nün Turist Sayıları (Kesilen Biletler)

Yıl Turist Sayısı

2010 12.000

2011 12.877

2012 10.409

2013 5.200

2014 5.400

2015 5.700

2016 3.961

2017 2.655

2018 3.444

Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı Niğde Şube Müdürlüğü

Sayısal verilere bakıldığında turist sayısında tekrar artışa geçildiği

Sayısal verilere bakıldığında turist sayısında tekrar artışa geçildiği