• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 4. BULGULAR

4.1. Çalışma Alanında Tarım ve Turizmin Sektörlerinin Genel Durumu

4.1.1. Çalışma Alanında Tarım Sektörünün Genel Durumu

Çalışmaya konu olan Demirkazık, Çukurbağ, Pınarbaşı, Kapuzbaşı, Ulupınar ve Büyükçakır köylerinin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Bu köylerin hayvan sayıları çizelge 9’da yer almaktadır.

Çizelge 9. Köylerdeki Hayvan Sayıları

Kaynak: Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü

*Veri eksikliği.

Yörede küçükbaş hayvanların sayısı daha fazladır. Bunun nedeni topografik yapıya bağlı olarak otlatma alanlarının ve koşullarının büyükbaş hayvancılığa uygun

76

olmamasıdır. Bu nedenle büyükbaş hayvancılık fazla tercih edilmemektedir. Küçükbaş hayvanlar içerisinde koyun yoğunluktadır. Köy halkı hayvanlarını kış mevsiminde ahırlarda beslerken yaz mevsiminde milli park içerisindeki tescilli otlak alanlarında veya yaylalarda beslemektedirler.

Aladağlar Milli Parkı’nın Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı hükümlerinde;

Hassas Koruma Bölgesi’nde ‘’Hiçbir suretle otlatma yapılamaz’’ ve Sürdürülebilir Kullanım Bölgesi’nde ‘’İl Mera Komisyonu tarafından belirlenen ve onaylanan mera vasfına sahip alanlarda, otlatma alt planı sonuçlarına göre otlatma yapılabilir’’ ibareleri yer almaktadır. Yani burada tescilli alanlar dışında otlatmaya izin verilmemektedir.

Otlatmaya izin verilen alanlar için ise; ‘’Ulusal ve uluslararası ölçekte nesli tehlike altında ya da nesli tehlike altına girebilecek bitki türleri ile alanda bu koruma statülerindeki hayvan türlerinin üreme alanlarının belirlenmesi halinde, bilimsel raporlar doğrultusunda gerekli tedbirler alınır’’ maddesi yer almaktadır (DKMP, 2016). Otlak alanlarının bu hükümler neticesinde iyice daralması sonucunda hayvancılık faaliyetleri kısıtlı bir şekilde yapılmaktadır. Milli parkta tarım alanlarının sınırlı olmasından ötürü kırsal kesimin en önemli geçim kaynaklarının başında hayvancılık gelmektedir. Köyde yaşayan insanlarla yapılan görüşmelerde hayvan otlatma alanlarına getirilen kısıtlamalardan olumsuz olarak etkilendikleri çok kez dile getirilmiştir. Milli park sınırlarında yaşayan halk, tarım alanlarının topografik yapı nedeniyle oldukça dar olması ve hayvancılık faaliyetlerinin de bahsi geçen hükümler nedeniyle kısıtlanmasından ötürü ekonomik anlamda dezavantajlara sahiptir. Ancak daha önce de ifade edildiği gibi milli parklar birer korunan alanlardır. Özellikle kaynak ve estetik değerleri bu denli çeşitli olan bir milli park için her türlü koruma tedbirinin alınması gerektiği tartışılmaz bir gerçektir.

77

Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı hükümlerini kırsal kesim açısından ekonomik anlamda olumsuz etkileri yönüyle değerlendirmenin yanında özellikle tarım alanlarına yönelik koruyucu önleyici tedbirler olarak da değerlendirmek gerekmektedir.

Örneğin; Sürdürüleblir Kullanım Bölgelerindeki tarım alanlarına yönelik; ‘’Bu alanların tarımsal niteliği bozulamaz, tarım dışı amaçla kullanılamaz, mevcut tarım alanlarında geleneksel tarım faaliyetleri gerçekleştirilebilir, zirai mücadele ilaçları ve kimyevi gübre kullanılamaz, tarım alanlarında her türlü yapılaşma yasaktır’’(DKMP, 2016) hükümleri ile, temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılığa dayalı olan kırsal kesimin zaten kısıtlı olan tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasının önüne geçilerek mevcut tarım arazileri de korunmaktadır. Yerel halk bu her ne kadar bu durumdan şikâyetçi olsa da, plan hükümleri bu yönüyle hem kırsal kesimin temel ekonomik kaynaklarının korunması hem de doğal kaynakların korunması bakımından olumlu etkiler taşımaktadır.

Aladağlar Milli Park’ında yaşayan kırsal kesimin ekonomisine katkı sağlamak amacıyla arıcılık faaliyetleri desteklenmektedir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı VII. Bölge Müdürlüğü izni ile belirlenen alanlarda organik arıcılık faaliyetlerine izin verileceği plan hükümlerinde yer almaktadır. Küçükbaş hayvancılığa alternatif olarak ahır büyükbaş hayvancılığı da desteklenmektedir. Bunun yanı sıra gerek yörenin ulusal ve uluslararası tanıtımı ve gerekse yöre halkının sürekli ve yüksek bir gelir elde etmesi adına ev pansiyonculuğunun destekleneceği planlar arasındadır. Bu amaçla Demirkazık, Ulupınar, Kapuzbaşı köy yerleşmelerinde ve Büyükçakır Köyü sınırlarındaki Güney Şelale Mevkiinde pansiyonculuk desteklenecektir. Pansiyonculuk yapmak isteyen kişilere konuk ağırlama ve turizm hizmetleri konusunda eğitim verilecektir (DKMP, 2016: 7-8).

78

Şekil 9. Aladağlar Milli Parkı Arazi Kullanımı Haritası

Kaynak: Corine 2018 verilerinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

Milli park içerisinde tarım alanlarının miktarı oldukça düşüktür. Bunda milli parkın topografik yapısı etkili olmaktadır. Milli parkta genellikle dere yataklarında ve vadi çevrelerinde bahçe tarımı yapılmaktadır. Milli parktaki bazı akarsuların ve bunların yan kollarının kapladığı alanlarda sulu tarım yapılabilmektedir. Fakat bu alanlar milli park içerisinde oldukça kısıtlıdır. Köylerdeki tarım alanlarının miktarları, ekilen tarım ürünü çeşitleri ve bunların ekiliş miktarları çizelge 10’da yer almaktadır.

79

Çizelge 10. Köylerdeki Toplam Tarım Alanları, Tarım Ürünleri ve Ekiliş Alanları

KÖY TOPLAM TARIM

Kaynak: Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplam tarım alanları ve tarım ürünlerinin ekiliş alanları ile hayvan sayıları doğrudan ilçe tarım müdürlüklerinden alınmıştır. Buğday, Arpa ve Çavdar gibi bazı tarım ürünlerinin maliyetinin yüksek oluşundan ötürü çiftçilerin bu ürünlerden zarar ettikleri veya kayda değer miktarda kar elde edemedikleri görüşmeler sırasında sıklıkla dile getirilmiştir. Demirkazık ve Çukurbağ köylerinde elma üretimi çok yaygındır.

Köylerde tarımla uğraşan insanlar masrafların fazla olduğunu ve çok fazla kar elde edemediklerini belirtmişlerdir. İlaç, gübre ve mazot gibi unsurların pahalı oluşu kar

80

payını düşürmekte hatta bazı durumlarda zarar ettirmektedir. Ancak, köylerin bağlı olduğu tarım müdürlüklerinden alınan verilerde ise kar payının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Yani resmi rakamlar ile gerçekte olan durum arasında zıtlık

Kaynak: Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinden yararlanılarak hesaplanmıştır.

Yahyalı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Çamardı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden alınan resmi veriler doğrultusunda çalışma alanında yer alan köylerin tarım gelirleri hesaplanmıştır. Hesaplanan bu gelirlerin gerçeği yansıtmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. İlgili müdürlüklerin ziraat mühendisleri ile yapılan görüşmelerde gelir durumunun bu denli yüksek çıkmasının nedenleri üzerinde durulmuş ve bunun neticesinde; yanlış arazi beyanları, arazilerin önemli bir kısmının farklı köylerde ve ilçelerde yaşayan insanlara ait oluşu, maliyet cetvelinin gerçekte olan maliyet arasında uyuşmazlık bulunması gibi nedenlerin olduğu saptanmıştır. Maliyet cetveli konusunda ise üreticinin maliyeti değil, ürünün maliyeti temel alındığı görülmüştür. Bu nedenle de maliyetler de yanlış hesaplanmaktadır.

Köylerdeki çiftçilerle yapılan görüşmelerde ise ilgili müdürlüklere ait olan verilerin gerçekle hiçbir bağlantısının olmadığı ifade edilmiştir. Köy halkı bu konudaki görüşlerini şu cümlelerle ifade etmişlerdir:

‘’Keşke o kadar kazansak yiyecek ekmeği zor buluyoruz.’’(YH5)

‘’7 dönüm fasulye ektim hep kurudu zarar ettim.’’(YY5)

81

‘’Ekiyoruz masrafını zor kurtarıyoruz.’’(YH20)

‘’Mazot pahalı, zarar ediyoruz tarımda.’’(YH12)

‘’Buğday ve çavdardan zarar ediyoruz.’’(YH9)

‘’Elmada kazanan oluyor diğerlerinde hep zarar ediyorlar.’’(YH16)

‘’Elmadan kazanan oluyor üç beş ama diğerlerinde masrafa gidiyor hep.’’(Yİ3)

‘’Kim diyor o kadar kazandığımızı yılda 100 bin bile yoktur. O da masrafa gider.’’(YH3)

‘’İki yılda bir buğday ekiliyor o da adamın kendine anca yetiyor.’’(Yİ8)

‘’Çoğu kendi geçimine ekiyor kendi için. Satmıyor bile.’’(YH22)

‘’İlaçlar pahalı, gübre pahalı, mazot pahalı nasıl kazanalım.’’(YH15)

‘’O kadar kazanmamız hayal bile değil nerde o kadar kazanç hani.’’(YH11) Yukarıda yer alan ifadeler ve alan çalışmaları sırasındaki gözlemler neticesinde ilgili müdürlüklerin resmi rakamlarının gerçekte olan durumu yansıtmadığı saptanmıştır. Bu itibarla çalışma alnındaki köylerin net tarım gelirlerini saptamak için daha kapsamlı bir çalışma gerektiği anlaşılmıştır.