• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM I GİRİŞ

1.5. Araştırmanın Önemi

Çağdaş eğitim sistemlerinin temel amaçları arasında sürekli düşünen, düşüncelerini en uygun şekilde yaşama geçirerek, hem bireysel hem de toplumsal gelişimi sağlayacak bireylerin yetiştirilmesi yer almaktadır. Düşünen bireylerin yetiştirilebilmesi, onlara kazandırılacak eleştirel düşünme becerileri ile olanaklıdır.

Bireylere eleştirel düşünme becerilerinin kazandırılmasında, en önemli görev öğretmenlere düşmektedir. Ancak öğretmenlerin eleştirel düşünebilen bireyler yetiştirebilmeleri için, öncelikle kendilerinin bu becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu nedenle öğretmen adaylarına, öğretmenlik eğitimi sırasında verilen eğitimden başlanarak, hizmet içinde de eleştirel düşünme becerilerinin kazandırılması önem taşımaktadır (Kürüm, 2002: 42).

21. yüzyılın küreselleşen dünyasına ayak uydurmak isteyen toplumlarda, mevcut bilgi birikiminin, becerilerin ve kültürel değerlerin yeni kuşaklara aktarılması şeklindeki eğitimin geleneksel rolünün, bireylerin ve toplumların ihtiyaçlarını ve gelişimini sağlamada yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu nedenle, eğitimin dünyada yaşanan gelişmelere ve değişime bağlı olarak, bireylerin ve toplumların da gelişimini sağlayıcı bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Eğitimin üstleneceği bu yeni rolün gereği ise, yaşanan gelişmelere uyum sağlayabilecek bireyler yetiştirmektir. Bu eğitim anlayışında hazır bilgileri sorgusuz kabullenen bireyler yetiştirmek yerine, neyi, niçin ve nasıl öğrenmesi gerektiğini bilen, yani öğrenmeyi öğrenen, öğrendiği bilgileri kullanabilen ve uygulayabilen, yeni bilgi üreten bireylerin yetiştirilmesi amaçlanır.

Bilgi toplumunun öngördüğü bu özellikler eleştirel düşünebilmeyi gerektirir. Bu nedenle eğitimin günümüzdeki temel işlevlerinden biri de, eleştirel düşünen bireyler yetiştirmek olmalıdır.

Bilgi toplumları kendisine sunulan bilgiyi edilgen bir şekilde öğrenen ve ezberleyen bireyler yerine, öğrenme sürecine aktif olarak katılan, sağlıklı ve bağımsız bir şekilde düşünebilen, kendini ifade edebilen, düşüncelerini başkalarıyla paylaşan, araştıran, inceleyen, sorgulayan, bu sorgulardan bir sonuç çıkartan ve günümüz sorunlarını çözebilen bir nesil hedeflemektedir. Bilginin baş döndürücü bir

şekilde değiştiği ve çoğaldığı günümüzde bilgiye ulaşma, bilginin doğruluğunu sorgulama, bilgiyi seçme, bilgiyi karşılaştığı diğer bilgilerle mukayese etme ve bilgiyi işine yarayacak şekilde kullanma artık her bireyin mutlaka sahip olması gereken özelliklerdendir. Bu niteliklere sahip bireylerin yetiştirilebilmesi, onlara çeşitli düşünme becerilerinin, özellikle de eleştirel düşünme becerilerinin kazandırılmasıyla olanaklıdır. Bu nedenle bağımsız ve sağlıklı düşünebilen bireylerin yetiştirilmesi, tüm ülkelerde eğitim sistemlerinin öncelikli amaçları arasında yer almaktadır.

Öğretimin, içerik ve sunum yöntemleri ile analiz, sentez, değerlendirme, ilişkilendirme, soyutlama gibi yüksek düzeyde düşünme becerilerini geliştirecek, konuların özünü verecek ve öğrenilenleri sınıf dışındaki dünya ile ilişkilendirecek şekilde düzenlenmesi, eğitim sistemini 21. yüzyıla taşıyacak yeniden yapılanmanın özünü oluşturmaktadır. Çünkü düşünen, yaratabilen ve sorun çözebilen bireyler yetiştirmek için, öğrencilerin hatırlama düzeyinden daha ileri zihinsel süreçler gerektiren kavrama, uygulama, analiz, değerlendirme, sentez vb. davranışları da kazanmış olmaları gerekir. Bu davranışlar, eleştirel düşünme becerilerini de temel alan bir öğretim ile kazanılabilir. Bu nedenle, eğitim sistemlerini çağdaş düzeyde yeniden yapılandırırken, eleştirel düşünmenin bu oluşumun her aşamasında kullanılmasına ihtiyaç vardır.

Eleştirel düşünebilme, bireyin kalıtsal olarak getirdiği özelliklerden biri değildir, öğrenilebilir ve geliştirilebilir. Bu nedenle eleştirel düşünme, öğrencilere ilköğretim çağından itibaren kazandırılması gereken bir beceri durumundadır.

Unutulmamalıdır ki ilköğretim dönemi, çocuğun kişiliğinin gelişmesinde ve topluma uyum sağlamasında oldukça önemli bir dönemdir. Çünkü ilk ya da erken toplumsallaşma sırasında öğrenilenler, daha sonraki öğrenmeleri biçimlendirir ve bu dönemde öğrenilenler değişime en fazla direnç gösteren öğrenilenlerdir. Bu nedenle, ilköğretim çağında öğrencilere eleştirel düşünme bilincinin verilmesi, eğitimin sonraki kademelerinde öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin gelişimini kolaylaştıracaktır.

Paul, 1984; Naylor ve Diem, 1987; Costa ve Lowery, 1989; Kazancı, 1989;

Tan, 1989; Facione, 1990; Gadzella ve diğ., 1996; Bakioğlu ve Hesapçıoğlu, 1997;

Kaya, 1997; Uysal, 1998; Chapin ve Messick, 1999; Feuerstein, 1999; Gelen, 1999;

Munzur, 1999; Öner, 1999; Semerci, 1999; Doğanay, 2000; Ip ve diğ., 2000;

Akınoğlu, 2001; Şahinel, 2001; Tokyürek, 2001; Akbıyık, 2002; Kürüm, 2002;

Korkmaz, 2004; Vural ve Kutlu, 2004; Güzel, 2005; Özden, 2005; Alkaya, 2006;

Aybek, 2006; Demir, 2006; Karadeniz, 2006; Seferoğlu ve Akbıyık, 2006; Akar, 2007; Çekiç, 2007; Erüs, 2007; Gülveren, 2007; Kurnaz, 2007; Küçük, 2007; Şengül, 2007; Çetin, 2008; Yağcı, 2008; Zayif, 2008’in belirttiği gibi, çağdaş eğitim anlayışının bir gereği olarak eğitim programlarının hedefleri arasında, eleştirel düşünebilen bireylerin yetiştirilmesi bulunmalı ve programlar içerisinde eleştirel düşünmenin öğretimine ilişkin uygulamalara mutlaka yer verilmelidir. Ülkemizde uygulanan Fen Bilgisi Öğretim Programları incelendiğinde, 2000 yılında uygulanmaya başlayıp ve 2005 yılında kademeli olarak kaldırılmaya başlanan İlköğretim 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıf Fen Bilgisi Öğretim programı hedefleri arasında, bireylere eleştirel düşünme özelliği kazandırılması yer almaktayken, eleştirel düşünmenin öğretimine ilişkin hiçbir uygulamaya yer verilmemiştir (MEB, 2000:1003-1013). 2004 yılı öğretim programı reformu çerçevesinde yenilenen ve 2005-2006 eğitim-öğretim yılında kademeli olarak uygulanmaya başlayan İlköğretim Programları’nda, bireylere kazandırılması hedeflenen ortak beceriler arasında eleştirel düşünmeye yer verilmiştir (MEB, 2007a). Ayrıca 2005 yılı İlköğretim 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıf Fen ve Teknoloji Öğretim Programı vizyonu çerçevesinde, bireylere eleştirel düşünme özelliği kazandırılması amaçlanmaktadır (MEB, 2006:5; MEB, 2007b:5). Buna ilaveten İlköğretim Türkçe, Matematik ve Sosyal Bilgiler Öğretim Programları’nda da, eleştirel düşünebilen bireylerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır (MEB, 2007c:3; MEB, 2007d:11; MEB, 2007e:50). Ayrıca İlköğretim Programları’nın içeriğinde eleştirel düşünmenin bağımsız bir ders olarak öğretimi yerine, konu alanları içinde etkinlikler aracılığıyla eleştirel düşünmenin öğretimine yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, çağdaş eğitim anlayışının bir gereği olarak artık ülkemizdeki öğretim programlarının hedefleri arasında da, eleştirel düşünebilen bireylerin yetiştirilmesi yer almakta ve etkinlikler aracılığıyla eleştirel düşünmenin öğretimi amaçlanmaktadır.

Buraya kadar verilen bilgilere dayanarak, öğrencilere eleştirel düşünme beceri ve eğilimlerinin kazandırılması çağdaş eğitim programlarının hedefleri arasında olmalı, düşünme becerilerinin öğretimi, öğrenme sürecinin temel konumunda yer almalı ve düşünme becerilerinin öğretimine ilköğretimden itibaren öğretimin her basamağında yer verilmelidir. İlköğretimden yüksek öğretime kadar öğretimin her basamağında, öğrencilere eleştirel düşünme beceri ve eğiliminin kazandırılmasında en önemli görev, şüphesiz öğretmenlere düşmektedir. Ancak, öğretmenlerin eleştirel düşünebilen bireyler yetiştirebilmeleri için, öncelikle kendilerinin bu becerilere sahip olmaları gerekmektedir. Ayrıca, öğretmenlerin düşünme becerilerinin öğrenimi ve öğretimi konusunda da, çok iyi yetiştirilmeleri gerekir. Bu nedenle öğretmen adaylarına, öğretmenlik eğitimi sırasında verilen eğitimden başlanarak, hizmet içinde de eleştirel düşünme becerilerinin kazandırılması ve düşünme becerilerinin öğrenimi ve öğretimi konusunda yeterliliğe sahip olmaları önem taşımaktadır.

Bu bağlamda, öncelikle eğitimin yükseköğretim ayağında gerekli düzenlemeler yapılarak, öğretmen adaylarının öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin programlarından eleştirel düşünme beceri ve eğilimlerinin öğrenimi ve öğretimi konusunda yeterli donanıma ve eleştirel düşünebilme özelliklerine sahip bir şekilde mezun olmaları sağlanmalıdır. Bunu yapabilmenin ilk şartı, eğitim fakültelerinin eğitim programlarının hedefleri arasında eleştirel düşünmeye yer verilmesidir. Ayrıca eğitim fakültelerin eğitim programlarında, eleştirel düşünmenin öğrenimi ve öğretimine ilişkin derslere ve eleştirel düşünme becerilerini temel alan eğitime yer verilmelidir.

İşte bu araştırma da, eleştirel düşünmeye dayalı fen eğitiminin fen bilgisi öğretmen adaylarının akademik başarı, eleştirel düşünme, öz-yeterlik inanç ve problem çözme beceri düzeylerine etkisini ortaya koymak, araştırmanın sonuçları ışığında öğrencilerin eleştirel düşünme beceri düzeylerini geliştirebilmek ve eleştirel düşünmenin öğretimi konusunda yeterli bir seviyeye ulaşabilmelerini sağlayabilmek için öneriler sunmak ve eleştirel düşünme becerilerini temel alan fen eğitimi örnek ders planları geliştirmek açılarından önem taşımaktadır. Ayrıca, bu araştırma ile eleştirel düşünmenin fen eğitimine uygunluğu, kullanılabilirliği belirlenecek ve genel

anlamda eleştirel düşünmenin eğitim sistemine yapabileceği katkı ortaya konulacaktır. Buna ilaveten, eleştirel düşünme becerilerini temel alan eğitimin öğretmen adaylarının öğrenme ürünlerine etkisini ölçmeye dikkat çeken bir araştırma olması ve bu amaçla öğretmenlerin hizmet öncesi eğitim programlarının geliştirilmesine, öğretmen yetiştirme programlarına, akademisyenlere, ilgili kurum ve kuruluşlara yol göstermesi ve bilgi sunması açısından büyük önem taşıdığı düşünülmektedir. Ayrıca, araştırma sürecinde geliştirilen eleştirel düşünmeye dayalı fen eğitimi ders planlarının, öğretmenlerin eleştirel düşünmeyi temel alan dersler planlayabilmeleri ve daha etkili eleştirel düşünme eğitimi vermelerini sağlayabilmek için faydalanabilecekleri bir örnek olması açısından, araştırmanın önem taşıdığı düşünülmektedir.

Bütün bu bahsedilenler, en çok itina gösterilerek yetiştirilmesi gereken geleceğin öğretmenlerini ve eğitim kurumlarının her kademesinde öğrenim gören geleceğin bireyleri bugünün öğrencilerini, formal ve informal eğitimin her aşamasında yakından ilgilendiren ve üzerinde önemle durulması gereken “eleştirel düşünme” konusunun araştırmada kullanılma gerekçelerini oluşturmaktadır.