• Sonuç bulunamadı

1. Anasınıfına devam eden 6 yaş grubu çocuklara uygulanan (OYHEP)’nın,

1.6. Araştırmanın Önem

Okuma-yazma becerileri çocukların sonraki öğrenim yaşantısındaki başarılarını da etkilemektedir. Okuma-yazmanın ön koşulu olan; sözel dil becerisi, yazı farkındalığı, ses farkındalığı, alfabe bilgisi ve yazı yazma öncesi becerilerinin temeli okul öncesi dönemde atılmaktadır. Çocukların okuma-yazmayı kolay öğrenebilmeleri için bu becerilerin desteklenmesi gerekmektedir. Bu temel becerilerin kazanılmasını tesadüflere bırakılmayacak kadar önemlidir.

Çocukların sözel dil becerileri ve sözcük bilgisi yetişkinlerle etkileşimleri sırasında gelişir. Erken çocukluk çalışmaları yetişkin ve çocuk etkileşiminin çocuklara fırsatlar sunması ve yaşantı oluşturması açısından onların gelişimlerine doğrudan etki ettiğini göstermektedir (Lewis ve Feinman, 1991; Akt. Epspinosa ve Burns,2003:53).

Yapılan araştırmalara göre, erken bilişsel ve dille ilgili gelişim daha sonraki yıllardaki okul başarısını etkilemektedir. İlköğretimdeki okuma başarısında okul öncesi yılların katkısı büyüktür(Scarborough,1998). Çocukların, sözel dil gelişimi ve dinleme becerileri erken çocukluk döneminde önemli bir rol oynamaktadır(Epspinosa ve Burns,2003:48). Erken yıllarda yazı kavramlarını tanımadaki beceriler ve sözel dil becerilerini kazanan çocuklar daha sonraki yıllardaki okumalarında daha başarılı oldukları saptanmıştır. Bu temel basit/ilkel okuma-yazma becerilerine sahip olmayan çocukların okuma-yazmaya geçmeleri çok zor olmaktadır(Çelenk,2007:20; (Schickedanz, 1999;Akt; Akt:Smith,2006:285; Stuart, 1995; Akt: Justice ve Ezell, 2001:209;Scarborough,2001; Report of The National Early Literacy Panel,2008; Justice ve Ezel, 2001:207; Justice, Pence, Beckman vd.2005:13).

Yazı farkındalığıda, okuma-yazmanın gelişiminde anahtar bir rol oynamaktadır. Yazı farkındalığı, çocukların, kitap düzeni, yazılan sözcük ve harf hakkındaki bilgilerini kapsamaktadır. Yazı farkındalığı, yazının belirli görünüşü ve taşıdığı anlamı, kitabı nasıl tutulacağını, kitabın sayfalarının nasıl çevrileceğini, okumaya nereden başlanılacağını ve okumanın soldan sağa ve üstten aşağıya doğru yapıldığını anlamayı içermektedir(Griffith vd., 2008:12;Justice vd.2005:13; Soderman vd.,2005:38).

Erken çocukluk yıllarında bazı çocuklar genel olarak yazıyı fark etme ve kitap bilgisini kendiliğinden kazanabilmektedirler. Bu, gerçek bir okuma değildir. Fakat okuma başarısı için çok önemlidir. Yapılan araştırmalar gösterilen bu davranışların formal okuma-yazma için çok önemli olduğunu göstermiştir(Schickedanz, 1999, Akt:Smith,2006:285). Çocuklar çevresindeki işaretleri, ambalajları vb. okumaya cesaretlendirilmelidirler. Okuma-yazma öncesi edinilen bu beceriler okuma için temel oluşturmaktadır. Bu beceriler gerçek okuma gerçekleşinceye kadar aşamalı olarak gelişmektedir(Machado,2003:65;Smith,2006:286).

Ayrıca, ses farkındalığı da, erken okuma-yazma başarısının altında yatan diğer bir önemli etkendir(Ehri, et all., 2001;Akt:Hogan, Catts, Little,2005:285). Ses farkındalığı, okumayı öğrenmede çok önemli bir rol oynar(Vacca vd.,120). Yapılan araştırmalarla, okumada başarısızlıkları ile ses farkındalığı eksikliği arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır(Lyon, Shaywitz ve Shaywitz,2003: Akt:Hogan, Catts, Little,2005:285).

Yapılan araştırmalar sonraki okuma-yazma başarısında ses farkındalığının çok önemli bir yeri olduğunu göstermiştir(Juel,1988;Akt:Vacca vd., 2006:121). Satnovic(1994) yılında yaptığı araştırmasında bunu desteklemektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ses farkındalığı düzeyi düşük çocukların okuma düzeylerinin de düşük olduğunu göstermiştir(Uhry,1993:364).

Bir çok araştırmacı (Morris, 1983; Morris, 1993; Morris, Bloodgood, Lomax ve Perney,2003) alfabenin kurallarını öğrenmede ve ses farkındalığının gelişimi için sözcük kavramının ön koşul olarak gerekli olduğunu vurgulamışlardır(Akt;Griffith vd., 2008:73).

Huba ve Kontos (1985), Justice ve Ezel (2001), Oudeans (2003), Reutzel ve diğerleri (2003), Hogan ve diğerleri (2005), Leopola ve diğerleri (2005), Byrne ve diğerleri (2006) Cabell ve diğerleri (2010) vb. yaptıkları araştırmalarda okuma yazma öncesi edinilen; sözel bil becerisi, yazı farkındalığı, alfabe bilgisi, ses farkındalığı, yazı yazma temel becerilerin çocukların okuma-yazma başarılarını etkilediğini tespit etmişlerdir.

Çocuğun alfabenin kurallarını bilmesi ve harfleri tanınması da çok önemlidir. Bu gelecekteki okuma-yazma başarısını etkiler. Eğer bir çocuk seslerin çıkarılışı ve yazılışı arasındaki ilişkiyi çözemezse ses farkındalığı sırasında okumanın şifresini çözemez(McdGuinnes, Olson ve Chaplin, 1990;Akt: Soderman, Gregory ve McCarty , 2005:38;Durrell,1958;Akt:Vacca vd., 2006:117).

Amerikan Ulusal Erken Çocukluk Paneli(National Early Literacy Panel) basit/ilkel okuma yazma temel becerileri (alfabe bilgisi, yazı farkındlığı, fonolojik farkındalık) ile okuma-yazma arasında güçlü bir ilişki olduğunu tespit etmiştir(Murphy,2007:22).

Okul öncesi dönemde, çocuğun sembol gelişimini yaşantısında nasıl desteklenebileceğinin bilinmesi çok önemlidir. Çocukların gelişimini sağlayacak ortamın yaratılmasında ve yaşamlarındaki okuma-yazma süreçlerini destekleyecek metodolojinin edinilmesinde, sembollerin nasıl geliştiğini anlamak kritik bir öneme sahiptir(Hirsh,2004:51).

Çocuklar, diğer gelişim alanlarındaki becerilerinde olduğu gibi okuma-yazma becerilerini de çevrelerindeki okuma yazmaya ait uyaranlar yolu ile kazanmaktadırlar. Ancak pek çok eğitimci ve anne baba çocuğunda var olan bu doğal gelişiminden habersiz olduğu görülmektedir. Çocukların bu becerilerini geliştirebilmeleri için yetişkin yönlendirmesine ve desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu beceriler gerçek okumaya kadar aşamalı olarak gelişmektedir. Çocuklar, yazı ürünleriyle karşılaştıkça onun özelliklerini farketmeye başlamakta ve bu özellikleri farkettikçe basit/ilkel okuma- yazmada ilerlemektedir. Bu okuma-yazma öncesi temel becerileri edinilen çocukların okuma-yazmayı daha kolay öğrendikleri görülmektedir(Hirsh,2004:51; Smith,2006:286; Üstün, 2007:11).

Çocuklar, okuma-yazmayı akranları ve yazınsal bilgisi daha fazla olan yetişkinler ile işbirliği içerisinde daha iyi öğrenmektedirler(Morrow,Burks ve Rand;Akt:Machado,2003:158). Vygotsky’nin gelişim teorisine göre, sosyal etkileşim çok önemli yer tutmaktadır(Mason ve Sinha,1992:2).Vygotsky(1978) çocukların öğrenmesinin diğerlerinin desteğiyle daha iyi olacağına inanmaktadır (Machado,2003:158). Çoğu okuma yazma yaklaşımı çevresel ve sosyal bağlamda

çocukların okuma ve yazmasında desteklemenin önemli olduğunu ifade etmektedirler (Morrison,2007:326; Morrison,2007:278).

Çocukların yürümeyi öğrenirken nasıl deneyim fırsatlarına ihtiyaçları varsa okuma yazma becerisini geliştirmeleri için de sözel dil, konuşma, dinleme, hikaye, kafiye, okuma ve şarkı vb. uygun deneyim ortamlarının yaratılmasına ihtiyaçları olduğu gibi yazı yazmak için yazılı materyallere, okumak için kitaplara ve yazılı uyaranlara ihtiyaçları olduğu belirtilmektedir. Bunlar çocuğun okuma-yazma için temel becerilerin kazanmasına destek vermektedir(Brock ve Rankin, 2008:99; Üstün, 2007:11).

Çocuklar okula hazırlıkla ilgili eksiklikler ve okumadaki güçlüklerle ilgili olarak, erken dönemde yetişkin desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Okumadaki problemlerin çoğu erken müdahale ile giderilebilir. Çocukların basit/ilkel okuma-yazma becerilerinin seviyesini belirleme ve eksikliklerinin giderilmesi çocukların gelecekteki okuma başarılarını arttıracaktır(Healy,1997:279; Justice ve Ezell, 2001:218; Morrison,2007:278).

Çocuklara okuma-yazma öncesi temel becerileri kazandırabilmek için, çocukların nelere ihtiyaçları olduğunu ve nitelikli bir okuma-yazma programının neleri içermesi gerektiğini bilmek gerekmektedir. Hedefler için çalışma, gelişime uygun etkinlikler ve programlar arasında denge sağlamak gerekmektedir.Yazı ürünlerinin ve zengin öykü anlatımının amaçsal tanıtımı, erken çocukluk müfredatının gerekli bileşenlerindendir (Hirsh,2004:51;Roskos vd.,2003;Akt: Wortham,2005:222).

McGinity ve diğerleri (2011) tarafından programda basit/ilkel okuma-yazma etkinliklerinin sıklığını artırmış ve bu sıklığın çocukların basit/ilkel okuma-yazma davranışları üzerindeki etkisini incelemiştir. Programın sıklığının artırılmasının yazı gelişimine önemli derecede katkı sağladığı saptanmıştır(McGinity ve diğerleri, 2011:267).

Yetişkin yönlendirmesi, cesaretlendirmesi olmadan çocukların okuma-yazma becerilerinin gelişimini beklemek imkansızdır. Buradaki yetişkin yönlendirmesindeki amaç, çocuğa okuma-yazmaya temel olacak sözel dil becerisi, yazı farkındalığı, ses

farkındalığı, alfabe bilgisi, yazı yazma öncesi edinilen basit/ilkel yazı yazma becerilerinin öğretilmesi ve farkındalık kazandırmaktır(Üstün, 2007:11).

Bu çalışmada; çocukların basit/ilkel okuma beceri düzeylerini tespit edilmiştir. Okuma-Yazmaya Hazırlık Eğitim Programı (OYHEP) aracılığıyla desteklenmiştir. Bu programın çocukların, yazı farkındalığı, sözcük bilgisi, gibi basit/ilkel okuma-yazma becerilerine, ses farkındalığına, mekanik okuma-yazma becerisi, yazı yazma becerilerine ve okuduğunu anlama becerilerine katkısı değerlendirilmiştir.