• Sonuç bulunamadı

Araştırma Örneklemi

Belgede Toplumsal bir tip: Kanaat önderi (sayfa 144-149)

Nitel araştırma yöntemlerinde örneklemin belirlenmesi nicel araştırmadan oldukça farklılık arz etmektedir. Nicel araştırmalarda, araştırma evrenini temsil edici ve tesadüfi yöntemle seçilmiş rastlantısal (probability sampling) örneklem gerekli olmaktadır. Nitel araştırmalarda ise, gerek ‘evren’in farklı algılanışı gerekse küçük gruplarla, derinlemesine yapılacak bir araştırma modeli söz konusu olduğundan rastlantısal olmayan (non-probability sampling) örneklem seçimi uygun olmaktadır (Kümbetoğlu, 2012: 96). Yine Kümbetoğlu’nun aktardığına göre (2012: 97) rastlantısal olmayan örneklem seçim tekniklerinin kullanılmasındaki neden, bu tip araştırmaların bir hipotez test etmekten çok, bir keşfetme, bir anlama çabasını içermesidir.

Bulguların popülasyona genellenmesi gibi bir amacın olmadığı nitel araştırmalarda, görüşülen kişiler o kültürün birer üyesi oldukları ve ortak anlam kategorilerine sahip olduklarından dolayı “o kültür ya da o toplum içinde erişilebilir anlamlar, açıklamalar” elde etmekte yeterli merciler olmaktadırlar. Dolayısıyla mesele kişi popülasyonundan alınan örneklem değil, o toplumdaki tanımlanabilir yaşantılara, açıklamalara ulaşmaktır. Çünkü bilinir ki katılımcıların yaşantıları, açıklamaları karşılıklı etkileşim içinde toplumsal olarak kurulmaktadır. Bu toplumsal alanda kurulan anlamlara erişilebilirlik, niteliksel araştırmanın meselesidir (Arkonaç, 2014: 34). Bu araştırmada derinlemesine mülâkatların kimlerle gerçekleştirileceği konusunda karar alınırken “cevaplayıcıların, fikir alış verişi bakımından etkin olup olmadığına, taşıdığı fikirleri başka insanlara aktarabilecek sosyal konumda olup olmadığı ve yeni fikirler üretme kapasitesine sahip olup olmadığı ölçütü” (Güler ve Taştan, 2013) kullanılmakla beraber cevaplayıcıların “yaşanmışlıkları” ne ölçüde tecribe ettkileri yani hayat hikayelerini nasıl ele aldıkları da göz önünde bulundurulmuştur.

Araştırmada “kartopu” ve “teorik örneklem” yaklaşımlarının bir arada kullanılması uygun görülmüştür. Kartopu örneklem yaklaşımında konuya vakıf olabileceği düşünülen kişilere ulaşma ekseninde arayışlar başlamaktadır. “Süreç ilerledikçe elde edilen isimler veya durumlar tıpkı bir kartopu gibi büyüyerek devam etmekte, belirli bir süre sonra belirli isimler hep öne çıkmaya ve araştırmacının görüşmesi gereken birey sayısı veya ilgilenmesi gereken durum sayısı azalmaya” (Yıldırım ve Şimşek, 2013: 139) doğru girmektedir. Bir tür “referans” sisteminin devreye sokulduğu bu yaklaşımın ana amacı alandaki yetkin kişilerden gerekli bilgilerin elde edilmesidir.

Teorik örneklemde ise araştırmacı saha çalışmasının başında görüşeceği kişileri ve kişi sayılarını kesin olarak belirlemeden yola çıkmakta, bu seçim araştırma süreci boyunca şekillenmekte ve son halini almaktadır. Teorik örneklemin doğası gereği sahadan edinilen bilgiler ve yaklaşım biçimlerinde konuya bağlı tekrarların artması çalışmada doyum noktasının belirlenmesinde (Yaman, 2013: 127) önemli bir kriter olarak kabul edilmiştir. Araştırmanın yukarıdaki kıstasları çerçevesinde 8’i kadın toplam 50 kişi ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Kültürel yapıdan kaynaklı nedenlerden dolayı kadınlarla yapılan hem görüşme sayısında hem de süresinde kısıtlamaya gidilmiştir. Kadınlarla yapılan görüşmelerden elde edilen verilerde, ortak noktaların çok olması kişi sayısı noktasındaki endişeleri giderici bir etken olmuştur.

Saha araştırması boyunca kanaat önderleri, esnaf, imam, öğretmen, öğrenci, memur, ev hanımı vb. farklı meslek ve yaş kategorilerindeki görüşmecilerle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden elde edilen bulgular kategorize edilmiş, konuşmalar bazen yazılı (görüşmecilerin birkaçında ses kayıt cihazı konusunda bir çekince söz konusuydu) bazen ses kayıt cihazıyla kayıt altına alınmıştır. Kayıtlar bireysel gözlemler ve konuşmacıların beyanları çerçevesinde arşivlenip yorumlanmıştır.

Kümbetoğlu, nitel yöntemde araştırma sürecinin en önemli adımının, araştırmanın hangi sorulara cevap aradığı ve bu cevabın niteliğinin ortaya konma şekli olduğunu ifade etmektedir. Buna göre; araştırmacılar kendilerini çevreleyen

dünyanın gündemindeki sorunlarla ilgilenirken ne, nerede, kim, nasıl ve niçin tipindeki sorulardan biri veya birkaçına cevap aramaktadırlar ve bu sorular araştırma stratejisini belirlemektedir (Kümbetoğlu, 2012: 34). Bu araştırmada araştırılan konuya dair sorular, çalışmanın hem teorik hem de uygulamalı kısmında hangi yöne yönelineceğini büyük oranda belirlemiştir. Bunlar, teorik ve sahaya dair olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır.

Teorik Sorular

1- Kanaat ne demektir? Kanaat ifadesinden ne anlaşılmaktadır? 2- Bilgi (episteme) ve kanaat (doxa) arasında nasıl bir ilişki vardır? 3- Kanaatin bir sınırı var mıdır? Nerede başlar nerede biter?

4- Modern mi? ya da Gelenekselleştiremediklerimizden misiniz? 5- Kanaat önderi kimdir?

6- Kanaat önderi nasıl tanımlanmaktadır? Kanaat önderi nasıl bir insandır? 7- Kanaat önderinin özellikleri nelerdir? Onu diğer insanlardan ayrı kılan

şey(ler) neler?

8- Etkili insanlar kimlerdir? Hangi açılardan etkilidirler?

9- Bu insanlar toplumda hangi boşluğu dolduruyorlar ya da hangi ihtiyaçlara cevap veriyorlar?

10- Kanaat önderinin görevi ya da görevleri nelerdir?

11- Modern kanaat üreticiler nelerdir? Sosyal Medya işin neresinde durmaktadır? Sahaya Yöneltilen Sorular

1- Kanaat önderi olarak görülen kişi/kişiler kendilerini nasıl tanımlamaktadırlar? 2- Uzak-yakın çevreleri, aile ve akrabalık ilişkileri nasıldır?

3- Kanaat önderlerinin düşünsel altyapılarını besleyen şeyler nelerdir? Okudukları, dinledikleri, takip ettikleri…

4- Topluma, toplumsal sorunlara, şehre dair geliştirdikleri bakış açıları nelerdir? 5- Kanaat önderi olmanın gerekleri ve gerektirdikleri nelerdir?

6- Siyasi, hukuki vb. konularda nerede durmaktadırlar? 7- Yerel politikaların belirlenmesindeki etkileri ne ölçüdedir? 8- Yaşanılan çevrede kim(ler)in sözü daha çok geçer? Neden? 9- Yörede kim(ler)in sözüne daha çok itibar edilir? Neden?

10- İnsanlar neden bir kanaat yahut fikir önderine ihtiyaç duyarlar?

11- Kanaat önderini diğer insanlardan ayıran yönler nelerdir? Kanaat önderinde bulunması gereken nitelikler nelerdir?

12- Kanaat önderinin sözü ne zaman ve hangi durumlarda dinlenir? Ya da bunu bir zaman ve durumla sınırlandırmak mümkün müdür? Müdahale edemediği ya da müdahale ettiğinde hoş karşılanmayacağı durumlar var mıdır?

13- Kanaat önderinin hayat tarzı nasıl olmalıdır? Kanaat önderi toplumun neresindedir?

14- Kanaat önderi diye adlandırılan kişiler toplumsal yapıyı temsil etmekte midir?

15- Görüşülen kişiler kendilerini herhangi bir öndere bağlı hissediyor mu? Ya da kanaatine başvurdukları birileri var mı?

16- Kanaat önderlerinin hakim olduğu bir toplum nasıldır?

17- Bir toplumda yaşamanın belli kuralları var mıdır? Bu sınırların belirlenmesi neye/nelere bağlıdır?

18- Kanaat önderlerinin şimdiki konumu ve geleceği ile ilgili neler düşünülmektedir? Eskiye nazaran yetki ve etki alanlarında bir değişme söz konusu mudur?

19- Kanaat önderine genç nesillerin bakışı ve yaklaşımı nasıldır?

Üniversitelileşmenin ve üniversitelerin artmasıyla kanaat önderinin konumunda bir değişim yaşandığı söylenebilir mi? Bir dönüşüm yaşandı mı ya da yaşanıyor mu?

20- Anlaşmazlıklarda kimlere gidilir? Ya da resmi hukukun yetersiz kaldığı yahut toplum vicdanında yer etmediğinin düşünüldüğü durumlarda kimlere gidilir? Kan davası, kız kaçırma, arazi davası, namus cinayeti vs. durumlarda hangi yollara başvurulur?

21- Toplumdaki değişimlerle (kentsel, teknoloji vs) beraber kanaat önderinin rolünde, etkisinde bir daralma yaşandığı söylenebilir mi?

22- Kent hayatında kanaat önderinin yeri var mı? Yoksa insanlar ben kendime yeterim mi diyorlar?

23- Üniversite ve kentsel büyüme toplumsal ilişkileri nasıl etkilemektedir? Yüz yüze ilişkilerde bir dönüşüm yaşanmakta mıdır?

24- İnsanlar birbirlerinin fikirlerine saygı duyuyorlar mı?

25- Kanaat önderinin rolünün -varsa- azalmasında ya da değişiminde rol oynayan faktörler nelerdir?

Kanaat önderi kavramının ve onunla cisimleşmiş tipin nasıl algılandığı konusu saha araştırmasının merkez sorularından birisini oluşturmuştur. Bu tipolojinin sosyolojik olarak bedenlenmesinde görüşmecilerin algı dünyalarından, yaşam tecrübelerinden maksimum düzeyde yararlanılması amaçlanmıştır. Büyük resmin ortaya çıkmasını sağlayacak cümlelerin, jest ve mimiklerin izleri görüşmeler boyunca sürülmüştür. Bu amaçla görüşmeci niceliği ve niteliğinde belli bir hassasiyet gösterilmiş, görüşmecilerin geldikleri meslek ve iş kollarında çeşitliliğin çok olması gözetilmiştir. Kanaat önderi tipolojisinin toplumun hemen her alanına bir şekilde değiyor olduğu kabulü bu çalışmanın rotasını da belirlemiştir. Böylece gerek odak grup görüşmelerinde gerekse birebir görüşmelerde derinlemesine bir sorgulamaya gidilmeye çalışılmıştır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BİR KANAAT ÖNDERİ ARAŞTIRMASI Kanaat Önderi: Kimdir? Kim Değildir?

Kanaat önderinin kim olduğuna dair araştırma sürecinde elde edilen verilerin ele alınacağı bu bölümde, yöntem kısmında ifade edilen yaklaşımlar çerçevesinde bir kategorileştirme gerçekleştirilmektedir. Katılımlı gözlem, derinlemesine görüşme, odak grup görüşmeleri, doküman analizleri ve sözlü tarih gibi veri toplama tekniklerinin kullanıldığı araştırmada kanaat önderinin kim olduğu, nasıl algılandığı, toplumsal ilişkilerde nereye denk düştüğü, gündelik yaşamdaki yeri gibi konular etrafında bir tartışma açılmaktadır. Hem kanaat önderleri hem de toplumun farklı kesimlerinden elde edilen uzun soluklu ve derinlemesine görüşmelerin neticesinde “kanaat önderi” tipolojisinin ana hatları çizilmeye çalışılmaktadır. Gerek yüzyüze görüşmelerde gerekse ikincil yollarla elde edilmiş bilgiler vasıtasıyla hem bu tipoloji hem de bu tipolojinin hayat bulduğu kültürün genel özellikleri derlenmiştir.

Belgede Toplumsal bir tip: Kanaat önderi (sayfa 144-149)