• Sonuç bulunamadı

1921 Anayasası olağanüstü Ģartlarda geçici bir dönemi atlatmak amacıyla hazırlanmıĢ bir anayasa idi. Kurulmak istenen yeni devletin ihtiyaçlarını karĢılayacak niteliğe sahip değildi.144 Birinci meclis tarafından alınan seçimlerin yenilenmesi

kararından sonra oluĢan ve kompozisyonunu Mustafa Kemal PaĢa’nın bizzat tayin

139 TUNÇ, BĠLĠR, YAVUZ (2009), s.28; ÖZBUDUN (2018), s.28-29; GÖZLER (2018), s.76; BĠLĠR,

YANIK (2016), s.39.

140 ORTAYLI, KÜÇÜKKAYA, s.69.

141 TANÖR (2000), s.281; ERDOĞAN (1999), s.58; TUNÇ, BĠLĠR, YAVUZ (2009), s.29; GÖZLER

(2018), s.75.

142 ERDOĞAN (1999), s.59.

143 FENDOĞLU (2017), s.263; TEZĠÇ (1976), s.235.

ettiği yeni meclis, 20 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı TeĢkilâtı Esasîye Kanunu’nu kabul etmiĢtir.145 Anayasa, 6 bölüm ve 105 maddeden oluĢmaktadır.146 1924

Anayasası da selefi 1921 Anayasası gibi, milli egemenlik, kuvvetler birliği, meclis egemenliği esaslarını kabul etmiĢtir.147Anayasanın kurduğu hükümet sisteminin hem

parlamenter sistemin hem de meclis hükümeti sisteminin özelliklerini içinde barındıran karma bir sistem olduğunu söyleyebiliriz.148 Anayasanın 4., 5. ve 7.

maddelerinde yer alan; millet adına egemenlik hakkını yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kullanacağı, yasama ve yürütme erkinin mecliste toplandığı, meclisin hükümeti her zaman denetleyebileceği ve görevden alabileceği, buna karĢılık hükümete meclisi feshetme yetkisinin verilmemesine iliĢkin düzenlemeler, meclis hükümeti sistemini andırmaktadır.149 Öte yandan Anayasanın 6. ve 7.

maddelerine göre; meclisin yasama yetkisi bulunmakla birlikte yürütme yetkisinin ancak CumhurbaĢkanı ve Bakanlar Kurulu eliyle kullanması, hükümetin meclis tarafından her zaman denetlenebilmesi ve düĢürülebilmesi, meclisin yürütme iĢlemlerini bizzat yapamaması, hükümetin kurulması usulünü belirleyen Anayasanın 44. maddesine göre CumhurbaĢkanı meclis içinden bir vekili BaĢbakan olarak ataması ve BaĢbakan tarafından kurulan kabinenin CumhurbaĢkanı’nın onayı ile meclise arzolunması ve güvenoyu istenmesi, 39-41 maddeleriyle CumhurbaĢkanı tarafından alınacak kararların BaĢbakan ve ilgili bakan tarafından imzalanması ve bu karardan dolayı BaĢbakan ve ilgili bakanın sorumlu olması yani karĢı imza kuralının kabul edilmesi iliĢkin düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde sistemin parlamenter sistem gibi iĢlediğini görmekteyiz.150 Anayasanın öngördüğü sistemin,

kuvvetlerin bir arada mecliste bulunduğu ancak yürütme görevinin hükümete verildiği “kuvvetler birliği-görevler ayrılığı” sistemi olduğunu söyleyebiliriz.151

145 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.111-131

146 FENDOĞLU (2017), s.264.

147 TUNÇ, BĠLĠR, YAVUZ (2009), s.31;

148 ÖZBUDUN (2018), s.29; TUNÇ, BĠLĠR, YAVUZ (2009), s.32; ERDOĞAN (1999), s.61; GÖREN

(2006), s.50-51; FENDOĞLU (2017), s.261; GÖZLER (2018), s.87; BĠLĠR, YANIK (2016), s.40.

149 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.111-131; ARSEL, s.96-97; ÖZBUDUN (2018), s.29; TUNÇ,

BĠLĠR, YAVUZ (2009), s.33; TANÖR (2000), s.296; FENDOĞLU (2017), s.265; GÖZLER (2018), s.87-88.

150 ARSEL, s.98; BALTA, s.26; ÖZBUDUN (2018), s.29-30; ERDOĞAN (1999), s.33; TANÖR

(2000), s.296; FENDOĞLU (2017), s.266; GÖZLER (2018), s.88-89.

Anayasanın “yürütme görevi” baĢlıklı üçüncü bölümünde (31-52.md)152 yer

alan düzenlemelere göre, CumhurbaĢkanı, meclis tarafından meclis üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilmektedir. CumhurbaĢkanının yeniden seçilme yasağı bulunmamaktadır. CumhurbaĢkanı, CumhurbaĢkanı sıfatıyla meclise ve gerekli görürse bakanlar kuruluna baĢkanlık edebilmektedir. CumhurbaĢkanının meclisin kabul ettiği kanunu veto etme yetkisi bulunmaktadır. Bu veto, meclisin aynı çoğunlukla vereceği kararla geçersiz hale getirilebilmektedir. CumhurbaĢkanının alacağı tüm kararlar karĢı imza kuralına tâbidir, anayasa bu konuda istisnaya yer vermemiĢtir. CumhurbaĢkanının siyasi sorumluluğu bulunmamakla birlikte vatana ihanet halinde meclise karĢı cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Milletvekillerine anayasada tanınan milletvekilliği dokunulmazlığına iliĢkin hükümler, CumhurbaĢkanı için de uygulanacaktır. CumhurbaĢkanının ayrıca daimi mâlûllük veya kocama gibi Ģahsi sebeplerden dolayı belli kiĢilerin cezalarını hafifletip kaldırabileceğine dair af yetkisi bulunmaktadır. CumhurbaĢkanının hukuki bağı bulunduğu partisi ile iliĢiğinin kesilmesine dair anayasada açık bir hüküm bulunmamaktadır. Uygulamada hem Mustafa Kemal Atatürk hem de Ġsmet Ġnönü, CumhurbaĢkanlığı ve Cumhuriyet Halk Fırkası genel baĢkanlığını bir arada yürütmüĢlerdir.153

CumhurbaĢkanına anayasa tarafından tanınan yetkiler oldukça sınırlıdır.154

Sınırlı yetkilerine rağmen partisi ile iliĢiği kesilmeyen ve partinin lideri konumunda olan CumhurbaĢkanı hem meclis çoğunluğuna hakim olması hem de tarihi kiĢiliğinden dolayı sistem içinde çok etkili olmuĢtur.155

Hükümetin sorumlu kanadının oluĢumu parlamenter sisteme benzemektedir. Meclis üyeleri arasından CumhurbaĢkanınca BaĢbakan tayin olunmakta, BaĢbakan tarafından belirlenen kabine meclise arz olunmaktadır. Hükümetin kurulması CumhurbaĢkanı’nın onayı ile tamamlanmıĢ olmakta, göreve devam edebilmesi için meclisin güvenini alması gerekmektedir.1561921 Anayasasında 29 Ekim 1923 tarih ve

152 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.116-121.

153 BĠLĠR, Faruk. (2013). Hükümet Sistemi TartıĢmaları Bağlamında Hükümet Sistemimiz ve Partili

CumhurbaĢkanı. Yeni Türkiye, Sayı 51, s.307.

154 TURHAN (1989), s.112; EROĞUL, Cem. (1978). CumhurbaĢkanının Denetim ĠĢlevi. Ankara

Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt 33, Sayı 1, s.39.

155 EROĞUL (1978), s.38.

364 sayılı kanunla yapılan değiĢiklikte icra vekilleri heyetinin kurulması için meclisin onayı gerekmekteydi. Bu durum anayasada açıkça “tasvib olunur” Ģeklinde ifade edilmekteydi. Ancak 1924 Anayasası’nda hükümetin kurulması sonrasında meclisin güvenoyuna arz edilmektedir.157 Hükümetin kuruluĢundaki bu fark 1961

Anayasası ile açıkça kendini belli edecek ve sistem klasik parlamentarizme eriĢecektir. Anayasa 46. maddesinde açıkça, parlamenter sistemin en önemli özelliklerinden biri olan hükümetin kolektif sorumluluğuna da yer vermiĢtir. Meclis hükümeti denetleyebilmekte hatta düĢürebilmektedir. Ancak yürütmeye meclisi feshetme yetkisi verilmemiĢtir.158

1924 Anayasasını hazırlayan ve kabul eden meclis üyelerinin birçoğunun ilk meclisin de üyesi olması nedeniyle kurtuluĢ savaĢı sırasında hakim olan egemenliğin yegane temsilcinin meclis olacağı fikrinin halen korunmaya çalıĢtığını söyleyebiliriz.159 Meclis, kendi çıkarttığı kanunları yorumlama yetkisini(md.26)160

dahi baĢka bir kurumla paylaĢma gereği duymamıĢtır. Öyle ki yürütme organı tarafından kanunların uygulanması için çıkarılacak tüzüklerin kanuna aykırı olması durumunda çözüm mercii olarak meclis kendisini(md.52) belirlemiĢtir.161 Bu

hükümlerden de görüleceği üzere anayasanın öngördüğü siyasal düzen Toplum SözleĢmesi kuramcılarından olan Jean-Jacques Rousseau’nun mutlak ve yanılmaz genel irade anlayıĢından162 etkilenildiğini, bu anlayıĢtan kaynaklanan “çoğunlukçu

demokrasinin” siyasal sisteme hakim olduğunu görmekteyiz.163 Rousseau’nun

görüĢlerinin temsili demokraside uygulanması sonucunda, genel iradenin temsilcisinin ve siyasal sistemde hakim gücün meclis olacağı fikri ortaya çıkmıĢtır.

1920’lerin 1930’ların Avrupasında otoriter rejimler ile devletlerin yönetilmesi nedeniyle, bu otoriter yönetim usullerinden Türkiye de etkilenmiĢ, ikinci meclis seçiminde ilk meclisteki muhalefetin dıĢlanması ile Cumhuriyet yönetimi

157 ARSEL, s.99. 158 ÇAĞDAġ (2009), s.6. 159 BALTA, s.12. 160 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.115. 161 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.121; ERDOĞAN (1999), s.63.

162 ROUSSEAU, Jean-Jacques. (2018). Toplum SözleĢmesi. Ġstanbul.Türkiye ĠĢ Bankası Kültür

Yayınları, s.26.

163 ARSLAN, Zühtü. (2002). Rousseau’nun Hayaletleri: Yeni Devlet Eski Söylem. Doğu Batı Dergisi,

muhalefetsiz bir ortamda baĢlamıĢtır.164 1924 Anayasası meclise üstünlük veren bir

sistem kurmuĢ ise de meclisin üstünlüğü anlayıĢı, çoğunluğun üstünlüğü anlayıĢına hizmet etmiĢ165 ve tek parti yönetimi tarafından yapılmak istenen devrimlerin

gerçekleĢtirilmesi bakımından elveriĢli bir ortam oluĢturmuĢtur.166 Tek parti yönetimi

sürecinde, meclise egemen olan tek ve disiplinli bir parti, parti liderlerinin tarihi kiĢilikleri (Mustafa Kemal Atatürk ve Ġsmet Ġnönü) meclisin üstün olması fikrini tersine çevirmiĢ, anayasanın öngördüğü kuvvetlerin ayrılığı esasını siyasi parti gerçeği azaltmıĢ ve sisteme yürütmenin hakim olmasını sağlamıĢtır.167 Böylece

esasen meclisin yönetemeyeceğini, yönetici grubu belirlemekle yetineceğini bu anayasanın uygulamasında görmekteyiz.168

1924 Anayasası döneminde 1946 seçimleri ile çok partili rejime geçilmiĢtir. Cumhuriyet Halk Partisi yanında Demokrat Parti de siyaset sahnesinde yerini almıĢtır. 14 Mayıs 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesine kadar ülkeyi yönetmiĢtir.169 27 Mayıs 1960’da yapılan darbe ile 1924

Anayasası yürürlükten kaldırılmıĢtır.170