• Sonuç bulunamadı

12 Eylül 1980’de Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyması sonrasında, 12 Eylül 1980 tarihinde Resmi Gazete’de yer alan Genel Kurmay BaĢkanı ve Milli Güvenlik Konseyi BaĢkanı Kenan Evren’in açıklamalarında, anayasal kuruluĢların terör ve anarĢi ortamı karĢısında sessiz kaldığı, devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yönetimine el koymak zorunda kalındığı belirtilmiĢtir.208 Askeri müdahale sonrası hazırlanan ve halkoylamasına

sunulan Anayasa 7 Kasım 1982’de yapılan referandumla kabul edilmiĢtir.209Anayasa,

1961 Anayasası ile devam eden parlamenter sistem geleneğini devam ettirmiĢtir.

206 ÖZBUDUN (2018), s.46.

207 TURHAN (1989), s.93.

208 R.G: 12/09/1982, S.17103(mükerrer).

Yasama yetkisi, 1961 Anayasası ile kabul edilen çift meclis yerine tek meclisli organ eliyle kullanılmaktadır. Anayasanın 8. maddesinde210 yürütme yetkisi ve görevinin

CumhurbaĢkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirileceği belirtilmiĢtir. Yürütme artık anayasa ile egemenlik yetkisi kendisine tanınan bir erk haline gelmiĢtir.211 1961 Anayasasının yürütme organına gereken önemi vermediği

eleĢtirileri karĢısında 1982 Anayasası 1971-1973 değiĢiklikleri ile baĢlayan yürütmenin güçlendirilmesi sürecinin devamı niteliğindedir.212

Anayasanın 101. maddesine göre213; CumhurbaĢkanının seçilebilmesi için

gereken kırk yaĢını doldurma ve yüksek öğrenim Ģartı 1982 Anayasası ile devam ettirilmiĢ, meclis dıĢından da meclisin beĢte birinin yazılı önerisiyle aday gösterilebilmesi imkanı getirilmiĢtir.214

CumhurbaĢkanının seçiminde dört tur oylama öngörülmüĢtür. Ġlk iki turda meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu, üçüncü turda üye tam sayısının salt çoğunluğu ile CumhurbaĢkanı seçimi gerçekleĢtirilmektedir. Ġlk üç turda Anayasanın aradığı karar yeter sayısı sağlanamazsa, dördüncü tur önceki turda en çok oy alan iki aday arasında gerçekleĢmekte, eğer bu turda da üye tamsayısının salt çoğunluğu ile CumhurbaĢkanı seçilemezse meclis seçimleri derhal yenilenmektedir. TBMM’nin CumhurbaĢkanını seçememesinin “otomatik fesih” yaptırımına bağlanmasının sebebi, 1961 Anayasası döneminde ortaya çıkan tıkanıkların veya kilitlenmelerin yeni anayasa döneminde önüne geçilmek istenmesidir.215

CumhurbaĢkanın tarafsız ve partiler üstü konumuna iliĢkin 1961 Anayasası’nın sahip olduğu yaklaĢım, 1982 Anayasası’nda da korunmuĢtur. CumhurbaĢkanı seçilenin varsa parti üyeliğinin sona ermesi, görev süresinin kendisini seçen meclisin görev süresinden uzun olması sebebiyle görev bağının koparılması, ikinci kez seçilme yasağı, nitelikli çoğunlukla seçilmesinin sağlanmasına iliĢkin hükümler CumhurbaĢkanının tarafsız konumunu sağlamaya, tekrar seçilmek için bazı siyasi

210 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.257.

211 TURHAN (1989), s.95.

212 KUZU (2017), s.73; GÖZLER (2018), s.122.

213 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.286.

214 10. CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi BaĢkanı olarak görev yapmakta

iken 5 Mayıs 2000 tarihinde meclis dıĢından seçilmiĢtir.

https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanlarimiz/ahmet_necdet_sezer/(e.t:16/01/2019)

görüĢe yakın olma ihtiyacı duymamasına yönelik hükümlerdir.216

CumhurbaĢkanına, Anayasanın 104. maddesinde217 tüm erklere iliĢkin olarak

uzun bir yetki düzenlemesine yer verilmiĢtir. Meclisin kabul ettiği kanunlara iliĢkin geciktirici veto yetkisi korunmuĢtur. 1961 Anayasası ile getirilen hükümetin kurulamaması ya da güvenoyu alamaması halinde meclis seçimlerinin CumhurbaĢkanınca yenilenmesine iliĢkin hüküm 1982 Anayasası’nda da bulunmakta ve kullanılması 1961 Anayasası’na göre daha kolay hale getirilmektedir. Anayasanın 116. maddesine218 göre hükümetin güvenoyu alamaması ya da güvensizlik oyu ile

düĢürülmesi halinde, kırk beĢ gün içinde yeni bir hükümetin kurulamaması ya da kurulduğu halde güvenoyu alamaması, BaĢbakanın güvensizlik oyu ile düĢürülmeden önce istifası üzerine veya meclis baĢkanlık divanın oluĢturulmasından itibaren kırk beĢ gün içinde hükümetin kurulamaması durumunda CumhurbaĢkanı meclis baĢkanına danıĢarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilmektedir.219

Anayasanın 105. maddesine göre CumhurbaĢkanının tek baĢına yapabileceği iĢlemler dıĢındaki alınan tüm kararlar “karĢı imza” kuralına tâbidir.220 KarĢı imza

kuralına muğlak bir istisna getirilmiĢtir: CumhurbaĢkanının tek baĢına yapabileceği iĢlemler. Bu iĢlemlerin hangileri olduğu anayasada açıkça sayılmamıĢtır. Anayasada CumhurbaĢkanına verilen yetkilerin kullanılma mahiyetine göre tek baĢına yapabileceği iĢlemler belirlenebilmektedir. Öğretide CumhurbaĢkanının yasama ve yargıya iliĢkin yetkilerini karĢı imza kuralına tâbi olmadan doğrudan kullanabileceği belirtilmektedir.221

KarĢı imza kuralı kapsamında alınan kararlarda parlamenter sistemin mantığına uygun olarak yürütme organın siyasal sorumlu olan diğer kanadı, Bakanlar Kurulu’nun sorumluluğu bulunmaktadır. KarĢı imzanın ikinci yönü ise

216 ÖZBUDUN (2018), s.298-299; TURHAN (1989), s.105; SABUNCU (2006), s.234-235;

YÜZBAġIOĞLU, TANÖR (2004), s.300.

217 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.287-288.

218 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.291.

219 BĠLĠR, YANIK (2016), s.66.

220 BĠLĠR, YANIK (2016), s.93-94; YÜZBAġIOĞLU, TANÖR (2004), s.302; SABUNCU (2006),

s.237.

221 YÜZBAġIOĞLU, TANÖR (2004), s.333. Öğretide karĢı görüĢ de bulunmaktadır. Anayasanın

kabul ettiği genel kurala yine ancak anayasanın kendisi istisna getirebilir. Yorum yoluyla istisna türetilemez.Sistemimizde karĢı imza kuralının istisnalarını tespit eden bir Anayasa maddesi veya bir kanun hükmü olmadığına ve anayasa CumhurbaĢkanının iĢlemleri için genel kural olarak karĢı- imza kuralını kabul ettiğine göre, Türkiye’de karĢı imza kuralının istisnası yoktur.(GÖZLER, Kemal. 2000). CumhurbaĢkanı-Hükümet ÇatıĢması. Ekin Basım Yayım Dağıtım, s.62-67.)

CumhurbaĢkanını sistemde denge unsuru haline getirmesidir. Bakanlar Kurulu bir siyasi görüĢün hakimiyetini temsil ettiğinden, tarafsız ve siyaset üstü konumda bulunan CumhurbaĢkanı, müĢterek kararname ile mağdur olabilecek kamu görevlilerinin güvencesi haline getirilerek çoğunluğun hakimiyetine denge unsuru yapılmak istenilmiĢtir.222

CumhurbaĢkanın cezai sorumluluğu hususunda ikili ayrıma gidilmesi gerekmektedir. CumhurbaĢkanı, görevi ile ilgili olmayan adi suçlardan dolayı her vatandaĢ gibi sorumludur ancak görevi ile ilgili olan suçlardan dolayı sorumsuzluğu kuraldır.223 Bu kuralın istisnası, CumhurbaĢkanının vatana ihanet suçundan sorumlu

olmasıdır. Vatana ihanet suçlamasıyla CumhurbaĢkanının cezai sorumluluğuna gidilebilmektedir.224 Ceza kanunlarımızda vatana ihanet baĢlığı altında bir suç tipi

bulunmamaktadır. CumhurbaĢkanının davranıĢının vatana ihanet olup olmadığını TBMM değerlendirecek ve anayasada belirtilen prosedür iĢletilerek yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nde yargılanması sağlanabilecektir.225 Yüce Divana

sevk edilen CumhurbaĢkanının göreve devam edip edemeyeceği tartıĢmalıdır. Anayasanın 113. maddesine göre bir bakan Yüce Divana sevk edilirse bakanlığı sona ermekte, BaĢbakan Yüce Divana sevk edilirse hükümet düĢmektedir. Anayasa bu hükme benzer bir hükmü CumhurbaĢkanı için getirmemiĢtir. Öğretide ağırlıklı olan görüĢe göre, TBMM’nin ¾’ünün Yüce Divana sevk ettiği CumhurbaĢkanının, beraat kararı alsa bile görevinin sona ereceği ileri sürülmektedir.226 Bu görüĢün karĢıtı

görüĢe göre ise, Yüce Divana sevk edilen CumhurbaĢkanının göreve devam etmemesinin uygun olacağı ancak bakanlar için 113. maddede öngörülen yaptırımın CumhurbaĢkanı için uygulanamayacağı anayasada bir hüküm bulunmadıkça vatana ihanetle suçlanan CumhurbaĢkanının CumhurbaĢkanlığı sıfatının devam edeceği yönündedir.227

CumhurbaĢkanının adi suçlardan dolayı sorumluluğunun tam olduğunu

222 ĠBA, ġeref. (2008). Anayasa Hukuku ve Siyasal Kurumlar. Ankara:Turhan Kitabevi, s.217.

223 YÜZBAġIOĞLU, TANÖR (2004), s.310-311.

224 BĠLĠR, YANIK (2016), s.94.

225 YÜZBAġIOĞLU, TANÖR (2004), s.310-311; KUZU, Burhan (1990). Parlamenter Rejimlerde

Devlet BaĢkanının Konumu ve 1961-1982 Anayasalarında Durum. Ġstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 53, Sayı 1-4, s.37.

226 ÖZBUDUN, Ergun. (2012). Türk Anayasa Hukuku. Ankara:Yetkin Yayınları, s.336; TUNÇ,

BĠLĠR, YAVUZ (2009), s.164; SEZGĠNER (2010), s.122; GÖREN (2006), s.238

söylemiĢtik. Ancak 1982 Anayasası 1924 Anayasası’nda yer verilen CumhurbaĢkanının yasama dokunulmazlığından yararlanabilmesine iliĢkin düzenlemeye açıkça yer vermemiĢtir.228 Öğreti de CumhurbaĢkanının bu suçlardan

dolayı yasama dokunulmazlığından yararlanması gerektiği ancak bu dokunulmazlığın kaldırılamayacağı ileri sürülmektedir.229Bu görüĢün aksi yönünde

ileri sürülen görüĢe göre ise, CumhurbaĢkanının adi suçlardan dolayı dokunulmazlığı kaldırılmıĢ milletvekili gibi değerlendirilmesi gerektiği, kamu hukukunda boĢluğun yorum yoluyla doldurma olanağının bulunmadığı belirtilmektedir.230

Yürütmenin sorumlu kanadı olan Bakanlar Kurulu’nun oluĢumu önceki anayasalarımızda olduğu gibidir. 1961 Anayasası ile getirilen meclis dıĢından bakan atanabilmesi ve geçici bakanlar kurulu 1982 Anayasası’nda da korunmuĢtur. BaĢbakanın konumunu güçlendirecek bir hüküm getirilmiĢtir. Anayasanın 109. maddesinin 3. fıkrasına göre231 BaĢbakan bir bakanın azlini CumhurbaĢkanından

isteyebilmektedir. Bu düzenleme BaĢbakan’ın hükümet içindeki konumunun geliĢimine paralel bir düzenlemedir.232 Bakanlıklar arasında iĢbirliği sağlayarak genel

siyasetin yürütülmesini gözeten BaĢbakan, idare hukuku anlamında bakanların hiyerarĢik amiri olmasa da siyasi parti gerçeği karĢısında baĢbakanın konumu güçlenmiĢ, bakanların siyasi olarak amiri konumuna gelmiĢtir.233

Bakanlar Kurulu’nun müĢterek siyasal sorumluluğu bulunmaktadır. Meclis soruĢturması açılarak bir bakanın cezai sorumluluğuna gidilebilmekte, meclis tarafından Yüce Divana sevk edilen bakanın bakanlığı düĢmekte, BaĢbakan Yüce Divana sevk edilirse hükümet düĢmektedir.234

Yürütme organı, ancak kanunun bulunduğu alanda görev yapmakta, kanunu uygulamak ve icra etmekle yükümlü kılınmaktadır. Ġdarenin kanuniliği, idari iĢlemlerin kanuna dayanılarak tesis edilebileceği, yürütmenin kanuna tâbi olarak 228 YÜZBAġIOĞLU, TANÖR (2004), s.312. 229 TEZĠÇ (2007), s.411. 230 GÖZÜBÜYÜK (2008), s.244. 231 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.289. 232 TURHAN (1989), s.128

233 KUZU(2017), s.119; DURAN, Lûtfi. (1988). Türkiye Yönetiminde KarmaĢa. Ġstanbul: ÇağdaĢ

Yayınları, s.58; BĠLĠR, Faruk. (2003). BaĢbakanın Hukuki Durumu ve BaĢbakana Vekalet. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Cilt 11, Sayı 1-2, s.109.

234 ÖZBUDUN (2018) s.310; BĠLĠR, YANIK (2016), s.87; YÜZBAġIOĞLU,TANÖR (2004), s.345-

hareket etmesi gerektiğini belirten ilkedir. Anayasa, yürütmeyi sadece görevli değil bunun yanında yetkili de görmesinin anayasaya yansıması, olağanüstü hal ve sıkıyönetimde çıkarılacak kanun hükmünde kararnameler ile CumhurbaĢkanlığı kararnamesidir.235 1971 değiĢikliği ile 1961 Anayasası’nda Bakanlar Kurulu’na

kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmesi, 1982 Anayasası’nda da korunmuĢ ve ayrıca olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri çıkarma yetkisi getirilmiĢtir. Anayasanın 119-122 maddelerine göre, tabii afet, ağır ekonomik bunalım ve Ģiddet olaylarının yaygınlaĢması sebebiyle CumhurbaĢkanı baĢkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan edebilir. Olağanüstü hal veya sıkıyönetim döneminde, CumhurbaĢkanı baĢkanlığında Bakanlar Kurulu olağanüstü hal veya sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamesi çıkarabilmektedir. Bu kararnameler için meclisten yetki kanunu ile yetki alınmasına ihtiyaç bulunmadığı gibi, olağan dönemde çıkarılabilecek kanun hükmünde kararnameler ile sadece sosyal ve ekonomik haklar yönünden düzenleme yapılabilirse de, olağanüstü hal/sıkıyönetim kanun hükmünde kararnameleri için böyle bir sınırlama söz konusu değildir. Ayrıca kanun hükmünde kararnameler Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tâbi olduğu halde, olağanüstü hal/sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerine karĢı yargı yolu kapalıdır.236

Kanuna dayanmadan tesis olunan bir diğer iĢlem ise CumhurbaĢkanlığı kararnamesidir.237 Anayasanın 107 maddesinde göre238; CumhurbaĢkanlığı Genel

Sekreterliği’nin kuruluĢu, teĢkilat ve çalıĢma esasları, personel atama iĢlemleri CumhurbaĢkanlığı kararnamesi ile düzenlenmektedir. CumhurbaĢkanı, genel sekreterliğini oluĢtururken tek baĢına dilediği gibi tasarruf imkanına sahiptir. Bu tasarrufun hukuk alemindeki Ģekli, CumhurbaĢkanlığı kararnamesi ile olmaktadır. CumhurbaĢkanı bu yetkisini kanundan değil doğrudan anayasadan almaktadır.

Anayasa ile yürütme organı içinde, idarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli Ģekilde yürütülmesinin geliĢtirilmesini sağlanması amacıyla CumhurbaĢkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu ihdas edilmiĢtir. CumhurbaĢkanının isteği ile harekete geçen kurul, silahlı kuvvetler ve yargı organı

235 ERDOĞAN (1999), s.158.

236 KĠLĠ, GÖZÜBÜYÜK (1985), s.303; ERDOĞAN (1999), s.158

237 TURHAN (1989), s.122.

dıĢında tüm kamu kurumlarını denetleyebilmektedir. Kurulun kararları icrai nitelikte değildir, ancak ilgili kurum, DDK’nın yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı raporda tespit edilen hususlara yönelik icrai iĢlemler tesis edebilir.239

1982 Anayasası yürütme organının güçlendirilmesi konusunda tercihini açıkça CumhurbaĢkanından yana yapmıĢtır.240 CumhurbaĢkanının tek baĢına yapabileceği

iĢlemlerin çokluğu, olağanüstü dönemde yürütmenin sorumlu kanadının baĢına geçmesi ve birlikte hareket edilmesi, hükümet krizi halinde meclisin feshi yetkisinin de CumhurbaĢkanına verilmiĢ olması nedeniyle, klasik parlamenter sistemde öngörülen sorumsuz ve yetkisiz CumhurbaĢkanı’ndan oldukça farklı, yetkili ve sorumsuz bir CumhurbaĢkanı konumu oluĢturulmuĢtur.241 Hükümetin sorumlu

kanadının güçlendirilmesi yerine sorumsuz olan kanadın güçlendirilmesi, yürütme erkini kuvvetlendirmeyerek klasik parlamenter sistem anlayıĢından ya da rasyonelleĢtirilmiĢ parlamentarizmden uzaklaĢılmakta sistemi zayıflatılmıĢ parlamenter sistem haline getirmektedir.242

1982 Anayasası döneminde, anayasa yürürlüğe konulduktan sonra 1983 yılında yapılan seçimlerde Anavatan Partisi meclis çoğunluğunu elde ederek iktidara gelmiĢtir. Daha sonra yapılan seçimlerde mecliste tek parti iktidarı sona ermiĢ ve koalisyon hükümetleri dönemine tekrar dönülmüĢtür. CumhurbaĢkanlığı seçimlerinde ise 11. CumhurbaĢkanı’nın seçimine kadar siyasi kriz yaĢanmamıĢtır.

B-2007-2017 Arası Dönem

3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimler sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi meclise girmiĢ ve Adalet ve Kalkınma Partisi tek baĢına iktidarı elde edebilmiĢtir. 16 Mayıs 2007 tarihinde 10. CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi bitmekteydi ve TBMM 11. CumhurbaĢkanlığı seçim sürecine girmiĢti. Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından CumhurbaĢkanı adaylığı desteklenen Abdullah Gül ilk oylamada anayasanın öngördüğü karar yeter sayısını elde edemedi. 27/04/2007 tarihli, 11. CumhurbaĢkanı seçimi ilk oylamasında toplantı yeter

239 GÖZLER (2018), s.845; TURHAN (1989), s.120.

240 ÖZBUDUN (2018), s.62.

241 ERDOĞAN (1999), s.150.

242 ÖZBUDUN (2018), s.320; BĠLĠR, YANIK (2016), s.25; EROĞUL, Cem. (2007). Anatüzeye

sayısının sağlanmadığı ve “eylemli iç tüzük değiĢikliği” yapıldığından bahisle Ana muhalefet partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) tarafından CumhurbaĢkanı seçimi ilk oylamasının iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle dava açıldı. Anayasa Mahkemesi 01/05/2007 tarih ve E.2007/45, K.2017/54 sayılı kararıyla Anayasanın 102. maddesinde yer alan “üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu” ifadesinden sadece karar yeter sayısının değil toplantı yeter sayısının da kastedildiği sonucuna vararak CumhurbaĢkanı seçiminin ilk oylamasının iptaline karar vermiĢtir.243 Mahkeme kararının gerekçesinde CumhurbaĢkanı seçiminde “Ulusun önemli bir çoğunluğunu yansıtan temsilcilerin katılımı ve iradeleri ile seçilmesi yaklaĢımı” gibi hukuki değerlendirmenin uzağında ifadelere de yer verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi’nin toplantı yeter sayısına iliĢkin bu yorumu mecliste üçte bir çoğunluğa sahip azınlığın CumhurbaĢkanlığı seçimini tıkamasına yol açacak bir baĢka deyiĢle azınlığın çoğunluğa tahakkümüne sebep olacak niteliktedir.244Siyaset tarihimize “367 kararı”

olarak geçen bu karar, doktrinde yargısal aktivizm örneği olarak da gösterilmektedir.245 Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı CumhurbaĢkanlığı seçimini

çıkmaz sokağa sokması nedeniyle246 siyasi irade, Anayasa’nın 96 ve 102.

maddelerinde değiĢiklik yapılması kararı aldı. Anılan anayasa değiĢikliği kanunu, CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından halkoyuna sunulması sonucunda 21 Ekim 2007 tarihinde yapılan halkoylamasında geçerli oyların %68,95’ini alarak kabul edilmiĢtir.247 Bu değiĢiklik ile siyasi krizlere sebep olan CumhurbaĢkanlığı

seçimine kökten bir çözüm getirilerek, CumhurbaĢkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi usulü getirilmiĢtir.248 Yapılan değiĢiklikle CumhurbaĢkanı seçimine iliĢkin

anayasa maddesi Ģu hali almıĢtır: “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek

öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa

243 AYM.E.2007/45, K.T. 01/05/2007(www.anayasa.gov.tr)

244 ÖZBUDUN (2018), s.300-301.

245 ÖZBUDUN, Ergun. (2007). “Türk Anayasa Mahkemesi’nin Yargısal Aktivizmi ve Siyasal Elitlerin

Tepkisi”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi (Prof. Dr.Yavuz Sabuncu’ya Armağan), Cilt: 62, Sayı: 3, s.258-268.

246 BĠLĠR, Faruk. (2017). Türkiye'ye Özgü Yeni Bir Hükümet Modeli: CumhurbaĢkanlığı Sistemi.

Yeni Türkiye, Sayı 94, s.526.

247 http://www.ysk.gov.tr/doc/dosyalar/docs/2007Referandum/Sonuc/sonuc.pdf (e.t:10/03/2019)

Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye

Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”249

Anayasa değiĢikliği, CumhurbaĢkanlığı seçimlerini siyasi kriz olmaktan kurtarmıĢ ise de bu sefer daha baĢka krizlerin altyapısını oluĢturmuĢtur. Doğrudan halk tarafından seçilen, sorumluluğu olmayan ve yetkileri baĢkanlık sistemindeki kadar fazla olmayan bir CumhurbaĢkanı, doğrudan halk tarafından seçilen milletvekili olan BaĢbakan. Farklı siyasi görüĢlere sahip iki makam arasında sağlanamayacak cohabitation, ciddi krizlere sebep olabilecektir.250 2007 anayasa

değiĢikliği sonrası ilk olarak 2014 yılında yapılan CumhurbaĢkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan seçilerek 12. CumhurbaĢkanı olmuĢtur. Adalet ve Kalkınma Partisi kurucuları içinde yer alan ve genel baĢkanı olan Erdoğan, anayasa hükmü gereği siyasi parti üyeliğinden istifa etmiĢtir. Erdoğan’ın CumhurbaĢkanlığı döneminde Adalet ve Kalkınma Partisi meclis çoğunluğunu elinde bulundurmaktaydı ve yukarıda bahsi geçen kriz durumuna Türkiye ciddi manada Ģahit olmamıĢtır.

Anayasa değiĢikliği ile CumhurbaĢkanlığı seçiminde yapılan değiĢiklik aslında 2017 anayasa değiĢikliği ile inĢa edilen yeni hükümet sistemimiz için köĢe taĢı niteliğindedir. Doğrudan halk tarafından seçilen CumhurbaĢkanı’nın sembolik ya da seremonik yetkilerle hareket etmesi siyasi hayatın gerçeği ile bağdaĢmayacağı açıktır.251

CumhurbaĢkanı’na, klasik parlamenter sistemde öngörülenden fazla yetki verilmiĢse de bu yetkilerin doğrudan halk tarafından seçilen CumhurbaĢkanı için de öngörülmesi bir çeliĢkiyi doğurmaktadır. CumhurbaĢkanı’nın, halk tarafından doğrudan seçilerek meĢruiyetinin yoğunluğu çok yüksek olması ve yetkisi olmayıp hiçbir soruna çözüm üretemeyecek bir halde bulunması durumu, bir sonraki aĢamaya

249 R.G: 16/06/2007, S.36554.(5678 sayılı Kanun) 250 BĠLĠR (2017), s.527.

251 Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerine göre 56.322.632 seçmenin bulunduğu ülkemizde, oyların

yarısından fazlasını alan aday arkasında yaklaĢık 28 milyona yakın seçmen desteğine sahip olacaktır. http://www.ysk.gov.tr/tr/istatistik/5644 (e.t: 24/11/2018)

geçilmediği zaman sürdürülebilir bir hal değildir. CumhurbaĢkanını seçme yetkisinin halktan alınıp tekrar meclise verilmesi pek mümkün görünmeyeceğinden yani klasik parlamenter sistemin öngördüğü sisteme geri dönülemeyeceğinden, bir sonraki aĢama olan yürütme organının yasama organı gibi halk tarafından seçildiği baĢkanlık sistemi aĢamasına geçiĢ yapılması gerekecektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜRK HÜKÜMET SĠSTEMĠNDE YÜRÜTME ORGANI

2007 anayasa değiĢikliği sonrası, klasik parlamenter sistemden uzaklaĢılmıĢ, yarı baĢkanlık hükümet sistemine benzer bir modele doğru evrilme baĢlamıĢtır.252

Ancak yukarıda da bahsettiğimiz üzere yetkisiz ve sorumsuz CumhurbaĢkanı’nın doğrudan halk tarafından seçilmesi sonucunda sistem karıĢıklığı meydana gelmiĢtir. Türkiye’de uzun yıllar tartıĢılan ve anayasa hukukunda baĢkanlık sistemi olarak sınıflandırılan hükümet sistemi için Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi tarafından anayasa değiĢikliğine dair kanun teklifi getirilmiĢ ve bu kanun halkoyuna sunulmuĢtur. Teklif ile yürütmede var olan iki baĢlılığın rejim krizine dönüĢmesi engellenerek253 çözüm üretilmeye çalıĢıldığı, yürütmenin ikinci kanadı

lağvedilerek ikinci kanada ait olan tüm yetkilerin CumhurbaĢkanı’na verilmesinin amaçlandığı görülmektedir.254Anayasa değiĢikliği kanunun gerekçesinde parlamenter

sistem içindeki hükümet krizleri ve koalisyon hükümetlerinin etkin ve güçlü hükümetlerin kurulamaması nedeniyle siyasi hayatın istikrara kavuĢturulması ve tartıĢmasız istikrar üreten bir sistemin benimsenmesi amacıyla hükümet sisteminde kökten değiĢiklik yapıldığı belirtilmektedir.255

Meclis genel kurulunda yapılan görüĢmelerde BaĢbakan Binali Yıldırım teklife iliĢkin görüĢlerinde256 2007 yılında CumhurbaĢkanlığı seçiminde yaĢanan kriz ve bu

kriz sonrası yapılan anayasa değiĢikliği halk tarafından seçilen CumhurbaĢkanı ve meclis içinden gelen çoğunluğu temsil eden BaĢbakanın bulunması sonucunda sistemin sürdürülebilir olmadığı ifadelerine yer vermiĢtir. Anayasa değiĢikliği teklifini destekleyen Milliyetçi Hareket Partisi meclis grubu adına Afyonkarahisar milletvekili Mehmet Parsak ise teklife iliĢkin görüĢlerinde257 2007 anayasa

252 FENDOĞLU (2017), s.38; GÖNENÇ (2013), s.273; SEZGĠNER (2010), s.149; YAVUZ, Bülent,

BAYINDIR, SavaĢ. (2014). CumhurbaĢkanının Bakanlar Kuruluna BaĢkanlık Etmesi TartıĢmalar ve Sistem ArayıĢı. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 18, Sayı 3-4, s.447; YÜZBAġIOĞLU, Necmi. (2001). Uluslararası Anayasa Hukuku Kurultayı, 9-13 Ocak 2001, Ankara, Türkiye Barolar Birliği Yayın No: 12, s.336-337.

253 http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ak-parti-ve-mhpden-ortak-anayasa-aciklamasi-40302936, (e.t:

19/01/2019)

254 ERDOĞAN, Recep Tayyip. (2017). 200 Yıllık ArayıĢın Ürünü: CumhurbaĢkanlığı Hükümet

Sistemi. Yeni Türkiye, Sayı 94, s.10.

255 https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem26/yil01/ss447.pdf(e.t:03/02/2019)

256 https://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem26/yil2/ham/b05301h.htm(e.t:03/02/2019)