• Sonuç bulunamadı

ĠLĠġKĠLERĠN BELĠRLENMESĠNE YÖNELĠK BĠR ARAġTIRMA

ALGILANAN ÖRGÜTSEL GÜVEN

Organizasyonlarda güven iliĢkilerinin temel özelliği, doğasındaki karĢılıklık (reciprocal) beklentisidir (Redd, 2001: 203). BaĢkalarına güven duymak ve karĢımızdakilerin bize güven duyması yaĢamsal bir olguyu ifade etmektedir. Güven, kiĢinin herhangi bir kontrol etkisi olmadan karĢındaki kiĢinin davranıĢlarının kendi beklentilerini karĢılayacak yönde geliĢeceğine dair bir inanç duymasıdır (Mayer ve diğerleri,1995:712). McAllister (1995) göre güven ―bir kiĢinin baĢka birinin sözlerinden, davranıĢlarından ve karalarından emin olması ve buna göre hareket etme istekliliği olarak ifade edilirken, Robins (2003) güveni, kiĢinin baĢkalarının fırsatçı davranmayacağına iliĢkin olumlu beklentileri olarak, Ünsal (2004), insanları psikolojik olarak bir arada tutan onlara güvende oldukları duygusunu veren ve tüm insan iliĢkilerinin temelinde yer alan bir faktör olarak ifade etmektedir.

Güven olgusu Maslow‘un motivasyonel çalıĢmalarında sosyal ihtiyaçlar çerçevesinde değerlendirilmiĢ ve karĢılıklı güven temel alınmıĢtır. Örgütlerde güvene dayalı iliĢkilerin kurulması, çalıĢanlarının yöneticilerine ve bir bütün olarak örgütlerine güven duyması; örgütlerine duygusal açıdan bağlı, kendilerini örgüt içinde tanımlayabilen, iĢlerinden tatmin olan ve örgütlerinden ayrılmayı istemeyen çalıĢanlar yaratmaktadır (Demircan ve Ceylan, 2003: 140). Yapılan araĢtırmalara göre yüksek düzeyde örgütsel güven çalıĢanlarının örgütsel bağlılık ve iĢ tatminlerini (Diffie-Couch, 1984; Pillai ve diğerleri, 1999), motivasyon ve performanslarını (Becker ve diğerleri, 1996) ayrıca takımlara etkin katılımı ve kriz yönetimi faaliyetlerini de pozitif yönde etkilemekte, iĢ gücü devir oranı ve iĢten ayrılma durumlarında da azalmalara sebep olmaktadır (Diffie-Couch, 1984). Benzer Ģekilde yüksek düzeyde güven duygusunun çalıĢanlardaki tükenme davranıĢını azaltması beklenmektedir.

TÜKENME

Tükenme kavramı ilk defa Freudenberger (1974) tarafından sosyal hizmetlerde çalıĢan personel arasında Ģahit olduğu fiziksel ve zihinsel yorgunluğa yol açan aĢırı düĢ kırıklıklarını açıklamak için kullanılmıĢtır. Freudenberger‘in kullandığı

XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Sakarya

Ü

niversitesi

tükenme tanımı, 1986‘da Maslach‘ın Tükenme Envanterine kadar kullanılmıĢ, daha sonra bu envanterde ortak kabul gören tanım ortaya konmuĢtur. Bu tanım da tükenme, benzer koĢullarda insanlarla yoğun iliĢki içinde çalıĢan bireylerde meydana gelebilecek duygusal tükenme, duyarsızlaĢma ve düĢük kiĢisel baĢarı sendromu olarak tanımlanmıĢtır (Maslach ve Jackson; 1981; Brewer ve Clippard, 1996: 171). Duygusal tükenme; tükenmiĢliğin stres boyutunu belirtmekte ve ―bireyin duygusal ve fiziksel kaynaklarındaki azalmayı‖ ifade etmektedir. DuyarsızlaĢma; tükenmenin kiĢiler arası boyutunu ifade etmekte ve müĢterilere yönelik negatif, katı tutumları ve iĢe karĢı tepkisizleĢmeyi belirtirken; düĢük kiĢisel baĢarı duygusu ise, ―kiĢinin kendini olumsuz değerlendirme eğiliminde olmasını‖ ifade etmektedir (Raiger, 2005: 72; Budak ve Sürgevil, 2005: 96). TükenmiĢliğin boyutları arasında açık bir iliĢki olup olmadığı konusu literatürde tartıĢılmaktadır. Maslach ve arkadaĢları (1996), duygusal tükenmenin duyarsızlaĢmaya yol açtığı ve sonuçta düĢük kiĢisel baĢarı oluĢtuğunu varsayarken (Brewer ve Clippard, 1996: 171) Lee ve Ashferth (1996) duygusal tükenme ve duyarsızlaĢmanın birbirine paralel geliĢtiğini ve düĢük kiĢisel baĢarıya yol açtığını savunmaktadır.

Tükenme örgütlerde hem bireyleri hem de örgütleri ilgilendiren ve etkileyen bir kavramdır. Bu yüzden özellikle tükenmenin olumsuz etkileri literatürde hem bireysel hem de örgütsel seviyede incelenmektedir. Örgüt seviyesindeki muhtemel etkileri iĢ gücü devir oranı ve iĢe devamsızlığı artırırken iĢe katılım, örgütsel bağlılık ve iĢ tatminini de azaltmaktadır (Lee ve Ashferth, 1996; Brewer ve Clippard, 1996), bunlara ek olarak fiziksel tükenme, alkol ve ilaç kullanımı, depresyon gibi fiziksel ve zihinsel rahatsızlıkları da artırmaktadır (Özdemir ve diğerleri, 1999; Maslach , 2003; Halbesleben ve Buckley, 2004).

Tükenme araĢtırmaları, öğretmenler, sağlık çalıĢanları, polisler, çocuk bakıcıları, avukatlar gibi yoğun insan iliĢkileri yaĢayan meslek grupları üzerinde yapılmaktadır. Belli iĢyeri koĢullarında sürekli insanlarla çalıĢma bireylerde kronik stres, duygusal yoğunlaĢma ve tükenmeye yol açmaktadır (Brewer ve Clippard, 1996: 170). Tükenme günümüz çalıĢanlarının en önemli sorunlarından biri haline gelmiĢtir. Tükenme hisseden bir çalıĢan ne kendisine ne de örgütüne faydalı olabilmektedir. Bu anlamda yöneticilerin örgütlerinde tükenmeye neden olan faktörleri belirlemeleri ve önleyici tedbirleri almaları iĢletmenin çıktılarını olumlu olarak etkileyecektir.

ARAġTIRMANIN AMACI VE HĠPOTEZLER

AraĢtırmanın amacı, Kayseri il merkezindeki anaokullarında görev yapan öğretmenlerin örgütsel destek ve güven algıları ile tükenme davranıĢı düzeyleri arasında iliĢkileri analiz etmektir. Literatürde örgütsel desteğin tükenme davranıĢı ile iliĢkili olduğunu gösteren araĢtırmalar bulunmaktadır. Jenkins ve Eliot (2004) örgütsel destek algısı ve duygusal tükenme arasında ters yönlü iliĢkinin bulunduğunu tespit etmiĢtir. Prins ve arkadaĢları (2007) ihtisas yapan doktorlar üzerinde yaptıkları çalıĢmada sosyal desteğin duygusal tükenme ve duyarsızlaĢmayı direk etkilediği sonucuna ulaĢmıĢlardır. Benzer Ģekilde örgütsel güven ve tükenme davranıĢı arasındaki iliĢkileri temel alan çalıĢmalar bulunmaktadır. Blumenthal ve arkadaĢları (1998) çalıĢmalarında örgütsel güvene

XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Sakarya

Ü

niversitesi

sahip çalıĢanların duygusal tükenmesinin diğer çalıĢanların duygusal tükenmelerden daha düĢük olduğunu tespit etmiĢtir. Laschinger ve arkadaĢları da (2001) çalıĢmalarında da iĢ tatmini ve hizmet kalitesinde örgütsel güven ve duygusal tükenmeyi aracı değiĢken olarak belirlemiĢ ve güven duyan çalıĢanların duygusal tükenmelerinin az olduğunu görerek duygusal tükenmesi azalan bireyin de iĢ tatmini ve hizmet kalitesinin arttığını tespit etmiĢlerdir. Bu araĢtırmalara dayanılarak aĢağıdaki hipotezler oluĢturulmuĢtur: AraĢtırmanın hipotezleri; H1: Öğretmenlerin örgütsel destek algıları ile duygusal tükenmeleri arasında negatif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır,

H2: Öğretmenlerin örgütsel destek algıları ile duyarsızlaĢma eğilimleri arasında negatif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır,

H3: Öğretmenlerin örgütsel destek algıları ile kiĢisel baĢarı hisleri arasında negatif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır,

H4: Öğretmenlerin örgütsel güven algıları ile duygusal tükenmeleri arasında negatif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır,

H5: Öğretmenlerin örgütsel güven algıları ile duyarsızlaĢma eğilimleri arasında negatif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır,

H6: Öğretmenlerin örgütsel güven algıları ile kiĢisel baĢarı hisleri arasında negatif yönlü bir iliĢki bulunmaktadır.

METODOLOJĠ

Bu araĢtırmanın örneklemini Kayseri il merkezindeki anaokullarında görev yapan öğretmenler oluĢturmaktadır. Kayseri il merkezindeki anaokullarında 79 öğretmen görev yapmaktadır. Toplam olarak geçerli kabul edilen anket sayısı 67‘dir.

Öğretmenlerin örgütsel destek ve güven algıları ile tükenme davranıĢı düzeyleri arasındaki iliĢkileri analiz etmeyi amaçlayan araĢtırmada, yöntem olarak temel alınan referanslar; Kaufman vd.(2001) tarafından geliĢtirilen ―Algılanan örgütsel

destek‖ ölçeği; Huff ve Kelley (2003) tarafından örgütsel güven algılarını

belirlemek üzere tasarlanan ―Örgütsel Güven‖ ölçeği ve tükenmenin, duygusal tükenme, duyarsızlaĢma ve kiĢisel baĢarı hissi gibi düzeylerini ölçmek için Maslach ve Jackson (1981) tarafından hazırlanmıĢ olan Tükenme DavranıĢı ölçeği‘dir. Soru formunda toplam olarak 47 soru sorulmuĢtur. Bunlardan 7 tanesi demografik bilgileri içeren sorulardır. Diğerleri Likert‘in 5 noktalı ölçeğine göre düzenlenmiĢ ifadelere katılım derecelerini ölçen sorulardan oluĢmaktadır. 5‘li Likert Tipi ölçek üzerinde 1 ―hiçbir zaman‖ 5 ―her zaman‖ı ifade etmektedir. Örgütsel destek ölçeğinin güvenilirliği 0.78, örgütsel güven ölçeğinin güvenilirliği 0.93 ve Maslach TükenmiĢlik Ölçeğinin güvenilirliği 0.69 olarak bulunmuĢtur. Tükenmenin boyutları itibarı ile Cronbach Alpha değerlerine bakıldığında, duygusal tükenme 0.73, duyarsızlaĢma 0.53 ve düĢük kiĢisel baĢarı 0.81 bulunmuĢtur.

XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Sakarya

Ü

niversitesi

BULGULAR

AraĢtırmanın yürütüldüğü örnek kitlenin demografik özellikleri: AraĢtırmaya katılan 67 öğretmenin tamamı bayan olup %56,7‘si evli ve %43,3‘ü bekârdır. Bu öğretmenlerin %60,2‘si 20–30 yaĢ arası genç öğretmenlerden oluĢurken 40 yaĢüzeri öğretmenler %13,4‘dür. AraĢtırmanın yürütüldüğü 67 öğretmenin ortalama çalıĢma saati haftada 25.23 saatken, ortalama çalıĢma süresi 4.96 yıl‘dır. Ankete katılan öğretmenlerin %49,3‘ünün hiç çocuğu bulunmamakta % 35‘inin 1 çocuğu, %14,9‘unun 2 ve daha fazla çocuğu bulunduğu görülmektedir. Tablo 1: Öğretmenlerin Demografik Özellikleri ve TükenmiĢlik Düzeyleri Arasındaki ĠliĢkilerin Belirlenmesine Yönelik Korelâsyon Tablosu

DeğiĢkenler 1 2 3 4 5 6 7 8 1. YaĢ 1 2. Yıl ,859(*) 1 3. Saat -,070 -,025 1 4. Medeni Durum -,299(*) -,399(**) ,047 1 5. Çocuk Sayısı ,625(**) ,745(**) ,084 -,640(**) 1 6. Duygusal Tükenme -,181 -,255(*) ,025 ,065 -,142 1 7. DuyarsızlaĢma ,051 ,057 ,090 -,119 ,103 ,219 1 8. KiĢisel BaĢarı ,238 ,259(*) ,139 -,150 ,300(*) ,073 ,082 1 ** p< 0.01 * p< 0.05

ÇalıĢmamıza katılan öğretmenlerin sosyo-demografik özellikleri ve tükenme boyutları arasında iliĢki olup olmadığına yönelik olarak yapılan ve korelasyon matrisinde görülen sonuçlara göre yaĢ ile duygusal tükenme (-0.255) ve kiĢisel baĢarı (0.259) boyutları arasında %95 güven aralığında iliĢki olduğu tespit edilmiĢtir. ĠliĢkinin negatifliği ile yaĢ arttıkça duygusal tükenmenin azaldığını ifade ederken yaĢ ile birlikte kiĢisel baĢarının düĢeceği hissi de artmaktadır. Yani yaĢ arttıkça bireyler baĢarılarının da düĢeceğini düĢünmektedirler. Ayrıca analizlerde araĢtırmaya katılan öğretmenlerin çocuk sayısı ile kiĢisel baĢarı (0.300) arasında da %95 güven aralığında iliĢki olduğu görülmektedir. Benzer Ģekilde çocuk sayısı arttıkça kiĢisel baĢarının düĢeceği hissi de artmaktadır. Diğer demografik özellikleri itibarı ile tükenme boyutları arasında anlamlı farklılıklar bulunamamıĢtır.

AraĢtırmanın hipotezleri algılanan örgütsel destek ve güven ile tükenme boyutları arasında negatif yönlü bir iliĢki olduğuna iliĢkindir. Hipotezleri test etmek üzere regresyon analizleri yapılmıĢtır. Analiz sonuçları aĢağıdaki tablolarda gösterilmiĢtir.

XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Sakarya

Ü

niversitesi

Tablo 2. Tükenmenin Boyutlarını Açıklayan Algılanan Örgütsel Desteğe ĠliĢkin Basit Regresyon Analizi

R Adjusted

Std. Err.of The Estimate

Bağımlı DeğiĢken: Duygusal Tükenme

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Destek

0.292 0.085 0.071 0.5358

Bağımlı DeğiĢken :

DuyarsızlaĢma

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Destek

0.216 0.47

0.32 0.5470

Bağımlı DeğiĢken : KiĢisel BaĢarı

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Destek

0.122 0.15

0.00 0.5561

p< 0.05

Bağımlı DeğiĢken: Duygusal Tükenme, DuyarsızlaĢma ve KiĢisel BaĢarı Bağımsız DeğiĢken: Algılanan örgütsel Destek

Tablo 3. Tükenmenin Boyutlarını Açıklayan Algılanan Örgütsel Desteğe ĠliĢkin Basit Regresyon Analizinin Coefficient Tablosu

DeğiĢken Beta t Significant

Bağımlı DeğiĢken: Duygusal Tükenme

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Destek

-0.292 -2.465 0.016

Bağımlı DeğiĢken :

DuyarsızlaĢma

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Destek

-0.216 -1.787 0.079

Bağımlı DeğiĢken : KiĢisel BaĢarı Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Destek

-0.122 -0.990 0.326

p< 0.05

AraĢtırmanın ilk üç hipotezinde algılanan örgütsel desteğin tükenme boyutları ile negatif yönlü bir iliĢkiye sahip olduğu iddia edilmiĢtir. Yukarıdaki regresyon analizi sonuçlarından da görüldüğü üzere algılanan örgütsel desteğin duygusal tükenme ile iliĢkisini gösteren korelasyon katsayısı 0.292 ve R² değeri 0.085‘dir. Bu sonuç algılan örgütsel destek ve duygusal tükenme arasında zayıf bir iliĢki

XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Sakarya

Ü

niversitesi

olduğunu gösterirken duygusal tükenmenin %8,5‘i örgütsel destek algısı ile açıklanmaktadır. Beta katsayısı -0.292 ve p<0.05 anlamlılık düzeyinde t değeri - 2.465‘dir. Beta katsayısının negatif değer alması iliĢkinin ters yönlü olduğunu göstermektedir. Literatürde bu çalıĢmanın bulgularını destekleyen çalıĢmalar bulunmaktadır. Jenkins ve Eliot (2004) hemĢireler üzerinde yaptığı çalıĢma da destek algısı ve duygusal tükenme arasında ters yönlü iliĢkinin bulunduğunu tespit etmiĢtir. Prins ve arkadaĢları (2007) ihtisas yapan doktorlar üzerinde yaptıkları çalıĢmada sosyal desteğin duygusal tükenme ve duyarsızlaĢmayı direk etkilediği sonucuna ulaĢmıĢlardır. Bu durumda birinci hipotez kabul edilirken ikinci ve üçüncü hipotezlerde iliĢki bulunamadığı için reddedilmiĢtir.

AraĢtırmanın dördüncü, beĢinci ve altıncı hipotezinde algılanan örgütsel güven ile tükenme boyutları arasında negatif yönlü bir iliĢki olduğuna iliĢkindir. Hipotezleri test etmek üzere regresyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonuçları aĢağıdaki tablolarda gösterilmiĢtir.

Tablo 4. Tükenmenin Boyutlarını Açıklayan Algılanan Örgütsel Güvene ĠliĢkin Basit Regresyon Analizi

R Adjusted

Std. Err.of The

Estimate Bağımlı DeğiĢken: Duygusal

Tükenme

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Güven

0.408 0.167

0.154 0.8960 Bağımlı DeğiĢken:

DuyarsızlaĢma

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Güven

0.165 0.27

0.012 0.9680 Bağımlı DeğiĢken: KiĢisel

BaĢarı

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Güven

0.147 0.22

0.06 0.9710

p< 0.05

Bağımlı DeğiĢken: Duygusal Tükenme, DuyarsızlaĢma ve KiĢisel BaĢarı Bağımsız DeğiĢken: Algılanan Örgütsel Güven

XV. Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi Sakarya

Ü

niversitesi

Tablo 5. Tükenmenin Boyutlarını Açıklayan Algılanan Örgütsel Güvene ĠliĢkin Basit Regresyon Analizinin Coefficient Tablosu

DeğiĢken Beta t Significant

Bağımlı DeğiĢken: Duygusal Tükenme

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Güven

-0.408 -3.606 0.001

Bağımlı DeğiĢken :

DuyarsızlaĢma

Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Güven

-0.165 -1.351 0.181

Bağımlı DeğiĢken : KiĢisel BaĢarı Bağımsız DeğiĢken: Al. Örg. Güven

-0.147 -1.196 0.236

p< 0.05

Tablo7‘de görüldüğü üzere algılanan örgütsel desteğin duygusal tükenme ile iliĢkisini gösteren korelasyon katsayısı (R) 0.408 bulunmuĢtur. ĠliĢki beta değerinin negatif değer alması sebebiyle, ters yönlü ve zayıftır. Algılanan örgütsel güven duygusal tükenmeyi %15.4 oranında açıklamaktadır. Beta katsayısı -0.408 bulunmuĢtur ve p<0.05 anlamlılık düzeyinde t değeri -3.606‘dır. Anlamlılık düzeyi dördüncü hipotezin kabulünü gerektirmektedir. Güven duyulan çalıĢanların duygusal tükenmesinin azaldığı görülmektedir. Blumenthal ve arkadaĢları (1998) çalıĢmalarında güven duyan ve duyulan çalıĢanların duygusal tükenmesinin diğer çalıĢanların duygusal tükenmelerden daha düĢük olduğunu tespit ederken; benzer Ģekilde Laschinger ve arkadaĢları da (2001) çalıĢmalarında da iĢ tatmini ve hizmet kalitesinde örgütsel güven ve duygusal tükenmeyi aracı değiĢken olarak belirlemiĢ ve güven duyan çalıĢanların duygusal tükenmelerinin az olduğunu görerek duygusal tükenmesi azalan bireyin de iĢ tatmini ve hizmet kalitesinin arttığını tespit etmiĢlerdir.