• Sonuç bulunamadı

Ahmet Ağaoğlu’nun Devlet ve Fert adlı kitabı 1934 yılında yayınlanmıştır. Ahmet Ağaoğlu ile Şevket Süreyya Aydemir 1933 yılının Ocak ayında Cumhuriyet Gazetesinde hararetli bir şekilde tartışmışlardır. İşte Devlet ve Fert Ahmet Ağaoğlu’nun Şevket Süreyya’yla olan tartışmalarından derlenen bir kitaptır. Ağaoğlu Devlet ve Fert Kitabı’nda Şevket Süreyya’nın İnkılap ve Kadro Kitabı’nı eleştirmektedir. Ağaoğlu, İnkılap ve Kadro’yu eleştirirken Şevket Süreyya’nın 1929 buhranıyla ilgili olan tezlerini de eleştirerek çürütmeye çalışmıştır. Ağaoğlu özellikle İnkılap ve Kadro’da yer alan

Türk İnkılabı ile 1929 buhranı arasındaki bağlantıyı mercek altına almış ve buradan Şevket Süreyya’nın buhran ile ilgili olan tezlerini çürütmeye çalışmıştır. Ahmet Ağaoğlu’nun 1929 buhranıyla ilgili olarak Şevket Süreyya’ya yönelttiği temel eleştiri şu şekildedir;

“ Şevket Süreyya Bey’e göre cihan buhranı bütün beşeriyeti iktisadi kurtuluş mücadelesine sevk etti; Avrupa ve Amerika’da kitleleri kapitalizme ve diğer kıt’alardaki müstemleke ve nim müstemleke halinde yaşayan memleketleri de ecnebilerin siyasi ve iktisadi tahakkümlerine karşı mücadeleye sürükledi. İşte Türk İnkılabı da bu umumi hareketin bir cüz’üdür.”316

Ahmet Ağaoğlu Şevket Süreyya’nın bu düşüncelerini derin bir analizden yoksun ve çok yüzeysel bulmaktadır. Ağaoğlu Türk İnkılabı’nın başka bir özelliği olduğunu belirttikten sonra Türk İnkılabı’nın başka bir özelliğinin de “Ecnebi iktisadi

tahakkümüne karşı gelmek” olduğunu belirtmiştir. Bu konuda Şevket Süreyya’yla aynı

düşüncede olan Ağaoğlu Şevket Süreyya’nın Türk İnkılabı ve 1929 buhranı ilişkisine neden karşı çıktığını şu şekilde ifade etmektedir:

“Fakat bu amilin cihan buhranı ile tarihen ve doğrudan doğruya hiçbir alakası olmadığı gibi Türk İnkılabı’nın bütün muhteviyatını da doldurmadığı açıktır. Türk İnkılabı yapılırken Türkiye cihandan tecerrüt etmiş bir halde idi. Cihan buhranı başlarken Türk İnkılabı’nın mühim esasları vazedilmişti.”317

Ahmet Ağaoğlu bu konuda Şevket Süreyya Aydemir’in bir kronolojik hata yaptığı imasında bulunmaktadır. Şevket Süreyya’ya göre 1929 buhranı ulusal (milli) kurtuluş mücadelelerini başlatan bir olaydır. Oysaki Türk İnkılabı 1929 buhranından evvel 1923’te Cumhuriyet’in ilanı ile genel olarak başlayacaktır.

Ahmet Ağaoğlu’nun Devlet ve Fert adlı kitabında Şevket Süreyya’yı eleştirirken dikkat etmediği gözden kaçırdığı veya bilerek görmek istemediği konu şudur; 1929 buhranının çıkma sebebi ulusal kurtuluş mücadeleleridir diye bir tezi Şevket Süreyya hiçbir zaman savunmamıştır. 1929 buhranı liberalizmin yapısından kaynaklanan bir buhrandır. Ulusal kurtuluş mücadelesi veren veya bu mücadeleye niyeti olan ülkeler 1929 buhranından faydalanabilirler. Şevket Süreyya’ya göre 1929 dünya ekonomik

316 Ahmet Ağaoğlu, “Devlet ve Fert”, İSTANBUL, Sanayii Nefise Matbaası, 1933, s.13

buhranının ana nedeni dünya da sömürülecek alanların tükenmesi yani kalmaması sebebiyle kapitalizmin nesnel sınırlarına dayanmasıdır. Şevket Süreyya’ya göre ulusal kurtuluş mücadelesini yeni bitiren bir ülke olarak Türkiye bu buhrandan faydalanarak milli sanayisini kurabilir. Şevket Süreyya’ya göre ulusal kurtuluş mücadeleleri 1929 dünya ekonomik buhranını derinleştirerek çıkmaza sürükleyebilir. Çünkü ulusal kurtuluş mücadelesini veren veya kazanan ülkeler kendi öz kaynaklarını kendi ülkeleri için kullanacaklardır. Yani sömüren kapitalist ve de emperyalist ülkelere kendilerini yem etmeyeceklerdir. Kısaca ulusal kurtuluş mücadeleleri ile 1929 buhranının etkileri birbirini besleyen bir dinamiğe sahiptir. Böyle siyebiliriz ki Ahmet Ağaoğlu Devlet ve Fert adlı kitabında; Şevket Süreyya’nın 1929 buhranına dair tezlerini kendi siyasi düşüncesi doğrultusunda değerlendirmiş ve 1929 buhranının kapital liberalizmden kaynaklandığına hiç değinmemiştir. Ayrıca Ahmet Ağaoğlu Şevket Süreyya’nın Türk İnkılabını incelerken inkılabın tüm boyutlarını incelemediğini sadece ekonomik boyutunu incelediğini ve ekonomik boyutu da incelerken düşüncelerinde özgün ve orijinal olmadığını Marksist ve Leninist düşüncelerin etkisinde kaldığını söyleyerek eleştirilerde bulunmuştur.

Ahmet Ağaoğlu Devlet ve Fert adlı eserinde liberal düşünceyi savunmuştur. Bu bakımdan Cumhuriyetin ilk dönemlerinde liberal düşünceye olan mesafeyi göstermesi bakımından Ağaoğlu’nun kitabı önem taşımaktadır. 1929 buhranının etkileri sonucunda liberalizmin dünyada değer kaybettiği bir dönemde, Ahmet Ağaoğlu, liberalizme karşı bakış açısını şöyle ifade etmiştir:

“Ben Serbest Fırka’ya inkılapçı, demokrat, liberal devletçi ve Kemalist olarak geçtim. Çünkü inkılabın ta ilk günlerinden inkılap reislerinin maliyetlerinde çalışmış, inkılap matbuatını senelerce idare etmiş, inkılabın resmi organlarının başında senelerce bulunmuş, inkılap fırkasının ilk nizamnamesini kaleme almış ve müdafaa etmiş, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun tanzimine iştirak etmiş, İnkılap Fırkasının sekiz sene me’busu sıfatını taşımış, İnkılap Fırkası grubunun idare heyetinde bulunmuş bir adam sıfatı ile diyorum ki; Ben Serbest Fırka kurulduğu zamana kadar Cumhuriyet Halk Fırkası’nın tamamen liberal, demokrat ve benim kadar devletçi bir fırka olduğu kanaatinde idim. Binaenaleyh bende değişmiş hiçbir şey yok.”318

Liberalizme alternatif yeni arayışların ve yeni yönelimlerin tartışıldığı bu dönemde Ahmet Ağaoğlu da bu tartışmalara katılmış ve iktisadi devletçiliğe karşı bir tutum izlemiştir. Devletçilik ideolojisinin devletin bünyesinde var olan doğal bir özellik olduğunu savunan Ağaoğlu devletin ekonomiye müdahalesini dönemin şartları gereği reddetmiştir.

“ Devlet tabiatiyle devletçidir. Yani milletin kabul etmiş olduğu nizamı yürütmekle ve bu nizamda zuhura gelen tezatları bertaraf etmekle mükelleftir. Binaenaleyh müdahalenin hudut ve mahiyetini de bu esaslar tayin eder (…) ferdi faaliyetlerin inkişafı ile milli hayata tezatlar zuhur etmeden peşinen devletin müdahalesi hem lüzumsuz ve hem de zararlı olur.”319

Ahmet Ağaoğlu’nun liberal söylenimleri eleştiriye açıktır. Çünkü Ağaoğlu’nun liberal söylenimlerinde tutarlı olmadığı, çelişkiler içerisinde kaldığı yazılarında bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. 1929 buhranının etkileri belirdikçe dünyada kapitalizme ve liberalizme karşı bir tutum izlenmiş ve liberal ekonomilerin dünya ölçeğinde prestiji kalmamıştır. Bu durumdan etkilenen Türkiye’de de yeni arayışlar başlamış ve liberalizme karşı devletçilik fikri benimsenmek istenmiştir. İşte liberalizm ve devletiçilik ikilemiin ve tartışmalarının yaşandığı bu dönemde devletçiliği savunan İnkılap ve Kadro’ya karşı liberalizmi savunan Devlet ve Fert adlı eser Ahmet Ağaoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Biz bu tezimizde bu iki zıt cephenin tartışmalarından yola çıkarak 1929 buhranını anlamaya ve değerlendirmeye çalıştık. Çelişkili, tutarsız ve de analitik düşünceden yoksun yüzeysel bir şekilde Şevket Süreyya’yı 1929 buhranı konusunda eleştiren Ahmet Ağaoğlu buhran konusunda eleştiri yaparken buhranın mahiyetine dair herhangi bir detaylı yorum yapmadığı da görülmektedir.

1929 buhranı sonrasında başlayan tartışmalara bağlı olarak Ahmet Ağaoğlu önemini ve prestijini kaybedecek ve bu önemini bir daha kazanamayacaktır.