• Sonuç bulunamadı

Abdurrahman Ali Haccî-İslamî Fetihten Gırnata’nın Düşüşüne Kadar Endülüs Tarih

E. Makale ve Sempozyum

III. 2009-2018 YILLARI ARASINDAKİ DÖNEMDE ENDÜLÜS TARİHİ

5. Abdurrahman Ali Haccî-İslamî Fetihten Gırnata’nın Düşüşüne Kadar Endülüs Tarih

Abdurrahamn Ali Haccî’nin “et-Tarihü’l-Endelüsi mine’l-fethi’l-İslâmî hatta sukuti

Gırnata” isimli çalışması 2017 yılında Kadir Kınar’ın tercümesi ile yayınlanmıştır929.

Haccî, sekiz bölümden oluşan eserinde İberya yarımadasının Müslümanlar tarafından fethinden Gırnata’nın düşüşüne karar geçen süre zarfındaki süreciyle almıştır. Yazar eseri kaleme alırken Endülüsle ilgili hemen her el yazması ve matbu eserin incelediğini ve faydalandığını dile getirmektedir. Haccî yazmış olduğu önsözde, çalışmasını yazmış olduğu

924 Garaudy, a.g.e., s.65-222. 925 Garaudy, a.g.e., s. 225-259. 926 Garaudy, a.g.e., s. 261-273. 927 Garaudy, a.g.e., s. 283-291. 928 Garaudy, a.g.e., s. 293-312.

929 Abdurrahman Ali Haccî, İslamî Fetihten Gırnata’nın Düşüşüne Kadar Endülüs Tarihi (711-1492), çev.

döneme kadar İspanya’nın fethinden Gırnata’nın düşüşüne Endülüs tarihini tek ve müstakil olarak ele alan tek eser olması bakımından özgün bir çalışma olduğunu iddia etmektedir930.

Siyasi tarih niteliğindeki eserin “Genel Giriş” başlıklı kısmında Müslümanların İberya yarımadasının fethinden önceki ve sonrasın da ki durumunda Avrupa’nın ve İspanya’nın durumu incelenmiş ve İberya coğrafyasına genel bir bakış yapılmıştır931.

Birinci bölümde Endülüs’ün fethini ele alan yazar932 ikinci bölümü Valiler dönemine

ve siyasi olaylarına ayırmıştır933. Bu bölümde ele aldığı konular arasında İspanyollar

arasında İslâm’ın yayılma süreci de bulunmaktadır. Yazar burada Müslümanların insanları İslam’a davet için çaba gösterdiklerine ve bu çabaların sayesinde bölgenin medeniyet merkezi haline geldiğine dikkat çekmektedir. Valiler dönemini kuruluş devri olarak adlandıran yazar, burada yapılan başarılı uygulamaların ve faaliyetlerin sayesinde Endülüs medeniyetinin sağlam temeller üzerine kurulduğunu belirtmektedir. Bu yüzden bu dönemde sarf edilen çabaları kıymetli ve oldukça değerli bulmaktadır934.

Üçüncü bölüm, Endülüs’teki Emirlik dönemi ele alınmıştır935. Haccî için Emirlik

dönemi, Valiller devrinde ekilen tohumun fidan olup meyve verdiği bir zaman dilimidir. Yazar devri, hem yerel halktan İslam dinine giren çok sayıda insan olduğu gibi bu süre hem de Müslüman toplumunun kendine has bir özellik kazandığı bir devirdir. İlim faaliyetleri hız kesmeden devam etmiş eğitim alamayan kadın erkek kalmamıştır. Bu dönemde meydana gelen ufak tefek iç sıkıntılar ve kuzeyden Hristiyanların bazı saldırıları olsa da yazar için emirlik dönemi Endülüs için huzur ve refah devri olmuştur936.

Endülüs’te Emir III. Abdurrahman’ın halifeliği ilan etmesiyle Halifelik dönemi başlamıştır. Dördüncü bölümde yazar Endülüs’teki Hilafet Dönemini incelemiştir937. Yazar

bu devrin sorunları arasında dış kaynaklı problemlerin daha yoğun yaşandığı bir devir olarak görmektedir. İç isyanlara ve dış tehlikelere rağmen bayındırlık faaliyetlerinde ve kütüphanelerin geliştirilmesinde bu devri en parlak dönem olarak adlandırmaktadır. Hilafet ’in merkezi Kurtuba’yı örnek bir kent olarak nitelendiren Haccî, idarede ortaya konan

930 Haccî, a.g.e., s. 20. 931 Haccî, a.g.e., s. 25-52. 932 Haccî, a.g.e., s. 55-167. 933 Haccî, a.g.e., s. 171-277. 934 Haccî, a.g.e., s. 275-277. 935 Haccî, a.g.e., s. 281-387. 936 Haccî, a.g.e., s. 361-365. 937 Haccî, a.g.e., s. 383-416.

yeniliklere değinirken sınır bölgelerindeki üç sınır güvenlik yerleşimleri hakkında bilgi vermiştir938.

Dördüncü bölümde Endülüs’teki Beylikler Dönemi ele alınmıştır939. Bölgede

ayrılıkların ve iç çekişmelerin yaşanmasıyla Endülüs’te irili ufaklı çok sayıda müstakil devletçiklerin kurulduğuna değinen Haccî, bu devrin devlet adamlarının kişisel egoizmin kurbanı olarak görüp, kendi çıkarlarının devletin ve toplumun çıkarlarından daha üstün gördüklerine değinmektedir. İktidarda kalma uğruna Hristiyanlarla iş birliği yapmanın adet haline geldiğine değinen yazar Hristiyanların İslam topraklarını ele geçirme faaliyetlerinin hız kesmeden arttığına dikkat çekmektedir940. bu dönemdeki en olumlu gelişme olarak siyasi

parçalanmanın hızla artmasına rağmen küçük devletçiklerin birbirleriyle ilim sahasında yarışmış olmaları görülmüştür. Bu dönemde ilmi gelişmelerde yükseliş yaşandığı ortaya konulmuştur941.

Beşinci bölümde Endülüs’te Murabıtlar dönemi ele alınmıştır942. Haccî, bu dönemde

ki devlet yönetiminin doğruluk ve İslam’a bağlılık ilkelerine bağlı kalarak yürütüldüğünü dile getirmektedir. Murabıt hakimiyeti boyunca Endülüs’ün askeri ve diğer alanlardaki faaliyetlerinde cihada önem verildiğine değinen yazar, Murabıtların Endülüs’ü kardeşleri gibi görüp faaliyetlerini isteyerek ve gönülden yaptıklarını dile getirmiştir. İlmi faaliyetlerin arttığını, kamu hizmetlerinin arttığını adil siyasetin olduğunu belirtmiştir943.

Altıncı bölümde Muvahhidler dönemi incelenmiştir944. Murabıtlar ve Muvahhidler

döneminde Endülüs’ün Kuzey Afrika’daki devletin bir bölgesi haline geldiğini söyleyen yazar, Hristiyanların tetikte olduğunu bilen halifelerin Endülüs’ü koruma ve kollama çabası içe girdiklerine değinmektedir. Muvahhidlerin çabalarına rağmen çok sayıda Endülüs şehrinin elden çıktığına değinilmiş buna rağmen ilmi cephede büyüme ve gelişmenin devam ettiğinin altı çizilmiştir945.

Yedinci bölümde Endülüs’te Müslümanların son kalesi Gırnata Hükümdarlığı hakkında bilgiler verilmiştir946.Haccî Gırnata’nın siyasi durumunu ele aldıktan sonra bu

938 Haccî, a.g.e., s. 407-412. 939 Haccî, a.g.e., s. 419-548. 940 Haccî, a.g.e., s. 420-423. 941 Haccî, a.g.e., s. 539-547. 942 Haccî, a.g.e., s. 551-592. 943 Haccî, a.g.e., s. 585-592. 944 Haccî, a.g.e., s. 595-661. 945 Haccî, a.g.e., s. 649-661. 946 Haccî, a.g.e., s. 665-750.

dönemin zayıflık ve güçlülük, direniş ve hezimet güvenlik ve istikrarsızlık arasında gidip geldiğini belirtmiştir. Ancak bu zor şartlara rağmen Müslümanların bu dönemde de üreticiliklerinde bir şey kaybetmediklerinin de altını çizmiştir. İslam hakimiyetinin adada sona ermesinin ardından bölgede yaşayan Müslümanların sıkıntılarına ve engizisyon uygulamalarına bu bölümde değinen Haccî, Morisko konusunun çok ayrıntılı ve müstakil olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekerek eserine son vermektedir947.

E. Makale ve Sempozyum

2009-2018 yılları arasında makale sayısında artış yaşanmıştır. Bu yıl içinde tespit edilen üç derginin Endülüs özel sayısı tespit edilmiştir. “İstem"948 dergisi 2009 yılında

Endülüs özel sayısında yirmi dört makale yayımlanmıştır. 2015 yılında “Minel ve Nihal” 949

ve “Derin Tarih”950 dergilerinin “Endülüs Özel Sayısı” ilim dünyasına kazandırılmıştır.

Tablo 9: 2009-2018 Yılları Arasında Endülüs Tarihi Hakkında Yayınlanmış Makale Sayıları

947 Haccî, a.g.e., s. 750.

948 İstem (İslâm, San’at Tarih, Edebiyat ve Mûsıkîsi) Dergisi, Endülüs Özel Sayısı, S. 14 Konya 2009. 949 Minel ve Nihal (İnaç, Kültür ve Mitoloji Araştırma Dergisi), Endülüs Özel Sayısı, 12/1 İstanbul 2015. 950 Derin Tarih Endülüs Özel Sayısı, S.4, İstanbul 2015.

0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018

2009-2018

2009-2018

19 Kasım 2011 yılında “İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Tarafından” İstanbul’da Endülüs temalı uluslararası bir sempozyum düzenlenmiştir. Sempozyum Eyüp Bahariye Mevlevihane’sinde gerçekleşmiştir951.