ABD’nin Kürt Gruplar ve PKK Ġle Bağı

Körfez savaĢı sonrasında Saddam‟ın etkisizleĢtirilmesi, ülkenin güneyinde bulunan ġii grupları ümitlendirdiği gibi kuzeyinde bulunan Kürt devleti hayalinde olan gruplarıda ümitlendirmiĢtir. ABD eski dönemlerde tecrübe ettiği gibi yeniden Kürt isyancılarla iĢbirliği yapmaya karar vermiĢtir. Bu iĢbirliğine Mossad katkı sağlayacaktır, 1970‟lerden bu yana Mosad‟ın Kürtler‟le olan iliĢkisi kesintiye uğramamıĢtır.⁴²²

BM Güvenlik Konseyi‟nin almıĢ olduğu 687 sayılı kararla ABD Irak bölgesinin denetlenmesinde baĢlıca unsur olmuĢtur. Bu kararın hemen ardından alınan 688 sayılı kararla Çekiç Güç kurulmuĢ ve Irak‟ın kuzeyinde 36. paralelin Kuzeyi ile Güney‟de 32. Paralelin Güneyi Irak hava kuvvetlerine bağlı uçaklar için uçuĢa yasak bölge ilan edilmiĢtir. Sonuçta ABD‟nin enerji kaynaklarının yatağı olan Körfez Bölgesi‟nde 2003 yılına kadar sürecek olan kontrollü gerilim politikası baĢlamıĢtır.⁴²³

420 Necmettin Erbakan, Körfez Krizi Emperyalizm ve Petrol. Rehber Yayıncılık, Ankara,1991, s.63.

421 Nasuh Uslu, “Körfez KavaĢı ve Amerika‟nın Politikaları”, Ankara Üniversitesi, SBF Dergisi, Sayı 3, 1999 s.165-199.

422 Tolga SavaĢ, İsrail Ortadoğu ve Kürtler, Kamer Yayınları, Ġstanbul, 2017, s.153.

423 Veysel Ayhan, İmparatorluk Yolu, Petrol Savaşlarının Odağında Ortadoğu, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006, s.349,350.

165 Körfez SavaĢı‟nın akabinde stratejik bir Ģekilde Kuzey Irak‟ta bir Kürt Devleti projesinin hayata geçirilmesi Ġsrail‟in de katkılarıyla ABD tarafından hayata geçirilmeye çalıĢılmıĢtır. Çekiç Güç‟ün Ģemsiyesi altında Kürt Devleti embriyosu geliĢmiĢ, devlet kurmak için gerekli olan altyapıyı tamamlamaya baĢlamıĢtır.

Desteklenen ana yapılardan biri ise Barzani‟nin KDP‟sidir. Barzani ise geçmiĢ dönemde PKK terör örgütüne ilk kucak açan kiĢidir. PKK‟nın 1982 yılında Kuzey Irak‟a girmesi ve burada yuvalanması Barzani‟nin izniyle olmuĢtur. KDP ve PKK uyum içerisinde çalıĢmaya baĢlamıĢtır. Suriye ve Lübnan‟da eğitilen PKK militanları Kuzey Irak bölgesine sevk edilmekte burada yeni PKK kampları oluĢturulmaktadır. ⁴²⁴ Barzani‟nin liderliğini yaptığı KDP ile PKK‟ nın ittifak içerisinde hareket ettiği ve organik bağlarının olduğu kesindir. ABD Irak‟ın kuzeyindeki gruplara yardım ederken PKK‟ da bundan nasibini almıĢ, KDP‟ nin illegal ordusu peĢmergelerin ABD‟nin silah tüccarlarından aldığı silah ve mühimmata PKK‟ da kolayca ulaĢma imkânı bulmuĢtur.

Irak‟ın kuzeyinde zaten yuvalanmıĢ olan PKK terör örgütü, bu bölgenin iyice denetimsiz hale gelmesini fırsat bilerek varlığını arttırmıĢtır. Teröristleri eğittiği kampların yanı sıra eleman temini içinde ayrıca kamplar kurmuĢtur. Kuzey Irak bölgesinde, mültecilerin yaĢadığı kamplar olarak tanıtılan kampların tamamına yakını PKK terör örgütünün kontrolüne geçmiĢ ve eleman temin ettikleri yerleĢim alanları haline getirilmiĢtir. Bu kamplarda doğan çocuklar 13-14 yaĢlarında terör eğitim kamplarına götürülerek burada azılı teröristler haline getirilmiĢtir.

PKK Irak‟ın kuzeyinde KDP ve KYB‟ den sonra üçüncü güç konumuna gelmiĢtir. Bölgede Hayat vadisi Shirvan‟ın kuzeyi, Barzan bölgesi, Metina Dağı, Zagros Bölgesi, AĢağı Bervari bölgesi, Al Amediyah AtruĢ Agra üçgeni ve Hakurk vadisi bölgesinde PKK‟nın 12 büyük 28 küçük kampı kurulmuĢtur. Bu kampların özelliği ise tamamının Barzani‟nin kontrolünde olan yerlerde olmasıdır. Bunun dıĢında Dohuk‟un 45 km doğusunda bulunan ve Türkiye‟den Kuzey Irak‟a göç eden, 13 bin kiĢinin yaĢadığı ArtuĢ kampı PKK terör örgütü için elaman kaynağı açısından çok önemli bir kamp haline gelmiĢtir. Kamp BM‟nin koruması altına alınmıĢtır.⁴²⁵ ABD li ünlü siyaset bilimci yazar Chomsky ve Lübnan‟lı Gilbert Achcar‟ın yapmıĢ

424 Tolga SavaĢ, İsrail Ortadoğu ve Kürtler, Kamer Yayınları, Ġstanbul, 2017, s.163-204.

425 Tolga SavaĢ, İsrail Ortadoğu ve Kürtler, Kamer Yayınları, Ġstanbul, 2017, s.206.

166 oldukları söyleĢide her ikisininde sarf ettikleri sözler ABD de yaĢayan çoğu Yahudi ve evanjelist gruhun düĢüncelerini yansıtmaktadır. Achcar:

…Ancak gerçek Ģudur ki, (Kürtler) ulusal özlemlerini gerçekleĢtirmek ve meĢru kendi kaderini tayin hakları için ABD‟ den her hangi bir destek sağlamıĢ olsalar, halklarının özlemini (Kürt devleti) yerine getirebilirler. Kürt ulusunun, her hangi bir baĢka ulus gibi, ayrılma ve kendi devletini kurma; Irak‟ın yanı sıra Türkiye, Ġran ve Suriye‟den ayrılma ve Kürt halkının en büyük özlemi olan birleĢik bir Kürt ulusal devleti kurma hakkını da kapsayan kendi kaderini tayin hakkını kullanmasına izin verilmelidir…⁴²⁶

Bill Clinton döneminden itibaren, ABD yönetiminin Irak‟ın kuzeyinde bulunan Kürt gruplara stratejik yardımları devam etmiĢtir. Mesut Barzani‟nin partisi KDP ile Celal Talabani‟nin partisi KYP çıkar çatıĢmalarına girmiĢken, ABD yönetimi arabuluculuk rolüne soyunmuĢ ve her iki tarafıda ikna ederek uzlaĢtırmıĢtır.

Clinton varılan uzlaĢıdan sonra Ģu ifadelerde bulunmuĢtur: “Barzani‟de Talabani‟de çok pozitif mesajlar verdiler ve uzlaĢma sağlandı. Bizler de bu uzlaĢının devam etmesi ve Kuzey Irak‟taki Kürtlerin hak ettikleri daimi yerleĢime kavuĢmaları için yardım etmeye devam edeceğiz.”⁴²⁷

Körfez SavaĢı sırasında, CIA tarafından kurulan ve VOFT Hür Irak‟ın Sesi adı verilen Radyo‟dan bölge Kürtlerine yapılan yayınlarda, “Ayaklanın, zaman geldi, bu sefer müttefikler sizi yalnız bırakmayacaktır… Her kalp atıĢınızda bizler yanınızdayız. Ne yaparsanız, neye karar verirseniz, sizi desteklemeye devam edeceğiz”⁴²⁸ ifadeleriyle Kürtlere ayaklanma çağrıları yapmıĢlardır.

3.4.2.3. 11 Eylül Saldırıları ve Afganistan’ın ĠĢgali

11 Eylül 2001 günü ABD‟nin iktisadi ve mali gücünü simgeleyen Ġkiz Kuleler‟e ve askeri gücünü simgeleyen Pentagon‟a yapılan saldırıların, ABD halkı ve yöneticilerinde yaptığı etki, ABD‟nin ülkesel ve küresel güvenlik ve savunma stratejisini önemli Ģekilde etkilemiĢtir. BaĢkan Bush saldırıların Afganistan merkezli El-Kaide örgütü tarafından yapıldığını açıklamıĢtır. El Kaide‟nin bulunduğu Afganistan yönetimi bu durumdan sorumlu tutularak birincil hedef olarak

426 Noam Chomsky, Gılbert Achcar, Tehlikeli Güç, Ġthaki Yayınları, Ġstanbul, 2007, s.209,210.

427 Benan Kepsutlu, Amerika‟nın Ortadoğu Politikası, Ġnkılap yayınları, Ġstanbul, 2016, 153,154.

428 Tolga SavaĢ, İsrail Ortadoğu ve Kürtler, Kamer Yayınları, Ġstanbul, 2017, s.159,160.

167 belirlenirken, daha sonra BaĢkan Bush “ġer Ekseni” diye tabir ettiği Ġran, Irak ve K.

Kore‟yi de Amerika‟nın güvenliğini tehdit eden ülkeler olarak belirtmiĢtir.⁴²⁹ Peki ABD‟nin suçladığı Afganistan‟da konuĢlu olan El Kaide örgütü nasıl doğmuĢ ve geliĢmiĢtir. Bu sorunun cevabı da yine ABD‟nin kendi istihbaratında fazlasıyla mevcuttur.

El Kaide ve Taliban örgütünün tohumları Afganistan mücahitlerine dayanmaktadır. Sovyetler birliği 1979 yılında, sözde Afganistan ekonomisini düzeltmek ve ülkeyi yeniden inĢa etmek amacıyla Afganistan‟ ı iĢgal etmiĢtir. Soğuk savaĢ devam etmektedir ve ABD bu duruma sessiz kalmayacaktır. Sovyetlere karĢı bir güç oluĢturmak amacıyla harekete geçmiĢtir. Zira Sovyet‟lerin Merkezi Asya‟yı kontrol etmesini istememektedir. Ruslar‟a karĢı oluĢturulan kuvvet ise mücahitlerdir.

Afganistan mücahitleri aralarında ABD, Pakistan ve Suudi Arabistan‟ında olduğu devletler tarafından desteklenmiĢtir. OluĢturulan yapı baĢarılı olmuĢtur ve mücahitler Sovyet birliklerini Afganistan‟dan çıkarmayı baĢarmıĢtır (1989). Sovyetler Birliği savaĢ sonrasında ekonomik anlamda tam bir yıkıntıya uğramıĢ ve çökmüĢtür. 11 Eylül saldırılarında ABD‟nin sorumlu tuttuğu Taliban, Sovyet‟lere karĢı geliĢtirilen güç Mücahitler‟den yapılanan ve Pakistan gizli servisi (ISI) tarafından oluĢturulmuĢtur. ABD‟nin milyarlarca dolarlık silah ve mühimmat yardımında bulunduğu mücahitlerden dönüĢen Taliban Ģimdi ABD‟nin bir numaralı düĢmanı olmuĢtur. ⁴³⁰

Bu sırada Yeni Amerkan Yüzyılı Projesi (YAYP) üyeleri de 11 Eylül saldırıları sonrasında BaĢkan Bush‟a Irak‟a savaĢ açma yönünde tavsiyelerde bulunmuĢlardır. YAYP üyeleri, terörün etkisiz hale getirilmesi amacıyla Bush‟un askeri ve siyasi atacağı tüm adımları desteklemiĢ, dünyanın terörden arındırılması amacıyla Amerika‟nın dünyaya liderlik edebileceğini söylemiĢlerdir. Bush‟a yazdıkları mektupta çeĢitli adımlardan oluĢan bir stratejiden bahsetmiĢlerdir, buna göre; Usame Bin Ladin yakalanmalı veya öldürülmeli ve örgütü yok edilmeli. Bu amaçla Afganistan‟a askeri bir müdahale yapılmalı. Saddam Hüseyin, “dünya üzerindeki belli baĢlı teröristlerden biridir” ve Irak Hükümeti‟nin ABD‟ye karĢı yapılmıĢ terör saldırılarına bir Ģekilde destek vermiĢ olması muhtemeldir. Bu

429 Veysel Ayhan, İmparatorluk Yolu, Petrol Savaşlarının Odağında Ortadoğu, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006, s.375

430 “Orijin of the Taliban”, The Editors of Encyclopadedia Britannica, Temmuz 11, 2019, (EriĢim), https://www.britannica.com/topic/Taliban. 12 Temmuz 2019.

168 delillendirilmese bile Saddam Hüseyin potansiyel suçludur ve iktidardan uzaklaĢtırılmalıdır. Bu nedenle Saddam‟ın muhalifleri askeri ve siyasi yönden desteklenmelidir. Mektupta ayrıca, Hizbullah ve ona destek veren Suriye ve Ġran‟a karĢı da savaĢılması, Ġsrail‟in Amerikan‟ın Ortadoğu‟daki yegâne müttefiki olması nedeniyle bu kardeĢ ülkenin tam olarak desteklenmesi de yazmaktadır.⁴³¹

ABD 07 Ekim 2001‟de baĢlattığı harekât ile Afganistan‟ a girmiĢ ve halen NATO Ģemsiyesi altında bulunan ülkelerle birlikte Afganistan‟da bulunmaktadır.

Afganistan halkı büyük bir yoksullukla mücadelenin yanı sıra yanlıĢlıkla atıldığı söylenilen bombaların altında ölmektedir. Bir yandan Taliban‟ın kontrol altında tuttuğu yerlerdeki zorluklar bir yanda ABD ve NATO kuvvetlerinin kontrol altında tuttuğu yerlerdeki ikilem Afganistan halkını maddi ve manevi yönde harap etmektedir.

3.4.2.4. 2.Körfez SavaĢı ve Irak’ın ĠĢgali

Soğuk savaĢ dönemi sonrası, Clinton ve sonrasında ABD baĢkanı olan Bush Amerika‟nın gücünün küresel olarak büyümesi stratejisi ile enerji kaynakları arasında doğrudan bir iliĢki kurmuĢtur. Bu dönemde ekonomik rekabet ideolojik rekabetle eĢ konuma gelmiĢ belkide geçmiĢtir. Bush, 11 Eylül saldırılarından sonra geliĢen politikalarında terörle mücadeleyi öncelikli gündem maddesi haline getirmiĢ ve hedef olarak petrol zengini ülkelere yönelmiĢtir. Bush Arap devletlerini terörle mücadele kapsamında ABD ile tam bir iĢbirliği içerisinde hareket etmeye zorlarken, özellikle Suudi Arabistan ve petrol zengini diğer ülkeler üzerindeki baskını arttırmıĢtır. ⁴³²

ABD‟nin, Irak‟a müdahalesinde sebep olarak gösterdiği bir unsurda Irak‟ın KĠS diye tabir edilen kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiasıdır. ABD, Birinci Körfez SavaĢı‟ndan itibaren Irak‟ın kimyasal ve biyolojik kitle imha silahlarına sahip olduğunu bunun yanı sıra nükleer silah elde etmek için çalıĢtığını iddia etmiĢtir.

BaĢkan Bush ve dıĢiĢleri bakanı Powel bu iddiayı Irak‟ın iĢgali öncesi BM gündemine getirmiĢlerdir. BM‟de 5 ġubat 2003‟te Irak konulu meĢhur oturumda,

431 Mehmet ġahin, Mesut TaĢtekin, 2.Körfez savaşı, Platin Yayınları, Ġstanbul, 2006, s 47,48.

432 Veysel Ayhan, İmparatorluk Yolu, Petrol Savaşlarının Odağında Ortadoğu, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006, s.376,377.

169 Powel, Irak‟ın KĠS‟e sahip olduğunu bu durumu BM gözlemcilerinden sakladığını ispat etmek amacıyla, yanında getirdiği ve “istihbarat servislerinin ürünü” olduğu sonradan kabul edilen fotoğraf, belge ve videoları BM güvenlik konseyi temsilcilerine ve tabiî ki CNN aracılığı ile tüm dünyaya servis etmiĢtir.⁴³³

20 Mart 2003 günü uluslararası muhalefete rağmen ABD ve Ġngiliz askerleri Irak‟a girmiĢlerdir. Zayıf bir direniĢle karĢılaĢan ABD kuvvetleri 09 Nisan 2003‟te Bağdat‟ ı iĢgal etmiĢlerdir. Saddam‟ın devrilmesi ve Irak‟ın ele geçirilmesi ile birlikte ülkede yeni bir idari ve siyasi yapı oluĢturulmuĢtur.⁴³⁴ Kuzey‟deki muhalif Kürtler ve Güney‟deki ġiiler artık Irak‟ın yeni sahibiydiler. Daha önce iktidarda olan Sünniler ise etkisiz bir konuma getirilmiĢti. Aslında bu durum savaĢtan sonra Irak‟ta bitmek tükenmek bilmeyen kaosun da ana nedenlerindendir. Bölgenin kimlilk yapısını derinlemesine incelemeden hareket eden iĢgalci kuvvetler kendi amaçlarına hizmet edecek bir siyasi yapı istemiĢ ve kurmuĢlardır. Ancak bu durum bölgenin ve Irak‟ın geçmiĢten gelen yönetim esaslarına ve bölgenin dinamiklerine taban tabana zıttır. Kendini dıĢlanmıĢ hisseden Sünni gruplar yer altına çekilmiĢ çeĢitli Ģekillerde mücadele etmiĢlerdir.

Irak‟ın 2003 yılı itibariyle kitle imha silahlarına sahip olması mümkün gözükmemektedir. 1990‟lar boyunca UNSCOM denetçileri ülkenin her yerini aramıĢlar, tüm belgeleri incelemiĢler ve Irak‟taki tüm KĠS‟leri ve üretim teknolojilerini ya imha etmiĢler ya da ülke dıĢına çıkarmıĢlardır.⁴³⁵

ABD merkezli Vice News‟ in haberine göre, Bush iktidarının, Irak‟ ın iĢgaline gerekçe olarak gösterilen ve Irak‟ın kitle imha silahı ürettiğine dair iddiaların yer aldığı istihbarat raporunda Saddam‟ın bu yönde bir niyetinin olduğu ancak elinde bulunan teknoloji ve bilginin bunları yapabilecek kapasitede olmadığı yönünde bilgiler vardır.⁴³⁶ Her halükarda Irak‟ın iĢgaline sebep gösterilen unsurlar aslında ĠĢgal‟e zemin hazırlamada kullanılan göstermelik delillerdir ve gerçeklikle alakası bulunmamaktadır.

433 Mehmet ġahin, Mesut TaĢtekin, 2.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ġstanbul, 2006, s 57.

434 Veysel Ayhan, İmparatorluk Yolu, Petrol Savaşlarının Odağında Ortadoğu, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2006, s.395.

435 Mehmet ġahin, Mesut TaĢtekin, 2.Körfez Savaşı, Platin Yayınları, Ġstanbul, 2006, s 57.

436 “ĠĢte ABD‟nin Irak iĢgaline gerekçe gösterdiği istihbarat raporu”, Hürriyet, Mart 21, 2015, (EriĢim) http://www.hurriyet.com.tr/dunya/iste-abdnin-irak-isgaline-gerekce-gosterdigi-istihbarat-raporu-28511783, 21 Aralık 2018.

170 Sonuçta, ABD‟nin Irak‟ı iĢgalinin esas nedenlerinden biri, ABD‟nin değiĢen küresel konsepte ve enerji stratejisi kapsamında dünya politikasını uygulamaya koymasıdır. Önce Irak daha sonra tüm bölge Büyük Ortadoğu projesi kapsamında kontrol altına alınacaktır. Tüm Ortadoğu‟da ve Asya‟da ABD, küresel rakipleri olan, Avrupa, Çin, Rusya ve hatta Japonya‟ya karĢı üstün bir konuma gelecektir.⁴³⁷