• Sonuç bulunamadı

5. AB ÜLKELERI VE TÜRKIYE’DE ENGELLI BIREYLERE AIT

5.4. AB ve Türkiye de Engellilerin Yaşam Boyu Öğrenme Programları

AB yaşam boyu öğrenmeyi, bilgi, beceri ve yeterliliği geliştirmek amacıyla belirli bir süreyle yapılan eğitim faaliyetleri olarak tanımlamaktadır Yaşam boyu öğrenme kavramı kısaca, “insanların beşikten mezara” kadar süren öğrenme amaçlı çeşitli etkinliklerini ifade etmektedir (Güleç, Çelik ve Demirhan. 2012, s.38). AB yaşam boyu öğrenmeyi 2000 yılındaki programında, “kişisel, toplumsal, sosyal ve/veya iş yaşamı çerçevesinde bilgi, beceri ve yetilerin geliştirilmesi amacıyla yapılan, ister örgün ister yaygın ya da sürekli devam eden, bütün amaçlı öğrenme etkinliklerini kapsar” şeklinde tanımlamıştır (Odabaş ve Polat, 2008, s.598).

Avrupa Komisyonu, 2050 yılında Avrupa’nın yaşlı nüfusun oranının genç nüfus oranına göre daha yüksek olacağını ve her kesimin (engelli ve dezavantajlı) ekonomiye katılmasını desteklemektedir. Bu strateji doğrultusunda “kişisel,

184 toplumsal, sosyal istihdama yönelik olarak bir perspektif ile bilgilerin, becerilerin ve yetkinliklerin geliştirmesi amacıyla hayat boyunca gerçekleştirilen tüm öğrenme faaliyetleri olarak tanımlanan Hayat Boyu Öğrenme” programını uygulamaya geçirmiştir. Daha sonra bu programa ek olarak Mesleki Eğitim ve Öğretim Avrupa İşbirliği konulu Helsinki Bildirgesi (2006) dezavantajlıların eğitim ve beceri geliştirme olanaklarını artıracak ve aktif sosyal hayata katılımını sağlayacak programları birleştirmiştir. Yaşam Boyu Öğrenme Programlarında dezavantajlı kesim (engelli, yaşlı, göçmen ve sosyal yardıma muhtaç kişi) olarak tanımlanmaktadır (Onuncu Kalkınma Planı, 2014).

Ayrıca, Lizbon Stratejisinin “sporda genel ve mesleki eğitim ile sınıflandırmalar kısmında; spor okulları çerçevesinde yaşam boyu öğrenme hakkında yenilikçi girişimleri desteklemek, spor ve genel eğitim kombinasyonu (çift kariyer) için Avrupa direktifleri geliştirmek” yer almaktadır (Avrupa Komisyonu, 2009). Tablo 5.5. Örneklem Ülkelerin Engellilerinin Yaşam Boyu Öğrenme Programlarına

Katlım Oranları (%)

Ülkeler

2010 2015

Kadın Erkek Kadın Erkek

Almanya 7,9 7,7 8,2 8 Fransa 4,5 5,4 15,4 21,1 İngiltere 16,9 17,7 13,9 17,5 Hollanda 16,4 17,7 18,4 19,4 Belçika 7,2 7,6 6,9 7,3 Türkiye 3,1 3,8 5,6 5,3 (Eurostat, 2016).

Tablo 31’da örneklem ülkelerin yaşam boyu öğrenme programlarına 25–64 yaş arası engelli bireylerin, sosyal ve ekonomik hayata katılımı amacı ile yapılan eğitim programlarının oranları verilmektedir. 25-64 yaş aralığında ki engelli bireylerin yaşam boyu öğrenme programlarına katılımda 2010 yılı ile 2015 yılı

185 arasında, Almanya, Fransa ve Türkiye’de artış İngiltere ve Belçika’da düşüş olduğunu göstermektedir.

Fransa’da hayat boyu eğitim programlarına katılımın nasıl artış gösterdiği incelenmesi gereken bir konudur. 2010 yılında % 5 oranlarında olan rakamlar beş yıl içerisinde % 18’lere gelmiştir. Toplam istihdamdaki eğilim, 25-64 yaş aralığındaki hayat boyu eğitim programlarına erişim ve katılım oranlarını ifade etmektedir. Engelli bir bireyin yaşam boyu öğrenme programlarına katılım sağlaması, mesleki faydalardan yararlanma manasına gelmektedir. Yaşam boyu öğrenme programlarının bu kadar önem kazanmasının bir nedeni de, eğitim olanaklarından tam olarak faydalanamayan kesimlerin, yetişkinliğe geçiş sürecinde ve yetişkinlik evresinde kendilerini geliştirecek fırsatları yakalamasıdır.

Engelli bireylerin eğitime katılımlarında AB’ne üye 28 ülke ortalamasına göre her 100 engelliden 6,9’u eğitim-öğretim imkânı bulmaktadır. Türkiye engellilerin eğitim-öğretime katılımında doğu Avrupa ülkeleriyle aynı düzeyde bulunurken, istihdam edilebilen engelli oranlarında doğu Avrupa'yı geride bırakmıştır (Alp, 2014, s.98).

Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenmeye Katılım Stratejisinde 2009–2013 yılları arasında YÖK, Üniversiteler, ÇSGB ve STK’lar önemli katkı sağlamıştır (Menda vd., 2013, s.202). Fakat bu programların uygulama alanları içerisinde bulunan, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) ve Gençlik Spor Bakanlığı (GSB) ile ortaklıklar yapılmadığı tespit edilmiştir.

Avrupa 2010-2020 stratejisi üye devletlere araştırma, rehberlik ve bilgi paylaşımı desteği sağlayarak, engelli bireylerin sağlam bireylere tanınan haklar gibi eşit imkânlar vermeyi amaçlamaktadır. Özellikle genç engellilere yönelik kariyer planlama, mesleki hareketlilik, eğitim sürecini tamamlama, stajyerlik ve iş yaşamında ihtiyacı olacak pek çok alanı desteklemeyi planlamaktadır (Avrupa Komisyonu, 2010a). İstihdam, engelli bireyler için kalıcı iyileştirmeler yaratmanın ve sosyal içermenin sağlanmasının en etkili yoludur. Bu sebeple, eğitimde ve hayat boyu öğrenmede (spor ve eğitim dâhil), herkes tarafından kullanılmaya başlanan istihdam politikaları, engelli istihdamının yaygınlaştırılmasına önemle dikkat gösterilerek, Komisyon elinde bulunan bütün araçları kullanılacaktır (Avrupa Konseyi, 2003). Ayrıca 2014 yılında sonuçlanan ve 9 ülkenin katılım sağladığı “Life

186

Long Learning Sport” yeni iş için yeni veriler sloganı ile sporda fiziksel aktivite programlarını yaygınlaştırılmayı hedeflemektedir (EOSE, 2014). Bu doğrultuda hareket etmeyi planlayan AB ülkelerinde; 2008 yılında başlayan ve 2014 sonuna kadar devam etmesi planlanan programın amacı, dezavantajlı ve engelli kişilerin diğer AB üyesi ülkelerde iş tecrübesi edinmeleri yoluyla istihdam ve mesleki eğitime katılma şanslarının artırılmasıdır. 2012 yılının Haziran ayı itibariyle katılımcıların % 56’sının artık yardım almadığı tespit edilmiştir. Programın diğer bir amacı da yaklaşık 20 program çerçevesinde iş arayan engelliler ve sağlık sorunları olan kişiler için sürdürülen destek programlarının basitleştirilerek tek bir programda toplanmasıdır. Hedef kitle, eğitim ve iş hayatına veya mesleki eğitimden mesleğe geçişte özel bir desteğe ihtiyacı olan gençler ve genç yetişkinlerdir. Bu kişiler arasında okulu bırakanlar, mesleki eğitim alan gençler, yalnız ebeveynler ve engelliler vb. gibi gruplar bulunmaktadır. Programdan 10.000 kişinin yararlanması beklenmektedir. Mart 2013’e kadar 13.000 kişi programdan yararlanmıştır. Bu kişiler arasında 8000 engelli yurtdışında staj yapmış, diğerleri çalışma gezileri ve uzman değişim programlarına katılmışlardır. Katılımcıların % 80’inin ortalama 15 aydır işsiz olduğu ve çoğunun 25 yaşının altında olduğu belirtilmektedir. Programı izleyen 6 ay içerisinde katılımcıların üçte ikisi mesleki eğitime devam etmiş veya çalışmaya başlamıştır. Düşük eğitim seviyesindeki gençlerin ve engellilerin rekabet gücünde ve yabancı dil bilgilerinde gelişme olduğu belirlenmiştir. 2011’de başlatılan diğer bir program uzun dönem işsizlik tehdidi altındaki çeşitli gruplara yönelik olan, çalışma yaşındaki nüfusun yaklaşık % 8’ine yardımcı olunduğu belirtilmektedir. Katılımcıların, iş bulmalarının ve işlerine devam etmelerinin önündeki engelleri yenmeleri için destek sağlamaktadır. Program, özel ve gönüllü servis sağlayıcılar tarafından yürütülmekte ve başvuran her bir kişiyle iki yıla kadar destek sağlanması öngörülmektedir (Alp, 2015, s.53).

Ülkemizde bu programlara benzer nitelikte projeler yürütülmektedir. Örneğin; engel durumuna göre en az % 40 oranında engelli olan bireylerin işinin patronu olması için toplamda kişi başı 36 bin TL hibe desteği verilmektedir. Hibe desteği verilen projelerde ise; iş kurma sürecinde gerekli masraflar için en fazla 2 bin TL, bir yıl boyunca işletme giderleri için en fazla 4 bin TL ve işin kurulması için gerekli araç-gereç, donanım ve makinalar için en fazla 30 bin TL engellilere tahsis

187

edilmiştir (Genç ve Çat, 2013, s. 371). 2014 yılından itibaren 544 projeye destek verilmektedir. 2016 yılı ilk döneminde ise 48 proje yararlanmıştır (İŞKUR, 2016). İŞKUR engelli bireylere mesleki eğitim hizmeti verdikten sonra, istihdam olanaklarını da sağlamaktadır.

AB ülkelerinde Yaşam Boyu Öğrenme ve Eğitim alanında öncelikli olarak yapılması gerekenler şu şekilde sıralanmıştır;

 Engelli ve özel gereksinimi olan çocukların ve gençlerin uygun eğitim ve mesleki eğitim yoluyla topluma tam katılımlarının desteklenmesini ve ihtiyaçlarına uygun eğitim sistemlerine yerleştirilmesi,

 Engelli ve özel gereksinimi olan bireyler için hayat boyu öğrenmenin daha ulaşılabilir kılınmasını ve bu bağlamda, hizmet ve kaynaklara ulaşımın kolaylaştırılması, öğrenimin kalitesinin artırılması için yeni multimedya araçları ve Internet kullanımına daha fazla önem verilmesi.

 Engelli bireylerin rehberlik, eğitim ve mesleki eğitim içerikli WEB sitelerine erişimlerinin sağlanması ve bu konuda rehberlik hizmeti verilerek desteklenmeleri,

 Engelli bireylerin kendilerinin ya da gerekiyorsa ailelerinin veya sorumlu kişilerin, engelli bireye uygun eğitim tarzını seçebilmeleri için gerekli bilgi ve rehberliğin sağlanması,

 Özel eğitim alanındaki öğretmenlerin işe başlamaları ve hizmet içi eğitimleri sırasında başta pedagojik teknik ve materyaller olmak üzere çeşitli konularda desteklenmeleri,

 Genel ya da özel kurumlardaki, özel eğitime gereksinimi olan öğrencilerin kaynaştırılması için, çocuk ve genç yaştaki engellilerin eğitim ve mesleki eğitimleriyle doğrudan ve profesyonel olarak ilgilenen kişilerle işbirliği yapılması,

 Başta “European Agency for Development in Special Need Education” (Avrupa Özel Eğitimi Geliştirme Ajansı) gibi doğrudan ilgili AB organizasyonlarıyla bu konudaki bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı bir ağ kurulması,

188

 Okuldan işe gerekli görülen tüm alanlarda kolaylıkların, fırsatların ve kaynakların sağlanmasıdır (ABDİDB, 2011).

Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde yaşam boyu öğrenme programlarının, spor faaliyetlerini de içerisinde barındırması, sporda sosyal uyumu ve spor sektöründe istihdam olanaklarını geliştirmesi açısından, gelecekte yaşam boyu öğrenme programlarının önemini daha da artıracaktır. Yaşam boyu öğrenme programlarında spor eğitimi alanı, istihdam ile ilişkilendirilerek politika geliştirmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca, ülkemizde engelli bireylere yönelik yapılan yaşam boyu öğrenme programları planlanırken, katılımcıların bedensel niteliklerine göre yapabilecekleri egzersiz ve fiziksel aktivitelere yer verilmesi eğitimlerin niteliğini artırabilir.

189