• Sonuç bulunamadı

5. AB ÜLKELERI VE TÜRKIYE’DE ENGELLI BIREYLERE AIT

5.1. AB Ülkeleri ve Türkiye’de Engelli İstihdamı Verileri (Kota Sistemi ve

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre engelli nüfusu dünya nüfusunun % 15’i oranındadır. Toplam engelli nüfusunun % 80’i düşük gelir gurubuna dâhildir. İşsizlik engellileri yoksulluk sınırına çeken en önemli nedendir (BM, 2008b). Yoksulluk sınırının altında yaşayan bir birey sağlık, eğitim ve istihdam başta olmak üzere pek çok sosyal ve insani hakka erişememektedir. Dünya Bankası (DB) engellilerin iş gücü piyasasına aktif katılımlarının, milli gelirde % 5-7 oranında değer biçmektedir (Handicap International, 2006). Dünya genelinde DSÖ’nün işsizlik araştırmasına göre engelli olmayan erkeklerin oranı, engelli olanlara oranla % 12,1 azdır. Engelli olamayan kadınların oranı, engelli kadınlara oranla % 9,7 azdır (DSÖ, 2011). Engelli işsizlik oranları gelişmiş ve az gelişmiş ülkelere göre farklılıklar göstermektedir. AB ülkelerinde 80 milyona yakın engelli birey yaşamakta ve gittikçe nüfusunun yaşlanması, her altı kişiden birinin engelli haline geleceği manasına gelmektedir. Buna karşın engellilerin aktif istihdama katılması, aynı zamanda engellilerin sosyal hayata dâhil olmasına olanak sağlamaktadır. AB ülkelerinde 2008 yılı krizi sonrası dönemde engelli istihdam oranlarında düşüş olmuştur. Eurostat’ın AB'nde engellilerin istihdam verilerine göre, 2011'de AB'ne üye 28 ülkede "her iki engellinin birinden azı" iş sahibi olmuştur. 2013'te ise AB'de engellilerin üçte biri "yoksulluk ya da sosyal dışlanma riskiyle" karşı karşıya yaşamaktadır. AB’ne üye 28 ülkede 15-64 yaş arası 44 milyon kişi ekonomiye katılmalarına neden olabilecek şekilde engellidir. 2011'de engelsiz kesimin istihdam oranı ortalama yüzde 66,9 iken, engelliler için istihdam oranı yüzde 47,3 gibi düşük gerçekleşmiştir. Rapora göre engelsiz-engelli istihdamı arasındaki fark Türkiye'de (% 9,9) çıkmıştır. Yani engelli bireyler, engelsizlere göre Türkiye'de % 9,9 daha az istihdam şansına sahiptir. AB genelinde engelliler, engelsizlere göre ortalama yüzde 19,6 oranında daha az istihdam edilmektedir. Doğu Avrupa ülkelerinde engelliler yeterince istihdam edilmektedir. Engellilerinin % 41,1’ini istihdam eden Türkiye, bu alanda engellilerinin % 40,7’sini istihdam eden Belçika, Almanya (% 38,6), İngiltere (%

171 40,4), Fransa’nın (% 38,9) Hollanda'nın önünde (% 37,4).daha iyi durumdadır (Eurostat, 2013). AB’nde her 6 kişiden 1’inin engelli olduğu, buna karşın engelli nüfusun yarısının işsiz olduğu görülmektedir. İş imkânı bulan engellilerinde de yüzde 70 oranında yoksulluk sınırında yaşadığı belirtilmektedir. AB 2010-2020 Engelli Stratejisi yayınlayarak sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması için, engelli bireylerinde emek piyasasında yer alması gerekliliğini savunmaktadır. Ülkemizde her ne kadar istihdam alanında iyileştirmeler olsa da, AB’nde engellilerin % 29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de ise % 77,1 oranındadır (DPB, 2013).

Avrupa ülkelerinde çalışma yaşındaki engelli kişilerin 1/6’sı istihdam fırsatı bulmaktadır. Büyüme ve istihdam için AB Lizbon Stratejisi özellikle engellilerin iş hayatına kazandırılmasını amaçlamaktadır. Üye ülkeler Avrupa İstihdam Stratejisi’ne dayanarak kendi istihdam politikalarını oluşturmaktadır. Bu ülkeler her yıl AB Komisyonu’na engelli kişilerin kapsayan ulusal istihdam girişimleri hakkında rapor vermektedir. AB Sosyal ve Katılım Politikası üye ülkelerin sosyal katılım politikaları geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Böylece engelli kişilerin gelişimi ve iş bulma şanslarını yükseltmektedir (Ertem, 2010).

AB 2020 Büyüme Stratejisi’nde, her üye ülke kendi hedeflerini belirlemiştir. Bu stratejiye göre AB’nde 20-64 yaş arasındaki nüfusun % 75’i istihdam edilecektir. Stratejiye göre, engelli çalışanlara ücret desteği şeklinde istihdam yardımı yapılmaktadır. İşyerlerine masrafların % 75’ine kadar ücret desteği sağlanabilmektedir. Bazı durumlarda, kamu fonları, gelirin belirli bir kısmının ödenmesini kapsamaktadır (Avrupa Komisyonu, 2010a).

Engellilerin iş gücüne katılma oranının düşük olmasının en önemli sebepleri; eğitimli ve meslek sahibi olan engelli kişi sayısının azlığı, toplumun engelli kişilere önyargılı bakışı, ulaşılabilirlik sorunları, iş yerlerinde uygun ortamın yaratılamaması, işverenlere teşvik ve ceza uygulamasının etkili işlememesi olarak gösterilmektedir. Oysaki engelli bireylerde çok kısa süreli bir eğitim yardımıyla iş sahibi olabilmektedir.

Engelli istihdamı konusunda çeşitli düzenlemeler ve iyileştirmeler yapılmasına rağmen istihdam oranları genel istihdam oranlarının oldukça altında kalmaktadır. Kaldı ki sosyal haklar ve sosyal yardımlar konusunda AB ülkeleri

172 dünyanın önde gelen uygulamalarını temsil etmektedir. Söz konusu yöntemleri; kota rejimi, ayrımcılık yasa çalışmaları, engellilere uygun iş fırsatları ve korumalı iş yeri gibi sistemler engelli istihdamını desteklemeye çalışmaktadır. Engelli bireylerin iş yaşantısına dâhil edilmesi gerektiği, her türlü ayrımcılığın önüne geçilerek yapılmalıdır (Kahraman Akdoğu, 2014, s.305).

Avrupa’da 1. Dünya savaşından beri uygulanan çeşitli engelli istihdam politikaları bulunmaktadır. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı “kota” sitemidir. AB ülkelerinde İngiltere dışındaki diğer örneklem ülkelerinde kota sistemi vardır. İngiltere’ de 1995 yılında oluşturulan Bireylerin Ayrımcılığı Yasası (DDA) istihdamda, eğitimde, mal ve hizmetlere ulaşımda engelli bireylere karışı ayrımcılığını yasaklanmıştır. Bu yasa ile sorunlu olarak görülen kota sistemi kaldırılmıştır. İstihdam sektöründe engelli bireylere yönelik ayrımcılığı önleme ve pozitif eylem planları uygulanmaktadır (Kolat, 2015, s.128; Orhan, 2013, s.61).

Örneklem ülkelerinde kota sistemleri;

Türkiye: 2008 yılında çıkan kanunla 50 ve üzeri işçi çalıştıran özel sektörde

3, kamu sektöründe 4 olarak belirlenmiştir (Kolat, 2010, s.130).

Almanya: 2000 yılına kadar 16 ve üzeri işçi çalıştıran yerlerin % 6 oranında

engelli çalıştırılması gerekliliği (Orhan, 2013, s.64), Sosyal Kod kitabında 20 ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerinde % 5 engelli kotası olarak değiştirilmiştir (Kolat, 2015, s.129).

Fransa: Fransa da iş gücü piyasasında demode olan kota uygulaması sınırı 20

işçi üzeri işyerlerinde % 6 oranında uygulanmaktadır (Orhan, 2013, s.63).

Hollanda: İş yerlerinde en az % 3 en fazla % 7 engelli istihdam edilme

zorunluluğu vardır (Orhan, 2013). Ocak 2015’ten 2020 Yılına kadar 25’ten fazla çalışanı olan işyerlerinde istihdam edilenlerin % 5’inin engelli olması planlanmaktadır (Kolat, 2015, s.129).

Belçika: Engelli istihdamında karma bir model kullanılmaktadır. Kamu

kurumlarında engelli istihdamı istihdamında yasal bir zorunluluk varken, özel sektör engelli istihdamı tamamen teşvikler ve sübvansiyonlar yolu ile serbest bırakılmıştır. Özel sektörde işverenler engelli istihdam etmeleri durumunda, asgari gelirden indirim ve özel prim sisteminde faydalanmaktadır (Gürsoy, 2007). Kamu sektöründe

173

% 2-2,5 özel sektörde engelli çalıştırma zorunluluğu bulunmamaktadır (Çakar, 2007, s.116).

Tablo 5.1. Örneklem Ülkelerin Nüfusları İle Engelli Nüfusu Oranları

Ülkeler Ülkelerin Nüfusu % Ülkelerin Engelli Nüfusu

Almanya 81.802.257 8,7 6,877.295** Fransa 64.716.310 11,3 8,347.591** İngiltere 62.008.048 9,8 6,643.597** Hollanda 16.574.989 9,2 1.497.449** Belçika 10.839.905 9,6 964,542** Türkiye 79.814.271 12,2 8.481.367** (**Eurostat, 2011a)

Türkiye‘de engellilik alanındaki en kapsamlı istatistikî araştırma 2002 yılında TUİK tarafından yapılmıştır. Bu araştırma sonuçlarına göre, engelli olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12,29‘dur. Buna göre ülkemizde 8.431.937 kişi engelli olarak yaşamlarını sürdürmektedir. Ancak araştırmanın örneklem yöntemiyle yapıldığı düşünülürse, rakamsal değerlerin yaklaşık ve tahmini olduğunu söyleyebiliriz. Zira tüm ülkede araştırmaya konu olan hane sayısı 97.433‘tür. Dolayısıyla Türkiye‘de engellilerin sayısal büyüklüklerinin halen araştırılması gereken konulardan biri olduğunu söylemek hata olmayacaktır. Bu sonuç AB istatistik kurumuda 2011 yılında verilen veriye benzer sonuç vermiştir.

Engelli kişilerin toplam nüfus içerisinde ki oranlarına bakıldığında; Türkiye, Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda ve Almanya olarak sıralanmaktadır. Türkiye’de engelli nüfusunun diğer örneklem ülkelere göre yüksek çıkmasının nedeni, örneğin akraba evlilikleri, dini nikahlarda resmi nikâh öncesi yaptırılan talasemi/kan uyuşmazlığı gibi tarama testlerinin yapılmaması, iş ve trafik kazalarında ki oranların yüksekliği olarak gösterilebilir.

Ülkelerin kota sistemleri ve engelli nüfus oranları göz önüne alındığında, gelecekte oldukça fazla sayıda engelli bireyin, iş gücü piyasasında yer alacağı düşünülmektedir. Fakat engelli istihdam sisteminin tüm sektörlerde yaygınlaşmasını

174 sağlamak için nitelikli engelli personelin yetiştirilmesi gerekmektedir. Engelli istihdamı konusunda alınan pek çok karar ve istihdam olanaklarının artırılması gerekliliği ile ilgili tüzükler olsa da, 2008 krizi sonrası dönemde AB ülkelerinde istihdam sorunları engelliler içinde sıkıntı yaşanan konuların başında yer almaktadır. Her ülke de olduğu gibi AB genelinde ki ekonomik verilerin düşüş göstermesi, sosyal alanlarda yapılan yardımlar ve özel alanlarda ki istihdam politikaları üzerinde kötü sonuçlar vermektedir.

2010-2020 stratejilerinde engelli istihdamı konusunda tedbirler alınmıştır. Alınan tedbirlerin ve uygulamaların sonuçları önümüzde ki yıllarda daha net görülmesi beklenmektedir. Engelli bireylerin her alanda istihdam edilebilir hale gelmeleri için yeni sektörel uygulamalar da gerekmektedir. Çeşitli sektör uzmanlarının bir araya getirilerek çalıştaylar düzenlenmelidir. Bu çalıştayların uluslararası ilişkiler boyutta ortakları olan STK’lar ile gerçekleştirmek gerekmektedir. Yapılan çalıştayların çıktıları özel sektör temsilcileri ve bu alanda çalışan STK’lara ulaştırılmalıdır. Kamu ve özel sektör temsilcilerinin engelli istihdamı alanında fikir üretmeleri, üretilen fikirlerin devlet desteği ile uygulanması, sosyal devlet anlayışında ölçeğinin genişletilmesi açısından önemlidir. Ayrıca sektörlerin ihtiyaçları belirlenerek bu doğrultuda engelli personel yetiştirilmelidir.

Ülkemizde özel sektörde çalıştırılması gereken engelli sayısı (108.343), aktif çalışan engelli sayısı (84.706), 2014 rakamlarına göre 23.637 kişilik kota açığı bulunmaktadır. Kamu sektöründe çalıştırılması gereken engelli sayısı (11.134), aktif çalışan engelli sayısı (10.422), 2014 rakamlarına göre 712 kişilik kota açığı bulunmaktadır (Seyyar, 2015,s.277). Engelli çalıştırma zorunluluğu açısından değerlendirildiğinde ise; Türkiye’deki uygulamanın AB ülkeleri geneline kıyasla çok yüksek olmadığı görülmektedir. Türkiye’de işgücü maliyetlerinin yüksekliği de düşünüldüğünde, engelli işçi çalıştıran özel sektöre yönelik olarak da işverenleri, engelli istihdam etmeye teşvik edecek vergi düzenlemeleri, engelli istihdamının artmasına katkıda bulunabilecektir.

İşverenlere yönelik olarak da, örneğin, engelli çalıştıran işverenlere ve işyerlerine, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarından engelli istihdamı ile ilgili bazı giderlerin indirilmesi imkanının tanınması, engelli çalıştırılmaması durumunda idari para cezası uygulamaktan çok daha yapıcı bir uygulama olabilir. İdari para cezası bir

175 ceza niteliğinde iken; vergi indirimi işveren açısından bir teşvik niteliği taşıyacaktır. Engellilerin ücretlerinin ve/veya sigorta primlerinin, belirli bir süre devletçe karşılanması da, işverenlerin engelli istihdam etme, istek ve imkânını artırıcı etki yaratabilecektir. İşverenler için engelli çalıştırmanın bir zorunluluk olmaktan çıkarılıp bir avantaj haline getirilmesi, engellilerin ekonomik hayatta varlık gösterebilmeleri için büyük önem taşımaktadır (Çakar, 2007, s.114). Engelli çalıştırma konusunda sadece işveren ile kamu sektörüne değil, alanla ilgili tüm kurumların insiyatif alması gerekmektedir. Ayrıca engelli bireylerin istihdamına yönelik olarak STK’ların proje geliştirmeleri de gerekmektedir.

AB’nde engelli istihdamına örnek oluşturması için; İngiltere'de engelli bireyleri destekleyen belirli bir istihdam destek programı mevcut değildir. İngiltere'de hükümetin uyguladığı engellilerin istihdam programlarının dışında, daha çok geleneksel yollarla yerel makamlar, engellilik kuruluşları ve gönüllü kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır. İngiltere'de genel istihdam programını destekleyen 400 ile 600 arası kuruluş bulunduğu tahmin edilmektedir. İngiltere’de istihdam dernekleri tarafından sağlanan rakamlar, 30 bine yakın engelli insanın, istihdam destek programında yer aldığını ve yine % 5-10'un açık iş piyasasında istihdam yarattığı tahmininde bulunmaktadır. Destekli istihdam programları ile benzerlik gösteren Birleşik Krallık Hükümeti Çalışma Programı, yaklaşık 14.000 engeli istihdam ederken istihdam destek hizmetleri vermektedir (Avrupa Komisyonu, 2012d).

5.2. AB Ülkelerinde ve Türkiye de Ekonomik Verilerle Engellilerin Spor