• Sonuç bulunamadı

Geçmişten günümüze kadar tarih boyunca tüm toplumlarda çocuklar ve gençlere büyük önem verilmiştir. Çünkü aile denen çekirdek topluluk yapısından devlet isimli millet topluluğuna kadar, çocuklar ve gençler bu toplulukların nesillerini devam ettirmiş; yüzyıllarca bu toplulukların yok olmasını engellemiştir. Bu sebeple Avrupa, kendi geleceğini oluşturacak olan çocuklar ve gençler için gerekli olan tüm eğitim ve öğretim, sosyal ve kültürel alt yapıları hazırlamıştır.

Avrupa'nın gelecekteki yöneticileri ve her yönden umudu olan gençler ve çocukların Avrupa boyutuyla yetiştirilmesini sağlayacak olan eğitim programları bu amaçla uygulamaya konulmuştur. Gençlerin demokratik ve çok kültürlü Avrupa fikrini ve kavramalarını, gözlem ve iletişim yeteneklerini, kişisel potansiyellerini geliştirmelerini ve kendi ülkelerine farklı gözlerle bakabilmelerini sağlamayı hedeflenmiştir.

Avrupa Birliği, eğitim programları sayesinde tüm Avrupa devletleri için ortak bir ‘Avrupa’ modeline ulaşmak istemektedir. Arzu edilen ve hedeflenen bu ‘Avrupa’ modelini “Ortak Geleceğimizin İnşası” isimli belgede şu şekilde çizmiştir:

“AB genişlemesi, refahın ve vatandaşların yaşam kalitesinin, onların ve çocuklarının yaşadığı dünyanın daha iyi bir hale getirilmesi için inanılmaz fırsatlar sunmaktadır. Ortak hedefimiz, her bir üye devletin kültürel ve ulusal farklılıklarını koruyan, ulusal kimlikle bağlantısını koruyan bununla birlikte Avrupalı kimliğini benimseyen ve ortak hedefleri gerçekleştirmeye yönelik politikalar izleyen bir Avrupa olmalıdır. Ayrıca, insanlara yaygın şekilde sürekli bir refah sağlamak için bir Avrupa dayanışması ve ortaklığı. İnsanlarına gelecek için güven veren bir Avrupa. Dünyada sesi duyulan bir Avrupa.” 57

AB üyesi ülkeler, eğitim sistemlerinde özgünlüğü koruyarak birbirleriyle uyum ve işbirliği içinde, genç kuşaklara iş olanakları sağlamayı ve eğitim sonrası toplumsal

       

57Communication from the Commission, Building our Common Future: Policy Challenges and Budgetary

yaşama geçişi kolaylaştırmayı eğitim programlarının bir hedefi olarak görmüşlerdir.58

Ayrıca eğitim programlarıyla birlikte yürütülen çalışmalarla ırkçılık, cinsiyet ayrımcılığı, yabancı düşmanlığı, sosyal dışlama gibi Avrupa Birliği’nin temellerini sarsabilecek eğilimlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. İşsizlik korkusu, hayat şartlarından memnun olmama, kamu otoritelerine duyulan güvensizlik bu eğilimleri besleyen sosyal ve ekonomik şartlardır. Bu nedenle insanların eğitilmesi yanında hayat şartlarının düzeltilmesi, istihdamın artırılması bu tür eğilimlerin ortaya çıkmasını veya artmasını engellemektedir. Böylece eğitim programları sayesinde Avrupa’da ortak bir Avrupalı kimlik oluşturma hedefine ulaşılmak istenmektedir.

Toplulukta, geçmişte yürütülmüş ve uygulanmış eğitim programlarının ve ayrıca günümüzde devam edilen eğitim programlarının ortak amaç ve hedeflerini59 Ertl’e göre genel olarak şöyle sıralayabiliriz:

• Çok uluslu eğitim, mesleki eğitim ve gençlik ortaklıkları oluşturmak,

• Yeni yaklaşımları hedefleyen eğitim ve öğretim projeleri üretmek ve uygulamak,

• Müfredatların ve yurtdışında eğitim fırsatlarının değişimini sağlamak,

• Ülkeler arasında, Eğitimde yeni teknolojiler ve mesleki niteliklerin tanınması gibi konuları çözmeyi amaçlayan yeni sistemler aramak,

• Ülkeler arasında akademik ve mesleki uzmanlık ağları kurmak,

• Uyum, karşılaştırma ve karar alma için ülkeler arasında ortak bir altyapı oluşturmak,

• Açık ve Uzaktan Eğitim ile Bilgi İletişim Teknolojilerinin eğitim alanında kullanılmasına ve eğitimde çoklu ortam desteğinin sağlanmasına katkı sağlamak.

       

58 Murat Gürkan Gülcan, AB ve Eğitim Süreci, Anı Yayıncılık, Ankara, 2005, s. 31. 

59 Hubert Ertl, European Union and Education Policies: An Overview of Policies and Initiatives, in

Implementing European Union Education and Training Policy: A Comparative Study of Issues in Four Member States, Kluwer Academic Publishers, Netherlands, 2003. 

Avrupa çapında yüksek öğretim öğrencisi ve öğretim personeli hareketliliğini gerçekleştirmek, kalitesini ve hacmini arttırmak, hem kamu da hem de özel sektör de ülkeler arasında işbirliğini gerçekleştirerek deneyim paylaşımını sağlamak programların hedefleri arasındadır.60

Eğitim, bilim ve teknoloji alanında ortak bir politika belirlenmek istenmesinin ana sebebi, üye ülkelerdeki bilim insanlarının tecrübelerinin bir araya getirilmesi yoluyla önemli kazanımlar sağlayarak, AB’nin bilim ve teknoloji alanında rakipleri ile arasındaki farkı kapatmasını sağlayacağı düşüncesidir.61

Avrupa’nın bütünleşme sürecinde, bilgi çağına uygun bir toplum, yeni hizmet alanları, nitelikli işgücü, yüksek yaşam kalitesi, demokrasi için gelişme ve rekabet gücü gibi eğitimle ilgili tüm alanları, eğitim programları içerisinde farklı alt program içerisine yerleştirerek bu alanların pratikte uygulanmaya geçilmesini hedeflemiştir.

Ayrıca, Şubat 2001 tarihli Komisyon raporuna göre AB eğitim programının amaçları:

• Eğitim ve mesleki eğitim kalitesinin iyileştirilmesi, • Hayat boyu öğrenmenin herkes için erişilebilir olması,

• Eğitim sisteminin dış dünyaya daha açık hale getirilmesidir şeklinde kısaca belirtilmiştir.

Hayat boyu eğitim, AB eğitim stratejisinin temel noktası haline gelmiştir ve sadece istihdam için değil sosyal ve kişisel nedenlerle eğitimi de teşvik etmektedir. Amaç her yaştan insana Avrupa çapında kaliteli eğitime erişme olanağı sunabilmektir.

Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 15 Kasım 2006 tarihli, 1720/2006/EC no’lu kararı ile yaşam boyu öğrenme programı kurulmuştur. 2007-2013 yıllarını kapsamakta olan yasam boyu öğrenme eylem programının amacı, karşılıklı değişimi, işbirliğini ve hareketliliği hızlandırmaktır. Sonuçta kazanım olarak da yaşam boyu

       

60 Hayat Boyu Öğrenme Programı 2007-2013 Başvuru Rehberi, s. 66.

61 Çisel İleri, Avrupa Birliği’nin Bilim ve Araştırma Politikası, 15 Soruda 15 AB Politikası Serisi,

öğrenme eylem programı, sürdürülebilir ekonomik kalkınma, daha fazla ve daha kaliteli işler ile daha fazla toplumsal birlik fikriyle Topluluğun, bilgiye dayalı ileri bir toplum olması yolunda katkı sunmuş olacaktır.

Yukarıdaki genel amacın doğrultusunda programın şu özel amaçları vardır: a- Yaşam boyu öğrenmenin kalitesinin artmasına katkıda bulunmak ve

uygulamalarda yüksek performansı, yenilikleri ve Avrupa boyutunu geliştirmeyi gözetmek;

b- Avrupa yaşam boyu öğrenme sahasının hayata geçmesini desteklemek; c- Yaşam boyu öğrenme fırsatlarının kalitesinin, çekiciliğinin ve

ulaşılabilirliğinin artmasına yardımcı olmak;

d- Söz konusu fırsatların toplumsal birliğe, aktif yurttaşlığa, kültürlerarası diyaloga, cinsiyet eşitliğine ve kişisel doyuma katkı koymasını gözetmek; e- Yaratıcılığın, rekabet edebilirliğin, istihdam edilebilirliğin ve girişimci bir

ruhun gelişmesine yardımcı olmak;

f- Özel bakıma muhtaç ve yoksul insanları da kapsayacak şekilde, her yastan insanın yasam boyu öğrenmeye daha fazla katılımını sağlamaya çalışmak;

g- Dil öğrenmeyi ve dilsel farklılaşmayı desteklemek; h- Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesini desteklemek;

ı- Avrupai değerlere ve diğer kültürlere saygıya dayalı Avrupalılık bilincini yaratmaya dönük bir çaba içinde olmak;

i- Eğitimin tüm sektörlerinde kaliteyi sağlamaya dönük işbirliğini artırmak; j- Eğitimde kalitenin artmasına yenilikçi ürünleri kullanarak, faydalı

deneyimleri paylaşarak yardımcı olmak.

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşamış ve eğitim görmüş bilgili, yetenekli ve donanımlı kişilere hem kamuda hem de özel sektörde ihtiyaç vardır. Yüksek öğretim kurumları yapıları gereği, hem kamu sektörüne hem de özel sektöre bu ihtiyaçlarını giderme konusunda büyük bir katkı sağlamaktadır. Bu sebeple, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin AB eğitim programlarını gerçekleştirmektedir. Avrupa ülkeleri piyasa

şartları yönünden iyi eğitilmiş; işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli personeli AB eğitim ve gençlik programlarıyla gidermeye çalışmaktadır.

Sonuç olarak, Avrupa Birliği üyesi ülkeler eğitimin genel olarak üç temel işlevi olması gerektiği konusunda ortak kanaattedirler. Bunlar:

• Eğitim aracılığıyla kendi potansiyelinin farkına varmasını ve mutlu ve verimli bir yaşama kavuşmasını sağlayacak şekilde bireyin gelişimini sağlamak, • Bireyler ve gruplar arasındaki farklılık ve eşitsizlikleri azaltarak toplumun

gelişimini sağlamak,

• Çalışanların düzeyini iş dünyası ve girişimcilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeye çıkararak ekonominin gelişimini sağlamak.62

       

62Commission of the European Communities, The Concrete Future Objectives of Education

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE’NİN AB EĞİTİM PROGRAMLARI’NA KATILIMI VE TÜRK ULUSAL AJANSI

2.1. Türkiye’nin AB Eğitim ve Gençlik Programlarına Katılım Tarihçesi Türkiye, son 20 yılda ve özellikle 2000’li yıllardan sonra dünya ölçeğinde, eğitim, teknoloji kullanımı ve sağlık standartları yönünden ön sıralarda yer almak için yoğun çaba harcadığı görülmektedir. Türkiye’nin çağdaş dünyadaki yerini sağlamlaştırmak için önüne bir değişim projeleri ve hedefleri çizmiş ve bu hedefler için kendisine gerekli olan tüm uluslar arası oluşum ve alanlar içinde yer bulmaya çalışmıştır. Bugün, Türkiye dünya ölçeğindeki yerini koruyacak ve bunu daha yukarı çekecek olan projelerin ilk sıralarında yer alan projelerden biri de, ‘Avrupa Birliği Üyeliği’ dir.

Türkiye’de, uzmanlaşma, araştırma-geliştirme, eğitimde standartların yükseltilmesi, serbest pazar ekonomisi, hayat standartlarının yükseltilmesi, demokrasinin güvence altına alınması, sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesi, Türk eğitim sisteminin yeni bir felsefeye kavuşturulması, sürekli öğrenme isteği duyan bireylerin var olması v.b. hedeflerin Avrupa Birliği’nin katkıları ile daha çabuk gerçekleştirilebileceği düşüncesi hâkimdir. Bu perspektifte Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyelik yolunda Gümrük birliğine girişi ile hız kazanmıştır.

Avrupa Birliği’nin genişleme perspektifi doğrultusunda Topluluk Programlarının aday ülkelerin katılımına açılarak söz konusu ülkelerin Topluluk politika ve çalışma yöntemlerini tanımaları, Avrupa Birliği üyeleri ile çeşitli işbirlikleri geliştirmeleri amaçlanmıştır. Bu yöndeki ilk adım 1993 Kopenhag Zirvesi’nde Topluluk programlarına AB ile ortaklık anlaşması bulunan Merkez ve Doğu Avrupa Ülkeleri’nin katılımına ilişkin siyasi iradenin ortaya koyulmasıyla atılmıştır.

Kopenhag Zirvesi’nin ardından 10 Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkesi ile Güney Kıbrıs’a adaylık statüsünün tanındığı 1997 Lüksemburg Zirvesi’nde, bazı Topluluk program ve ajanslarının söz konusu ülkelerin katılımına açık olduğu ve bu

programlara katılımın, durum bazında değerlendirilerek gerçekleşeceği belirtilmiştir63.

Ayrıca bu Zirve’de Türkiye’nin bazı program ve ajanslara durum bazında değerlendirilmek üzere katılımını öngören ‘Türkiye için Avrupa Stratejisi’nin oluşturulmasına karar verilmiştir. Bunun öncesinde ise Türkiye, ilk olarak 30 Ekim 1995 tarihinde Lüksemburg’da gerçekleştirilen Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantısında Ortak Üye statüsüne istinaden programlara katılma yönünde iradesini ortaya koymuş ve başvurusunu yapmıştır. AB tarafından bu katılım desteklenmekle birlikte ikili ilişkilerde farklı bir alanda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle Türkiye’nin programlara katılımı gecikmiştir. 25 Şubat 1999 tarihinde yapılan öneri Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş ve Aralık 1999’da gerçekleştirilen Helsinki Zirvesi’nde adaylığının teyit edilmesiyle birlikte, ilke olarak aday ülkeler, tüm AB program ve ajanslarına katılma hakkını elde etmiştir. Ancak Türkiye’nin eğitim ve gençlik programlarına katılım süreci, 1999 Helsinki Zirvesi’nden çıkan Avrupa Birliği’ne adaylık süreci ile başladığını söyleyebiliriz.64 Diğer bir deyişle ilişkilerin dönüm noktası 1999 Helsinki Zirvesi’dir. Zirvede Türkiye’ye adaylık statüsü verilmesiyle tam üyelik sürecine girilmiştir. Bu süreç içinde gerçekleştirilen çalışmalarla, Türkiye’nin, eğitim standardının yükseltilmesi, Türkiye genelinde okullaşmanın eksiksiz olarak tamamlanması, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ve teknoloji kullanımı gibi temel konularda Avrupa seviyesini yakalama amaçlanmıştır.

Socrates programının ilk aşamasının 1999 sonunda sona erecek olması nedeniyle Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Socrates II’yi kuran Temel Karar Önerisine böylece Türkiye de eklenmiştir. 25.02.1999 tarihinde Türkiye ile ilgili öneriyle aynı gün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunun onayını alan öneri hakkındaki son karar, 24 Ocak 2000 tarihinde resmen alınarak 03.02.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir.65 Böylece, Türkiye, 2000-2006

       

63 http://www.ikv.org.tr/icerik.asp?konu=adayliksureci&baslik=Adayl%FDk%20S%FCreci   64 Fatih Hasdemir, AB Eğitim Programları ve Türkiye, İşveren Dergisi, Aralık 2009. 

65 Ali Rençber, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları: Genel Eğitim Programı

yıllarını kapsayan Socrates II Eğitim Programlarına Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin 68/2000/EC sayılı kararı ile katılmıştır.66

Topluluk Programlarından, AB Komisyonu - Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğünce yürütülen eğitim ve gençlik programları (Socrates, Leonardo da Vinci ve Youth) ilk olarak 1995-1999 yıllarını kapsayan beş yıllık bir süre için tasarlanmıştır. Programların uygulama sonuçları başarılı bulunmuş ve bu nedenle programların kapsamı genişletilerek 2000-2006 yıllarında da uygulamanın sürdürülmesine karar verilmiştir.67 Programların üçüncü aşaması ise 2007-2013

yılları arasını kapsamaktadır. Yukarıda da değinildiği gibi Türkiye’nin, bu programlarına katılımı II. Evreye (Socrates II) rastlamaktadır.

Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin 68/2000/EC sayılı kararından sonraki süreçte, Türkiye’nin eğitim ve gençlik programlarına katılımı için bir hazırlık döneminden geçmiştir. 29 Ocak 2002 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen hazırlık dönemi planı doğrultusunda hazırlık aşamasında, 26 Şubat 2002 tarihinde

Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında İmzalanan Türkiye Cumhuriyetinin Topluluk Programlarına Katılmasının Genel İlkeleri Hakkında Çerçeve Anlaşması Brüksel'de imzalanmıştır. Bu anlaşmayı onaylayan 4763 Sayılı

Kanun68 ise 28 Haziran 2002 tarihli ve 24799 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.69 Bu kanununla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı da 1 Eylül 2002 tarih ve 24863 sayılı Resmi Gazete’de70 yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu karar Türkiye’nin programlara katılımı yönünde önemli bir adım olmuştur.

Avrupa Parlamentosu’nun 24 Ocak 2000 tarihinde aldığı Socrates’in ikinci aşamasının kurulumunda yürütülecek çalışmaların finansmanı ve uygulamalarına ilişkin olarak Hazırlık Tedbirleri ve Pilot Uygulamalara İlişkin Anlaşmalar, DPT ve Komisyon yetkilileri tarafından imzalanarak 27 Aralık 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Buna göre, programlarla ilgili ilk hazırlık aşamasının bütçesinin % 80’ini AB, % 20’sini Türkiye karşılamıştır. Üzerinde anlaşılan iş programına göre (Türk Ulusal Ajansı’nın hazırlık dönemi tedbirlerine yönelik çalışma programı) Aralık

       

66 http://www2.itu.edu.tr/~aegee/ecg/turkiye.html  

67 S. İlhan Sezgin, ‘Avrupa Birliği’nde Eğitim, Öğretim ve Gençlik Politikaları’, Türkiye AB

İlişkileri, Ankara: ATO yayını, 2001, s. 241.  

68 http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4763.html  

69http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2002/06/20020628.htm#2   70 http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2002/09/20020901.htm  

2003 tarihine kadar hazırlık tedbirleri ve pilot uygulamalar gerçekleştirilmiştir.71 Bu katılımla beraber yaklaşık 50 milyon Avro tutarındaki bir kaynak kullanılabilir duruma gelmiştir.

Çerçeve Anlaşma, ülkemizin Topluluk programlarına katılımına dair genel esasları ortaya koymuştur. Programlara katılımla ilgili olarak, başta ödenmesi gereken katkı payı olmak üzere, her bir programa katılımın taşıyacağı özel hüküm ve koşullar ayrıca belirlenmiştir. Bu kapsamda, Çerçeve Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra, AB Komisyonu ile Türkiye arasında Mutabakat Zaptı (Memorandum of Understanding) 15 Nisan 2004 tarihinde imzalanmıştır72. 28 nisan 2004 tarihinde Bakanlar

Kurulu’nca kararlaştırılmış ve 25456 sayılı ve 8 Mayıs 2004 tarihli Resmi Gazete’de 2004/7223 sayılı karar73 ile AB ile Türkiye Arasında Türkiye’nin Leonardo da Vinci II, Socrates II ve Gençlik Programlarına Katılımı Hakkında Mutabakat Zaptı kabul edilmiştir.

Mutabakat Zaptının yürürlüğe girmesiyle eğitim alanında AB Eylem Programlarını oluşturan;

- Eğitim Alanında Socrates Topluluk Eylem Programının ikinci evresini oluşturan 24 Ocak 2000 tarih ve 2000/253/EC sayılı Kararın,

- Gençlik Topluluk Eylem Programını oluşturan 13 Nisan 2000 tarih ve 2000/1031/EC sayılı Kararın,

- Mesleki Eğitim Alanında Leonardo da Vinci Topluluk Eylem Programını oluşturan 26 Nisan 1999 tarih ve 1999/382/EC sayılı Kararın,

Türkiye’de uygulanması sağlanmış ve Türkiye’nin AB eğitim programlarına katılımı konusunda gerekli yasal düzenleme tamamlanmıştır. Bu programlara katılım, ülkemizde çeşitli alanlardaki politika ve uygulamaların, Birliğe üye ve aday diğer ülkelerle kurulacak işbirliği vasıtasıyla AB'ye yakınlaştırılmasına imkân sağlamıştır.

Türkiye, tüm bu süreçler sonucunda; Avrupalılık bilincinin geliştirilmesini, farklı kültürlerin bir arada yaşamasını, kalite çıtasının yükselmesini, dostluk ve barış

       

71 Sezgin Vural ve Şerife Yücesoy, ‘Türkiye'de Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Hizmetlerin

Yasal Yapılanmasında Avrupa Birliği'ne Uyum Çabalarının Yansımaları’, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2003, Cilt 3 Sayı: 1., s. 144. 

72 http://www.ikv.org.tr/icerik.asp?konu=kronoloji&baslik=KRONOLOJİ%20-%202004&id=907   73 http://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2004/05/20040508.htm  

içinde yaşamanın eğitim yolu ile yaygınlaştırılmasını amaçlayan AB eğitim ve gençlik programlarından, ilk olarak 2002 yılının Aralık ayında yararlanmaya başlamıştır.74 Pilot çalışmalar biçiminde başlayan uygulamalardan ve yukarıda sayılan yasal prosedürlerden sonra, 1 Nisan 2004 tarihinden bu yana Topluluğun, Socrates, Leonardo da Vinci ve Youth, programlarına tam olarak katılmaktadır75 ve günümüzde halen devam edilmektedir. Diğer bir deyişle, Türkiye, AB ülkeleri yanında, EFTA/EEA üyesi ülkeler (Lihtenştayn, İzlanda, Norveç) ve aday ülkelerin de içinde bulunduğu toplam 30 ülkenin yararlandığı bu programlara 31. ülke olarak katılmıştır.76

Türkiye’nin AB Eğitim programlarının Üçüncü Dönemi 2007 yılından itibaren başlamış olup; günümüzde halen devam etmekte ve 2013 yılında sonlanacaktır. Üçüncü döneme ilişkin Türkiye ile AB komisyonu arasında Türkiye’nin gençlik programına ve hayatboyu öğrenme alanındaki eylem programı’na (2007-2013) katılımı ile İlgili Mutabakat Zaptı 29 Mayıs 2007 yılında Brüksel’de imzalanmıştır. Bu Mutabakat Zaptı, 11 Haziran 2007 yılında Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılmış ve 26568 sayılı ve 30 Haziran 2007 tarihli Resmi Gazete’de, 2007/12318 sayılı karar ile kabul edilmiştir.77

Mutabakat Zaptının birinci maddesinde “Türkiye, Avrupa Topluluğu ile

Türkiye Cumhuriyeti arasındaki Türkiye Cumhuriyeti’nin Topluluk programlarına katılımı için genel ilkeler ile ilgili 26 Şubat 2002 tarihli Çerçeve Anlaşmada belirtilen koşullara uygun olarak ve bu Mutabakat Zaptının I, II ve III sayılı Eklerinde belirlenen hüküm ve koşullar çerçevesinde Gençlik Programı’na ve Hayatboyu Öğrenme alanındaki eylem Programı’na katılacaktır” denilmiştir.

Mutabakat zaptının EK I’ inde Türkiye’nin gençlik programına ve hayatboyu öğrenme alanındaki eylem programına (2007-2013) katılımı ile ilgili hüküm ve koşullar; EK II’ sinde Türkiye’nin gençlik programına ve hayatboyu öğrenme

       

74 TURKAB: Öğretmenler için AB Klavuzu, Ankara: Devlet Kitapları Basımevi, AB Bilinci Serisi 6,

2005, s. 47. 

75 National Agency: Studying in Turkey, Ankara: National Agency, 3rd edition, s.2.  

76 Socrates, Leonardo Da Vinci ve Gençlik Programlarına katılan Türkiye’nin yanında diğer 30 ülke

şunlardır: Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Almanya, Estonya, Yunanistan, İspanya, Fransa, İrlanda, İtalya, Kıbrıs Rum Kesimi, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Hollanda, Avusturya, Polonya, Portekiz, Slovenya, Slovakya, Finlandiya, İsveç, İngiltere, Lihtenştayn, İzlanda, Norveç, Romanya, Bulgaristan.  

alanındaki eylem programına mali katkı şartları; EK III’ ünde ise mali kontrol, tahsilat ve yolsuzluğa karşı diğer tedbirler sıralanmıştır.

Birinci maddeyi takip eden ikinci madde de ise “Mutabakat Zaptı, 2007

yılından başlamak üzere programların süresi boyunca geçerli olacaktır. Bununla birlikte, Avrupa Topluluğunun programlarda önemli bir değişiklik yapmadan sürelerini uzatmaya karar vermesi ve taraflardan herhangi birinin uzatma kararını takip eden bir ay içinde vazgeçmemesi halinde, bu Mutabakat Zaptının süresi buna göre uzatılacaktır ” denilerek mutabakat zaptının ne kadar süre için geçerli olduğunu

ve hangi durumlarda süresinin uzatılıp uzatılmayacağını belirtmiştir. Böylece eğitim programlarındaki olası zaman değişikliği, mutabakat zaptının geçerlilik süresini de değiştirebilecektir.

Üçüncü dönem AB eğitim programları (2007-2013 dönemi için gençlik programı ve hayatboyu öğrenme alanındaki eylem programı) sırasıyla Avrupa Parlamentosu’nun ve Konsey’in 1719/2006/EC ve 1720/2006/EC sayılı ve 15 Kasım 2006 tarihli kararları ile yapılandırılmıştır.78 Fakat temel yapılandırma, bundan önceki iki dönem içinde temel teşkil eden, 26 Şubat 2002 tarihli Çerçeve Anlaşma’sına dayanmaktadır.

2013 yılında üçüncü dönemin sona ermesinin ardından 2014 yılında dördüncü döneme başlanması planlanmaktadır.79

2.2. Türk Ulusal Ajansı (AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi