• Sonuç bulunamadı

2.2. ĠĢsizlik Kavramı

2.2.2. ĠĢsizliğin Ekonomik Nedenleri

2.2.2.2. Açık ĠĢsizlik

ĠĢsizliğin türlerine bakıldığında ikinci iĢsizlik türü olarak açık iĢsizlik gelmektedir. ÇalıĢma gücü ve arzusu olduğu halde cari ücret seviyesinde iĢ arayıp da bulamayanların toplamıdır (Zaim, 1992: 132).

Yapılan bu iĢsizlik tanımından da anlaĢıldığı gibi ekonomik açıdan görülen, hesaplanabilen iĢsizlik türüdür. Açık iĢsizliğin türlerine geldiğimizde ise; arızi (friksiyonel) iĢsizlik, yapısal (bünyevi) iĢsizlik, teknolojik iĢsizlik, mevsimlik iĢsizlik ve konjonktürel (devri) iĢsizliktir.

2.2.2.2.1. Arızi (Friksiyonel) ĠĢsizlik

ĠĢsizlik türlerinden olan açık iĢsizliğin ilk türü arızi yani friksiyonel iĢsizliktir. Arızi (friksiyonel) iĢsizlik emeğin normal yer değiĢtiriĢine mevcut iĢini terk edip baĢka bir iĢ arayıĢına bağlı bir iĢsizliktir. KiĢiler pek çok nedenlerle iĢlerini terk ederler. ĠĢlerini terk edenlerin yeni iĢ bulmaları zaman alır. Öte yandan yaĢlananlar iĢten ayrılırlar gençler iĢe girerler. Önceleri yeni iĢçiler eskilerin yerini tam olarak dolduramazlar. ĠĢte bunların hepsi friksiyonel iĢsizliğin kaynaklarıdır (Füsunoğlu, Gökdere vd., 1996: 572).

Geçici ve kapsadığı saha itibariyle de yaygın olmayan bir açık iĢsizlik türüdür. GeliĢmiĢlik düzeyi ne olursa olsun bütün ekonomilerde var olan bu iĢsizlik türü, iĢgücünün hareketliliğinden kaynaklanır. Ġnsanların yer ve meslek değiĢtirirken bir süre iĢsiz kalması doğaldır. Bu nedenle bu iĢsizlik türü tam istihdam seviyesindeki

53

ekonomilerde dahi yaĢar. Bir kısım ekonomistler, arızi iĢsizliğin sıfır olduğu hali aĢırı istihdam olarak tanımlamaktadırlar (Önsal, 1993: 56). Çünkü arızi iĢsizliğin sıfır olması çalıĢacak durumdaki kiĢilerin hepsinin iĢlerinden memnun olması ve süreklilik göstermesi anlamına gelir.

Arızi (geçici) iĢsizlik, ekonominin tam istihdam dengesinde bulunduğu durumlarda bile ortaya çıkabilmektedir. Her ekonomide çalıĢanların % 1-2 kadarı geçici bir süre için iĢsiz kalabilmektedir. Bu çeĢit iĢsizliklerin nedeni; ne talep yetersizliği, ne yapısal değiĢmeler, ne de üretim araçlarının kıtlığıdır. Nerede iĢ olduğunu bilmeyen insanların varlığı, yer değiĢtirmenin masraflı ve yorucu olması veya iĢgücü akıĢkanlığının düĢük olması arızi iĢsizlik türünün en önemli nedenleridir (Uyar Bozdağlıoğlu, 2008: 48). Aslında arızi iĢsizliği tam olarak iĢsiz sayamayız. Çünkü bu iĢsizlik türünün ekonomik veya sosyal maliyeti yok denecek kadar azdır. Ekonomideki yeri daha fazla olan bir diğer tür yapısal (bünyevi) iĢsizliktir ve aĢağıda daha detaylı incelenmektedir.

2.2.2.2.2. Yapısal (Bünyevi) ĠĢsizlik

Açık iĢsizliğin ikinci türü ise yapısal (bünyevi) iĢsizliktir. Bir ekonomide her sektörde husule gelen durgunluk sebebiyle meydana gelen iĢsizliktir. MakineleĢme neticesinde bünyede husule gelen değiĢme bu çeĢit iĢsizliği doğurur ve uzunca bir zaman devam eder. Sosyal ve ekonomik bünyede kötü tesirleri görülür (Oğuz, 1968: 253).

Toplumların iktisadi, sosyal ve kültürel hayatındaki ve adetlerindeki değiĢmeler ve modalar bünyevi iĢsizliği doğurmaktadır (Zaim, 1992: 146). Tarımda makineleĢmenin ortaya çıkması veya küçük iĢletmelerde elle üretilen ürünlerin yerine fabrika üretimi ürünlerin üretiminin tercih edilmesi sonucu yapısal iĢsizlik ortaya çıkmaktadır. Mesela el tezgahlarında üretilen halılar yerine fabrika halılarının tercih edilmeye baĢlanması tezgahta halı üretimi yapan kiĢilerin issiz kalmasını doğuracaktır. Yapısal iĢsizlik özellikle geliĢmekte olan ülkelerde ortaya çıkan, tarımdan sanayiye, hatta sanayi bile atlanıp doğrudan hizmet sektörüne geçilmesi ile ortaya çıkmaktadır. GeliĢmiĢ ülkelerde ise yapısal iĢsizlik teknolojik geliĢme sonucu ihtiyaç duyulan yetiĢmiĢ iĢgücü talebinin karĢılanamaması nedeniyle ortaya çıkmaktadır (Güney, 2009:

54

138). ĠĢsizliğin her türü geliĢmiĢ veya geliĢmekte olan ülkelerde görülmektedir. Fakat her iki ülke yapısında da farklı Ģekillerde ve aynı sonuçta iĢsizlik görülmektedir.

Yapısal iĢsizlik ekonomi açısında da farklı etkiler yaratabilir. Ekonomik büyüme talep edilen nihai mallarla orantılı olarak gerekli girdilerin bileĢimlerini değiĢtirebilir. Bu değiĢiklikler önemli ölçüde ekonomik ayarlamalara neden olabilir. Eğer bu ayarlamalar yeteri kadar hızlı olmazsa, bunun sonucu olarak bazı bölgelerde, endüstrilerde ve arza göre üretim faktörü talebinin daha hızlı düĢtüğü iĢlerde yapısal iĢsizlik uzun vadeli arızi iĢsizlik gibi de düĢünebilir (Parasız, 1998: 385). Böylece yapısal (bünyevi) iĢsizlik türü açıklanmıĢ olmaktadır. Yapısal iĢsizliğe de neden olan teknoloji daha ayrıntılı olarak aĢağıdaki baĢlığımızda incelenmektedir.

2.2.2.2.3. Teknolojik ĠĢsizlik

Teknoloji bizim ülkemizi sardığı gibi bütün ülkeleri de etkisi altına almıĢ bulunmaktadır. Öyle ki teknolojinin gerisinde kalmıĢ ülke ve teknoloji ülkesi ayrımları dahi yapılmaktadır. Fakat teknoloji ile birlikte her Ģeyin makineleĢmesi sonucunda iĢsizlik de artmıĢtır.

Bu iĢsizlik türü, insan gücü yerine makine ikame edilmesinden veya daha prodüktif metodların uygulanmasından ileri gelen bir iĢsizliktir ve makine çağının doğurduğu bir neticedir. Sibemetik ilminin geliĢmesi elektronik beyinlerin

yaygınlaĢması, otomotikleĢme hadisesinin, Ģimdiye kadar mevcut olan

mekanizasyondan çok daha farklı bir Ģekilde ve çok daha önemli meseleler ortaya çıkarmasına sebep olmaktadır. Genel olarak teknolojik iĢsizlik hakkındaki münakaĢalar eskidir ve bilhassa 20. Asrın baĢlarında üzerinde çok konuĢulmuĢtur (Zaim, 1992: 141).

Teknolojinin geçmiĢine bakacak olursak; Birinci Cihan Harbi (I. Dünya SavaĢı) sonunda geliĢmiĢ ekonomilerde teknik inkiĢafla birlikte sosyal fikirlerin geliĢmesi, o vakitler teknolojik iĢsizlikten bahsetmeyi bu cemiyetlerde adeta aydınlar için bir vatandaĢlık görevi haline getirmiĢtir; ekseri muhafazakar yazarlar, teknolojik geliĢmenin uzun vadede yeni iĢ sahaları açmak suretiyle, kısa vadede meydana getirdiği iĢsizliği bertaraf edebileceğini beyan ederler. Hakikaten bu güne kadar meydana gelen teknik geliĢme neticesinde baĢlangıçta sanıldığı gibi büyük ve artan bir iĢsizlik olmamıĢtır (Zaim, 1992: 141).

55

Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak, iĢgücünün yerini makine alabilir ve daha verimli yöntemlere geçilebilir. Üretim faktörlerinin en önemli ikisi olan emek ve sermaye arasında ikame iliĢkisi vardır. AzgeliĢmiĢ ülkelerde sermaye birikimi arttıkça, bu birikimin getirdiği yeni üretim tekniklerinin eski üretim tekniklerinden daha çok sermaye-yoğun olduğu uygulamada görülmektedir. Yeni kabul edilen üretim tekniklerinde belli bir sermaye miktarı eskisinden daha az iĢgücü kullanımını gerektirdiğinden zaman içinde sermaye birikimi, fazla iĢgücünü ortadan kaldıracağına, iĢsizliği daha da artırabilmektedir. Yani, teknolojik ilerleme eskiden iĢ sahibi olan ya da öyle görünen kiĢilerin birer açık iĢsiz haline gelmesine yol açmaktadır (Uyar Bozdağlıoğlu, 2008: 48). Bu da istihdam sağlayan kiĢilerin makine üretimi yaparak iĢ imkanı sağladığı kiĢileri iĢten çıkaracağı anlamına gelmektedir. Böylece teknolojinin neden olduğu teknolojik iĢsizlik açıklanmıĢ bulunmaktadır, Ģimdi ise bir diğer iĢsizlik türü olan mevsimlik iĢsizlik incelenmektedir.

2.2.2.2.4. Mevsimlik ĠĢsizlik

Ülkemiz daha çok tarıma dayalı bir sistem içinde olduğu için mevsimlik iĢsizlik de çok görülmektedir. Günümüzde sanayi sektöründe oluĢan geliĢmeler sonucunda tarım sektörü biraz daha geride kalmaktadır fakat yine de mevsimler arasında yaĢanan iĢsizlik fazladır.

Mevsimlik iĢsizlik mevsim değiĢiklikleri veya mevsimsel olarak mal ve hizmet taleplerinde ortaya çıkan azalma sonucu oluĢan iĢsizlik türüdür. Mevsimlik iĢsizlik, geliĢmekte olan ülkelerde tarım kesiminde ortaya çıkmaktadır. Tarım çalıĢanları kısın issiz kalmakta, genel olarak da baĢka bir alanda çalıĢmamaktadırlar. GeliĢmiĢ ülkelerde ise sadece tarımda değil, turizm ve gıda gibi muhtelif sektörlerde de mevsimlere bağlı olarak iĢsizlik ortaya çıkmaktadır (Güney, 2009: 139).

Öte yandan bir toplumun alıĢkanlıklarına, dini ya da ulusal bayramların mevcudiyetine, sosyal nedenlere bağlı olarak da mevsimlik dalgalanmalar olabilir. Örneğin, ülkemizde bayramlar yaklaĢırken ekonomik faaliyet hacmi yükselmekte, bayram sonrası dönemlerde ise göreli olarak yavaĢlamaktadır. ĠĢ olanaklarındaki bu geliĢmeler doğal olarak çalıĢanlara da yansır. Böylece yılın belli dönemlerinde iĢ bulabilen insanlar bu dönemlerin dıĢında alternatif çalıĢma olanağı bulamazlarsa iĢsiz kalacaklardır (Füsunoğlu, Gökdere vd., 1996: 573).

56

Ayrıca mevsimlere dayalı mal ve hizmet üreten sektörlerde de mevsimlik iĢsizlik, kısmi ve geçici bir Ģekilde görülür. Denize dayalı turizm sektörü, kömür üretimi, mayo, kürk, buz üretimi vb. gibi. Bu gruptaki mevsimlik iĢsizlik, mevsim koĢullarından çok sanayinin yapısından ve iĢ bölümünün geliĢmiĢ olmasından etkilenir (Önsal, 1993: 56). Bu da aslında geliĢmiĢ ülkelerin dahi sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Mevsimlik iĢsizlik sonrasında açık iĢsizliğin bir diğeri olan konjonktürel (devri) iĢsizlik aĢağıda açıklanmaktadır.

2.2.2.2.5. Konjonktürel (Devri) ĠĢsizlik

Açık iĢsizlik türünden bir diğeri ise konjonktürel (devri) iĢsizliktir. Konjonktürel iĢsizlik ise; ekonomik dalgalanmaların gerileme ve durgunluk dönemlerinde, toplam talepteki daralmaya bağlı olarak ortaya çıkan, kapitalist sistemin özelliklerinden meydana gelen ve yoğun üretim kaynaklı iĢsizlik türüdür. Konjonktürel iĢsizlikte fiili hasıla, potansiyel (tam istihdamda üretilebilecek olan) hasılanın altındadır (Uyar Bozdağlıoğlu, 2008: 48).

Mutlak Ģekilde planlanmıĢ bir ekonomide mevsim iĢsizliği gibi diğer iĢsizlik türleri olsa bile, konjonktürel iĢsizliğin önleneceği iddia edilir. Fakat böyle bir rejimde istihdam imkanı sağlayan iĢgücünün veriminin düĢeceği de aynı Ģekilde ileri sürülür. Modern iktisadi eğilimlerin klasik ekonomik görüĢten farklı olarak konumuz bakımından ortaya çıkardığı iki sonuç vardır (Zaim, 1992: 147);

a) Konjonktürel iĢsizlik, kapitalist sistemin tabi bir neticesidir. DıĢ piyasalar için mal imali, piyasaların Ģeffaf (saydam) olmayıĢı, kütlevi üretim ve dolambaçlı istihsal süreci, konjonktürel iĢsizliğe yol açan sebepler meyanındadır.

b) Konjonktürel iĢsizlik özel teĢebbüs sisteminin tabii bir neticesi olmakla beraber, buna çare bulmak da mümkündür. Bu tedbirler iktisadi literatürde anti deflasyonist tedbirler adı altında ifade ve izah edilmektedir.

Konjonktürel (devri) iĢsizlikle birlikte açık iĢsizlik türleri detaylı bir Ģekilde anlatılmıĢ olmaktadır. Genel olarak baktığımızda açık iĢsizlik türlerinin geneli her dönem karĢılaĢılabilen ve çözülmesi zaman alan türlerdendir. ĠĢsizlik türlerinin

57

sonuncusu ise sürekli durgunluk durumudur ve bu iĢsizlik türü de aĢağıda açıklanmaktadır.