• Sonuç bulunamadı

2. TİCARET ŞİRKETLERİNDE BİRLEŞME VE

2.1. Şirket Kavramı ve Şirket Türleri

2.1.3. Türk ticaret kanununa düzenlenen şirketler

2.1.3.1. Şahıs şirketleri

Şahıs şirketleri TTK ve TBK da düzenlenmiştir. Şahıs şirketlerinden olan adi şirket, TBK md. 620’de düzenlenirken; kollektif şirket ile adi komandit şirket ise TTK’nın 124 maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Şahıs ortaklıklarında ortakların kimlikleri ve sorumlulukları ön planda olduğundan ve ortak sayısı da az olmasından dolayı ortaklar arasında güven önemli bir rol oynamaktadır.

Şahıs şirketlerinde ortakların şirket borçlarından dolayı şahsi ve sınırsız sorumluluğu söz konusudur. Şirket ortaklarının alacaklılara karşı sorumluluğu, şirkete sermaye olarak getirmiş oldukları miktar ile sınırlı olmayıp şahsi malvarlıkları ile sınırsız ve müteselsilen sorumluluktur. Bu sebeple şirket ortaklarının şirkette devamlılığı şirketin sürekliliği açısından önem taşımaktadır. Beklenmedik zamanda ortaklardan birinin şirketten ayrılması, iflas etmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya ölümü gibi sebepler ortaklığın itibarını ve sürekliliğini de sarsabilecektir.

Şahıs ortaklıklarında yönetim ve temsil genelde bütün ortaklar tarafından birlikte kullanılmaktadır. Ortaklık ana sözleşmesinin değişimi tüm ortaklar tarafından oy birliği halinde alınan karar mümkündür.

Şahıs ortaklıklarında -sermaye şirketlerinin aksine- sermaye paylara bölünmediğinden her bir ortak yönetim, denetim ve karar almada eşit oy hakkına sahiptir. Elbette bu durum esas sözleşmede farklı şekilde de düzenlenebilir. Şirkete yeni ortak alınması veya şirketten ortağın ayrılması ve esas sözleşmenin

17

değiştirilmesi gibi hallerde oy birliği aranır. Belirtmeliyiz ki ortakların birlikte karar alamaması gibi bazı hallerde bu değişiklikler için şüphesiz ki mahkeme kararına ihtiyaç duyulacaktır. Ortaklardan birinin ölümü veya iflası, esas itibariyle ortaklığın son bulmasına yol açar. TTK’ya göre şahıs ortaklıkları; kollektif ortaklık ve adi komandit ortaklıktan oluşmaktadır (Tekinalp vd., 1997: 22).

Kollektif ortaklık, bir ticari işletmeyi ticaret unvanı adı altında işletmek amacıyla, sadece gerçek kişiler arasında kurulabilen ve ortakların sorumluluğunun ortaklık alacaklılarına karşı sınırlandırılmamış olan şirkettir ( TTK md. 211).

Bu tanıma göre kollektif şirketler;

* Bir ticarî işletme çalıştırmak amacıyla kurulabilirler,

* Şirketin türünü ve ortaklardan birinin veya tümünün adını içeren ticaret unvanı kullanılmalıdır,

* Bu ortaklığı sadece gerçek kişiler kurulabilir. Başka bir ifadeyle tüzel kişiler bu şirkete ortak olamazlar. Ayrıca kurucu ortak sayısı ile ilgili olarak kanunen düzenlenmiş bir üst sınır olmamakla birlikte kurucuların en az iki kişiden oluşması gerekmektedir. Yani bu şirket en az iki gerçek kişi ile kurulabilmekle birlikte bu sayı açısından üst sınır yoktur.

* Kollektif Ortaklıkta, her bir ortak şirketin alacaklılarına karşı sıra ve miktar gözetilmeksizin tüm malvarlıkları ile sorumludurlar. Buradan hareketle alacaklılar şirket malvarlığından alacaklarını tahsil edememişler ise ortaklardan istediklerinin şahsi malvarlıklarına müracaat etme hakkına sahiptirler.

Komandit şirkette aynı kollektif şirkette olduğu gibi, bir ticaret unvanı adı altında ticari bir işletme işletmek amacıyla kurulur. Bu ortaklığı kollektif ortaklıktan ayıran en önemli husus şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış iken diğer ortak veya ortakların sorumluluğu ise belirli bir sermaye ile sınırlandırılmıştır. Şirket alacaklılarına karşı sorumlulukları sınırlandırılmamış olan ortaklara komandite ortak, sorumlulukları şirkete koyduğu veya koymayı taahhüt ettiği sermaye ile sınırlı olan ortaklara ise komanditer denir. Komandite ortakların, ortaklık alacaklılarına karşı sorumluluğu tıpkı kollektif şirketlerdeki gibi şahsi malvarlıkları iledir.

18

Komandit şirketler, Adi Komandit Şirket ve Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Belirtmeliyiz ki, Adi Komandit Şirket şahıs şirketi iken, Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket ise sermaye şirketidir.

Komandit şirket gerçek kişiler arasında kurulabilmekle birlikte ortaklarından en az birinin gerçek kişi olması şartıyla gerçek ve tüzel kişiler arasında da kurulabilmektedir. Komandite ortağın sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı şahsi malvarlıkları ile sınırsız sorumluluk şeklinde olduğundan bu ortağın gerçek kişi olması zorunlu olmakla birlikte (TTK md. 304) komanditer için bu zorunluluk yoktur. Başka bir ifadeyle komanditer ortağın sorumluluğu da sınırlı olduğundan dolayı komanditer ortak hem gerçek kişi hem de tüzel kişi olabilmektedir.

Komandit şirketlerde yönetim ve temsil komandite ortak tarafından yerine getirilir. Buna karşılık komanditer ortak veya ortakların, şirketi temsil ve yönetme yetkileri yoktur. Bununla birlikte hesap dönemi sonlarında şirket bilançolarını denetleme ve sermayeleri oranında da kar payı alma hakları vardır.

TTK md. 124/2’de şahıs ortaklığı sayılan kollektif ve adi komandit ortaklıkların benzer temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir (Bahtiyar, 2017: 5):

* Kişi ortaklıklarında sermayeden çok ortakların kimlik, kişilik ve ilişkileri önem taşır. Birbirini tanıyan ve güvenen kişileri bir araya getirebildikleri için, ortak sayıları azdır ve büyük sermayeler toplamaya elverişsizdirler. Kanun, bu gruptaki ortaklıkların kuruluşu için asgari bir sermaye rakamı da öngörmemiştir.

* Komandit şirketlerde komanditer ortak hariç, bu tarz ortaklıklarda ortaklığın borçlarından dolayı ortakların ikinci derecede ve sınırsız sorumluluğu (TTK 236-237, 317) nedeniyle ortaklar arasında -ortaklığın devamlılığı açısından- güven ilişkisi önem arz etmektedir.

* Ortakların değişmesi veya sayılarının artması güvenli olmadığı için, girmek-çıkmak ve pay devretmek oldukça zor ve kural olarak oybirliğine bağlıdır (bkz. TTK. 226/2, 253 vd.).

19

* Ortaklık sözleşmesinin değiştirilebilmesi için kural olarak oybirliği gerekir. Oyçokluğu ile karar alınabilen hallerde de çoğunluk hesaplanırken, ortak (kafa) sayısına bakılır; yani ortakların koydukları sermaye payının miktarı önem taşımaz ve her ortak bir oy kullanır (TTK. 226/3, 309).

* Ortakların kimler olduğu çok önem taşıdığı için, ortakların şirket yönetim ve denetimine etkin bir şekilde katılması ve işbirliği içerisin- de davranması söz konusudur. Aksi kararlaştırılmadıkça tüm ortaklar yönetici sayılır; fakat ortaklar arasından veya dışarıdan yönetici atansa dahi, ortakların mutlak denetim hakları vardır (bkz. TTK. 218/1, 225, 308).

* Ortakların kimliği ve kişiliği çok önem taşıdığı için, birinin ölme- si, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi, ortaklığın sona ermesine yol açabilir (bkz. TTK. 243/1, 248-249,253, 254).