• Sonuç bulunamadı

Poster Sunumları Poster Presentations

Ayaz 2 Ġsmail Topçu

1Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları AD, 21280, Diyarbakır 2Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji AD, 21280, Diyarbakır

Nikotinin yara iyileĢmesine, damarlanmaya, organ kabulüne ve gene sağlığa zararlı etkilerinin olduğu gösterilmiĢtir. Nazal yüzey, hem hava içerisindeki inhalantlar hem de sistemik sirkülasyondaki ajanlardan etkilenebilmektedir. Bu nedenle nikotin de doğrudan ya da dolaylı olarak sistemik yoldan nazal mukozayı etkileyebilmektedir. Sigara içimine bağlı olarak nikotinin nazal mukoza üzerindeki topikal etkisi daha önceki çalıĢmalarda incelenmiĢtir. Ancak, bildiğimiz kadarıyla, sistemik nikotinin nazal mukoza üzerindeki etkisini inceleyen bir çalıĢmaya rastlanmamıĢtır. Bu çalıĢmanın amacı, sistemik nikotin kullanımının rat nazal mukozası üzerine olan etkilerini histopatolojik olarak incelemekti.

ÇalıĢmada, deney hayvanı olarak her biri 180-220 gr ağırlığında olan 12 adet yetiĢkin Sprague - Dawley rat kullanıldı. Ratlar, Nikotin ve kontrol grubu olmak üzere iki eĢit gruba ayrıldı. Nikotin grubundaki ratlara (n:6), 2mg/kg nikotin sülfat 28 gün boyunca subkutan olarak uygulandı. Kontrol grubundaki(n:6) ratlara ise sadece 1,5ml serum fizyolojik 28 gün boyunca subkutan olarak verildi. ÇalıĢmanın sonunda ratlar sakrifiye edilip burun dokuları çıkarıldı. Dokular formalinle tespit edilip, parafin bloklara gömüldükten sonra 5 μm‘lik kesitler alındı. Alınan kesitler, Hematoksilen-Eozin, Periyodik Asit Schiff (PAS) ve Trikrom Masson boyama yöntemleri kullanılarak boyanıp, ıĢık mikroskobunda histopatolojik olarak değerlendirilip görüntülendi. Bununla birlikte, immünohistokimyasal olarak nazal mukozaya ait psödostratifiye epitel hücrelerinde E-cadherin ekspresyonu değerlendirildi.

Nikotin uygulanan grup ile kontrol grubu arasında ortalama histopatolojik skorlar arasında anlamlı bir farklılık bulunmaktaydı. Nikotin grubunda epitelyum hücrelerinde dejeneratif değiĢiklikler ve hipertrofik goblet hücreleri izlendi. Bağ dokunun bazı bölgelerinde lökosit infiltrasyonu görüldü. E-cadherin ekspresyonu, nikotin grubuna ait nazal mukoza epitelyum hücrelerinde belirgin bir Ģekilde düĢmüĢtü.

Anahtar Kelimeler: E-cadherin, immünohistokimya, nazal mukoza, nikotin, sıçan

The effects of systemic use of nicotine in nasal mucosa of rat: A histopathological and ımmunohistochemical study

Ediz Yorgancılar1, Selçuk Tunik2, Engin Deveci2, Ramazan Gün1, Salih Bakır1, Vefa Kınıs1, Ercan

Ayaz2, Ġsmail Topçu1

1University of Dicle, Faculty of Medicine,Department of Otorhinolaryngology, Head and Neck

Surgery, 21280 Diyarbakir

2University of Dicle, Faculty of Medicine, Department of Histology and Embryology, 21280,

Diyarbakir

Nicotine, tertiary amine composed of a pyridine and a pyrolidine ring, is a active toxic component of tobacco. Nicotine has been shown to be detrimental to wound healing, vascularization, organ acceptance and general health. Nasal surface may be affected from both inhalants in the air and agents in the systemic circulation. Therefore, nasal mucosa may be effected by nicotine either direct topical or indirect systemic way. Topical effects of nicotine to nasal mucosa by smoking have been examined in earlier studies. However, to the best of our knowledge, there is not any study on histopathologic effects of systemic nicotine to nasal mucosa. The objective of this study was to evaluate the histopathologic effects of systemic use of nicotine on the rat nasal mucosa.

Twelve adult Sprague-Dawley rats weighing 180-220 gm, were used as experimental animal. The rats were divided into nicotine and control groups. The rats of Nicotine groups (n=6) were administered 2mg/kg Nicotine sulphate for 28 days. The rats of control group (n=6) were only administered 1,5 ml physiologic saline solution subcutaneously for 28 days. All animals were sacrified at the end of the study, and nasal tissues were removed. Formalin fixed, parafin embedded tissues were cut into 5 μm sections. The sections were stained with Hematoxylin and Eosin (H-E), Periodic acid-Schiff (PAS) and Trichrome-Masson and evaluated under light microscope histopathologically. Expresson of E-cadherin on pseudostrafied epithelial cells of nasal mucosa was assessed by immunohistochemical staining.

There were significant differences in average histopathological score between the groups treated and non- treated to nicotine. In nicotine group, degenerative change of epithelial cells and hypertrophy of goblet cells were observed. Leukocytes infiltration was observed in significant areas of connective tissue. E-cadherin expression was significantly decreased in epithelial cells of the nasal mucosa of nicotine group.

Keywords: E-cadherin, immunohistochemistry, nasal mucosa, nicotine, rat P010

Ankara tavĢanında Brunner bezlerinin histomorfolojisi

Emel Ergün1, Levent Ergün2, Asuman Özen2, Aytül Kürüm1, Alev Gürol Bayraktaroğlu2

1Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji-Embriyoloji ABD, Kırıkkale 2Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji ABD, Ankara

Bu çalıĢmanın amacı, Ankara tavĢanı ince bağırsağındaki Brunner bezlerinin dağılımını, histokimyasal ve ince yapısal özelliklerini ortaya koymaktır. ÇalıĢmada materyal olarak, her iki cinsiyete ait sağlıklı 10 hayvanın duodenumu kullanıldı. Bezler, submukozada yoğunlaĢan tubullerden oluĢmuĢtu. Brunner bezlerinde seröz ve

müköz olmak üzere 2 ayrı hücre tipi mevcuttu. Histokimyasal olarak müköz bezler ve akıtıcı kanallar Periodic acid Schiff (PAS) ile herhangi bir reaksiyon göstermezken, seröz bezler zayıf PAS (+)‘di. Ayrıca, müköz bezlerde Alcian blue pH 2,5 ile (+) reaksiyon görüldü. Aldehit fuksin - Alcian blue pH 2.5 kombine boyamasında ise müköz bezlerde aldehit fuksin (-), Alcian blue (+)‘ti. Bu sonuçlar ile, Angora tavĢanındaki duodenal bezlerin salgısını esas olarak asidik karbonhidratların oluĢturduğu ve bu asiditenin karboksil gruplarından kaynaklandığı gösterilmektedir. Salgıların histokimyasal boyanabilirliği açısından cinsiyetler arasında bir farklılık görülmemiĢtir.

Elektron mikroskobik incelemelerde, müköz asinus hücrelerin sitoplazması elektron açık sekresyon granülleri ile doluydu. Bu elektron açık granüllerin arasında daha az sayıda elektron koyu granüllere de rastlandı. Seröz asinusların apikal sitoplazmasında yerleĢen elektron koyu granüller ise müköz granüllerden daha küçüktü. Bazı asinuslar, salgısını aynı kanala veren hem seröz hem de müköz hücrelerden oluĢmuĢtu.

Anahtar Kelimeler: Ankara tavĢanı, Brunner bezi, Histokimya, Ġnce yapı Histomorphology of the Brunner's glands in the Angora rabbit

Emel Ergün1, Levent Ergün2, Asuman Özen2, Aytül Kürüm1, Alev Gürol Bayraktaroğlu2

1Department of Histology and Embryology, Faculty of Veterinary Medecin, University of Kirikkale,

Kırıkkale

2Histology and Embryology, Faculty of Veterinary Medecin, University of Ankara, Ankara

The present study was aimed at the demonstration of the distribution, histochemical and ultrastructural properties of Brunner‘s glands in the small intestine of the Angora rabbit. The duodenum of 10 healthy animals of both sexes constituted the material of the study. The glands were composed of tubules densely packed within the submucosa. The Brunner‘s glands contained two types of cells, namely serous and mucous cells. Histochemical examination revealed that the mucous glands and secretory ducts did not react with periodic acid-Schiff (PAS) stain, while serous glands were weakly PAS-positive. Furthermore, mucous glands reacted positively with Alcian blue (pH 2.5). When applied the combined Aldehyde fuchsin - Alcian blue pH 2.5 staining procedure, mucous glands were determined to be aldehyde fuchsin (-) and Alcian blue (+). These results showed that the secretion of the duodenal glands in the Angora rabbit was mainly composed of acidic carbohydrates and that this acidity was due to carboxyl groups. Males and females did not differ in the histochemical staining properties of the duodenal secretion.

Electron microscopic examination revealed the cytoplasm of mucous acinar cells to be filled with electron-light secretion granules. Fewer electron-dense granules were determined to be present among these electron-light granules. The electron-dense granules found within the apical cytoplasm of serous acini were smaller than the mucous granules. Some acini were composed of both serous and mucous cells, of which the secretions were collected into the same duct.

Keywords: Angora rabbit, Brunner‘s gland, Histochemistry, Ultrastructure P011

Puberte döneminde capsaicin uygulanan rat karaciğerinde COX-1 ve COX-2'nin immunohistokimyasal lokalizasyonu

Gökhan Nur1, Sevda EliĢ Yıldız2, Mümtaz Nazlı3, Mahmut Sözmen4

1Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı, Kars 2Kafkas Üniversitesi Kars Sağlık Yüksekokulu, Kars

3Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Histoloji-Embriyoloji Ana Bilim Dalı, Burdur 4Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, Samsun

ÇalıĢmamızda, puberte döneminde capsaicin (CAP) uygulanan rat karaciğerinde Siklooksijenaz-1 (COX-1) ve Siklooksijenaz-2 (COX-2)‘nin immunohistokimyasal dağılımı ve capsaicinin histolojik olarak karaciğer dokusunda meydana getirdiği değiĢikliklerin incelenmesi amaçlanmıĢtır.

ÇalıĢmada 50 günlük 30 adet Erkek Sprague-Dawley ırkı rat kullanıldı. Ratlar deneme, sham ve kontrol olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Deneme grubundaki (n=10) ratlara subkutan yolla her gün 1 mg/kg dozda capsaicin, % 10 ethanol, % 1 Tween, % 80 distile su içeren karıĢım bir hafta süre ile enjekte edildi. Sham grubunu (n=10) oluĢturan ratlara da aynı deneme grubundaki ratlarda olduğu gibi subkutan yolla CAP yerine sadece % 10 ethanol, % 1 Tween, % 80 distile su içeren karıĢım subkutan olarak yapıldı. Kontrol grubuna (n=10) ise herhangi bir uygulama yapılmadı. Her üç gruptaki hayvanların vücut ağırlıkları tartıldıktan sonra eter anestezisi altında öldürülüp karaciğer dokuları alındı. Grupların canlı ağırlıkları karĢılaĢtırıldı. Histolojik boyanma için üçlü boyama yöntemleri kullanıldı. COX-1 ve COX-2 lokalizasyonu, immunohistokimyasal yöntemle tespit edildi. Karaciğer dokusundan elde edilen kesitlerde COX-1 ve COX-2‘nin immunoreaktivitesi incelendi. COX-1‘in immunoreaktivitesi deneme, sham ve kontrol gruplarında vena sentralis çevresinde ve hepatosit sitoplazmasında gözlendi. Her üç grupta da immunoreaktivite birbirine benzer yoğunlukta bulunmuĢtur. COX-2 ise deneme, sham ve kontrol gruplarında kierman aralığı çevresinde ve hepatosit sitoplazma ve çekirdeğinde

tespit edilmiĢtir. Deneme gruplarından elde edilen immunoreaktivite yoğunluğu sham ve kontrol grubuna kıyasla daha yoğun olarak tespit edilmiĢtir.

Sonuç olarak her üç grupta da COX-1 ve COX-2 yoğunluğu değiĢmekle birlikte tespit edilmiĢtir. Bu çalıĢma ile organizmada birçok sistem üzerine etkili olan capsaicinin karaciğer dokusu üzerine ne kadar etkili olup olmadığı değerlendirilmiĢtir.

Anahtar Kelimeler: Capsaicin, COX-1, COX-2, Karaciğer, Ġmmunohistokimya P012

Farklı irrigasyon teknikleri ile kök kanalının temizlenme etkinliğinin değerlendirilmesi

Alper Akçay1, Emine Rümeysa Hekimoğlu2, Melahat Görduysus1, Sevda Müftüoğlu2, Semra Çalt

Tarhan1

1Hacettepe Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi, Endodonti Ana Bilim Dalı, Ankara 2Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara

Kök kanal tedavisinin en önemli aĢamalarından biri kök kanalının temizlenmesi ve Ģekillendirilmesidir. Temizleme ve Ģekillendirme iĢlemi mekanik ve kimyasal olarak yapılmaktadır. Mekanik temizleme sırasında oluĢan artıkların ve kök kanalındaki bakterilerin uzaklaĢtırılması amacıyla irrigasyon solüsyonları olarak adlandırılan çeĢitli kimyasal solüsyonlar kullanılır.Biz bu çalıĢmayı Cleanmax, Sonicmax, RinsEndo, manuel irrigasyon, pasif ultrasonik irrigasyon ve EndoVac irrigasyon sistemlerinin kök kanalını temizleme etkinliğini karĢılaĢtırmak amacıyla planladık.

ÇalıĢmada 39 adet çekilmiĢ tek köklü insan diĢleri kullanıldı, kökler dikey eksenlerinden iki eĢit parçaya ayrılarak, tarama elektron mikroskobunda (SEM) ve ıĢık mikroskobunda incelendi.

Histolojik incelemede, dentin yüzeyi ve tübülleri içerisindeki organic yapıların varlığı ve Hematoksilen Eozin ve Masson Trikrom ile boyanan kesitlerde uygulanan irrigasyon solüsyonunun penetrasyon derinliği araĢtırıldı. Bu amaçla ıĢık mikroskobu (Leica DM 6000B) ve digital kamera (Leica DC 490) ile alınan görüntüler üzerinde kanal lümeninden itibaren dentin tübüllerinin içinin temiz olarak izlenildiği noktaya kadarki uzaklık apikal, orta ve koronal bölgeden ölçüldü. Elde edilen ölçümler istatistiksel olarak incelenerek farklı irrigasyon tekniklerinin apikal, orta ve koronal kök kısımlarında ne kadar tübül penetrasyonu sağladığı ve tübül içeriğini ne kadar uzaklaĢtırdığı karĢılaĢtırıldı. Histolojik değerlendirmede dentin tübüllerinde genel olarak RinsEndo, EndoVac ve pasif ultrasonik irrigasyon grupları yüksek temizlenme ve penetrasyon sağlarken, Sonicmax ve Cleanmax grupları düĢük temizlenme ve penetrasyon gösterdi. Tarama elektron mikroskobunda apikal bölgede manuel irrigasyon ve pasif ultrasonik irrigasyon gruplarında diğer gruplara göre yüksek smear skorları gözlendi. Debris skorları açısından sadece orta bölgede pasif ultrasonik irrigasyon grubunda diğer gruplara göre fark görüldü. Erozyon miktarı açısından apikal ve orta bölgelerde gruplar arasında fark görülmedi. Koronal bölgede en yüksek erozyon skorlarını Sonicmax grubu sergiledi.

OluĢan erozyonun klinik etkileri üzerine daha çok çalıĢmaya ihtiyaç vardır. EndoVac irrigasyon sistemi yüksek temizleme etkinliği ve güvenilirliği ile test edilen irrigasyon sistemleri içerisinde klinik kullanım için en uygun sistem olarak görünmektedir.

Anahtar Kelimeler: debris uzaklaĢtırma, dentin, dentin erozyonu,tübül temizleme etkinliği Root canal cleaning efficacy using different root canal irrigation techniques

Alper Akçay1, Emine Rümeysa Hekimoğlu2, Melahat Görduysus1, Sevda Müftüoğlu2, Semra Çalt

Tarhan1

1Hacettepe University, Department of Endodontia, Faculty of Dentistry, Ankara

2Hacettepe University, Department of Histology and Embryology, Faculty of Medicine, Ankara

Cleaning and shaping of the root canal is one of the most important steps in root canal treatment. Cleaning and shaping is achieved both mechanincally and chemically. Various chemical solutions named as irrigation solutions are used to remove remnants that formed during mechanical preparation and bacteria in root canal. The aim of this study was to evaluate the cleaning capacity of the Cleanmax, Sonicmax, RinsEndo, manuel irrigation, pasive ultrasonic irrigation and EndoVac irrigation system.

39 extracted human teeth were used in this study. Teeths were split into two halves longitudinally. Cleaning efficacy of the irrigation systems was evaluated by histologic examination under light microscope and scanning electron microscope. Sections were stained both Hematoxylin-Eosin and Masson‘s trichrome. Micrographs were captured using digital camera (Leica DC 490).

In histologic evaluation RinsEndo, EndoVac and passive ultrasonic irrigation groups revealed high level of cleanliness and tubule penetration while Sonicmax and Cleanmax groups revealed low level of cleanliness and penetration. Most of the dentine tublues appeared slightly degenerated in close to pulpa but distal parts were paralel to ecah other and lack of microorganisms. According to scanning electron microscobic evaluation, manuel irrigation were also showed highly cleaned dentine tubules but pasive ultrasonic irrigation groups revealed higher smear scores compared to others. Debris scores differed only in passive ultrasonic irrigation group compared to other groups. High erosion scores were observed in all groups after final irrigation. There

was no statistically significant difference between the groups in apical and middle parts in terms of dentin erosion. Sonicmax groups showed the highest erosion scores in coronal part. So clinical effect of erosion needs further investigation according to our observations. In conclusion; with its high level of cleaning efficacy and safety, EndoVac irrigation system seems to be an appropriate system for clinical uses when compared with the other systems.

Keywords: dentin, debris removal, dentin erosion, tubule cleaning efficacy P013

Sıçan hipertiroidi modelinde testis dokusunun histokimyasal, immunohistokimyasal ve moleküler olarak araĢtırılması

Fatih Oltulu1, Altuğ YavaĢoğlu1, Hüseyin Aktuğ1, AyĢegül Uysal1, Nevbahar Turgan2, Ülkü Karabay