• Sonuç bulunamadı

Ġngilizlerin Afganistan’a YerleĢme Çabaları

2. ĠNGĠLĠZLERĠN AFGANĠSTAN’I ĠġGALĠ

2.5. Ġngilizlerin Afganistan’a YerleĢme Çabaları

Simla mutabakatına göre Ġngiliz ordusu Afganistan’da ġah ġücâ’nın hâkimiyetini ve emniyetini sağlandıktan sonra kuvvetlerini çekecekti. Ancak Auckland ve Macnaughten, gerek Rusya’nın Alexander Burnes’in siyasi raporunda hazırlıklarının baĢladığını bildirdiği Hive üzerine baĢlattığı sefer ve gerekse Pencâb’ta Ranjit Singh’in ölümünden sonra baĢlayan kargaĢa ortamından dolayı Afganistan’daki birliklerini bir süre daha burada tutmayı tartıĢıyorlardı.530 Zaten bu sırada Afgan ahalisinde ġah ġüca’ya karĢı muhalefetin geliĢmesi gecikmedi. Ġngilizlerin gölgesinde tahta çıkan ġah ġücâ’ya karĢı dinî ve millî hassasiyetleri yüksek olan Afgan halkı tarafından ciddi bir muhalefet geliĢmeye baĢladı. Ġngilizler böyle bir geliĢmeyi beklemiyordu. O sebeple ġah ġüca’nın durumunu sağlamlaĢtırmak için yeni kararlar almak zorunda kaldılar.

Dolayısıyla bir müddet daha Afganistan’da kalmaya karar verdiler. Ekim 1839’da ordunun esas kısmının General Keane kumandasında Charles Masson’un raporlarında bilgilerini verdiği PeĢaver531 ve Kuetta yolundan Hindistan’a dönmesi ve General Sir Willoughby Cotton ile General William Nott idaresindeki bir kısım birliklerin ise

526 Bkz. C. Masson, a.g.e., s.229-230 vd. G.H. Huttmann, a.g.e., s.7 vd., M.Elphinstone, a.g.e., s.160-162.

527 M. Ewans, a.g.e., s.29-30.

528 Bkz. G.H.Huttmann, a.g.e., s.8 vd.

529 O. Yazıcı, Birinci İngiliz-Afgan Savaşı ve Sonuçları, s.61.

530 Bkz. G.H. Huttmann, a.g.e., s.24 vd.

531 Bkz. C. Masson, a.g.e., s.130 vd.

171 Afganistan’da kalmasına karar verildi. YaklaĢmakta olan kıĢ mevsimi sebebiyle ordunun kıĢı geçirebileceği bir yer olarak Charles Masson’ın raporlarında askeri ve savunma yönünden tafsilatlı bir Ģekilde anlattığı Bala Hisar seçildi.532 Ancak burası ġahlığın merkezi olduğu için Afgan ahalisi Ġngilizlerin Bala Hisar’a yerleĢmesine razı olmadılar. Buna rağmen Macnaughten, orduyu Bala Hisar’a yerleĢtirdiği gibi savunma amaçlı olarak Kâbil’in dıĢına kontrol noktaları ve kantonlar inĢa ettirmeye baĢladı.

General Shelton, daha da ileriye giderek Kâbil etrafındaki müstahkem mevkilere Ġngiliz topçularını yerleĢtirdi.533

Alınan bu tedbirlerden sonra Kâbil’de kısa bir süreliğine de olsa hayat normale döndü. Bunun üzerine ġah ġücâ ve Macnaughten kıĢı geçirmek üzere Charles Masson tarafından hakkında oldukça önemli istihbarî bilgileri raporunda sunduğu daha ılıman bir iklime sahip olan Celalabad’a gittiler.534 Alexander Burnes ise siyasî temsilci sıfatıyla Kâbil’de kaldı. Kâbil’de kalan Ġngiliz askerlerinin uzun kıĢ gecelerinde katılmıĢ oldukları eğlenceler, oldukça muhafazakâr olan Kâbil halkında büyük bir memnuniyetsizliğin doğmasına sebep oldu. Özellikle askerlerin geceleri Müslüman kadınlarla düĢüp kalktıklarına dair dedikoduların yayılması büyük bir infiali baĢlattı.535 Yapılan Ģikâyetlerin yetkili merciler ve özellikle Alexander Burnes tarafından dikkate alınmaması isyanı ateĢleyen en önemli faktör oldu.536

Ġlkbaharla birlikte ilk isyan Hasan Han’ın, Kalat’ı muhasara ederek Ġngiliz temsilcisini öldürmesiyle baĢladı. Ardından bölgeye yaylağa çıkan Mountstuart Elphinstone ve Charles Masson tarafından incelenen ve bilgileri Ġngiliz Hükümeti’ne sunulan Gılcayların537 isyanı baĢ gösterdi. Bunun üzerine Macghnaten, Kandahar-Kâbil yolunu kapatan Gılcaylara yıllık 3.000 pound tazminat vererek yolu açtırabildi.538 Ama olaylar bununla bitmedi. Kunâr’da Seyyid HaĢim Han, ġah ġüca’nın emrinde bulunan Ġngiliz subaylarını öldürürken, George McGrigor komutasında bir kıta Ġngiliz sipahisi

532 Bkz. C. Masson, a.g.e., s.252-256,

533 M. Ewans, a.g.e, s.34.

534 Bkz.C. Masson, a.g.e., s.175-178.

535 Orhan Yazıcı, Birinci Afgan-Ġngiliz SavaĢı ve Sonuçları, Afganistan Üzerine AraĢtırmalar, Ġstanbul 2002, s.65-66.

536 M. Ewans, a.g.e, s.34-35.

537 Bkz. M. Elphinstone, a.g.e., s.155-160, C. Masson, a.g.e., s.207-208.

538 Gulam Muhammed Gubar, a.g.e., s. 535.

172 de Afgan serdarlarından Abdullah Han tarafından ortadan kaldırıldı.539

Bu arada Buhara Emir’i tarafından sözde esir tutulan Dost Muhammed Han ve oğulları 1840 yılının Ağustos ayında serbest bırakılmıĢtı. Dost Muhammed Han, Hulm’a valisinin de desteğiyle çoğunluğu Özbeklerden oluĢan 6.000 kiĢilik bir kuvvet toplayarak TaĢkurgan üzerinden Bamiyan’a yürüdü. Bu geliĢme üzerine Macnaughten paniğe kapılmıĢ ve “Afganlar barut, Dost Muhammed ise yanmakta olan bir kibrittir.”

diyerek durumun vahametini belirtmiĢti.540 Ġngilizler, Dost Muhammed’i karĢılamak üzere derhal Kâbil’den Bamiyan’a topçu birlikleri ile subaylardan oluĢan takviye kuvvetler sevk ettiler. Burada Ġngilizler ile karĢılaĢan Özbek süvariler, ellerinde modern silahlar olmadığı için Ġngilizlerin top ateĢi karĢısında oldukça fazla zayiat verdi. Bunun üzerine Emir Dost Muhammed Han, TaĢkurgan’a geri çekilmek zorunda kaldı.541

Dost Muhammed’in Afganistan’a dönüĢ haberi Kûhistan ve Necrâb gibi yerlerde büyük bir heyecan yaratmıĢtı. Bu bölgenin liderlerinden Mir Mescidî Han ile Sultan Han onu ayaklanmanın baĢına geçirmek için Mountstuart Elphsintone’un raporunda ayrıntılı olarak tarif ettiği Kûhistan’a davet ettiler.542 Dost Muhammed Han’ın Afganistan’a dönmesini engellemek isteyen Ġngilizler General Sale ve ona sonradan katılan Alexander Burnes’in emri altındaki birlikler takip amacıyla Dost Muhammed’in arkasından gönderdiler. Ancak onların takibine rağmen 300 atlı ile HindikuĢ’u aĢan Dost Muhammed Han, Eylül ayının sonunda Kûhistan’a ulaĢtı ve burada Ġngilizler ile savaĢı yeniden baĢlattı. 543

Kûhistan’da geliĢen olayları bastırmak üzere harekete geçen Macghnaten’a bağlı birlikler, Dost Muhammed’e destek veren mahallî kuvvetler karĢısında çok zor duruma düĢtü. Afganlar bugünkü manada tam bir gerilla savaĢı yürütmekte ve küçük korunaklarda barınan silahlı üç beĢ kiĢilik gruplar gece yarısı bağ ve bahçelerden geçerek Ġngiliz birliklerine ani baskınlar yapmaktaydı. Kûhistan’da iyice zorlanan Ġngiliz birlikleri, Alexander Burnes komutasında hatırı sayılır bir takviye kuvvetinin gelmesiyle rahatladı. O sırada Dost Muhammed, asker toplamak üzere Necrâb’da bulunmaktaydı ve Çarikar üzerinden Baba KaĢgar yoluyla Kâbil’e saldırmanın hazırlığı

539 O. Yazıcı, Birinci Ġngiliz-Afgan SavaĢı, s. 63.

540 M. Ewans, a.g.e, s.37.

541 Bkz. M.S. Ferheng, a.g.e. I., s. 258.

542 Bkz.M. Elphinstone, a.g.e., s.409 vd.

543 O. Yazıcı, Birinci Ġngiliz-Afgan SavaĢı, s.63.

173 içerisindeydi. Ancak Ġngilizlerin Kûhistan’daki birliklerini takviye ettiklerini öğrenince geri döndü ve 5.000 kiĢilik ordusu ile Çarikar’da Ġngilizlere saldırarak 2 Kasım 1840’da onları hezimete uğrattı. Muharebelerde Ġngilizlerden kurtulan olmamıĢ, iĢgalci birlikler bütünüyle imha edilmiĢti.544

Dost Muhammed Han, Çarikar’da kazandığı bu baĢarılı zafere rağmen en yakınlarına, bu arada yanında bulunan oğlu Efdal Han’a dahi bir Ģey söylemeden Necrâb’a giderek Mescidî Han ile görüĢmüĢ, onun itirazlarına rağmen Ġngilizlere teslim olmaya karar vermiĢti. Dost Muhammed’i böyle bir karar almaya sevk eden sebep, o sırada halkın içinde bulunduğu bölünmüĢlük ile baĢta Ruslar ve Buhara Emiri olmak üzere yerli liderler arasından kendisini destekleyenlerden beklediğini bulamamıĢ olmasıydı.545

Afgan halkının daha fazla eziyet görmemesi için Ġngilizlere teslim olmaya karar veren Dost Muhammed Han, yanında hizmetçisi olduğu halde Kâbil’e geldi ve Bala Hisar’da bulunan Macnaughten’e kılıcını teslim etti. Onun teslim olması en çok Afganistan’daki Ġngiliz kuvvetlerini rahatlattı. Emir Dost Muhammed Han’a oldukça nazik davranan Macnaughten, o sırada Gazne’de gözetim altında tutulan ailesi ile birlikte PeĢaver yoluyla Hindistan’ın Kalküta vilayetine gönderdi. Orada Emir ve ailesinin rahatı için her türlü tedbirin alınmasını ve kendisine iyi bir ikâmet yeri tahsis edilmesi direktifini verdi.546

Dost Muhammed Han’ın teslim olmasıyla birlikte oldukça rahatlayan Ġngilizler, kıĢın yaklaĢmakta olduğunu bahane ederek bu ülkedeki iĢgallerini uzatmaya baĢlamıĢlardı. Buna sebep olarak da Rusların bölgedeki faaliyetlerini ve ġah ġücâ’nın Afganistan’da tam anlamıyla otorite tesis edememesini gösteriyorlardı. Ancak bu iĢgal uzadıkça Afganistan ahalisinde Ġngilizlere karĢı bir öfke kabarması meydana geldi.

Ġngiliz askerlerin Kâbil halkının bir kısmıyla geliĢtirdiği iliĢki, millî ve manevî değerlerine oldukça bağlı olan Afgan ahalisinde büyük bir nefreti doğurmuĢtu. Öyle ki, bu nefretten en büyük payı da ġah ġücâ almaya baĢlamıĢtı. Çünkü Ġngilizlerin Afganistan’a gelmesinde onun çok büyük payı vardı. Üstelik Dost Muhammed Han iktidardan uzaklaĢtırıldığı halde Ġngilizler Afganistan’ı terk etmemiĢ, kalıĢ sürelerini

544 G.Macmunn, a.g.e., s. 129; O. Yazıcı, Birinci Ġngiliz-Afgan SavaĢı, s.64.

545 O. Yazıcı, Birinci Ġngiliz-Afgan SavaĢı, s.64 vd.

546 W.K. Fraser-Tytler, a.g.e., s.114 vd.

174 bilinmeyen bir tarihe ertelemiĢlerdi. Lord Auckland, yaptığı açıklamalarda ġah ġücâ’nın etkili bir hükümet tesis etmesi için çalıĢtıklarını, bu mesele hallolmadan Afganistan’dan çekilmelerinin mümün olmadığını belirtmiĢti. Ayrıca çekilme için uygun mevsimin de beklenmesi gerekiyordu.547

Ancak ġah ġücâ’nın Afganistan’da tam anlamıyla otorite tesis edebilmesi pek mümkün değildi. Öncelikle vezir olarak atadığı Molla ġükür Han, yolsuzlukları sebebiyle halk tarafından hiç sevilmeyen biriydi. Onun halkın gönlünü kazanmaya yönelik attığı adımları ise Ġngilizlerin Afganistan’daki temsilcisi Macnaughten ile Kâbil’deki siyasî temsilcisi Burnes tarafından engelleniyordu. Macnaughten, kısa bir süre sonra Molla ġükür Han’ı vezirlikte azlettirerek yönetime doğrudan müdahale etmekten de çekinmemiĢti.548 Bir diğer önemli sebep de ġah ġücâ’nın geleneksel askerî yapılanmanın dıĢına çıkarak aĢiretlerden topladığı vergi ile Ġngiliz subayları tarafından kurulan düzenli ordu sistemine geçmiĢ olmasıydı. Bu durum aĢiretlerin gelir kaybına sebep olmuĢ, pek çok yerde merkezî yönetime karĢı hareketlenmeler baĢlamıĢtı. Böyle bir durumda Ġngilizler, ya ġah ġücâ’yı Afgan ahalisiyle baĢa baĢa bırakıp Hindistan’a çekileceklerdi ya da onu bir kukla yönetici olarak tutup ülkeyi kendileri yönetecekti.549

Ġngilizler, Afganistan’da elde ettikleri kazanımları terk etmek istemediler ve bu ülkeyi kendi idareleri altında bulunan ġah ġücâ eliyle yönetmeye karar verdiler. Bu kararın en büyük destekçisi ise Macnaughten idi. Oysa Kâbil’de siyasî temsilci olarak görev yapan Burnes, 1840 yılı Eylül ayında Afganistan’daki tüm aksaklıkları içeren oldukça geniĢ bir raporu Lord Auckland’a göndermiĢti. Ancak Lord Auckland ve Ġngiliz Hükümeti bu raporu Burnes’in kıskançlık sebebiyle ele aldığını ve gerçeği tam anlamıyla yansıtmadığını düĢünerek çok fazla itibara almadılar.550