• Sonuç bulunamadı

Ġnfisahın Önlenmesi

C- ORTAKLARDAN BĠRĠNĠN ġĠRKETTEKĠ PAYI ÜZERĠNE HACĠZ

3- Ġnfisahın Önlenmesi

Türk Ticaret Kanununun 523. maddesi312

gereğince, Ģirketin infisahın tesci- linden önce maddede sayılan Ģartlardan birinin gerekleĢmesi halinde limited Ģirket fesih ve tasfiye olmaz. Diğer bir deyiĢle, Ģirkete gönderilen ihbarda belirtilen altı aylık sürenin bitimiyle birlikte Ģirketin münfesih hale geldiği andan ticaret siciline sona ermenin tescilinin isteneceği ana kadar, bu madde hükmü doğrultusunda Ģirke-

309 Ġflâs ile ilgili konular, Ģirketin iflâsına karar verilmesi baĢlığı altında ayrıntılı olarak anlatılmıĢ

olduğundan burada değinilmeyecektir. Bkz. s. 13 vd.

310 PULAġLI, ġirketler, s. 1105.

311 TEKĠL, Limited ġirket, s. 76, dpn. 113. 312

2. Ġnfisahın Önlenmesi: Madde 523-

Ġnfisahın tescilinden önce aĢağıdaki Ģartlardan birisi gerçekleĢtiği takdirde Ģirket fesih ve tasfiye olunamaz:

1. ġirket veya ortaklar, iflâs masasının veya takibatta bulunan alacaklının haklarını öderse;

2. Payın iflâs idaresi veya icra dairesi marifetiyle ve açık artırma yoluyla satılmasına ve pay kendi- sine ihale olunan kimsenin yeni bir ortak olarak Ģirkete girmesine diğer bütün ortaklar muvafakat ederlerse;

3. Pay, bütün ortaklarla iflâs idaresi veya icra dairesinin muvafakatiyle baĢka bir ortak veya üçüncü Ģahıs tarafından devralınırsa;

4. Esas sermayenin ekseriyetini temsil eden ortakların sayı itibariyle ekseriyeti aleyhinde takibat yapılan ortağın koymuĢ olduğu sermayenin hakiki bedelini alarak Ģirketten çıkarılmasına karar verirse. Dördüncü bentte yazılı halde hakkının tasfiyesi maksadıyla ortağa verilecek para yüzünden esas sermayenin itibari değeri düĢecek olursa, esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümler tatbik olunur.

tin infisahının önlenmesi mümkündür313

. Feshi önleyecek bu çözüm yolları ile Ģirke- tin devamının sağlanması yanında alacaklının da tatmin edilmesi amaçlanmıĢtır.

Limited Ģirket veya ortakları, iflâs masasının veya haciz talebinde bulunan alacaklının hakları ödeyerek Ģirketin infisah etmesini önleyebilir (TTK m. 523, b. 1)314. Hakkın ödenmiĢ sayılabilmesi için, alacağın faiz ve sair masraflarıyla birlikte ödenmiĢ olması Ģarttır. Ancak Ģirketin borçlu ortağın borcunu ödeyebilmesi için, Ģirket esas sermayesi ile kanuni yedek akçeleri aĢan bir malvarlığına sahip olması gerekmektedir315. Takip konusu borcun ödenmesi için ortaklar genel kurulunun karar alması gerekmektedir, ancak Ģirket ortağının Ģahsi borcunun ödenmesi, olağanüstü bir iĢlem niteliğindedir, bu sebeple genel kurulun olağanüstü iĢlemler için aranan nisapla karar vermesi gerekir316. Ayrıca borçlu ortağın oy hakkı bulunmamaktadır. ġirket tarafından yapılan bu ödeme, borçlu Ģirket ortağına rücu edilebilir317

. ġirketin feshine iliĢkin mahkeme kararının tescilinden önce borcun ödenmesi durumunda Ģirketin feshi ve tasfiyesi söz konusu olmaz318

.

Ġkinci olarak, borçlu Ģirket ortağının payının iflâs idaresi veya icra dairesi ma- rifetiyle ve açık artırma yoluyla satılmasına ve pay kendisine ihale olunan kimsenin yeni bir ortak olarak Ģirkete girmesine diğer bütün ortaklar muvafakat etmesi halinde de Ģirketin sona ermesi söz konusu olmaz (TTK m. 523, b. 2). ġirket ortaklarının muvafakati ile yapılacak olan satıĢın açık arttırma yoluyla yapılması gerekmektedir, pazarlık yoluyla satıĢın yapılabilmesi mümkün değildir319

. Payın açık artırma ile sa- tılması kararının, borçlu ortak dıĢındaki diğer ortakların oybirliği ile alınması gerekir, borçlunun oy hakkı bulunmamaktadır320

. Bu halde, payı satın alan üçüncü kiĢi, Ģirke- te ortak olarak girmiĢ olur. Payı satın alan ortaklardan biri ise, Ģirketteki payı artmıĢ olur. Fakat her iki halde de, borçlu veya müflis ortak Ģirketten ayrılmıĢ olur. Ancak, pay bölünüp kısmen satılırsa, borçlu veya müflis ortak Ģirkette kalmaya devam

313ERĠġ, TTK, s. 2782.

314 “Ortağın üçüncü Ģahsa olan borcu mahkemenin (fesih ve tasfiye) kararından sonra ve fakat Ģirketin

infisahının ticaret siciline tescilinden önce tamamen ödendiği takdirde Ģirket fesih ve tasfiye oluna- maz.” 11. HD, t. 31.01.1986, 1986/186 E, 1986/380 K. ÇEVĠK, Limited ġirket, s. 498.

315 DOĞANAY, C. II, s. 1426. 316 DÖNMEZ, s. 193.

317 ERĠġ, TTK, s. 2782; ARSLANLI/ DOMANĠÇ, s. 319. 318

11. HD, t. 31.01.1986, 1986/186 E; 1986/380 K. DÖNMEZ, s. 194.

319 DÖNMEZ, s. 197.

320 POROY/ TEKĠNALP / ÇAMOĞLU, N 1671a, s. 894; ERĠġ, TTK, s. 2782; DOĞANAY, C. II, s.

eder321. Mahkeme fesih kararı verdikten sonra ancak, sona ermenin tescilinden önce payı satın alan alacaklının yeni ortak olarak Ģirkete girmesine izin verilmesi halinde Ģirketin feshi ve tasfiyesi engellenmiĢ olur. Ancak Yargıtay bir kararında Ģirketin feshi ve tasfiyesine iliĢkin karar verildikten sonra fakat tescilden önce böyle bir mu- vafakatin verilmesi halinde dahi Ģirketin feshinin ve tasfiyesinin tescil ve ilanına en- gel olunamayacağı kararına varmıĢtır322

. Kanımızca bu karara yerinde değildir, böyle bir karar kanun maddesinin anlamını yitirmesine ve uygulamasının büyük oranda sınırlanmasına sebebiyet vermektedir.

Üçüncü olarak, borçlu ortağın payı, bütün ortaklarla iflâs idaresi veya icra da- iresinin muvafakatiyle baĢka bir ortak veya üçüncü Ģahıs tarafından devralınabilir (TTK m. 523, b.3). Bu halde, payın devrine, iflâs idaresi veya icra dairesinin, tüm ortakların ve menfaatinin koruması adına da borçlu ortağın muvafakat etmesi gere- kir323. Madde metininde yalnızca ortaklarla, iflâs idaresi veya icra dairesinin izninden bahsedilmekte olup alacaklıların iznine gerek bulunmamaktadır324. Payın devir iĢle- mi, Türk Ticaret Kanununun 520. maddesinde yer alan Ģekilde yapılmalıdır325. Devir pay defterine iĢlenmeli ve payın devri hakkındaki sözleĢme yazılı Ģekilde yapılmıĢ, imzalar noter tarafından onaylanmıĢ olmalıdır. Borçlu ortağın payını alan üçüncü kiĢi, pay bedelini icra dairesine veya iflâs dairesine vermek zorundadır aksi takdirde devir hüküm ifade etmez326

.

Son olarak, esas sermayenin ve ortak sayısının çoğunluğu, aleyhinde takibat yapılan borçlu ortağın koymuĢ olduğu sermayenin gerçek bedelini ödeyerek Ģirketten çıkarılmasına karar verilebilir (TTK m. 523, b.4)327

. Bu halde ise, ortağın tasfiyeye iliĢkin gerçek payı hesap edilerek infisahın önlenmesi yoluna gidilir. Böylece borçlu ortak, ortaklar genel kurulunun alacağı kararla Ģirketten çıkarılmıĢ olur328

. Karar ni- sabı, esas sermayenin çoğunluğunu temsil eden ortakların sayı itibariyle çoğunluğu- dur. Tasfiyeye iliĢkin gerçek payının ortağa verilmesi nedeniyle, esas sermeyenin nominal değeri düĢecek olursa, esas sermaye bu tutarda azaltılmalıdır (TTK m. 523,

321

POROY/ TEKĠNALP / ÇAMOĞLU, N 1670b, s. 893.

322 TD, t. 04.04.1968, 1967/3340 E; 1968/1935 K. DÖNMEZ, s. 195-196. 323 DOĞANAY, C. II, s. 1427.

324 ERĠġ, TTK, s. 2783. 325

ERĠġ, TTK, s. 2783; ARSLANLI/ DOMANĠÇ, s. 321.

326 DÖNMEZ, s. 200.

327 TD, t. 15.04.1971, 1971/3271 E, 1971/3045 K. DOĞANAY, C. II, s. 1427, dpn. 19. 328 ERĠġ, TTK, s. 2784.

f. 2). ġirketten çıkarılan ortağın pay bedelinin iflâs idaresine veya icra dairesine ödenmesi gerekmektedir (TTK m. 523 f. 3). Alacak, borçlu ortağın pay bedelinden fazla ise pay bedeli, pay bedeli alacaktan fazla ise alacak miktarı tüm ferileri ile bir- likte icra dairesine veya iflâs dairesine ödenir329. Burada değer tespiti icra veya iflâs dairesi tarafından değil Ģirket tarafından belirlenecektir ve değer tespiti çıkarma tarihi esas alınarak belirlenecektir, ancak alacaklı belirlenen bu pay bedeline itiraz ediyor ise alacaklı hacizli payın bedelinin tespitine iliĢkin bir dava açabilecektir330

.

ġirket, ortağın iflâsı veya payına haciz konulması nedeniyle yukarıda belirtti- ğimiz yollardan birini kullanmaz ve hareketsiz kalırlarsa Ģirket sona erer331

. Ancak, fesih ihbarını alan Ģirketin sona erme anı da tartıĢmalıdır. Bir görüĢe göre, fesih ihba- rıyla Ģirket münfesih hale gelmemekte bunun için ayrıca bir fesih davası açılması gerekmektedir332. Ancak, bizim de katıldığımız diğer bir görüĢe göre ise, feshi ihbarı almıĢ ve fakat söz konusu yollardan hiç birini kullanmamıĢ olan Ģirket infisah eder333. UyuĢmazlık halinde Ģirketin infisah ettiğinin tespiti için dava açılabilmesi mümkündür.

4- Tasarıda Yer Alan Düzenleme

Limited Ģirketlerde borçlu ortağın hissesinin haczini ve iflâsını düzenleyen Türk Ticaret Kanununun 522 ve 523. madde hükümlerine Tasarıda yer verilmemiĢtir. Tasarıda bugün geçerli olan sistem tamamen terk edilerek Almanya ve Ġsviçre’de tercih edilen yöntem ilke olarak benimsenmiĢtir. Bu ilke esası, limited Ģirket payının haczi ve paraya çevrilmesi hususunda önceliğin “Ģirketin devamlılığı ilkesi” ne ve- rilmiĢ olmasıdır334. ġirket ortağının payının haczi ya da iflâsı, Ģirketin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır.

Tasarıda, limited Ģirket hissesinin satılarak paraya çevrilmesine olanak veren bir düzenlemeye yer verilmiĢtir (TTKT m. 133). Bu düzenlemeyle limited Ģirket or- taklarının hisselerinin haczi Ġcra ve Ġflâs Kanununun 94. maddesi hükmünde yer alan

329 DÖNMEZ, s. 201. 330 DÖNMEZ, s. 201.

331 POROY/ TEKĠNALP/ ÇAMOĞLU, N 1670b, s. 893. 332

ERĠġ, TTK, s. 2776.

333 POROY/ TEKĠNALP/ÇAMOĞLU, N 1672, s. 894, ARSLANLI/DOMANĠÇ; s. 308; DOĞANAY,

C. II, s. 1422.

usule göre yapılacaktır. Ancak haczedilen hissenin muhafazası ile ilgili bir düzenle- meye Tasarıda da yer verilmemiĢtir. Bu durum eleĢtirilmektedir. Haczedilen hisseye iliĢkin oy hakkının pay sahibi borçlu tarafından kullanılması kabul edilmekle birlikte borçlunun payın değerini düĢürecek Ģekilde kötüniyetli olarak alacaklının zararına hareket etmesi halinde, alınan ortaklar genel kurul kararının bir tedbir talebiyle dur- durulması ve alacaklının açacağı iptal davasıyla alınan kararın iptal edilmesine iliĢ- kin bir düzenlemeye gidilmesi gerektiği düĢünülmektedir335

.